WhatsApp, Google gibi teknoloji devleri gizli servislerin yazışmalara “hayalet kullanıcı” olarak katılma isteğine karşı birleşti

Reuters
Reuters
TT

WhatsApp, Google gibi teknoloji devleri gizli servislerin yazışmalara “hayalet kullanıcı” olarak katılma isteğine karşı birleşti

Reuters
Reuters

Apple, WhatsApp, Google ve Microsoft'un da aralarında olduğu teknoloji devleri, gizli servislerin kişilerin özel mesajlarını okumasına izin veren tasarıya karşı birlik oldu.
Konuyla ilgili açık bir mektup yayımlayan şirketler, İngiliz istihbarat kurumlarından GCHQ’nun (Devlet Kod ve Şifre Okulu) üst düzey yöneticilerinden gelen, dünyanın en büyük mesajlaşma uygulamalarını kökten değiştirecek ve gizli servislerin bu alanlara erişimini mümkün kılacak teklifini eleştirdi.
Teklife göre, istihbarat servisleri tüm konuşmalarda gizli bir katılımcı olarak bulunabilecek, istedikleri zaman mesajlaşma ve aramaların içeriklerine ulaşma iznine sahip olacak.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre yayımlanan açık mektuptaysa, böyle bir durumun hem gizlilik ve güvenlik ilkelerine hem de kullanıcıların mesajlaşma uygulamalarına karşı duyduğu güvene zarar vereceği belirtiliyor.
İçlerinde WhatsApp, Google ve Microsoft’un da bulunduğu 47 teknoloji devi tarafından imzalanan mektup, çok sayıda sivil toplum grubunun ve güvenlik-gizlilik uzmanlarının da desteğini arkasına aldı.
Mektup, üst düzey GCHQ çalışanlarının tasarıda altını çizdiği ilkeleri överek başlıyor ve bu kişileri, özel hayatın gizliliği ve siber güvenlik gibi önemli konulara odaklandıkları için takdir ediyor.
Ancak sonrasında, tasarıda bulunan ve toplu sohbetlerdeki mesajlaşmalara ya da aramalara emniyet yetkililerinin ulaşabilmesinin yolunu açan madde şu şekilde eleştiriliyor:
“Buna rağmen, GCHQ teklifi, ‘kolluk kuvvetlerini, grup sohbeti ya da aramalara katılımcı olarak sessizce eklemeyi’ tasarlıyor. ‘Hayalet’ katılımcı ekleme teklifi, hem bazı önemli insan hakları prensiplerini, hem de GCHQ tasarısında altı çizilen ilkeleri ihlal edecektir. GCHQ yetkililerinin ‘şifreleme seçeneğine bile dokunmaya gerek olmayacağı’ iddiasına rağmen, ‘hayalet’ katılımcı teklifi, siber güvenliğe karşı ciddi bir tehdit oluşturacak ve böylece, mahremiyet ve ifade özgürlüğü gibi temel insan haklarını da tehlikeye sokacaktır.”
Mektup, “hayalet kullanıcı” taraftarlarının görüşlerini açıklayarak devam ediyor. Onlara göre, kolluk güçlerinin konuşmalara gizlice dahil edilmesi mümkün olacak ve böylece gerçekleşen her konuşmaya katılımcı olunabilecek. Bu da konuşmaların şifrelemeyle korunmaya devam edeceği ancak gizli servislerin konuşmalarda normal katılımcılar olarak bulunabileceği anlamına geliyor.
Oysa mektup, bu anlayışın yanlış bir yola kapı aralayacağını, söz konusu teklifin konuşmaların güvenliğini tehdit edeceğini ve istismar edilebilecek zayıf noktalar oluşturacağını savunuyor. 
Şu an kullanılan sistem, anahtarla kullanıcıları birbirine bağlıyor ve sadece o anahtarlara sahip kullanıcıların konuşmaları okumasına müsaade ediyor. Genel düzeyde anahtarların başka birine verilmesiyse bu sistemin işleyişini baltalıyor.
Açık mektubun yazarları, güvenlik için verilmiş sözler tutulsa bile, gizli servislerin böyle bir teknoloji sayesinde elde edecekleri erişimi suistimal etmeyeceğinin garantisi olamayacağını vurguluyor.
Böylesi bir erişimin tacize ve istismara yol açabileceği belirtilirken, ABD ve İngiltere gizli servislerinin veriyi nasıl kullanabileceğine dair sınırlamaların yeterince katı olmadığı da iddia ediliyor.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space