İran Devrim Muhafızları Ordusu, parlamentoya ‘savaş olasılıkları’ hakkında bilgi verdi

DMO lideri Hüseyin Selami’nin parlamentonun internet sitesinde yayınlanan fotoğrafı
DMO lideri Hüseyin Selami’nin parlamentonun internet sitesinde yayınlanan fotoğrafı
TT

İran Devrim Muhafızları Ordusu, parlamentoya ‘savaş olasılıkları’ hakkında bilgi verdi

DMO lideri Hüseyin Selami’nin parlamentonun internet sitesinde yayınlanan fotoğrafı
DMO lideri Hüseyin Selami’nin parlamentonun internet sitesinde yayınlanan fotoğrafı

Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) önde gelen liderleri ve İran parlamentosu milletvekilleri, Tahran ve Washington arasındaki ‘savaş’ ihtimalini görüştü. DMO Komutanı Hüseyin Selami, ABD kuvvetlerinin bölgeye konuşlanmasını ‘psikolojik savaş’ olarak değerlendirdi.
Selami, ABD'nin Patriot füzelerinin yeniden konuşlandırmasının yanısıra ‘Abraham Lincoln’ isimli bir uçak gemisi liderliğinde bir grup savaş hücum gemisi ve ‘B52’ bombardıman uçakları gönderme kararının ardından dün parlamentoda kapalı kapılar ardında mevcut gerilimin sonuçları hakkında görüşmelerde bulundu.
İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade, Emir Ali Hacızade ABD’nin Körfez’deki askeri varlığının daima tehdit oluşturduğunun ancak şu an bunun bir fırsata dönüştüğünü söyledi.
Reuters’in İran medyasından aktardığı haberlerde Hacızade’nin en az 40-50 uçak taşıyan gemide yaklaşık 6 bin asker bulunduğunu bildirdiği belirtildi. Haberde Hacızade'nin şu açıklamasına yer verildi:
“Önceden bizim için tehlikeli bir tehdit niteliğindeydi. Ancak şu an tehditler fırsata dönüştü. Şimdi dişlerimiz arasındaki bir et parçası gibiler. ABD’liler herhangi bir adım atarsa başlarına vuracağız. ABD’lilere zarar vermek oldukça kolay. Kuvvetleri, 300 kilometre uzaklıktaki gemileri hedef alabilen füzelere sahip.
Hacızade ayrıca 700 kilometre menzilli bir gemi füzesinin de geliştirilmesine dikkat çekti.
Basında yer alan haberlere göre Parlamento Başkanı Ali Laricani, Selami’nin bölgedeki durumun analizini yaptı ve DMO’nun gelecek vizyonu hakkında da açıklamalarda bulundu. Laricani ayrıca DMO’nun, rolünün güçlendirilmesi ve ülke içindeki durumun iyileştirilmesi konusunda görevlendirileceği vurgusu yaptığını söyledi.
DMO’nun istihbarat servisine bağlı Tesnim haber ajansına göre Selami, kişisel bir girişimle düşmanların hareketleri ve DMO’nun gücü hakkında doğru bir analiz sunmak amacıyla parlamentoya giderek ABD’nin hareketlerinin arkasındakiler ve bölgedeki psikolojik savaşa dair açıklamalarda bulundu.
Milletvekillerine göre Selami’nin ayrıntılı açıklamalarında tüm hareketlerin psikolojik bir tarafı olduğunu vurgulandı. ABD’nin yeni bir savaşa girmek istemediğinin belirtildiği açıklamasında uçak gemisi Abraham Lincoln’ün Körfez’e ulaşmasının önemsiz olduğuna işarette bulunan Selami bunun yeni bir durum olmadığına dikkat çekti.
Parlamento Sözcüsü Behruz Nemati yaptığı açıklamada “DMO Komutanı, ABD’nin bölgede psikolojik bir savaş başlattığını söyledi” ifadesini kullandı.
iran parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Haşmetullah Felahat Pişe, Selami ve milletvekilleri arasında gerçekleşen görüşmelerin ‘savaşa dair oldukça önemli’ olduğunu vurguladı. ISNA haber ajansına göre Pişe, “Selami’nin söylediği en önemli şey, İran’ın savaşa girmeye hazır olduğuydu” dedi. Pişe’nin açıklamalarına göre DMO Komutanı “İran savaştan asla kaçmayacak. Hatta kendi bölgesinde galip gelecek” ifadelerini kullandı.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.