​Huawei’yi ‘boğan’ savaşın ‘lojistik, üretim ve sipariş’ eksenleri

Huawei’yi ‘boğan’ savaşın ‘lojistik, üretim ve sipariş’ eksenleri ve Çinli şirketin kararlı duruşu (Reuters)
Huawei’yi ‘boğan’ savaşın ‘lojistik, üretim ve sipariş’ eksenleri ve Çinli şirketin kararlı duruşu (Reuters)
TT

​Huawei’yi ‘boğan’ savaşın ‘lojistik, üretim ve sipariş’ eksenleri

Huawei’yi ‘boğan’ savaşın ‘lojistik, üretim ve sipariş’ eksenleri ve Çinli şirketin kararlı duruşu (Reuters)
Huawei’yi ‘boğan’ savaşın ‘lojistik, üretim ve sipariş’ eksenleri ve Çinli şirketin kararlı duruşu (Reuters)

Lojistik kaynaklarının azalması, çalışma eklemlerinin felç olması ve üretimin düşmesi... Bu üç ana eksen, ABD’nin ÇİN devi Huawei’ye karşı başlattığı savaşın ölümcül darbeleri... Bu savaş, bir yandan gayri resmi bir şekilde dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında yaşanıyor gibi görünürken diğer yandan hali hazırda dünyayı kontrolü altına alan geleceğin teknoloji savaşını gözler önüne seriyor.
Çok sayıda uluslararası büyük şirketin cep telefonları ve iletişim ağları için gerekli çipler ve yarı iletkenlerin tedarikiyle ilgili olarak Çin devi Huawei ile işbirliğini askıya aldıklarını açıklamasından ve Google’ın Çinli şirketin ürettiği akıllı telefonların çalışma eklemlerini felç eden bir hamleyle Huawei’yi Andorid programından çıkarma kararından günler sonra uluslararası dev telekomünikasyon şirketleri dün, Huawei'ye verilen telefon siparişlerinin ve 5G ağlarının kurulmasıyla ilgili işbirliğinin askıya alındığını açıklayarak şirketin ürünlerini doğrudan boykot etmeye başladı.
İngiltere Merkezli telekomünikasyon şirketi Vodafone dün, Çin devinin ürünleriyle ilgili güvenlik standartlarına ilişkin tartışmaların yaşandığı bir dönemde beşinci nesil (5G) Huawei telefonlarının ön siparişlerini askıya alacağını açıkladı.
Şirketin sözcüsü yaptığı açıklamada, “İngiltere'deki Huawei Mate 20x siparişlerini geçici olarak durdurduk. Bu, Huawei’nin yeni 5G cihazlarıyla ilgili belirsizliğe ilişkin alınmış geçici bir önlemdir” ifadeleri kullandı.
İlgili bağlamda, büyük bir Japon telefon şirketi, ABD yönetiminin Amerikan şirketlerine çalışma yasağı koyduğu Huawei’ye ait ürünlerin satışını durdurmayı planlıyor. Japonya'nın en büyük telekomünikasyon şirketi olan “NTT DoCoMo”, Huawei’nin yeni ürünlerine yönelik siparişlerini durdurmayı düşündüklerini belirtti.
NTT DoCoMo şirketinin rakibi “KDDI Cop.” ise yeni “P30” model Huawei telefonun tanıtımını erteleyeceğini açıkladı. Dev telekomünikasyon devi Softbank'ın iştiraki olan Wye Mobile da benzer bir adım attı.
Bloomberg’in yayınladığı haberde, bu adımların, ABD merkezli “Apple”ı geçerek dünyanın satış rakamları açısından en büyük ikinci akıllı telefon üreticisi haline gelen ve Güney Kore merkezli Samsung’u geçme yolunda ilerleyen Huawei’nin karşılaştığı zorluklara işaret edildi.
Huawei’siz 5G mümkün mü?
Huawei'nin 5G operatörü olarak, küresel üstünlüğüne karşı İngiltere'nin en büyük mobil operatörü olan EE dün yaptığı açıklamada, İngiltere'de Huawei teknolojisi olmadan 5G ağını uygulamaya koyulacağını duyurdu. EE, bunu yapan ilk operatör olacak. EE daha önce 5G destekli “Huawei Mate 20 X 5G” modelini İngiltere’ye getireceğini duyurmuştu. Ancak bu durum Çin’in İngiltere’deki telekomünikasyon sektörüne katılımıyla ilgili siyasi tartışmaları da beraberinde getirmişti.
Financial Times gazetesinin aktardığı açıklamalarında EE CEO’su Marc Allera, şirketin, Huawei'nin 5G destekli telefonlarının lansmanını “askıya aldığını” ve uzun vadeli sözleşmeler yapmak için gereken “hizmet garantisi” kapsamında bulunmadığını söyledi. Allera açıklamasında, “Google’ın Huawei ile bağları koparma kararından sonra, telefonların Android platformu olmadan çalışmaya devam edebilme olasılığına ilişkin tartışmalar nedeniyle söz konusu modelin lansmanını askıya almak zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.
British Telecom Group (BT) iştiraki olan EE tarafından dün yapılan açıklamada, yeni yüksek hızlı mobil ağının 30 Mayıs'ta Birleşik Kırallık'ın Londra, Cardiff, Belfast, Edinburgh, Birmingham ve Manchester gibi toplam 6 şehrinde kullanılmaya başlanacağı ve 5G ağının 2019 sonunda bin 500 noktaya ulaştırılmasının planlandığı belirtildi. Allera, 5G ağının başlatılmasının “İngiltere'yi dijital cephede tutmaya” yardımcı olacağına işaret etti.
Öte yandan Huawei'nin kurucusu Ren Zhengfei, Washington’ın kendilerini fazla “hafife aldığını” belirterek ABD'nin şirkete yönelik attığı adımlara karşı uyardı.
Çin basınına konuşan Ren Zhengfei, şirketin ABD’nin uygulamalarından etkilenmeyeceğini belirterek 5G teknolojisi açısından Huawei’nin en yakın rakiplerine iki ya da üç yıllık fark attığını söyledi.
Çözüm ortaklarıyla iletişim
Bununla birlikte Huawei'ye bir darbe de ARM'den geldi. BBC’nin ARM şirketinin iç kaynaklarına dayandırdığı haberine göre İngiltere merkezli çip tasarımcısı ABD’nin yaptırımları çerçevesinde Huawei ile olan işleri askıya aldı. BBC haberine göre şirket, çalışanlarına Huawei ve bağlı kuruluşları ile “tüm aktif sözleşmeleri, desteği ve bekleyen sözleşmeleri” durdurma talimatı verdi. Japonya merkezli Softbank’ın satın aldığı ARM’nin tasarladığı çipler, ABD menşeli teknolojiyle üretiliyor. Ancak Huawei tarafından dün yapılan açıklamada çözüm ortağı olan ARM ile işbirliğinin askıya alınması sorununun çözülebileceğine inanılıyor. Huawei sözcüsü yaptığı açıklamada, “Ortaklarımızla olan yakın ilişkilerimize değer veriyoruz. Ancak bununla birlikte siyasi olarak alınmış kararlar sonucunda karşılaştıkları baskıları anlıyoruz. Bu talihsiz durumun çözülebileceğine inanıyoruz. Önceliğimiz, dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimiz için dünya standartlarında teknoloji ve ürünler üretmeye devam etmeyi sürdürmek” ifadelerini kullandı.
Google’ın elinden kurtulmak
İkinci eksen çerçevesinde ise dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon üreticisi için büyük önem arz eden işletim sistemi geliyor. Huawei’den yetkili bir isim şirketin en geç ilkbaharda kendi işletim sistemini kullanıcılarına sunacağını belirtti.
Android İşletim Sistemi’nin sağlayıcısı Google, ABD’nin Çinli şirkete uyguladığı kısıtlamalar sonucunda Huawei’nin Android lisansının iptal edileceğini duyurdu.
Huawei CEO'su Yu Chengdong, Salı akşamı, akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler, televizyonlar ve arabalarda kullanılmak üzere geliştirmeye başladıkları işletim sisteminin yakında hazır olacağını söyledi. Yu, Çin merkezli “Phoenix ifeng Tech” adlı internet sitesinde yer alan bir makalede, Huawei'nin kendi işletim sistemini ilkbahar veya yaz mevsiminde duyuracağını söyledi. Yu, Mart ayında Alman Deutsche Welle (DW) gazetesine verdiği demeçte, Huawei'nin ABD teknoloji şirketlerinin kendisiyle çalışmasının engellenmesine karşın kendi işletim sistemini geliştirdiğini belirtmişti. Yu, “alternatif bir plan olarak”  temel bir işletim sistemi üzerinde çalıştıklarını, ancak Huawei’nin Google ve Microsoft’un sistemlerini kullanmayı tercih ettiğini kaydetmişti.
ABD Ticaret Bakanlığı, son haftalarda Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşının artmasıyla birlikte ABD’li şirketlerin onay almadan Huawei ile çalışmasını yasakladı. Ancak Bakanlık daha sonra kara listeye soktuğu Huawei'ye uygulanan ticari kısıtlamaların bir kısmını 90 günlüğüne askıya aldığını açıkladı.
Huawei, 2012'den bu yana 7 yıldır geliştirilmekte olduğu düşünülen “Project Z” adlı kendi işletim sistemini kullanmaya başlayacak. Kaynaklar, yeni işletim sisteminin, şirketin sorununu ne kadar çözeceğinin henüz belli olmadığını, ancak bununla birlikte Android sisteminin desteklediği geniş uygulama yelpazesine ulaşması için yeni sistemin güçlü bir giriş yapabilmesi adına tanıtımının yaza kalabileceğini söylüyorlar.
İki ucu keskin bıçak
Washington, Çinli şirketi, Pekin’in diğer ülkelerde casusluk yapmasına yardım etmekle suçluyor. Ancak şuana kadar söz konusu suçlamayı destekleyen herhangi bir kanıt sunamayan Washington, Avrupa ülkelerine Huawei’nin 5G destekli cep telefonlarının kullanımının bu ülkelerin ulusal güvenliği için tehlike arz ettiğini öne sürerek Huawei ürünlerinin kullanımını yasaklamaları için baskı yapıyor.
Ancak savaşın harareti ve Huawei’nin karşısında çok sayıda cephenin olmasına rağmen ABD merkezli “Tech Radar” internet sitesi, Başkan Trump’ın Huawei Technologies Şirketi’ni yasaklama kararının iki ucu keskin bir bıçak olduğunu ve bu durumun küresel ekonomilerde teknoloji endüstrisini etkileyeceğini düşünüyor.
Site, haberinde şirketin 5G çözümlerinin rakipleri karşısında düşük maliyetli ve rekabetçi bir hizmet sunması sebebiyle ABD’nin - büyük olasılıkla - Avrupa ülkelerini Çinli şirketi yasaklamaya zorlayamayacağını söyledi.
Site ayrıca ABD yönetiminin aldığı kararın - kesinlikle -ABD'deki çip üreticilerinin satışlarına ve Çin'deki satıcıların satış hacimlerine yansıyacağını belirtti. Ardından şunu ekledi;
“Washington, küresel olarak bazı ülkelerin kararlarını etkileyecek yeterli nüfuza sahip. Bu nedenle söz konusu nüfuz, Trump yönetimi tarafından Çinli şirkete uygulanan kuşatmanın genişletilmesinde kullanılabilir.”



Hackerlar WhatsApp hesaplarını bu yöntemle ele geçiriyor

1 Aralık 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main'de bir akıllı telefon ekranında görünen ABD merkezli anlık mesajlaşma yazılımı WhatsApp'ın logosu (AFP)
1 Aralık 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main'de bir akıllı telefon ekranında görünen ABD merkezli anlık mesajlaşma yazılımı WhatsApp'ın logosu (AFP)
TT

Hackerlar WhatsApp hesaplarını bu yöntemle ele geçiriyor

1 Aralık 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main'de bir akıllı telefon ekranında görünen ABD merkezli anlık mesajlaşma yazılımı WhatsApp'ın logosu (AFP)
1 Aralık 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main'de bir akıllı telefon ekranında görünen ABD merkezli anlık mesajlaşma yazılımı WhatsApp'ın logosu (AFP)

Güvenlik araştırmacıları, hackerların WhatsApp'ın şifrelemesini kırmadan mesajlaşma uygulamasındaki hesapları ele geçirmenin yolunu bulduğu uyarısını yapıyor.

GhostPairing (Hayalet Eşleştirme) diye adlandırılan bu dolandırıcılık yöntemi, WhatsApp kullanıcılarını hesaplarını saldırganın kontrolündeki cihaza bağlamaya ikna etmek için uygulamanın kendi özelliklerinden yararlanıyor. Böylece saldırgan, mesajlara, fotoğraflara, videolara ve sesli mesajlara gerçek zamanlı erişim sağlıyor.

Hesabın kontrolüne sahip olan hacker, daha fazla ele geçirme saldırısı gerçekleştirmek için kurbanın kişilerine mesaj gönderebiliyor.

Bu saldırıda hedefe, güvenilir bir kişiden geliyormuş gibi görünen bir mesaj gönderiliyor.

Mesajdaki bağlantı, genellikle kullanıcının fotoğrafını gösterdiğini iddia ederek, kurbanı telefon numarasını girmesini isteyen sahte bir Facebook giriş sayfasına yönlendiriyor.
 

sxdfer
Bir "GhostPairing" saldırısında tuzaklı WhatsApp mesajı böyle görünebilir (Avast/ Ekran görüntüsü)

Sayfa fotoğraf yerine kurbanın uygulamaya girmesi gereken bir kod göstererek WhatsApp'ın cihaz eşleştirme özelliğini başlatıyor.

Bu hamle, farkında olmadan bilinmeyen bir cihazın hesaba bağlanmasına izin vererek, saldırgana parola veya diğer kimlik doğrulama bilgilerine ihtiyaç duymadan tam erişim sağlıyor.

Bu dolandırıcılık, siber güvenlik firması Avast'ın araştırmacıları tarafından ortaya çıkarıldı. Araştırmacılar, hızla yayılmasına olanak tanıyan bir "kartopu etkisi" yarattığı için saldırının özellikle endişe verici olduğunu belirtiyor.

Avast Güvenlik Uzmanı Luis Corrons, The Independent'a, "Bu saldırı türü siber suçlarda giderek artan bir değişimi vurguluyor: İnsanların güvenini ihlal etmek, güvenlik sistemlerini ihlal etmek kadar önemli" diye konuştu.

Dolandırıcılar, QR kodları, eşleştirme istemleri ve rutin görünen 'telefonunuzda doğrulayın' ekranları gibi tanıdık mekanizmaları kötüye kullanarak kişileri erişimi kendileri onaylamaya ikna ediyor. GhostPairing gibi dolandırıcılıklar güveni, kötüye kullanım aracı haline getiriyor. Bu sadece WhatsApp'a özgü bir sorun değil. Hızlı, düşük görünürlüklü cihaz eşleştirmesine dayanan tüm platformlar için uyarı işareti.

Avast, dolandırıcılığı ayrıntılarıyla anlatan blog yazısında, kişilerin farkına bile varmadan bu saldırının kurbanı olmuş olabileceğini belirtti.

WhatsApp kullanıcıları, Ayarlar'a gidip "Bağlı Cihazlar"ı seçerek hesaplarına hangi cihazların erişimi olduğunu kontrol edebilir. Tanınmayan cihazlar derhal kaldırılmalıdır.

Independent, cevap hakkı için WhatsApp'la iletişime geçti.

Corrons, "Avast olarak bunu, kimlik doğrulama ve kullanıcı niyetine bakış açımızda bir dönüm noktası olarak görüyoruz" dedi.

Saldırılar daha manipülatif hale geldikçe, güvenlik yalnızca kullanıcıların kasıtlı olarak yaptıklarını değil, aynı zamanda kandırılarak yaptırıldıklarını da hesaba katmalı. GhostPairing, güven otomatik hale geldiğinde istismar edilebilir hale geldiğini gösteriyor.

Independent Türkçe


Alman mühendis, uzaya seyahat eden ilk tekerlekli sandalye kullanıcısı oldu

Alman mühendis Michaela Benthaus, New Shepard roket kapsülünden inerken (Reuters)
Alman mühendis Michaela Benthaus, New Shepard roket kapsülünden inerken (Reuters)
TT

Alman mühendis, uzaya seyahat eden ilk tekerlekli sandalye kullanıcısı oldu

Alman mühendis Michaela Benthaus, New Shepard roket kapsülünden inerken (Reuters)
Alman mühendis Michaela Benthaus, New Shepard roket kapsülünden inerken (Reuters)

Alman mühendis Michaela Benthaus, kısa süreli bir yolculuk kapsamında Blue Origin şirketine ait bir uzay aracıyla seyahat ederek, uzaya çıkan ilk tekerlekli sandalye kullanıcısı oldu.

Milyarder Jeff Bezos’a ait şirket, New Shepard roketini yeni bir yarı yörünge görevi için Texas’taki üslerinden saat 08:15’te fırlattı.

scdfgt
Alman mühendis Michaela Benthaus, seyahatini organize etmek ve sponsor olmak için yardım eden SpaceX'in emekli yöneticisi Hans Koenigsmann ile birlikte (AP)

Avrupa Uzay Ajansı’nda (ESA) havacılık, uzay ve mekatronik mühendisi olan Benthaus, yaklaşık 10 dakika süren yolculukta beş uzay turistiyle birlikte atmosfer ile uzay arasındaki sınırı belirleyen Karman hattını geçti.

defrt
Alman mühendis Michaela Benthaus, 15 Aralık Pazartesi günü bir prototip uzay kapsülünün içinde (AP)

Benthaus, dağ bisikleti kazası sonucu omurilik yaralanması geçirdiği için tekerlekli sandalye kullanıyor.

Blue Origin şirketinin paylaştığı bir videoda Benthaus, “Yaşadığım kazadan sonra, dünyamızın hâlâ engelli bireylere kapalı olduğunu fark ettim” dedi.

Benthaus ayrıca, “Eğer kapsayıcı bir toplum olmak istiyorsak, yalnızca istediğimiz alanlarda değil, her alanda kapsayıcı olmalıyız” ifadesini kullandı.

Tamamen otomatik çalışan roket, uzaya doğru fırlatıldı ve ardından uzay turistlerini taşıyan kapsül roketten ayrılarak Texas çölüne yumuşak bir iniş yaptı.

Bu, Blue Origin’in yıllardır New Shepard roketiyle yürüttüğü uzay turizmi programı kapsamında gerçekleştirdiği 16. insanlı uçuş oldu; uçuşun maliyeti ise açıklanmadı.

NASA’nın yeni başkanı Jared Isaacman, Benthaus’u X platformunda paylaştığı bir gönderiyle tebrik ederek, “Milyonlarca insana gökyüzüne bakmaları ve nelerin mümkün olduğunu hayal etmeleri için ilham verdiniz” dedi.

Blue Origin ile uzaya çıkanlar arasında şarkıcı Katy Perry ve Star Trek dizisinde Kaptan Kirk karakterini canlandıran aktör William Shatner da bulunuyor.

v
New Shepard roket kapsülünün inişinden sonra Michaela Benthaus (AP)

Özel uzay şirketleri, uzay yolculuklarını tanıtmak ve rekabet avantajlarını sürdürmek için ünlü ve öne çıkan kişileri kullanıyor.

Virgin Galactic, benzer bir uzay uçuşu deneyimi sunuyor.

Blue Origin’in de Elon Musk’a ait SpaceX ile yörüngesel uzay yolculukları pazarında rekabet etme hedefleri bulunuyor.

Bu yıl, Bezos’un şirketi, New Shepard’dan daha gelişmiş dev roketi New Glenn ile mürettebatsız iki yörüngesel uçuş gerçekleştirmeyi başardı.


WhatsApp üzerinden yapılan en son dolandırıcılık yöntemi olan ‘gizli eşleştirme’ hakkında ne biliyoruz?

Dolandırıcılık, güvenilir bir kişiden gelen masum bir mesajla başlıyor. (Reuters)
Dolandırıcılık, güvenilir bir kişiden gelen masum bir mesajla başlıyor. (Reuters)
TT

WhatsApp üzerinden yapılan en son dolandırıcılık yöntemi olan ‘gizli eşleştirme’ hakkında ne biliyoruz?

Dolandırıcılık, güvenilir bir kişiden gelen masum bir mesajla başlıyor. (Reuters)
Dolandırıcılık, güvenilir bir kişiden gelen masum bir mesajla başlıyor. (Reuters)

WhatsApp kullanıcılarını hedef alan yeni ve gelişmiş bir dolandırıcılık yöntemi hızla yayılıyor. ‘Gizli eşleştirme’ (Ghost Pairing) olarak bilinen bu yöntem, dolandırıcıların kurbanın WhatsApp hesabını parola kırmaya veya mesajları ele geçirmeye gerek duymadan ele geçirmesine olanak tanıyor.

Uzmanlar, bu yöntemin kullanıcıları kandırmaya dayalı ‘sosyal mühendislik’ teknikleri üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. Siber güvenlik uzmanları, yöntemin güvenilir kişi listelerinden yayıldığı için ‘son derece tehlikeli’ olduğunu vurguluyor.

‘Gizli eşleştirme’ sürecini anlamak

Dolandırıcılık süreci genellikle güvenilir bir kişiden gelmiş gibi görünen masum bir mesajla başlıyor. Mağdurlar, “Merhaba, bu fotoğraftaki sen misin?” ya da “Fotoğrafını az önce buldum” gibi bir mesaj alabiliyor. Mesajda, sosyal medyada tanıdık bir paylaşıma yönlendiriyormuş izlenimi veren bir bağlantı yer alıyor.

Bağlantıya tıklayan kullanıcılar, gerçek bir siteyi taklit edecek şekilde hazırlanmış sahte bir internet sayfasına yönlendiriliyor. Bu sayfa, içeriğin görüntülenebilmesi için kullanıcıdan kimliğini ‘doğrulamasını’ istiyor ve bu aşamada WhatsApp hesabının kullanılan cihazla eşleştirilmesi süreci başlatılıyor.

Söz konusu süreçte kullanıcıdan cep telefonu numarasını girmesi talep ediliyor ve ardından bir eşleştirme kodu oluşturuluyor. Sahte sayfa, bu kodun WhatsApp’a girilmesini ‘güvenlik önlemi’ gibi göstererek mağduru yönlendiriyor.

Bu adımın ardından, kullanıcı farkında olmadan saldırganın cihazını kendi WhatsApp hesabına bağlamış oluyor. Eşleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte saldırgan, mağdurun WhatsApp hesabına tam erişim sağlıyor; mesajları okuyabiliyor, medya dosyalarını indirebiliyor ve mağdurun bilgisi dışında mesaj gönderebiliyor.

Dolandırıcılığın hızla yayılması

‘Gizli eşleştirme’ yoluyla gerçekleştirilen dolandırıcılık, kullanıcıların güven duygusunu hedef alması nedeniyle son derece tehlikeli olarak değerlendiriliyor. Bir hesabın ele geçirilmesinin ardından saldırganlar, bu hesabı kullanarak mağdurun kişi listesine ve sohbet gruplarına zararlı bağlantılar gönderebiliyor.

Mesajların tanıdık ve güvenilir kaynaklardan geliyor gibi görünmesi, alıcıların bağlantılara tıklama ihtimalini artırıyor.

Şarku’l Avsat’ın Observer Voice internet sitesinden aktardığına göre, söz konusu dolandırıcılık ilk olarak Avrupa’nın bazı bölgelerinde tespit edildi. Ancak uzmanlar, yöntemin belirli bir coğrafyayla sınırlı olmadığına ve dünya genelinde tüm WhatsApp kullanıcılarını hedef alabileceğine dikkat çekiyor.

Dolandırıcılığın etkinliğini artıran en önemli unsurlardan biri de ‘sosyal mühendislik’ yöntemi. Dolandırıcılar, kullanıcıların kişi listelerindeki isimlere duyduğu güveni ve kendilerini güvende hissetme eğilimini istismar ederek, mağdurların tuzağa daha kolay düşmesini sağlıyor.

‘Gizli eşleştirme’ yöntemi, diğer dolandırıcılıklardan farklı olarak uygulamalardaki teknik açıkları ya da şifreleme zafiyetlerini hedef almıyor. Bu durum, dijital tehditlerde endişe verici bir eğilime işaret ediyor; Saldırganlar, teknik zayıflıklar yerine insan davranışlarını istismar etmeye odaklanıyor.

Kendinizi nasıl koruyabilirsiniz?

Uzmanlar, kullanıcıların ‘gizli eşleştirme’ dolandırıcılığına karşı teknik farkındalıklarını önceliklendirmesi gerektiğini vurguluyor. WhatsApp’ta ‘bağlı cihazlar’ listesinin düzenli olarak kontrol edilmesi, tanımadıkları cihazları tespit edip kaldırmalarına imkân sağlıyor. Ayrıca, kullanıcıların harici web siteleri üzerinden gönderilen eşleştirme kodu veya kimlik doğrulama taleplerine karşı dikkatli olmaları önem taşıyor.

İki adımlı doğrulama (Two-step verification) özelliğinin etkinleştirilmesi, ek bir güvenlik katmanı sağlıyor. Uzmanlar, kullanıcıların beklenmedik mesajlara, hatta tanıdık kişilerden gelenlere bile temkinli yaklaşması ve bağlantılara tıklamadan önce doğruluğunu kontrol etmesi gerektiğini belirtiyor.