Alzheimer, kan testi sayesinde erken teşhis edilebilecek

Alzheimer, kan testi sayesinde erken teşhis edilebilecek
TT

Alzheimer, kan testi sayesinde erken teşhis edilebilecek

Alzheimer, kan testi sayesinde erken teşhis edilebilecek

İsveç’teki Lund Üniversitesi ile Roche Uluslararası İlaç Endüstrisi ortaklığında yürütülen araştırmada Alzheimer hastalığının seyrini takibe dair umut verici bir kan testi geliştirildi.
Araştırmacılar, hastaların beyin dokusunda biriken ve ancak Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve beyin biyopsisi gibi pahalı yollarla tespit edilebilen Amiloid Beta proteinlerinin varlığını kandaki bulgular vasıtasıyla saptayacak bir yöntem geliştirdi.
Alzheimer, iki anormal protein; Tau ve Amiloid betanın beyinde birikerek hasara neden olmasından kaynaklanıyor. Hasara uğrayan bölgedeki hücreler daha sonra ölerek kana karışıyor.
Lund Üniversitesi’ndeki araştırmayı yürüten Doçent Doktor Sebastian Palmqvist, son gelişmeye dair şunları söyledi:
“Alzheimer hastalığını erken teşhis etmek için uzun süredir daha basit bir tanı aracı üzerinde çalışıyorduk. Geliştirilen kan testinin patenti alındığında sağlık ve bakım merkezlerinde kullanımına başlanacak.”
JAMA nöroloji dergisinde yayınlanan araştırmada İsveç’ten 842, Almanya’dan da 267 kişinin kan örneğinin 3 kategoride incelendiği belirtildi. Bu kategorilerin Alzheimer hastalığına yakalananlar, sağlıklı yaşlılar ve algısı zayıf yaşlılar olduğu kaydedildi.
Roche araştırmacıları tarafından geliştirilen test, tüm Amiloid Beta proteinlerini yüksek hassasiyetle doğrudan ölçmeyi sağlıyor.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging