Celalabad’da patlama; 4 ölü, 20 yaralı

Herat’ta bir askeri akademi önünde tetikte duran bir Afgan asker (AFP)
Herat’ta bir askeri akademi önünde tetikte duran bir Afgan asker (AFP)
TT

Celalabad’da patlama; 4 ölü, 20 yaralı

Herat’ta bir askeri akademi önünde tetikte duran bir Afgan asker (AFP)
Herat’ta bir askeri akademi önünde tetikte duran bir Afgan asker (AFP)

Afganistan’da yayın yapan Pajhwok Haber Ajansı’nın yetkililerden aktardığına göre, Afganistan’ın doğusundaki Nangarhar vilayetinin yönetim şehri olan Celalabad’da ardarda 4 patlama gerçekleşti. Patlamalar sırasında en az 4 kişi öldü, 16 kişi de yaralandı. Nangarhar vali sözcüsü Ataullah Hokyani, patlamaların Celalabad’ın Talaşi meydanında gerçekleştiğini belirtirken, bölgeye yerleştirilen el yapımı patlayıcılardan kaynaklandığını ifade etti. Henüz herhangi bir grup, saldırıların sorumluluğunu üstlenmedi. Ataullah Hokyani, gazetecilere yaptığı yazılı açıklamada, “Nangarhar vilayetinin yönetim şehrinde bir polis aracı yakınlarında art arda patlamalar meydana geldi” diyerek, patlamanın el yapımı bombadan kaynaklandığını söyledi. Hokyani, geçici rakamların 4 kişinin öldüğünü ve 20 kişinin de yaralandığını gösterdiğini belirtti.
Şu ana kadar Afganistan’da herhangi bir grup, saldırıların sorumluluğunu üstlenmedi. Ancak DEAŞ ve Taliban, ülkenin doğusunda aktif bir konumda. Mart ayının ortalarından bu yana şehirde düzenlenen intihar eylemlerinde en az 16 sivil yaşamını yitirdi. Taliban saldırılarla herhangi bir bağlantısının olmadığını açıklamıştı.
Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani, birçok defa Ramazan ayında ateşkes yapma çağrısında bulundu, ancak ülkede çatışmalar hala devam ediyor.
Öte yandan Birleşmiş Milletler’in (BM) Afganistan misyonu, geçen pazartesi günü yaptığı açıklamada, Afganistan’ın batısında uyuşturucu üretimi için kullanıldığı belirtilen tesislere yönelik ABD baskınları sırasında ölen siviller hususundaki bilgilerin araştırıldığını açıkladı.
İddialar, bu ayın başlarında Farah ve Nemruz vilayetlerinde gerçekleştirilen baskınlara dikkati çekti. Öyle ki eroin ve diğer uyuşturucu maddelerini imal etmek üzere kullanılan onlarca binanın imha edildiği belirtiliyor.
Afganistan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Nusret Rahimi’nin yaptığı açıklamaya göre, Farah vilayetindeki operasyonlar sırasında Taliban’a mensup 150 militan öldü, 40 militan da yaralandı. Ancak Taliban, uyuşturucu üretmek üzere söz konusu tesislerin kullanıldığı iddialarını reddederek, yaklaşık 100 sivilin öldürüldüğünü savundu. BM Afganistan'a Yardım Misyonu (UNAMA) da yayınladığı bir bildiride, “Farah ve Nemruz vilayetlerinde uluslararası güçlerin uyuşturucu üretiminde kullanıldığına inandığı tesislere karşı başlattığı saldırılarda yaşanan sivil kayıplara ilişkin iddialar soruşturuluyor” ifadelerine yer verildi.
Misyon, mevziilere erişimin zor olduğunu ve bazı zorlukların zarar gören sivillerin soruşturulmasını engellediğini ifade etti. ABD liderliğindeki NATO ise açıklama yapmaktan kaçındı. UNAMA, geçen ay yayınladığı bir raporda, “ABD ve Afganistan güçlerinin önderlik ettiği operasyonlardan kaynaklanan sivil ölümlerin oranı, ilk kez sivillerin Taliban ve isyancı grupların saldırılarında ölen sivillerin oranını aştı” denildi. UNAMA ayrıca, Taliban’ı da Ramazan ayında Afganistan’da şiddet eylemlerini tırmandırmakla suçladı.
Ramazan ayının başlamasına rağmen Afganistan’daki şiddet eylemleri devam ediyor. Aynı şekilde ABD ve Taliban arasında onlarca yıldır devam eden çalışmaları sonlandırmak amacıyla gerçekleşen görüşmeler de sürüyor. Taliban hareketi, 8 Mayıs’ta Kabil’deki ABD merkezli bir sivil toplum kuruluşunu hedef alan saldırının sorumluluğunu kabul etti. Saldırıda siviller ve Afgan güvenlik güçleri arasından 9 kişi hayatını kaybetmişti. UNAMA Temsilcisi Tadamichi Yamamoto, “Sivillere yönelik kasıtlı ve ayrım gözetmeyen saldırıların geçerli bir nedeni olmaz” açıklamasında bulundu. Yamamoto, “Sivillerin yaşamlarını iyileştirmek için mücadele eden bir kalkınma ajansına karşı aşırı ve kasıtlı bir şiddet eylemi, oldukça çirkin bir harekettir” ifadelerini kullandı. Taliban tarafından Ramazan ayı öncesi yapılan bir başka saldırıda da 13 kişi ölmüş ve onlarca kişi de yaralanmıştı. Bir intihar eylemcisi, Afganistan’ın kuzeyindeki Bağlan vilayetinin Puli Humri şehrinde bir polis karakoluna saldırmıştı.



Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
TT

Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1,6 milyar dolarlık dolandırıcılıkla binlerce yatırımcıyı aldatmaktan hüküm giyen özel sermaye yöneticisi David Gentile'ın hapis cezasını kısmen kaldırdı.

The New York Times'a göre, GPB Capital Holdings'in eski CEO'su ve kurucu ortağı, çarşamba günü hapisten çıktığında 7 yıllık cezasının iki haftasından azını çekmişti.

59 yaşındaki Gentile ve diğer sanık Jeffry Schneider, Ağustos 2024'te menkul kıymetler ve elektronik dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş ve bu yıl mayısta cezalarını almışlardı. Anlaşılan o ki, Trump 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Schneider'ı affetmedi.

Trump'ın "af çarı" Alice Marie Johnson, Şükran Günü'nde sosyal medyada yaptığı paylaşımda Gentile'ın evine, çocuklarının yanına döndüğünü görmekten "çok memnun" olduğunu söyledi.

Savcılar, mahkeme dosyalarında Gentile ve Schneider'ın yatırımcı fonlarını kullanarak otomotiv ve perakende sektörlerindeki şirketlerin hisselerini satın aldığını belirtti. Bu varlıkların getirilerinden yatırımcılara düzenli yıllık ödemeler yapıldı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı, geçen yıl GPB'nin mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonları kullanmak yerine yatırımcılara ödeme yapmak için yatırımcı fonlarını kullanmasının bir saadet zinciri oluşturduğunu saptamıştı.

Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, savcıların işletmeyi yanlış bir şekilde saadet zinciri diye nitelendirdiğini savunarak, Reuters'a yaptığı açıklamada, iddianın "GPB'nin yatırımcılara ne olacağını açıkça söylemesi nedeniyle ciddi şekilde zayıflatıldığını" söyledi.

Adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkilisi Reuters'a, "Duruşmada hükümet, düzmece olduğu iddia edilen beyanları Gentile'a bağlayamadı" dedi.

Kaynak, "Gentile ayrıca hükümetin sahte ifadeler aldığı ve bu ifadeleri düzeltmediği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi" diye ekledi.

Cumartesi günü itibarıyla, Gentile'ın ceza indirimi metni henüz Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmamıştı. Ceza indiriminin herhangi bir mali cezayı etkileyip etkilemeyeceğiyse belirsizdi.

Haziranda savcılar, davadaki hakimden Gentile'ın 15,5 milyon dolardan fazla parasına el konmasını talep ederken, Schneider'ın 12 milyon dolardan fazla parasına el konmasını istemişti.

The New York Times'a göre eylülde savcılar hakime yazdıkları mektupta, mahkeme tarafından atanan bir kayyumun 700 milyon dolardan fazla paraya erişimi olduğunu ve bunun muhtemelen yatırımcılara dağıtılacağını belirtmişti.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

TT

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun pazar günü sunduğu af talebini “devletin ve İsrail toplumunun çıkarlarını esas alarak” değerlendireceğini açıkladı. Tartışma hem siyaseti hem yargıyı hem de kamuoyunu ikiye bölerken, olası şartlı af senaryoları gündemin merkezine yerleşti. Herzog’un bu ilk açıklaması, ülkede siyasi, hukuki ve toplumsal kutuplaşmanın en yüksek seviyeye ulaştığı bir döneme denk geldi.

Af talebinin kamuoyunda büyük bir kaygı ve tartışma yarattığını belirten Herzog, “Şiddet dili beni etkilemez. Saygılı söylem tartışmayı teşvik eder. İsrail halkını görüşlerini Cumhurbaşkanlığı sitesinden iletmeye davet ediyorum” dedi.

Trump’tan gelen mesaj tartışmayı büyüttü

Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre Herzog’un açıklaması, bazı hükümet yetkililerinin yönelttiği örtülü tehditlere yanıt niteliği taşıdı. Çevre Bakanı Idit Silman, af talebinin reddedilmesi halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın yargı sistemindeki üst düzey isimlere yaptırım uygulayabileceğini öne sürdü. Trump’ın iki hafta önce Herzog’a gönderdiği bir mektup ile Netanyahu için af istediği de doğrulandı.

Netanyahu, talebini “ulusal çıkar” ve “toplumsal bölünmenin sona ermesi” gerekçesiyle savundu ancak herhangi bir suç itirafında bulunmadı.

Birlik vaadi yeni bölünme yarattı

Netanyahu’nun af talebi, hükümet kanadında destek görse de muhalefet lideri Yair Lapid ve diğer isimler, ancak suçun kabulü ve siyasetten çekilme şartıyla af verilmesi gerektiğini savundu. İsrail basını, Herzog’un da şartlı bir af formülüne sıcak baktığını yazdı.

rtg
Geçtiğimiz Ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ABD Başkanı Donald Trump’ı karşıladı (AP)

Kanal 12, Herzog’un “evet ama şartlı” seçeneğini değerlendirdiğini; Netanyahu’dan ya suçlamaları kabul etmesini, ya da siyasi faaliyetlerinde kısıtlama getirilmesini talep edebileceğini aktardı. KAN televizyonu ise Herzog’un, “itiraf anlaşması” seçeneğini yeniden gündeme getirmeyi planladığını bildirdi.

dcfvg
Aralık 2024'te Tel Aviv Adliyesi'nin dışında, Netanyahu'yu temsil eden bir maske takan, hapishane kıyafetleri giyen ve elleri kelepçeli bir muhalif (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kanal 13’ten aktardığı haberlere göre olası şartlar arasında erken seçim çağrısı yapılması, siyasetten geçici çekilme veya tartışmalı yargı reformlarının durdurulması da bulunuyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve Netanyahu cephesi bu iddiaları reddetti.

Hukuki tartışma büyüyor

Netanyahu’nun dört ayrı dosyada rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı süreçte af talebi, ülkenin hukuk çevrelerinde geniş bir tartışma başlattı.
Baro yetkilisi Guy Şinar, bunun “devam eden bir cezai süreci af yetkisiyle sonlandırma girişimi” olduğunu savundu.

erg
Netanyahu, Yargı Atamaları Komitesi'ni seçmek için Knesset'te yapılan oylamada oyunu kullanıyor - Haziran 2023 (Reuters)

Öte yandan Netanyahu’nun eski avukatlarından Mika Feitman, “Af, suçunu kabul eden kişiye verilir. Kanun bunu söylüyor” diyerek suç itirafı olmadan af verilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Feitman, 1984’teki “300 Numaralı Otobüs” olayında bile affın ancak suç itirafından sonra verildiğini hatırlattı.

Uzmanlar arasında, cumhurbaşkanının af yetkisinin yargı denetimine tabi olup olmayacağı konusunda da derin görüş ayrılıkları bulunuyor.

Sokağa da yansıyan kutuplaşma

Cumhurbaşkanlığı konutu önünde toplanan göstericiler, Herzog’a af talebini reddetmesi çağrısında bulundu. i24News için yapılan ankette halkın yüzde 54’ü affı desteklerken, yüzde 45’i karşı çıktı.

Affın suç itirafı şartına bağlanmasını destekleyenler yüzde 48, karşı çıkanlar yüzde 49 oldu. Netanyahu’nun siyaseti bırakması şartı gündeme geldiğinde ise kamuoyu yine ortadan ikiye bölündü.

Mavi-Beyaz lideri Benny Gantz, “Bu sürecin iyi bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum; iç savaşla değil” diyerek tansiyonun yüksekliğine dikkat çekti.


Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.