Irak’ta Ammar el-Hekim, Reform ve Bina Koalisyonu Başkanlığını bıraktı

Irak’ta Ammar el-Hekim, Reform ve Bina Koalisyonu Başkanlığını bıraktı
TT

Irak’ta Ammar el-Hekim, Reform ve Bina Koalisyonu Başkanlığını bıraktı

Irak’ta Ammar el-Hekim, Reform ve Bina Koalisyonu Başkanlığını bıraktı

Irak Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim, partisinin hükümete karşı muhalefet saflarına geçtiğini duyurmasının ardından, Reform ve İmar Koalisyonu Başkanlığını bıraktığını açıkladı.
Hekim, twitter hesabından paylaştığı mesajda, şunları yazdı;
“Reform ve İmar Koalisyonu Yönetim Kurulu’ndaki kardeşlerin bize duydukları büyük güveni değerli buluyoruz. Geçtiğimiz dönem boyunca başkanlığı bize verdiler. Emaneti ve üstlendiğimiz sorumluluğu en güzel şekilde yerine getirmiş olduğumuzu umuyoruz. Reform ve İmar Koalisyonu Yönetim Kurulu’ndan içtüzüğü uyarınca yeni bir başkan seçmesini talep ediyor; koalisyona, cömert güçlerine ve yeni başkanına başarılar temenni ediyoruz”
Hekim, Kasım 2018’de Reform ve Bina Koalisyonu Başkanı olarak seçilmişti. Mecliste 130 sandalyesi bulunan Reform ve Bina Koalisyonu içerisinde Ammar el-Hekim liderliğindeki Ulusal Hikmet Hareketi’nin yanı sıra Mukteda es-Sadr’ın Sairun Koaliyonu, eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi’nin Zafer Koalisyonu, İyad el-Allavi’nin Vataniyye Koalisyonu, Usame Nuceyfi’nin Karar Koalisyonu, Türkmen Cephesi listesi ile Hristiyan, Yezidi ve Sâbiî oluşumlarının temsilcileri yer alıyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ulusal Hikmet Hareketi yöneticisi Fadi eş-Şamarri, Hekim’in başkanlığı bırakma kararının eksik kabineyle ilişkisi olduğu iddiasını reddetti.
Şamarri, “Hekim’in aldığı çekilme kararı kabinenin tamamlanması konusundan öncedir. Onunla hiçbir ilişkisi yok. Hareketin hedeflediği şey, ülkede tıkanma noktasına gelen siyasi sürecin olgunlaşmasına katkı sağlamaktır. Hikmet Hareketi’nin, Reform ve Bina Koalisyonu saflarına geçmesi, genel seçimler sonrasında ülkenin içine düştüğü zorlu süreçle ilgilidir” diye konuştu.
Şamarri, Ulusal Hikmet Hareketi’nin mecliste sahip olduğu 17 sandalyenin muhalefet kanadına nasıl bir güç sağlayabileceği sorusuna, şu yanıtı verdi;
“Muhalefetin gücü sadece sayıdan ibaret değildir. Biz, daha önce Muvatın (Vatandaş) ittifakında yer alırken, Nuri el-Malki’nin yeniden başbakan seçilmesine karşı çıkmış ve yanımıza aldığımız diğer partilerle birlikte bunda başarılı olmuştuk. Ayrıca bugün, Ulusal Hikmet Hareketi’nin 17 değil 20 milletvekili bulunuyor. Diğer hareketlerden 13 milletvekilinin de bizlere katılacağını umuyoruz.”



Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
TT

Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)

Resmi raporlara göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ni (UBH) çevreleyen yolsuzluk suçlamalarının ortasında, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ‘vatandaşların çıkarlarına zarar veren hiçbir uygulamaya’ müsamaha göstermeyeceğine ve tüm sektörlerdeki suiistimallerin üzerine gideceğine söz verdi.

Libya Denetim Bürosu, UBH de dahil olmak üzere ülkedeki birçok tarafın kamu parasını ‘israf’ ettiğini ortaya çıkardı. Ancak Libya Avukatlar İttifakı’na atfedilen bir raporda UBH Sağlık Bakanlığı öne çıkarıldı ve ‘mali ve idari yolsuzluk vakaları’ bu bakanlığa atfedildi.

Libya Avukatlar İttifakı tarafından yalanlanan raporda, ‘zimmete büyük miktarda para geçirme’ ve ‘500 milyon dinardan fazla değeri olan kanser ilacı kaçakçılığı’ (1 dolar = 5,47 dinar) suçlamalarının yanı sıra böbrek hastaları için ilaç ve tıbbi malzeme alımında ve hastane bakımında yolsuzluk ve suiistimal suçlamaları da yer aldı.

Bu suçlamalar karşısında Dibeybe pazar akşamı sağlık sektörü yetkilileriyle genişletilmiş bir toplantı yaparak sağlık sektöründeki yolsuzlukla mücadelenin hükümetinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı. Dibeybe, ‘bu hassas dosyaya herhangi bir şekilde karışılmaması ya da gevşeklik gösterilmemesi’ konusunda uyarıda bulunarak, ‘vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmemesi’ gerektiğini belirtti.

UBH’nin bazı bakanları yolsuzluk davalarında hapis cezasına çarptırıldı. Son olarak Eğitim Bakanı Musa Mugaryif, mart ayı ortasında Trablus'taki bir mahkeme tarafından ders kitaplarının basım ihalelerinde ‘kayırma yaptığı’ gerekçesiyle üç yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dibeybe o dönemde, “Eğitim Bakanı, bakan olarak dokunulmazlığı olmasına rağmen kitapların tedarikini geciktirdiği için birkaç yıl hapis cezasına çarptırıldı” demişti.

 Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur, UBH Kültür Bakanı Mebruke Tuği Osman ile eski Sağlık Bakanı Ali ez-Zanati ve yardımcısı Semir Koko'nun ‘yolsuzluk’ davalarına karıştıkları, mali ve idari ihlallerde bulundukları suçlamasıyla tutuklu yargılanmalarına karar vermiş, ancak bu kişilerin tamamı serbest bırakılmıştı.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2021 raporuna göre Libya, yolsuzluktan en çok etkilenen ülkeler listesinde 180 ülke arasında 172. sırada yer alıyor.

Bakanlığın yanıtı

Sağlık Bakanlığı kendisine yöneltilen suçlamalara cevaben, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinde yolsuzluk yapıldığına dair tüm haberleri ‘ulusal sağlık kurumunun itibarını zedeleyecek bir iftira’ olarak nitelendirdi ve ‘personelinin çabalarının dürüstlüğünü sorgulamayı ve kişisel çıkarlar ya da dar siyasi kazanımlar elde etmek için hastaların acılarını istismar etmeyi’ amaçladığını söyledi.

Bakanlık, ‘özellikle onkoloji hastaları için yapılan tüm ilaç ve tıbbi ekipman ithalatının sıkı kontrol prosedürlerine uygun olarak ve ilgili düzenleyici makamlarla koordinasyon içinde gerçekleştirildiğini ve tüm yetkili makamların denetimine açık resmi kayıtlarla belgelendiğini’ kaydetti.

UBH dün yaptığı açıklamada, yeni kurumların kurulması da dahil olmak üzere tıp sektörünü geliştirmek için çalıştığını söyledi. UBH ayrıca, ‘temel sağlık hizmetlerinin etkinliğini arttırmak amacıyla’ çeşitli bölgelerdeki klinikleri ve sağlık merkezlerini denetleyecek bir temel tıbbi bakım otoritesinin kurulacağını duyurdu.

Libyalıların yurtdışında tedavi edilmesi konusuna da değinen UBH, Dibeybe'nin ‘yurtdışına gönderilen hasta sayısındaki artışı sınırlandırmak için ek kontroller oluşturulması’ gerektiğini vurguladığını belirterek, ‘ulusal sağlık kurumlarının kapasitelerini arttırmak ve yurtdışında tedaviye bağımlılığı azaltmak için bu dosyayı ülke içinde tedaviyi yerelleştirme planlarıyla ilişkilendirmenin’ önemini vurguladı.