Yeni Zelanda, cami katliamı hakkında soruşturma başlattı

Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrindeki el-Nur Camii önündeki çiçekler (AFP)
Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrindeki el-Nur Camii önündeki çiçekler (AFP)
TT

Yeni Zelanda, cami katliamı hakkında soruşturma başlattı

Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrindeki el-Nur Camii önündeki çiçekler (AFP)
Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrindeki el-Nur Camii önündeki çiçekler (AFP)

Yeni Zelanda, Christchurch kentindeki camilere düzenlenen saldırılar hakkında soruşturma başlatıldı. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Fransa’da internet üzerinden yapılan şiddette yönelik küresel işbirliğini  hedefleyen toplantıya katılacağını açıkladı.
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde Nur ve Linwood camilerine 15 Mart'ta düzenlenen terör saldırısında aralarında bir Türk vatandaşının bulunduğu 51 kişi hayatını kaybetmiş ve saldırı Facebook üzerinden yayınlanmıştı.
Ardern dün, terör içeriğinin ve aşırı şiddetin sosyal ağlarda yayılmasını durdurmak için küresel bir çözüm çağrısında bulundu. Ardern Paris’i ziyaret etmeden önce sosyal medyadan yayınladığı video kaydında “Sosyal medya platformları evrensel platformlardır. Bu nedenle cevabımız da küresel olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Toplantıya, internet üzerinden yapılan radikal şiddeti ortadan kaldırmak için yapılan Christchurch Çağrısı’na destek için dünyanın dört bir yanından liderler ve teknoloji şirketleri temsilcileri katılacak.  Arndern, gelecekte şirket ve hükümetlerden bu konuda daha çok sayıda destek beklediğini ifade etti. Reuters’ın haberine göre,Yeni Zelanda’daki Kraliyet Komisyonu,  saldırıyı  inceleyecek.
Ardern yaptığı açıklamada, bu bilgilerin saldırıların tekrarlanmaması için komisyona yardımcı olacağını ifade etti. Kraliyet Komisyonunun internet sitesinden yaptığı açıklamada, komisyonun Ağustos ayına kadar bilgi toplayacağını ve bulgularını 10 Aralık'ta hükümete sunacağını bildirerek, daha iyi bir soruşturma için Müslüman toplulukla daha iyi iletişim çağrısında bulundu. Ardern bu hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile dünya liderlerini ve teknoloji yöneticilerini Christchurch Çağrısı’nı imzalamaya ikna etmeyi hedefledikleri toplantıya başkanlık edecek. Toplantıya Facebook, Google, Twitter ve diğer teknoloji şirketlerinden temsilciler katılması beklenirken, Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in katılması beklenmiyor.
Facebook, toplantıya eski İngiltere Başbakan Yardımcısı ve Facebook İletişim Departmanı Başkan Yardımcı NickClegg’in katılacağını açıkladı.
Zuckerberg, Macron ile Cuma günü Paris’te yaptığı toplantıdan sonra, Fransa’nın internet üzerindeki nefret söylemlerine karşı düzenleyici kontroller uygulama çabalarına övgüde bulunarak, Avrupa Birliği (AB) için rol model olduğunu söyledi. Zuckerberg'in yorumları, Yeni Zelanda’daki cami saldırılarının Facebook üzerinden yayınlanmasının şiddetle eleştirilmesinin ardından geldi. 50 kişinin öldürüldüğü saldırının fotoğrafları birkaç gün sonra dahi internette ulaşılabiliyor. Zuckerberg ve Macron’un görüşmesi, Macron’un Facebook’un daha fazla denetlenmesi ve nefret söylemleri ile mücadele için teknoloji devlerinin nefret söylemine karşı çabalarını izlemek amacıyla bağımsız bir komisyonun oluşturulması tavsiyesinde bulunduğu raporunun ardından gerçekleşti. Zuckerberg, Macron ile Elysee Sarayı'nda yaptığı toplantı sonrasında Paris'teki Facebook ofisinde gazetecilere verdiği demeçte  “Hükümetinizin önerisine daha fazla ülke riayet ederse, işte bu dünya için bazı alternatiflerden daha olumlu bir sonuç oluşturacaktır. Şirket sorumluluklarını ve devlet sorumluluklarını tanımlayan internet kurallarına ihtiyacımız var. Bu yüzden Başkan Macron'un ekibiyle çalışmak istiyoruz” dedi.
Macron, Paris’in dijital dünyayı düzenlemede lider bir rol oynamasını ve ABD’nin gevşek davrandığı, Çin’in ise demir yumrukla yönettiği internet ortamında dengeyi sağlamayı istediğini ifade etti.



Soros’tan Teksas çıkarması: Tüm yollar buradan geçiyor

Joe Biden'ın giderayak Başkanlık Özgürlük Madalyası'na layık gördüğü Soros'un Açık Toplum Vakıfları, çok sayıda ülkede darbe ve rejim değişikliklerinin içinde yer almakla suçlanıyor (Reuters)
Joe Biden'ın giderayak Başkanlık Özgürlük Madalyası'na layık gördüğü Soros'un Açık Toplum Vakıfları, çok sayıda ülkede darbe ve rejim değişikliklerinin içinde yer almakla suçlanıyor (Reuters)
TT

Soros’tan Teksas çıkarması: Tüm yollar buradan geçiyor

Joe Biden'ın giderayak Başkanlık Özgürlük Madalyası'na layık gördüğü Soros'un Açık Toplum Vakıfları, çok sayıda ülkede darbe ve rejim değişikliklerinin içinde yer almakla suçlanıyor (Reuters)
Joe Biden'ın giderayak Başkanlık Özgürlük Madalyası'na layık gördüğü Soros'un Açık Toplum Vakıfları, çok sayıda ülkede darbe ve rejim değişikliklerinin içinde yer almakla suçlanıyor (Reuters)

ABD'li iş insanı George Soros, Demokratların Teksas eyaletinde güçlenmesi için harekete geçti.

Wall Street Journal’ın haberinde (WSJ), Soros’un Cumhuriyetçilerin elindeki eyalette Demokratların güçlenmesini sağlamak için “Mavi Teksas” hareketine yatırım yaptığını yazıyor.

Budapeşte doğumlu iş insanının geçen yıl harekete 2,1 milyon dolar bağış yaptığı, bu yıl nisanda da 1 milyon dolar fon sağladığı aktarılıyor.

Girişimin 2024 seçim kampanyası sürecinde 35 milyon dolar harcadığı belirtilirken, gelecek seçimlerde bu rakamın aşılacağı öngörüsü paylaşılıyor.

Mavi Teksas hareketi, kısa vadede seçmen katılımını ve 2026’da düzenlenecek ara seçimlerde aday alımını artırmayı hedefliyor.

Uzun vadedeyse 2032’ye kadar Teksas’ta Demokrat Parti’nin Cumhuriyetçilere meydan okuyabilecek siyasi rekabet gücünü kazanması hedefleniyor.

Bu kapsamda gönüllü seferberliği, aday belirleme ve bu ay itibarıyla 20’den fazla şehirde çeşitli mitingler düzenlenmesi planlanıyor.

Demokratlar, 1994’ten beri Teksas’ta eyalet çapında bir zafer kazanamadı. Son seçimde de ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhuriyetçiler, Demokratları büyük farkla mağlup etmişti.

Soros destekli girişim, özellikle 2026’daki ara seçimlerde Senato’ya Demokrat Colin Allred’i sokmayı hedefliyor. Allred’in, Cumhuriyetçi rakibi Teksas Başsavcısı Ken Paxton’a karşı zafer kazanması için yoğun kampanya düzenlenmesi planlanıyor.

WSJ’nin analizinde, Kaliforniya ve New York gibi eyaletlerde nüfusun azalması ve Teksas’ta yaşayan kişi sayısının artmasıyla güney eyaletinin Demokratların gelecekteki seçim stratejisi için çok önemli hale geldiğine dikkat çekiliyor.  

Mavi Teksas girişiminin öncülerinden Texas Majority PAC’nin yardımcı direktörü Katherine Fischer şunları söylüyor:

Teksas’ta ya da ülkede 2032'den sonra Beyaz Saray'da bir Demokrat görmek isteyenler için tüm yollar Teksas’tan geçiyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, The Hill