‘Yengeç Dönencesi’ 5 tapınağı aydınlattı

‘Yengeç Dönencesi’ 5 tapınağı aydınlattı
TT

‘Yengeç Dönencesi’ 5 tapınağı aydınlattı

‘Yengeç Dönencesi’ 5 tapınağı aydınlattı

Birçok gökbilimci ve Mısırlı, Vadi Cedid, el-Uksar, Kina, Sevhac ve Asvan’da bulunan 5 firavun tapınağına, her yıl 21 Haziran’da tekrarlanan ‘yengeç dönencesi’ dolayısıyla öğle güneşinin vurmasını bekledi.
Mısır Arkeolojiyi ve Turizmi Geliştirme Derneği Başkanı Eymen Ebu Zeyd, DPA’ya yaptığı açıklamada, “Öğle güneşi, Karnak Tapınak Kompleksi’nde yer alan Abidos, Hibis, Edfu, Dendara ve 3. Ramses’in tapınaklarına dik gelecek” dedi.
21 Haziran’da yaşanan ‘yengeç dönencesi’ Kuzey Yarım Küre’de bulunan ülkeler için yaz mevsiminin başlangıcı kabul ediliyor. Ekvator’un kuzey enlemindeki güneş ışınlarının dik açı ile gelmesi sonucu bu tarihte en uzun gün ve en kısa gece yaşanıyor. Güney Yarım Küre’de ise tam tersi, kış mevsimi başlamasıyla gündüzler kısalıp geceler uzuyor.
 Mısır'daki Ulusal Astronomik ve Jeofizik Araştırma Enstitüsü, ‘yengeç dönencesi’ni şöyle açıkladı:
“Her yıl 21 Mart’ta meydana gelen ‘İlkbahar Ekinoksu’ndan sonra güneş ekvatorun kuzeyine doğru yavaşça hareket ediyor. Güneş ışınlarının eğiminin artmasıyla gün uzayıp, gece kısalıyor. Böylece güneş ışınları ilk yaz günü olarak kabul edilen 21 Haziran’da ‘yengeç dönencesine’ dik açıyla geliyor.”
Mısırlı Akademisyen Ahmed Avad, konuya ilişkin, “Antik Mısır, astronomi ve uzay bilimindeki eşsiz bilgileri ile ünlü. Eski Mısırlılar gece ve gündüzü 12 saate bölmüş. Gökyüzündeki gezegenleri gözlemleyerek yılı, günlere, aylara ve senelere ayırmışlar”  ifadelerini kullandı. Sözlerine, Antik Mısırlıların dini yaşamlarında önemli rol oynayan tapınakları ve sarayları incelerken astronomiden yararlandıklarını da ekledi.



Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)
TT

Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)

Andrew Griffin 

Bilim insanları, Dünya'daki yaşamın tohumlarının uzaydan gelmiş ve evrenin geri kalanına yayılmış olabileceğini söylüyor.

Büyük bir atılıma imza atan araştırmacılar, bir "protostar"ın (önyıldız) etrafındaki diskte karmaşık organik moleküller buldu. Bu moleküller, yaşamın yapıtaşlarının öncüleri olarak görülüyor. Sonrasında bunlar şekerler ve aminoasitler haline gelip birleşerek bizi çevreleyen karmaşık flora ve faunaya dönüşüyor.

Araştırmacılar daha önce başka yerlerde de bu tür karmaşık organik moleküller bulmuştu. Ancak yeni bulgular gizemli bir eksik bağlantıyı tamamlıyor ki bu da yaşamın bilinenden daha bereketli olduğunu öne sürebilir.

Soğuk protostar, bir toz ve gaz diskiyle çevrili genç bir yıldız haline gelirken yoğun radyasyon ve gazın dışarı fırlamasını içeren şiddetli bir süreç yaşanır. Araştırmacılar, bu sürecin yoğun doğasının bir yıldızın etrafında bulunan kimyasal bileşikleri "sıfırlamasından" endişe ediyordu zira bu da bu bileşiklerin aynı zamanda gezegenleri oluşturan disklerde oluşmaları gerektiği anlamına gelir.

Ancak yeni bulgular, karmaşık moleküllerin bu süreç boyunca etrafta kalabileceğini, yani sonrasında oluşacak disklere miras bırakılabileceğini gösteriyor.

Bulgular, The Astrophysical Journal Letters adlı bilimsel dergide yayımlanan "V883 Ori'nin ön gezegen diskinde derin Kompleks Organik Molekül arayışı" başlıklı yeni bir makalede bildirildi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space