İran'ın Hürmüz tehdidi sürüyor

İran'ın Hürmüz tehdidi sürüyor
TT

İran'ın Hürmüz tehdidi sürüyor

İran'ın Hürmüz tehdidi sürüyor

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Washington ile esir değişimi için bir müzakere teklifi sundu. Bununla birlikte ABD’yi, İran’ın petrol ihraç etmesine engel olmaya çalışması durumunda karşılaşacağı sonuçların yanı sıra Hürmüz Boğazı kullanımı konusunda da uyardı. 
Zarif, bu uyarısını hem Asia Society (Asya Toplumu) Merkezi’nde hem de New York’ta BM Genel Kurulu’nun üst düzey toplantısında Dünya Barış İçin Çoğulculuk ve Diplomasi Günü’ne dair yaptığı konuşmasında tekraren dile getirdi.
Zarif, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi’nin İran petrolüne yönelik yaptırımlarda tanımış olduğu muafiyetleri durdurma kararına şu sözlerle yorum getirdi: “İnanıyoruz ki İran, petrolünü satmaya devam edecek. Petrolümüz için alıcı araştırmayı ve petrol ürünlerimizin geçişi için güvenli bir koridor olarak Hürmüz Boğazı’nı kullanmayı sürdüreceğiz”. Konuşmasına İran Devrim Rehberi Ali Hamaney’in açıklamalarının altını çizerek devam eden Zarif, “ABD, bizi bundan men etmeye çalışmak gibi çılgınca bir önlem alırsa sonuçlarına hazır olması gerekir” uyarısında bulundu ancak bu ‘sonuçların’ tam olarak ne olduğu konusuna bir açıklık getirmedi.Zarif, sözlerini “Trump yoğun baskı politikası ile İran’a daha fazla baskı uygularsa bize boyun eğdirebileceğini sanıyor. Ancak bu hatalı bir yaklaşım zira İranlıların baskılara karşı bir alerjisi var” ifadeleri ile sürdürdü.Tahran’a yönelik Amerikan yaptırımlarının hedefinde daha fazla müzakere mi yoksa rejim değişikliği mi olduğu sorusuna ise Zarif, “B Takımı, yani ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gibi anıldıkları isimler ‘b’ harfiyle başlayanlar, en hafif değerlendirme ile rejimi değiştirmek istiyorlar. Şu ana kadar bir kriz yaşanmadı ancak durum kritik. Olaylar… mümkün. B Takımı’nın özellikle Amerikan başkanlık seçimlerine yaklaşıyorken bölgenin herhangi bir noktasında bir olay planlamasını uzak bir ihtimal olarak görmüyorum. Ancak henüz oralara varmadık” cevabını verdi. Bununla birlikte Zarif, Washington ile Tahran’ın ortak önceliği olması dolayısıyla hem Irak hem de Afganistan’a istikrar getirmek için ABD ile işbirliği önerisinde bulundu. Ayrıca İngiltere-İran vatandaşı olan ve 2016 yılından bu yana İran’da alıkonan yardım gönüllüsü Nazanin Zagari Ratcliffe ile ABD’den iade talebine dayalı olarak 3 yıldır Avustralya’da tutulan İranlı bir kadının değişimine hazır olduğunu belirterek, “Onlar için gerçekten üzülüyorum. Zagari Ratcliffe meselesinde yardım etmek için elimden gelen çabayı gösterdim. Ancak kimse Avustralya’da hapisteyken çocuk doğuran hanımdan bahsetmiyor. Şimdi masaya açık bir teklif sunuyorum: Bu iki hanımın değişimi yapılsın. İran 6 ay önce ABD’ye esir değişimi için anlaşmaya açık olduğunu iletmişti ancak henüz bir cevap alamadı. ABD’den teslim taleplerine dayalı olarak tüm bu insanlar ABD’de hapiste. Kendileri hakkındaki iddiaların zayıf olduğunu düşünüyoruz. ABD, sanıyor ki İran’dakilere yöneltilen suçlamalar zayıf. Şimdi bunu tartışmayalım. Gelin esirleri değiştirelim. Ben hazırım; bunu gerçekleştirmek için yetkim var” ifadelerini dile getirdi.
BM Genel Kurulu’nun üst düzey toplantısında Zarif, ‘ülkesinin daima barış için çoğulculuk ve diplomasiyi savunduğunu ifade ederek, “Kitlesel diplomatik çabalar, akıllıca bir seçenek olmakla kalmayıp aynı zamanda tek çözümdür de. Uluslararası siyasette tek kutuplu bir dönem yaşandıysa da şimdi onun devri geride kaldı. Bizim de bölgesel ortaklık için yeni ve kapsamlı bir yaklaşım ortaya koymak adına geçen hafta sonu Bağdat’ta Irak’a komşu ülkelerin milletvekilleri ile bir araya gelmek; Astana süreci doğrultusunda Suriye krizi için Suriye, Türkiye ve Rusya ile işbirliğini güçlendirmek; Afganistan’da barış ve istikrar için bölgesel ve gerçekçi bir yaklaşım benimsemek; Pakistan ile bölgesel istikrar ve terörle mücadele için çok taraflı bir yaklaşım konusunda görüşmeler yürütmek; geçen hafta Hazar (Kazvin) Denizi anlaşmasını etkinleştirmek için Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkelerin üst düzey yetkilileri ile toplanmak ve Yemen meselesinde Stockholm sürecini kolaylaştırmak gibi ‘diplomatik girişimlerimiz’ oldu” ifadelerini kullanmakla birlikte ülkesinin ABD’nin ‘usulsüz’ olarak çekilmesinden sonra nükleer anlaşmaya bağlı kaldığını yineledi.
Son olarak ABD’yi, ‘Güvenlik Konseyi’nin 2231 no’lu kararı gereğince yükümlülüğünü yerine getirmeye çalışanları cezalandırmak’ ile suçlayarak ABD’nin uluslararası kanuna ve Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olarak başkalarına dayattığı hiçbir baskıyı kabul etmeyeceğini belirtti.



İsrail'in gizli çalışmalar yürüten Birim 504’ü işte bunu yapıyor

Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
TT

İsrail'in gizli çalışmalar yürüten Birim 504’ü işte bunu yapıyor

Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Emel Şehade

İsrail, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ilk gününden itibaren askeri ve istihbarat araçlarını kullanarak faaliyetlerini, özellikle istihbarat alanında, yoğunlaştırdı. Bilindiği üzere 7 Ekim 2023 tarihindeki olaylar, Gazze Şeridi’nin güneyine doğru en güvenli sınırların ihlal edilmesini engelleyemeyen büyük bir istihbarat başarısızlığıyla sonuçlanmış ve ardından henüz sona ermeyen bir savaş patlak vermişti.

Bu yılın başlarından bu yana, bir yandan Lübnan ile ateşkes anlaşmasına varılması ve diğer yandan Suriye’de Beşşar Esed rejiminin çöküşüyle İsrail'in kuzeyinde bulunan bu iki bölge, İsrail istihbarat teşkilatlarının hedefine girdi. Bu istihbarat teşkilatları, İsrail'in düşman olarak gördüğü ve halkının güvenliği ile sınırları için tehlike arz eden örgütlerin liderlerini ortadan kaldırmak ve bu örgütlerin kapasitelerini zayıflatmak ve yok etmek gibi hedeflerini gerçekleştirmek için çalışıyorlar.

Savaşın patlak vermesinden bu yana 21 aydan fazla bir süredir, bazıları açık, bazıları gizli olan birimler, belirli operasyonların, özellikle de İsrail'in gerçekleştirdiği suikastların yürütülmesini sağlamak için bilgi toplama, rapor hazırlama ve örgütlerin hareketlerini izleme çalışmaları yürütüyor. Bu birimlerin başında faaliyet gösterdiği yıllar boyunca ‘Birim 154’, ‘İstihbarat 10’, ‘Sessizlik Birimi’ ve ‘İnsan İstihbarat Grubu’ gibi çeşitli isimlerle anılan ‘İnsan ve İstihbarat Soruşturma Birimi - Birim 504’ (HUMINT 504) geliyor. Askeri istihbarat bölümünün seçkin birimi olarak kabul edilen bu birimin görevleri arasında İsrail dışında İsrail adına çalışacak gizli ajanlar bulunması ve çalıştırılması da bulunuyor.

Birim 504, son iki ayda, İsrail'in son derece başarılı bulduğu birçok operasyona imza attı. Bunların sonuncusu pazartesi gecesi Suriye'de gerçekleşti. İsrail ordusu, İran'a bağlı olduğunu ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Kudüs Tugayı tarafından yönlendirildiğini iddia ettiği bir hücreyi çökertti.

Ayrıntılı araştırmada, Birim 504'ün bir süredir Suriye'nin güneyindeki çeşitli bölgelerde faaliyet gösterdiği ortaya çıktı. İsrail ordusu, bir yandan İsrail sınırlarını tehdit eden düşman örgütlerin bu bölgede faaliyet göstermesine izin vermeyeceğini, diğer yandan azınlıkları, özellikle de Dürzileri korumak için bu kararı aldığını açıkladı.

ghyjuıko
Birim 504, 300 Filistinlinin tutuklanmasında görev alırken sorguları sırasında tüneller, depolar ve askeri çalışma yöntemleri hakkında bilgi edindi (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Birim 504, görevleri kapsamında, hem güney Suriye'de saha araştırmacılarını görevlendirerek hem de ajanlarını çalıştırarak bu hücre hakkında bilgi ve ayrıntılar topladı. Uygulanan prosedüre göre birim çeşitli kaynaklardan bilgi toplar ve bu bilgileri Suriye, Lübnan veya diğer ülkelerde operasyonlar yürütecek askeri ekipler veya tugaylara yardımcı olmak için orduya aktarır.

Pazartesi Gecesi Operasyonu’nda, 210. Tümen komutasındaki Aleksandroni Tugayı, Birim 504 tarafından iki ayı aşkın bir süre boyunca toplanan bilgilere dayanarak harekete geçti.

Bu operasyon, diğer birimler gibi bilinmeyen istihbarat biriminin arkasında duran onlarca operasyondan biriydi. İsrail ordusu, bu birimin en doğru bilgileri sağladığını ve ajanların operasyonun başarısında büyük rol oynadığını belirtti.

Haganah’ın kökleri

Suriye'nin güneyindeki hücrenin çökertilmesi, bir haftadan kısa bir süre içinde gerçekleştirilen ve Birim 504’ün istihbarat raporlarına dayanan ikinci operasyondu. Birim 504, İsrail'e tehdit oluşturdukları gerekçesiyle aranan kişiler hakkında kesin bilgiler sağladı. İsrail ordusu, Birim 504’ün de katkıda bulunduğu ve farklı örgütlerin en fazla sayıda üyesine ulaşılmasının amaçlandığı bu operasyonlar sonucunda tutuklanan Suriyelilerin sayısını açıklamadı.

Birim 504, Lübnan ve Suriye'deki operasyonların yoğunlaşmasının ardından son aylarda İsrail manşetlerine taşındı. Bu süreçte İsrail, önemli askeri görevlerle görevlendirilmiş kişilerin yanı sıra İsrail ordusuna karşı savaşan hücrelerin de öldürüldüğünü duyurdu.

Birim 504, 30 Haziran 1948'de ordu istihbaratı bünyesinde kuruldu. Bir yıldan kısa bir süre sonra doğrudan askeri istihbarat bölümüne bağlı hale geldi ve ‘İstihbarat 10’ adını aldı. Çok önemli istihbarat bilgileri toplamayı başardı.

Şarku’l Avsat’ın Indpedent Arabia’dan akatardığı habere göre Birim 504, İsrail’in kurulmasından önce faaliyet gösteren paramiliter grup Haganah’ın (İbranice'de ‘savunma’ anlamına gelir) kökleri olarak kabul ediliyor. Haganah, İsrail'in kurulmasını engellemeye çalışan Filistinliler ve isyancılarla savaşmak için Yahudi gençleri silah altına alan bir örgüttü.

frgfr
İsrail ordusu, baskılar sonucu bu yılın başlarında bu birimde görev yapmak üzere kadın askerleri de kabul etmeye başladı (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Birim 504, diğer İsrail istihbarat kurumlarıyla koordineli olarak çalışır ve İsraillilerin “birimin saha araştırmacıları” olarak adlandırdıkları kişilerin faaliyetlerinin yanı sıra, çevre ülkelerde ve Batı Şeria'da ajanlar edinip, onları yönetiyor.

İsrail ordusuna göre birim gizli ajanları işe alıyor ve kendi elemanları ile buluşarak onlara bilgi edinme konusunda eğitim veriyor.  Ordunun verdiği bilgiye göre bu birimdeki subay ile ajan arasındaki ilişki, yıllarca süren güvene dayanıyor. İsrailli birçok subay, bu ilişkinin ordunun saha operasyonlarını destekleyen benzeri görülmemiş istihbarat başarılarına katkıda bulunduğunu vurguladı.

Bu birime katılmak için başvuran onlarca asker, birimlerinin seçiminin son derece özenli ve dikkatli bir şekilde yapıldığını vurgulayan ordu tarafından reddediliyor. Bu birime girenler, önce Golani Elit Tugayı'nda bir ön eğitimden geçiyor. Ardından bu eğitimler arasında ordunun terörle mücadele ve İsrail içinde ve dışında gizli operasyonlar olarak adlandırdığı faaliyetler de bulunuyor.

İstihbarat çalışmaları ve saha araştırmalarının yanı sıra, birim üyeleri sahadaki her istihbarat operasyonunun ilk aşamasını oluşturur. Öncelikle, operasyon için gerekli bilgileri toplamada en başarılı ajanlar aranır, ardından subaylar onlara eşlik ederek, ordunun operasyonu başlatmasından sonuna kadar konumun belirlenmesini ve iletişim araçlarının koordinasyonunu sağlarlar.

Bu yılın başlarında, askerlerin aylarca süren savaşın yarattığı baskıya maruz kalması nedeniyle, İsrail tarihinde daha önce görülmemiş bir durum yaşandı. İsrail ordusu, ilk kez bu birimde görev yapmak isteyen kadın askerleri kabul etti. Kadın askerler, subaylarla birlikte askeri istihbarat bölümündeki savaş birimleri ve araştırma bölümlerine, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’e ve hava ve deniz kuvvetlerinin istihbarat ekiplerine istihbarat sağlamada görev alıyor.

İzinsiz girişler ve belge toplama

Öte yandan Birim 504’ün saha çalışmalarının yanı sıra bir grup müfettiş, savaş sırasında esir alınan Filistinli, Lübnanlı ve Suriyelilerle ilgili soruşturmalarını yoğunlaştırarak, hedeflerine ulaşmak için hayati bir kaynak oluşturdu.

Bu birimin, İsrail dışındaki son derece hassas yerlerde gizli baskınlar ve belge toplama operasyonlarına da katkıda bulunduğu ve bunun ayrıntılarının askeri istihbaratın çok gizli dosyalarında saklandığı açıklandı.

İsrail ordusunun iddiasına göre 7 Ekim 2023'te Aksa Tufanı Operasyonu’yla savaşın patlak vermesinden bu yana Birim 504’ün en önemli operasyonlarını şöyle sıralayabiliriz:

- Hamas, Hizbullah ve Suriye'deki savaşçıların tutuklanması ve sorgulanması.

- Operasyon alanında yapılan doğrudan soruşturmalar, 300 Filistinlinin tutuklanmasındaki katkısı. Tutuklanan Filistinliler soruşturma sırasında tüneller, depolar ve çalışma yöntemleri hakkında bilgi verdiler.

- On yılı aşkın bir süre sonra Gazze'deki ajan ağının etkinleştirilmesine katkıda bulunmanın yanı sıra ajan edinme ve istihbarat çabalarının genişletilmesi.

Son olarak Birim 504’ün yöneticileri son dönemde tuğgeneral yardımcılığına terfi edilerek ödüllendirildi.