31 yıldır kesintisiz oruç tutuyor

31 yıldır kesintisiz oruç tutuyor
TT

31 yıldır kesintisiz oruç tutuyor

31 yıldır kesintisiz oruç tutuyor

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde esnaflık yapan ve Ramazan Bayramı'nın ilk günü ve Kurban Bayramı'nın 4 günü hariç 31 yıldır kesintisiz oruç tutan Osman Ay, Ramazan ayı öncesinde tavsiyelerde bulundu.
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 30 yıldır aralıksız oruç tuttuğu için çevresinde ‘oruç tutan adam' olarak tanınan 52 yaşındaki Osman Ay, Ramazan öncesi oruçla ilgili tavsiyelerde bulundu. Gölcük'te kendisine ait marketi işleten Ay, alışverişe gelen insanlara normal zamanlarda da oruç tutmalarını öneriyor. Markette boş kaldığı zamanlar çocuklar için bilgilendirici çizimler yapıp, yazılar yazan Ay'ın 31 yıldır oruç tuttuğunu gören vatandaşlar ise şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Oruçlu olduğu sürenin ömrünün yarısından fazlasına tekabül ettiğini söyleyen Ay, bu süre zarfında zorlandığı anların olduğunu fakat hiçbir sağlık problemi yaşamadığını belirtti.
"Beni gören insanlar şaşırıyorlar” 
Sağlığına bir zararı dokunmadığını anladığında oruç tutmaya başladığını ve çevredeki insanların 31 yıldır oruç tuttuğunu öğrenince çok şaşırdıklarını ifade eden Osman Ay, “34 senedir burada kendimize ait olan bu marketi işletiyorum. Oruca da başlamam burada oldu. 3 ayları tutuyordum ben. Daha sonra sağlığıma herhangi bir zararı olmadığını görünce sürekli tutmaya devam ettim. Fakat bu kadar yılı bulacağını bilmiyordum. Şu anda 31 yıla kadar dayandı. Bunun uzun günler, sıcak günleri var. Ama Rabbim hep bir kolaylık veriyor. Beni dışarıdan gören insanlar şaşırıyorlar. İnsanlar marketin önünden geçerken ‘Oruç tutan abi sen misin' diye soruyorlar. Ben orucu Allah için tutuyorum. İnsan kendisini rabbine yönelttikçe Rabbim bir kolaylık veriyor” dedi.
“Aşırıya kaçmayın diyorum” 
Oruç tutan insanlara tavsiyelerde bulunan Ay, “Ben her zaman insanın kendi doktorunun, diyetisyeninin kendisi olacağını söylerim. Çünkü Rabbim insana taşıyamayacağı bir yük yüklemiyor. Peygamber Efendimiz, ‘Oruç tutun, sıhhat bulun' diyor. İnsanın vücudunun zekatı da oruçtur. Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatı da oruçtur. Ben burada akşama kadar fazla bir performans sarf eden birisi değilim. Sabahın erken saatlerinden gelip geç saatlere kadar çalışıyoruz. Esnaf olduğumuz için tatil de yapamıyoruz. Ama kolaylığını veriyor. Allah'ım beni maddi nimetlerle değil, maneviyatınla doyuyorum. Ben hep insanlara nefsinizi köreltecek kadar yemek yemeyin, aşırıya kaçmayın diyorum. Televizyonda sürekli ne yiyeceği konusunda bilgilendirmeler yapılıyor. Bunları biliyorlar. Onun için çok susatacak, ekşi olan şeyleri yemeyin. Rabbim şimdiden tutacak insanlara da yardım etsin” diye konuştu.  



Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti
TT

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

ABD Başkanı Donald Trump dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırlarken İsrailli yetkililer, ABD'nin arabuluculuğunda Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkesin sağlanması için Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) ile dolaylı görüşmeler yaptı.

Trump’ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiğini açıklayan Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen toplantıda milyarder Cumhuriyetçi Başkan’a ödül komitesine gönderdiği adaylık mektubunun bir kopyasını sundu. Netanyahu, Beyaz Saray'da Trump ile yediği akşam yemeğinde, ABD Başkanı’nın ‘şu anda bir ülkeden diğerine, bir bölgeden diğerine barışı tesis ettiğini’ söyledi. Trump ise sık sık Norveç’teki Nobel Barış Ödülü Komitesi'nin Hindistan ile Pakistan ve Sırbistan ile Kosova arasındaki anlaşmazlıkları çözme çabalarını görmezden gelmesinden şikayet etti.

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını istediğine inandığını belirten Trump, Beyaz Saray'da gazetecilerin İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi’nde devam eden çatışmaların, taraflar arasında sürmekte olan ateşkes görüşmelerini engelleyip engellemeyeceği sorusuna verdiği yanıtta “Hamas görüşmek ve ateşkes istiyor” dedi.

Öte yandan Filistinlilerle barış istediğini söyleyen Netanyahu, ancak gelecekte kurulacak herhangi bir bağımsız Filistin devletinin İsrail'i yok etmek için bir platform olacağını belirterek, güvenlik konusunda egemenliğin İsrail'in elinde kalması gerektiğini savundu.

Netanyahu, şunları söyledi:

“Filistinlilerin kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum, ancak bizi tehdit edecek hiçbir yetkiye sahip olmamalılar. Bu, genel güvenlik gibi egemenlik yetkilerinin her zaman bizim elimizde kalacağı anlamına geliyor.”

İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“7 Ekim'den sonra insanlar Filistinlilerin bir devleti olduğunu, Gazze'de Hamas devleti olduğunu söylediler ve bakın ne yaptılar. Onlar bunu inşa etmediler. Onlar bunu sığınaklarda, terör tünellerinde inşa ettiler ve sonra halkımızı katlettiler, kadınlarımıza tecavüz ettiler, erkeklerimizin kafalarını kestiler, şehirlerimizi, kasabalarımızı ve çiftliklerimizi işgal ettiler. İkinci Dünya Savaşı ve Nazilerin işlediği Holokost’tan bu yana görmediğimiz korkunç katliamlar işlediler.”

İsrail Başbakanı, şöyle devam etti:

“Filistinli komşularımızla, bizi yok etmek istemeyenlerle barışa ulaşmak için çalışacağız ve güvenliğimizin ve egemenliğimizin her zaman bizim elimizde kalacağı bir barışa ulaşmak için çalışacağız. Şimdi insanlar, ‘Bu tam bir devlet değil, bir devlet bile değil’ diyecekler. Umurumuzda değil. Bunu bir daha asla tekrarlamayacağımıza söz verdik. Bir daha asla ve asla olmayacak.”

Diğer taraftan İran'a uygulanan sert yaptırımları uygun zamanda kaldırmak istediğini söyleyen Trump, Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının Şam'ın ilerlemesine yardımcı olacağını belirtti. İran'ın da benzer bir adım atmasını umduğunu ifade eden Trump, “Uygun zamanda bu yaptırımları kaldırmak ve onlara yeniden inşa fırsatı vermek istiyorum. Çünkü İran'ın barışçıl bir şekilde yeniden inşa olmasını istiyorum, eskisi gibi ‘Amerika'ya ölüm, İsrail'e ölüm’ gibi sloganlar atmaktan çekinmemesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Beyaz Saray'ın geçtiğimiz hafta Kiev'e bazı silah sevkiyatlarını durdurduğunu açıklamasının ardından, ABD'nin Ukrayna'ya ‘daha fazla savunma silahı’ göndereceğini duyuran Trump, “Öncelikle savunma silahları olmak üzere daha fazla silah göndermemiz gerekecek” diyerek, barışa yanaşmaması nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den duyduğu ‘memnuniyetsizliğini’ bir kez daha yineledi.