Bir depo LPG'de 40 lira ucuz ödeyebilirsiniz

Bir depo LPG'de 40 lira ucuz ödeyebilirsiniz
TT

Bir depo LPG'de 40 lira ucuz ödeyebilirsiniz

Bir depo LPG'de 40 lira ucuz ödeyebilirsiniz

LPG fiyatlarının farklılık göstermesi sürücülerin tepkisine sebep oluyor. Aynı şehrin bir ucunda litresi 3.29 liradan satılan LPG, şehrin başka bir noktasında 3.97 liradan satışa sunuluyor. Aynı kentte yaşayan sürücüler, bir depo LPG'de 40 liraya kadar tasarruf sağlayabiliyor. Sektör temsilcileri, farkı serbest piyasa koşullarına bağlarken tüketici dernekleri duruma bir hayli tepkili.
Uluslararası piyasaya göre benzin ve motorinin yüksek olması sürücüleri daha ucuz olan LPG tüketimine yönlendiriyor. Ancak LPG fiyatlarında litrede 70-80 kuruşu bulan farklı fiyatlar tepkilere sebep oluyor. Bursa, Kayseri, Kırşehir, Konya gibi farklı illerde, hatta aynı kentin değişik noktalarında bile LPG fiyatları farklılık gösteriyor. Aynı marka LPG Osmangazi ilçesindeki akaryakıt istasyonunda litresi 3.29 liradan satılırken yine Osmangazi ilçesindeki başka bir istasyonda 3.97 liradan satılıyor. 
Bursa'dan Konya'ya aracıyla giden sürücü F.Y., aynı marka LPG'nin litre fiyatında 70-80 kuruş oynamasının izahının mümkün olmadığını söyledi.
Türkiye LPG Derneği ise serbest piyasaya koşullarının uygulandığını duyurdu. İHA muhabirine bir açıklama gönderen Dernek yönetimi, LPG Piyasası Kanunu 10. Maddesi uyarınca LPG dağıtıcı lisansı sahiplerinin, tüketicilere tavan perakende satış fiyatlarını serbest piyasa koşullarında belirleyerek Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) bildirdiğine dikkat çekti. LPG otogaz bayileri ise, dağıtım şirketlerince bildirilen tavan fiyatların üzerinde olmamak kaydıyla tüketicilere satış fiyatını serbestçe belirlediği hatırlatıldı. 
Firmalar rekabete girebiliyor 
LPG otogaz istasyonlarındaki satış fiyatlarının, bayiler tarafından belirlendiği; ancak bu fiyatların dağıtım şirketlerince tespit edildiği dile getirildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Bu fiyatlar tavan fiyatlar üzerinde olamamaktadır. Aksine davranış, idari para cezası ve diğer idari yaptırımların uygulanmasına sebebiyet vermektedir. Bu düzenlemelere uyum sağlandığının denetimi, EPDK tarafından görevlendirilmiş Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri veya diğer kurum personeli tarafından gerçekleştirilmektedir. Yine düzenleyici bir kurum olarak Rekabet Kurumu, mal ve hizmet piyasalarında adil bir rekabet ortamının tesisi için düzenleyici işlem yapma ve yaptırım uygulama yetki ve görevine haizdir. LPG piyasasında bölgesel rekabete, dağıtıcılar veya bayiler arası rekabete veya dönemsel promosyonlara sıkça rastlanmaktadır. Yine yukarıda belirttiğimiz yasal düzenlemelere aykırı davranışlara da rastlanabilmektedir. Belirtilen fiyat farkının bu kapsamda farklı sebeplerinin olabileceği değerlendirilmektedir. Sürücülere, ürün ve hizmet alacakları istasyonlarda; LPG Piyasası Fiyatlandırma Yönetmeliği kapsamında fiyatların açıkça ilan edildiğinden, dağıtıcı lisansı sahibinin kurumsal kimliğinin bulunduğundan, oto gaz bayilik lisansı sahibi bayi bilgilerinin istasyonların görünebilir kısımlarında yer aldığından fiyat ilan panosu ile LPG pompası üzerindeki fiyatların birbiriyle örtüştüğünden emin olunması tavsiye olunmaktadır. LPG piyasasında aslolan serbest piyasa koşullarıdır ve sabit bir kar marjı bulunmamaktadır. Kar marjları; ürün satış miktarları, marka algısı, ulaşım ve nakliye şartları, ürün alış koşulları ve benzeri nedenlerle bayiler ve dağıtım şirketleri arasında değişiklik göstermektedir. Piyasada rekabetin yüksek olması - rekabeti bozucu eylemlerden kaynaklanmaması koşuluyla - Rekabet Kurumu bakış açısıyla aranılan bir özelliktir."



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”