DMO, ‘Büyük Şeytan’ ile müzakereyi reddediyor

DMO Komutan Yardımcısı Ali Fadavi, eski Savunma Bakanı HüseyinDehghan (İran Savunma Bakanlığı web sitesi)
DMO Komutan Yardımcısı Ali Fadavi, eski Savunma Bakanı HüseyinDehghan (İran Savunma Bakanlığı web sitesi)
TT

DMO, ‘Büyük Şeytan’ ile müzakereyi reddediyor

DMO Komutan Yardımcısı Ali Fadavi, eski Savunma Bakanı HüseyinDehghan (İran Savunma Bakanlığı web sitesi)
DMO Komutan Yardımcısı Ali Fadavi, eski Savunma Bakanı HüseyinDehghan (İran Savunma Bakanlığı web sitesi)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı’nın ‘gizli silah’ ve füzelerle, ABD gemilerini hedef alma tehdidinin hemen ardından DMO Komutan Yardımcısı Ali Fadavi, dün ABD yönetimi ile müzakere edebilme ihtimali bulunmadığını söyledi. ABD’nin bölgeye destek göndermesi hakkında yorumlarda bulunan Fadavi, ABD’nin Batı Asya’da tarihinin en zayıf varlığına sahip olduğunu söyledi. ABD yönetimini ‘büyük şeytan’ olarak niteleyen Fadavi, Fars haber ajansı muhabirinin ABD ve İran arasında müzakere ihtimali ile ilgili sorduğu bir soruya yanıt olarak, “Kur’an’a göre ‘şeytanla’ müzakerenin faydası yoktur” ifadelerini kullandı.
İran Dini Lideri Ali Hamaney, geçtiğimiz haftalarda müzakereler için ‘zehir’ kelimesini kullanmıştı. Hamaney, “Müzakere etmeyeceğiz. Savaş yaşanmayacak” demişti. DMO’nun yurtdışındaki kolu olan Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani müzakerelerin ‘aşağılama ve teslimiyet’ anlamına geldiğini söylemişti.
Fadavi dün, ABD’nin İran ile askeri mücadeleye güç yetiremeyeceğine, İran’ın askeri olarak hazır olduğunu vurgu yaparak ‘moral yükseltme’ stratejisi izledi. ABD uçak gemisinin belirli bir takvim dahilinde bölgeye gittiğini ifade etti. Uçak gemisinin Hint Okyanusu’nda kalarak Körfez’e geçmeme nedenin koku olduğunu söyledi.
Fadavi, ABD’lilerin bölgedeki varlığının 1883’e uzandığına dikkat çekti. Batı Asya’daki mevcut varlığın ABD tarihin en zayıfı olduğunu ifade etti. Yaklaşık 10 gün önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan DMO Komutan Yardımcılığı’na terfi eden Fadavi,  geçmişteki dağılım göz önünde bulundurulduğunda bunun ABD’nin Körfez’de en az gemisinin bulunduğu bir dönem olduğuna işaret etti.
Ali Fadavi, ABD ve İran arasındaki mücadelenin bölgede üçüncü bir tarafın müdahale etmemesi gereken özel bir savaş olduğunu söyledi. Diğer ülkelerin mücadele denklemine müdahale etmesini reddetti.
DMO Komutan Yardımcısı, ABD Merkez Komutanlığı ve Batı Asya'daki kuvvetlerin terörist olduğunu söyledi. ABD güçlerini İHA’lar kullanarak Yemen ve Afganistan’a saldırılar gerçekleştirmekle suçladı. Bu güçlerin aynı yöntemi Irak, Suriye ve Filistin’de de kullandıklarına dikkat çekti.
Fadavi, ayrıca DMO ve İran ordusunun, dünyanın petrolünün beşte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nı kontrol ettiğini söyledi
Öte yandan DMO Komutanı Danışmanı Murteza Kurbani,hesaplarda bir hata yapıldığı takdirde ABD gemisini gizli silahlarla hedef alarak mürettebatı ile birlikte batırma Körfez sularında tehdidinde bulundu.
İran Silahlı Kuvvetleri Operasyon Odası olan Hatemu’l Enbiya Komutanı Gulam Ali Reşid, geçtiğimiz Cumartesi günü parlamentodaki vekillere kuvvetlerinin İran petrol ihraç edemediği takdirde diğer ülkelerin Hürmüz Boğazı üzerinden ihracat yapmalarına engel olacaklarının altını çizdi.



Beyaz Saray: İran, ABD saldırıları öncesinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadı

Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
TT

Beyaz Saray: İran, ABD saldırıları öncesinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadı

Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)

Beyaz Saray’dan dün yapılan açıklamada ABD'nin İran'daki üç nükleer tesise düzenlediği bombardıman öncesinde Tahran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadığı vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan basınında ABD istihbaratının gizli bir raporunun sızdırılmasını sert bir dille eleştirmişti. Söz konusu raporda ABD'nin İsrail'i desteklemek için İran'ın başkent Tahran'ın güneyindeki Fordo ve ülkenin orta kesimlerindeki Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine düzenlediği askeri saldırının işe yarayıp yaramadığını sorguluyordu.

Bu özel saldırıların gerçekleştirilmesinden bu yana Trump, saldırıların üç nükleer tesisi tamamen yok ettiğini sürekli olarak vurguladı.

Ancak uzmanlar, İran'ın bu nükleer tesislerdeki yaklaşık 400 kilogramlık yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokunu boşaltarak saldırıyı önlemiş olabileceği ihtimalini ortaya attılar.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt dün, Fox News haber ağına yaptığı açıklamada, “Size temin ederim ki, ABD, saldırılardan önce yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumun taşındığına dair herhangi bir kanıta rastlamadı” dedi. Leavitt, bunun aksini iddia eden haberlerin ‘yanlış bilgi içerdiğini’ vurguladı.

Beyaz Saray Sözücüs, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Şu anda nükleer tesis sahalarında bulunanlar, cumartesi gecesi yapılan başarılı saldırılar sonucunda devasa enkaz altında gömülü durumda.”

Öte yandan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe dün yaptığı açıklamada, ‘güvenilir bilgilere’ göre Tahran'ın nükleer programının ‘son saldırılardan ciddi şekilde zarar gördüğünü’ söyledi.

Ratcliffe, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada bu kararın, tarihi olarak güvenilir ve doğru bir kaynaktan/yöntemden elde edilen yeni bilgilere dayandığını, bu bilgilere göre İran'ın birçok önemli nükleer tesisinin tahrip edildiğini ve yeniden inşasının yıllar alabileceği belirtti.

Tahran dün, 12 gün süren savaş sırasında İsrail ve ABD'nin bombardımanları sonucunda nükleer tesislerinin büyük hasar gördüğünü kabul etti.

Öte yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, Fransa merkezli televizyon kanalı France 2'ye verdiği demeçte, UAEA’nın çatışmaların başlamasından itibaren zenginleştirilmiş uranyumu artık denetleyemediğini, ancak bu maddenin kaybolduğu veya saklandığı izlenimi vermek de istemediğini söyledi.

ABD merkezli televizyon ağı CNN'in salı günü yayınladığı gizli bir belgeye göre ABD'nin İran’a düzenlediği saldırılar, Trump'ın sürekli söylediğinin aksine, İran'ın nükleer programını tamamen yok etmek yerine sadece birkaç ay geriye götürdü.

Belgenin yayınlanması Trump'ı öfkelendirdi. Trump, Savunma Bakanı Pete Hagerty'nin perşembe sabahı saat 8.00’da (dünya saatiyle 12.00) ‘ABD’li büyük savaş pilotlarının şerefini savunmak için’ bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.