İmamoğlu’na destek veren sanatçılara tepkiler sürüyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Yavuz Selim Demirağ’ı hastanede ziyaret etti (AP)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Yavuz Selim Demirağ’ı hastanede ziyaret etti (AP)
TT

İmamoğlu’na destek veren sanatçılara tepkiler sürüyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Yavuz Selim Demirağ’ı hastanede ziyaret etti (AP)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Yavuz Selim Demirağ’ı hastanede ziyaret etti (AP)

AK Partili yetkililer , Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından İstanbul seçimlerinin iptal edilmesinin ardından, 23 Haziran seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na verdikleri desteği dile getiren sanatçılara eleştirilerde bulundu.
Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Twitter hesabından yaptığı açıklama ile İmamoğlu'na destek veren sanatçıların şehirdeki etkinliklerde sahne alamayacağını ifade etti.
AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu ise,  “Yazıklar olsun nankörler. Bu ülkeyi yaklaşık 20 yıldır yöneten Recep Tayyip Erdoğan sayesinde her biriniz milyonersiniz, lüks hayatınız, milyonlarca takipçiniz var. İstanbul’a yapılan hizmetleri bizlerden çok sizler kullanıyorsunuz.Ekrem İmamoğlu’na sözüm yok ama fırsatı yakaladık hadi Ak Partiyi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı indirelim diye birlik olan milyonlarca seveni olan yediği kabı pisleyen ünlü nankörlersiniz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Arşiv Daire Başkanı Muhammet Safi, İmamoğlu’na desteklerini ileten sanatçıların listesini hazırlayarak, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı.
AK Parti’nin YSK temsilcisi Recep Özel de, İmamoğlu’na desteklerini açıklayan sanatçılara, “Sanatınız da, adamlığınız da yalan” diye seslendi.
İmamoğlu, YSK'nın İstanbul seçimlerini iptal etmesinin ardından yaptığı konuşmada, "Artık herkes konuşacak, sanatçılar konuşacak" çağrısında bulunmuş, bunun ardından Tarkan ve Cem Yılmaz gibi birçok sanatçı sosyal medya hesapları üzerinden #herşeyçokgüzelolacak etiketiyle İmamoğlu’na verdikleri desteği gözler önüne sermişti.
Gözaltına alınan Çoşkun serbest bırakıldı
Gazeteci Canan Coşkun, 2015 yılındaki ‘Hakim ve savcılara indirimli konut’ başlıklı haberi nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği 12 bin 600 TL adli para cezasını ödemediği gerekçesiyle hakkında çıkarılan yakalama kararı nedeniyle gözaltına alındı.
Cumhuriyet gazetesinin eski muhabiri olan Coşkun, 2015 yılındaki bir haberi nedeniyle yargılandığı davada kesinleşen tazminat cezasına ilişkin tebligatın ulaşmamasından dolayı hakkında çıkarılan yakalama kararı nedeniyle gözaltına alındı.
Coşkun emniyetin ardından sevk edildiği adliyedeki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Demirağ’a saldırı geniş tepkilere yol açtı
Yeni Çağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ’a 6 kişi saldırarak yaraladı. Bu durum sosyal medyada geniş tepkilere yol açtı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,“Yeniçağ Gazetesi yazarı değerli kardeşim Yavuz Selim Demirağ'a yapılan alçak saldırıyı kınıyorum. Kendisine acil şifalar diliyorum. Bu yapılan alçak saldırı basın özgürlüğüne ve fikir hürriyetimize yapılmıştır” yorumunda bulundu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise, "Değerli gazeteci Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ 'a evinin önünde sopalarla saldırmış vahşiler. İşte şimdi hepimiz Yavuz’uz deme zamanı. Şiddetin kazananı yoktur. Kaybedeni tüm ülke olur. Tüm siyasetçilere sesleniyorum. Milleti dinleyin. Şiddet lisanı ve şiddet istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Deniz Yücel’den ‘işkence’ iddiası
Almanya Dışişleri Bakanlığı, 20 yıldan fazla bir süredir DieWelt gazetesi muhabiri olan Deniz Yücel'in Türkiye'deki tutukluluğu sırasında işkenceye maruz kaldığı yönündeki ifadeleriyle nedeniyleTürkiye’yi Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Sözleşme’ye sadık kalmaya çağırdı.
Bakanlık sözcüsü tarafından Alman haber ajansı DPA’ya yapılan açıklamada, "Her türlü işkence ve kötü muameleyi kınıyoruz. Bu tür muameleler hukuk dışıdır" denildi.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.