Kirli sulara direnmeye çalışan balıklar, nadir görülen melez bir tür ortaya çıkardı

Balıklar aşırı kirliliğin kötü etkilerine karşı koymak için hızlıca evrimleşebiliyor (The Independent)
Balıklar aşırı kirliliğin kötü etkilerine karşı koymak için hızlıca evrimleşebiliyor (The Independent)
TT

Kirli sulara direnmeye çalışan balıklar, nadir görülen melez bir tür ortaya çıkardı

Balıklar aşırı kirliliğin kötü etkilerine karşı koymak için hızlıca evrimleşebiliyor (The Independent)
Balıklar aşırı kirliliğin kötü etkilerine karşı koymak için hızlıca evrimleşebiliyor (The Independent)

ABD’deki büyük bir nakliye limanının sularında yaşayan balıklar, aşırı kirli suda hayatta kalabilmek için evrimleşerek nadir görülen melez bir türe dönüştü.  
Independent Türkçe'nin haberine göre, Teksas'taki Houston Gemi Kanalı'ndaki kirlilik, uzun süredir bölgedeki Körfez-Killifish gibi balık türlerini tehdit ediyor. Bu yüzden balıklar, kalp şekil bozukluklarını önlemek için kirli çevreye adapte olma ihtiyacı duydu.
Böylece ufak balık türleri, kirliliğin kötü etkilerine karşı koymak için hızlıca evrimleşti.
Körfez-Killifish ve uzaktan akrabası Atlantik-Killifish türleri, bu evrim sürecini hızlandırıp, nadir görülen bir melez balık üretti.
Söz konusu melez türü inceleyen Baylor Üniversitesi’nden araştırmacılar, elde ettikleri bulgulara, Science adlı akademik yayında yer verecek.
Bilim insanı Dr. Elias Oziolor çalışmaya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Doğal popülasyonların hızlıca adapte olmalarını genetik çeşitlilik sağlar. Körfez-Killifish balıklarının dev nüfusu, büyük miktarda genetik çeşitlilik içermelerine olanak tanıuor. Ancak aşırı kirli çevrede nihai çözüm, kendi genetik varyasyonları olmadı. Melezleşme yoluyla kardeş tür olan Atlantik-Killifish balıklarıyla melezlendikleri için epey şanslıydılar.”
Atlantik kıyılarındaki Killifish balıkları genelde Houston’daki akrabalarından 2 bin 400 km uzakta yaşıyor. Ancak araştırmacılar, insanların bu balık türlerini 1970'lerde kazara büyük gemilerle Houston’a taşımış olabileceğine inanıyor.
Bu balıkların Körfez'dekilerin yok olmaya başladığı bir dönemde ortaya çıktığı, ve "evrimsel kurtarma operasyonu" gerçekleştirdiği belirtiliyor.
Baylor Üniversitesi’nde çevre bilimleri profesörü ve çalışmanın ortak yazarlarından Cole Matson da “Çalışmamız melezlemenin "evrimsel kurtarma" mekanizması olarak işlediğini gösteriyor. Balıkların yaşadığı bu melezleme sadece kimyasal kirliliğe bir tepki değil, aynı zamanda küresel iklim değişikliğiyle ilişkili hızlı çevresel değişimlere de bir yanıt" dedi.



Sovyetler'den kalma uydu Dünya'ya meteor gibi çarpabilir

Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)
Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)
TT

Sovyetler'den kalma uydu Dünya'ya meteor gibi çarpabilir

Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)
Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Bir uydu takipçisi, Venüs'e iniş yapabilecek dayanıklılıkta tasarlanan yarım tonluk Sovyet uzay sondasının iki hafta içinde Dünya'ya geri döneceği ve meteor gibi "sert düşebileceği" uyarısında bulundu.

1972'de fırlatılan uzay aracı hiçbir zaman Dünya'nın yörüngesini geçemedi ve kalıntıları 50 yılı aşkın süredir gezegenin etrafında dönüyor.

Sonda, 10 Mayıs civarında alevler içinde Dünya'ya geri düşmeye başlayacak.

Hollandalı uydu takipçisi Marco Langbroek blog yazısında, "Bundan yaklaşık 2 hafta sonra, alışılmadık bir kontrolsüz yeniden giriş gerçekleşecek: Başarısız bir Sovyet Venera görevinden 53 yıllık iniş kapsülü Dünya yörüngesinde sıkışıp kaldı" dedi.

Uzay sondasının yeniden giriş sırasında yanma ihtimali az da olsa var ancak Venüs'e inişe dayanmak üzere inşa edildiği için bu pek olası görünmüyor.

Delft Teknoloji Üniversitesi'nde uzay durumsal farkındalığı dersi veren Dr. Langbroek, "Bu, Venüs atmosferinden geçerken hayatta kalmak üzere tasarlanmış bir iniş aracı olduğundan, Dünya atmosferine yeniden girişte ve çarpışmada sağlam kalması mümkün" dedi.

Uzay aracı paraşütle donatılmış olsa da bu paraşüt çalışır durumda olmayabilir.

Dr. Langbroek, Popular Science'a "Eğer yeniden girişten sağ çıkarsa, sertçe düşecektir" diye konuştu.

Dr. Langbroek, yaklaşık 1 metre genişliğinde ve 500 kg'ın biraz altında ağırlığa sahip sondanın atmosfere yeniden girebileceğini ve saatte yaklaşık 250 km hızla Dünya'ya çarpabileceğini, bunun da meteor çarpmasına benzer riskler oluşturduğunu söyledi.

Casus uydu, meteor ve asteroitleri izleyen öğretim görevlisi, "Söz konusu riskler özellikle yüksek olmasa da sıfır da değil" dedi.

Düşen sondanın ne zaman ve nereye çarpabileceği belirsizliğini koruyor.

Dr. Langbroek, "51,7 derecelik yörünge eğimiyle, yeniden giriş 52 Kuzey ve 52 Güney enlemleri arasında herhangi bir yerde gerçekleşebilir" dedi.

Bu, Birleşik Krallık kadar kuzeyden Yeni Zelanda kadar güneye herhangi bir yer olabilir.

Gök cismi takipçisi, "Mevcut modellememize göre yeniden giriş, aşağı yukarı 10 Mayıs civarında gerçekleşecek" dedi.

Geçen birkaç ay boyunca, model sürekli 9-10 Mayıs 2025'ten civarında yeniden girişe işaret ediyor.

İzleyiciler daha fazla veri toplamak ve ne zaman ve nereye çarpabileceğini belirlemek için uzay sondasını gözlemlemeyi sürdürüyor.

Dr. Langbroek, "Yeniden giriş tarihindeki belirsizlik, gerçek yeniden girişe yaklaştıkça azalacak ancak o gün bile belirsiz oranı hâlâ yüksek olacak" dedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space