5G, internet ve hayatımızı değiştirmeye hazırlanıyor

Cep telefonları için 5G ağı (Reuters)
Cep telefonları için 5G ağı (Reuters)
TT

5G, internet ve hayatımızı değiştirmeye hazırlanıyor

Cep telefonları için 5G ağı (Reuters)
Cep telefonları için 5G ağı (Reuters)

Dünya çok yakın bir zamanda 5G ağlarının piyasaya sürülmesi ile cep telefonlarında iletişim teknolojisi için yeni bir devrim bekliyor.
The Daily Mail gazetesinde yayınlanan bir haberde, bu teknolojinin sosyal paylaşım siteleri aracılığı ve çeşitli uygulamalar yolu ile ücretsiz yazışmayı geliştirmesi bekleniyor.
Bu teknik, örneğin uzak operasyonlar için robot kullanmak ve tüm şehirlerde tam otomatik taşımacılık sağlamak için gerekli adım olarak görülebilir.
5G ağlarından bahsetmek için şu soru sorulabilir: 4G ağlarından ayıran özellik nedir?
İletişim uzmanı Paul Bodi, kullanıcılara 5G ağının daha verimli ve daha düşük maliyetine dikkat çekerek, “Uzun vadede düşünürsek internet uygulamaları olacak. Ancak son yıllarda dünya çapında başlatılacak olan 5G ağına da ihtiyacımız olacak” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz hafta Avustralya'nın en büyük telekomünikasyon şirketi Telstra sayesinde Avustralya’da piyasaya sürülen ve 5G ağına sahip Samsung Galaxy S-10  6.7 inç ekran, büyük batarya ve daha hızlı şarj teknolojisine sahip.
Haberde, bu teknolojinin kullanıcılarına Netflix’ten film indirmeleri sağlayacağı yer aldı.
5G teknolojisi kullanıcılara sosyal medya sitelerinden video, film ve canlı yayın indirmelerini sağlayıp, hızının doğal olarak 4G’yi aşacağı belli.
5G ağlarının pazarlara hükmettiği en büyük kazanan ise E-spor meraklıları olacak. Çünkü bu tarz teknoloji ağları hız ve etkileşimi arttırma odaklı çalışıyor.
Farklı tür anten ve radyo frekansları ile çalışan 5G, birden fazla yüksek hizmet sunan cihazları internet ağına bağlayabilecek.
Bu ağ metre başına binden fazla ek cihazı destekleyerek, 4G ağından çok daha fazlasına erişim sağlayabilir.
5G teknolojisinin, 4G ağından  20 kat daha hızlı olması bekleniyor. Örneğin 5G ağını destekleyen telefonları kullanan film meraklıları 10 film indirebilir.
Yeni geliştirilen ağ,  doktorların robotik ve internet kullanarak uzaktan cerrahi operasyonlar gerçekleştirmesine izin verebilir. Bunun yanı sıra elektronik ev cihazları bu teknoloji sayesinde daha akıllı hale gelerek, internet bağlantıları ile daha hızlı çalışma performansı gösterecek.
5G ağı hali hazırda belirli şehirlerde hizmet veriyor. Telstra yakın bir zamanda 35 farklı şehirde çalışma başlatılacağını duyurdu.



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science