​Sudan devriminden doğan şarkılar

Sudan devriminin sesi Nancy Acac (Sosyal Medya)
Sudan devriminin sesi Nancy Acac (Sosyal Medya)
TT

​Sudan devriminden doğan şarkılar

Sudan devriminin sesi Nancy Acac (Sosyal Medya)
Sudan devriminin sesi Nancy Acac (Sosyal Medya)

“Beşir’in gücü, yozlaşmış güç!
Haydi yozlaşmaya karşı harekete geç harekete!
Baskılar kızları cezalandırdı!
Baskılar kızları delirtti!

Sudan devrimi sırasında çocukların sesleriyle, dengeli bir besteyle ve tutarlı danslarla ünlü olan şarkının sözleri.
Bu sanatsal çalışma, daha iyi bir gelecek isteyen çocuklardan eski hükümete bir mesaj niteliğinde.
Daha öncekiler ve oturma eylemleri sırasında yazılanlar da dahil olmak üzere Sudan’daki son olaylar sırasında birçok devrim şarkısı ortaya çıktı. Sosyal medyada çok geniş kitlelere yayılarak, insanları devrim ya da sivil ayaklanmaya katılmaya teşvik ettiler. Ünlü şairler, uzun bir süre boyunca Sudan’ın müzikal sahnesini, üzerlerinden onlarca yıl geçmesine rağmen hala önemli etkiler barındıran kelimelerle zenginleştirmeye katkı sağladı. Bu durum, sanatın bir fark yaratabildiğinin ve hatırayı ölümsüzleştirebildiğinin bir kanıtı.
Sürekli Devrim
Sudan arenasının çeşitli devrim şarkılarıyla dolu olmasının nedeni, mücadele ve direniş hareketliliğinin devam etmesi oldu. Aynı şekilde birçok askeri rejimin devrilmesi, şairlere marş yazarken ilham verdi. Şair Mahmud el-Cili, Huda Arabi de dahil tanınmış sanatçılar, Sudan devrimine sözler yazdı.
Cili, Independent Arabia’dan İsra eş-Şahir’e yaptığı açıklamada, “Şarkılar, devrim sürecinde önemlidir. Her zaman devrim ruhunu yansıtır ve bunu, gelecek nesiller için belgeler. Kadınlara özel şarkılara gelince, devrim kadındır. Kadınların, bunun üzerinde net bir baskısı var. Hiç kimse bunu inkar edemez” ifadelerini kullandı.
Nancy Acac
Geçen Aralık ayında başlayan devrimden bu yana Sudanlı ses sanatçısı Nancy Acac, motive edici ifadelerle devrime hizmet etti. İnsanların ruhlarını alevlendiren birçok şarkıyla oturma eylemlerine katıldı. Söylediği ünlü bir şarkının sözleri ise şöyle;
“Eğer korkumuz yok olduysa,
Yolumuz istikrarla döşendiyse,
Özgürlük için yürürüz.
Kesinlik kaçınılmaz.
Gecenin ne kadar sürdüğü önemli değil, şafak geliyor!”

Nancy’nin üretkenliği, onu ilk devrim sanatçısı yaptı. Oturma eylemlerinde ve mücadele meydanlarında varlık gösterdi ve diğer sanatçılar da devrimi büyüttü.
Şadan Hüseyin
Ünlü sanatçı Şadan Hüseyin, saha çalışmalarını tercih etti ve eylemciler de basit ahenklerle sanatçılara eşlik etti. Hüseyin, eylemcilerin katılımının daha derin bir iz bırakarak devrimi ilerlettiğini söylüyor.
“Meryem ve Kandeka”, Şadan’ın oturma eylemlerinde söylediği şarkılardan biri. Kadınların ayaklanmadaki etkisinden bahsediyor. Aynı zamanda ses sanatçısı Muhammed Mao da devrimi destekleyen Rap şarkılarıyla meydanlarda geniş bir katılım sergiledi. Sudan Genelkurmay Başkanlığında milyonlarca kişinin katılımıyla bir gösteri düzenledi.
Devrim şarkıları, tanınmış sanatçılarla sınırlı değil. Aynı zamanda yeni nesil içerisinde de buna destek veren çok sayıda isim oldu. Öyle ki genç sanatçı Muhammed Brown, direnişe dair ihtiyacı yansıtan ve siyasi durgunluktan sonraki döneme hizmet edecek yeni şarkılar besteledi.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe