Meteor yağmurları Ay’daki suyu ortaya çıkarıyor

Meteor yağmurları Ay’daki suyu ortaya çıkarıyor
TT

Meteor yağmurları Ay’daki suyu ortaya çıkarıyor

Meteor yağmurları Ay’daki suyu ortaya çıkarıyor

Ay yüzeyini devamlı döven küçük meteor yağmurlarının, Ay'daki atmosferi kısa süreliğine su buharıyla doldurduğu keşfedildi.
NASA’nın araştırması, Ay’da gömülü olan suyun, erişilebilecek kadar yüzeye yakın olduğunu gösterdi.
Buna göre, küçük kaya parçalarının Ay’a çarpmasıyla oluşan şok dalgaları, suyun yüzeyin altındaki “sulu tabakadan” çıkmasına neden oluyor.
The Independent'tan Harry Cockburn'un haberine göre, bulgular yüzeyin birkaç metre altında daha büyük ve daha eski su rezervleri bulunduğu hipotezini destekliyor.
NASA’nın Ekim 2013 ve Nisan 2014 arasında ay yörüngesine oturttuğu Lunar Atmosphere and Dust Environment Explorer (Ay Atmosferi ve Yıldız Tozu Araştırmacısı) adlı uzay aracı, ekzosfer tabakasındaki seyrek gazlarla ilgili veriler topluyor.
Bilim insanları bu sayede, meteoritler yüzeye çarptığında yayılan tozla birlikte, az miktarda suyun da yükseldiğini saptadı.
Nature Geosciences isimli akademik yayında yer verilen araştırmanın başyazarı Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden ve Maryland Üniversite’sinden Mehdi Benna, New Scientist dergisine “Yüzeyin altındaki su, muhtemelen çok eski. Ya Ay’ın oluşumu kadar eskiye dayanıyor ya da Ay tarihinin erken dönemlerindeki bir birikintiye ait” açıklamasında bulundu.
Benna, kaya parçalarının yarattığı şok dalgalarını ise şu ifadelerle açıkladı:
“Bu (gözlemlediğimiz olay) büyük bir kilimi sopayla vurarak temizlemeye benziyor. Sopayla vurduğunuz noktadan şok dalgaları yayıldığı için her vurduğunuzda tüm kilimden toz bulutu yükselir.”
NASA ayrıca, suyu açığa çıkarmak için meteoritlerin yüzeyin en az 8 santimetre altına nüfuz etmesi gerektiğini belirtti.
Buna göre, tamamıyla kuru olan üst katmanın altında, ince bir geçiş katmanı ve onun da altında sulu katman yer alıyor. Sulu katmanda su moleküllerinin regolit ismi verilen toprak ve kayaç parçalarına yapışık durduğu düşünülüyor.
Ekzosferde ölçülen su miktarından yola çıkan araştırmacılar sulu katmanda yüzde 0,02 ila 0,05 arasında su yoğunluğu olduğunu hesapladı.
Katmanın Dünya yüzeyindeki en kuru topraktan çok daha kuru olduğunu gösteren oranlar, önceki araştırmalarla da tutarlı.
Öte yandan bu katman o kadar kuru ki, yarım litre su elde etmek için bir ton regolitin işlenmesi gerekiyor.
NASA’ya göre Ay’ın ekzosferi çok ince olmasına rağmen, yüzeyden yükselen suyun bir kısmı, Ay yüzeyine geri dönebiliyor. Ancak sonuç olarak, Ay durmaksızın su kaybediyor.
NASA yetkilileri konuyla ilgili şu şekilde konuştu:
“Meteor yağmuru sırasında, yüzeyden yükselen su, ekzosfere girer ve yayılır. Bu su buharının yaklaşık 3’te 2’si uzaya kaçar. Yaklaşık 3’te 1’i de yüzeye geri iner.”
Bunun yanı sıra, araştırma ekibi tespit edilen suyun meteoritlerin kendisinden gelme ihtimalinin bulunmadığını ifade etti.
Makalenin 2. yazarı, Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı’ndan Dana Hurley, suyun kesinlikle Ay’dan geldiğini söyledi.
Hurley’in aktardıklarına göre, salınan suyun kütlesi, meteoritlerde bulunan su kütlesinden daha fazla.



Yapay zekaya yöneltilince çevreye en çok zarar veren sorular belirlendi

Tablet ekranında ChatGPT ve DeepSeek sohbet botlarının logoları görülüyor (AFP)
Tablet ekranında ChatGPT ve DeepSeek sohbet botlarının logoları görülüyor (AFP)
TT

Yapay zekaya yöneltilince çevreye en çok zarar veren sorular belirlendi

Tablet ekranında ChatGPT ve DeepSeek sohbet botlarının logoları görülüyor (AFP)
Tablet ekranında ChatGPT ve DeepSeek sohbet botlarının logoları görülüyor (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre OpenAI'ın ChatGPT'si gibi yapay zeka sohbet botlarının mantıklı düşünmesini ve akıl yürütmesini gerektiren sorgular, diğer soru türlerine göre daha fazla karbon salımına yol açıyor.

ChatGPT gibi geniş dil modellerine (GDM) yazılan her sorgu enerji gerektiriyor ve karbondioksit salımına yol açıyor. Almanya'daki Münih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nden araştırmacılar bu emisyon seviyelerinin sohbet botuna, kullanıcıya ve konuya bağlı olarak değiştiğini söylüyor.

Hakemli dergi Frontiers'ta yayımlanan araştırma, 14 yapay zeka modelini karşılaştırarak karmaşık akıl yürütme gerektiren cevapların, basit cevaplara göre daha fazla karbon salımı yaptığını ortaya koydu.

Soyut cebir veya felsefe gibi uzun uzun muhakeme gerektiren sorgular, lise tarih dersi gibi daha dolambaçsız konulara göre 6 kat daha fazla emisyon üretiyor.

Araştırmacılar yapay zeka sohbet botlarını sık kullananların, karbon emisyonlarını sınırlamak için sordukları soruların türünü ayarlamasını öneriyor.

Çalışma, farklı konularda bin standart soru üzerinden 14 GDM'yi değerlendirerek karbon salımlarını karşılaştırdı.

Çalışmanın yazarı Maximilian Dauner, "Eğitimli GDM'lere sorulan soruların çevresel etkisi, bunların muhakeme yaklaşımına büyük ölçüde bağlı ve doğrudan akıl yürütme süreçleri, enerji tüketimini ve karbon salımlarını önemli ölçüde artırıyor" diyor.

Akıl yürütme özelliğine sahip modellerin, yalın yanıt veren modellere kıyasla 50 kata kadar daha fazla karbondioksit salımına yol açtığını gördük.

Bir kullanıcı yapay zeka sohbet botuna soru sorduğunda, sorgudaki kelimeler veya kelime parçaları bir dizi sayıya dönüştürülerek model tarafından işleniyor. Bu dönüştürme ve yapay zekanın diğer hesaplama süreçleri karbon salımlarına neden oluyor.

Çalışma muhakeme becerisine sahip modellerin soru başına ortalama 543,5 jeton (token) oluştururken, yalın modellerin sadece 40 jeton gerektirdiğini belirtiyor.

Makalede "Daha yüksek jeton ayak izi, her zaman daha yüksek CO2 emisyonu anlamına gelir" ifadeleri kullanılıyor.

Örneğin yaklaşık yüze 85 doğruluk oranına ulaşan Cogito, en isabetli modellerden biri. Yalın cevaplar veren benzer boyutlardaki modellere göre üç kat daha fazla karbon emisyonu üretiyor.

Dr. Dauner, "Şu anda GDM teknolojilerinin doğasında, doğruluk ve sürdürülebilirlik arasında bir taviz verme ilişkisi görüyoruz" diyor. 

Emisyonları 500 gram karbondioksit eşdeğerinin altında tutan modellerin hiçbiri, bin soruyu doğru cevaplamada yüzde 80'in üzerinde doğruluk oranına ulaşamadı.

Karbondioksit eşdeğeri, çeşitli sera gazlarının iklim değişikliği üzerindeki etkisini ölçmek için kullanılan bir birim.

Araştırmacılar yeni bulguların, insanların yapay zeka kullanımı hakkında daha bilinçli kararlar almasını sağlayacağını umuyor.

Araştırmacılar bir örnek vererek DeepSeek R1 sohbet botundan 600 bin soruyu yanıtlamasını isteyen sorguların, Londra'dan New York'a gidiş-dönüş uçuşuna eşdeğer karbon emisyonu yaratabileceğini söylüyor.

Buna karşılık Alibaba Cloud'ın Qwen 2.5'i, benzer doğruluk oranlarıyla üç kat daha fazla soruya cevap verirken aynı emisyon seviyelerine ulaşıyor.

Dr. Dauner, "Kullanıcılar, yapay zekadan yalın cevaplar vermesini isteyerek veya yüksek kapasiteli modellerin kullanımını, gerçekten bu gücü gerektiren görevlerle sınırlayarak emisyonları önemli ölçüde azaltabilir" diyor.

Independent Türkçe