3 başlıkta ABD’nin Filistin ekonomi paketi

3 başlıkta ABD’nin Filistin ekonomi paketi
TT

3 başlıkta ABD’nin Filistin ekonomi paketi

3 başlıkta ABD’nin Filistin ekonomi paketi

Beyaz Saray’ın, daha önce Yüzyılın Anlaşması’nın ekonomi paketiyle ilgili yayınladığı 95 sayfalık belgede ‘ekonomik vizyon’ sayesinde 10 yıl içinde Filistin ve komşu ülkelere 50 milyar dolarlık yatırım fonun aktarılacağı belirtiliyordu.
Bahreyn’in başkenti Manama'daki "Refah için Barış" adlı ekonomik çalıştayı öncesinde medyaya servis edilen belgeye göre, ‘ekonomik vizyon’ şu temel esaslar dikkate alınarak hazırlandı:

  • Entegre edilmiş ve gelişen bir ekonomi
  • Halkın ve refah gücünün artırılması
  • Sorumlu ve esnek bir hükümet

ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve Başdanışmanı Jared Kushner’ın ekibi, söz konusu temellerin 10 yıl içinde 50 milyar dolarlık fonun Filistin ve komşu ülkelere aktarılmasını kolaylaştıracağını ifade ediyor.
Kushner’ın ekibin, ekonomik vizyon tamamen hayata geçtiğinde ise uzun vadede şu 4 hedefin gerçekleşeceğini belirtiyorlar:
- Filistin’de gayrisafi yurt içi hasıla iki katına çıkacak
- Bir milyondan fazla Filistinliye istihdam sağlanacak
- Filistinliler arasında işsizlik oranı önemli ölçüde azalacak
- Yoksulluk oranı yüzde 50 oranında düşecek.
Trump yönetimi, Yüzyılın Anlaşması’nı Filistin-İsrail çatışmasına son verecek ‘şu ana kadarki tarihin en kapsamlı planı’ şeklinde tanımlıyor.
Kushner’in ekonomi paketine göre, 50 milyar dolarlık yatırım fonun, 27.5’i Batı Şeria ve Gazze’ye, 7.4’ü Ürdün’e, 9.1’i Mısır’a ve 6.3’ü ise Lübnan’a aktarılması bekleniyor.
Trump yönetimi, 10 yıllık süre zarfında hibe ve bağış yoluyla 13.3 milyar dolar, krediler aracılığıyla 25.6 milyar dolar ve özel sektör yatırımlarıyla 11.6 milyar dolarlık bir fon oluşturmayı hedefliyor.
Trump yönetiminin hazırladığı planın ekonomik boyutu 3 sütun üzerinde yükseliyor:
1- Entegre edilmiş ve gelişen bir ekonomi
Planda sunulan öneriler şöyle:

Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Batı Şeria ve Gazze’nin derecesini en az 75 sıra yükseltilmesi yoluyla yatırım ve kalkınma için uygun bir zemin hazırlamak.
Batı Şeria ve Gazze arasında kurulacak bir ulaşım ağı sayesinde ticaret hacmin artırılması, giderlerin azaltılmasını sağlamak.
Ticari ürünlerin dolaşımını hızlandırmak amacıyla İsrail, Mısır ve Ürdün arasında işbirliği koordinasyonun kurulmasına destek vermek.
Filistinli ihraç mallarının rekabet gücünü artırmak.Ancak söz konusu planda İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da kontrol noktalarına uyguladığı ambargonun akıbetine ilişkin herhangi bir ifade yer almamakta, bunun yerine ‘hızlı geçişin sağlanması için ana girişlere yeni teknolojik cihazların kurulması’ teklif edilmektedir.
Planda, tüm hassas geçiş noktalarının Filistinlilerin transit ve ticaret için uzun vadeli gereksinimleri doğrultusunda inşa edilmesi öneriliyor. Aynı zamanda elektrik, içme suyu ve hızlı dijital servislerin etkinleştirilmesi gibi temel altyapının sağlanması da bu öneriler arasında yer alıyor.
2- Halkın ve refah gücünün artırılması
Ekonomi paketin ikinci adımı ise eğitim hizmetlerinin iyileştirilmesi, işgücü gelişiminin teşviki ve sağlık sektörüne yönelik yatırımlar yoluyla Filistinlilerin hayat standartlarının yükseltilmesi hedefleniyor. Bu bağlamda, Filistin’de, dünyanın en iyi standartlarına sahip 150 üniversite sıralamasına girebilecek bir üniversitenin inşası için 500 milyon dolar, Filistinlilere düşük ücretlerle kaliteli hizmet sunacak okulların yapımı için 100 milyon dolar ve uluslararası burslara da 300 milyon dolarlık bir fonun ayrılması öneriliyor.
Öte yandan çalışma hayatı içindeki Filistinli kadınların oranının yüzde 20’den yüzde 35’e yükseltilmesi yönünde adımlar atılacak.
Sağlık sektörüne ayrılacak yüz milyonlarca dolarlık fon sayesinde, her bin doğumda hayatını kaybeden bebek oranının yüzde 18’den yüzde 9’a düşürülmesi, sağlıktaki gelişmelere bağlı olarak ortalama yaşam sürelerinin uzatılması bekleniyor. Ayrıca 9 yıl içerisinde 900 milyon dolarlık fonla Filistin’deki hastanelerin ileri teknoloji imkanlarına kavuşturulması planlanıyor. 2 yıl içinde de sigara içme, obezite gibi sağlık sorunlarıyla mücadele için yaklaşık 200 milyon dolarlık bir paketin tahsis edilmesi düşünülüyor.
Plana göre, kültürel alanda da müze ve Filistin kültür merkezini inşasına 150 milyon dolar, Filistinli sanatçı ve müzisyenlerin desteklenmesi için de 80 milyon dolar fon ayrılması öneriliyor.
3- Filistin Hükümeti’nin desteklenmesi
Ekonomik paketin üçüncü ayağını ise ‘sorumlu ve esnek bir hükümetin desteklenmesi’ oluşturuyor. Bu bağlamda kurumların inşası, çalışma ortamı ve hükümet uygulamalarının iyileştirilmesi değerlendiriliyor. 95 sayfalık ekonomik paketinin hiçbir yerinde ise ‘Filistin Devleti’ ibaresi kullanılmıyor. Bunun yerine Filistin Hükümeti ifadesiyle yetiniliyor.
Bu alanda, mahkemelerin arsa mülkiyeti noktasındaki sorunları çözüme bağlaması, mülkiyet hakları hususunda özel ve kamu sektörleri arasında işbirliğinin artırılması ve son olarak vergilerin düzenlenmesi suretiyle iş doğasının güçlendirilmesi için on milyonlarca dolar fon ayrılması öngörülüyor.
Hükümetin desteklenmesi başlığının altında ayrıca yargı bağımsızlığı, yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve hesap verilebilirlik gibi konuların düzenlenmesine 150 milyon doların tahsisi söz konusu.
Ayrıca yerel kuruluşların gecikmiş borçlarının ödenmesi, büyük altyapı projelerini destekleyecek işletme ve bakım rezervleri için 1,7 milyar dolar, kamu sektörü çalışanlarının yeterliklerinin artırılması ve Filistinlilerden ve yabancılardan oluşacak bir uzman ekibin kamudaki projelerin uygulanması ve yönetimi gibi hususlarda hükümete destek sunması hedefiyle 335 milyon dolar ayrılması öneriliyor.



Japonya’da pirinç krizi: Çeyrek yüzyıl sonra Güney Kore’den ithalat başladı

Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)
Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)
TT

Japonya’da pirinç krizi: Çeyrek yüzyıl sonra Güney Kore’den ithalat başladı

Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)
Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)

Japonya, 26 yıl sonra ilk kez Güney Kore'den pirinç ithal etmeye başladı. 

Japonya’nın kamu yayıncısı NHK’nın aktardığına göre Tokyo yönetimi, geçen ay Güney Kore’den pirinç satın aldı. Japonya böylelikle 1999’dan beri ilk kez Güney Kore’den pirinç ithal etmiş oldu. 

Ülkede yetiştirilen pirincin fiyatı geçen yıldan bu yana iki kattan fazla artarak, ithalata uygulanan ağır gümrük vergilerine rağmen daha ucuz yabancı tahıla talebi yükseltti.

Japonya yönetiminin yaklaşık iki ton pirinç ithal ettiği, bunun 20 tona kadar çıkabileceği belirtiliyor. 

Guardian, dünyanın en büyük 4. ekonomisine sahip Asya ülkesindeki pirinç krizinin, ABD’li üreticilere fırsat sağlayabileceğine de dikkat çekiyor. 

Tokyo'da bir restoran işleten Arata Hirano, geçen yıl yerli tahılda yaşanan kıtlık nedeniyle fiyatlar yükselince Amerikan pirincine geçiş yaptığını söylüyor. Hirano, Kaliforniya’dan aldığı pirincin fiyatının geçen yazdan bu yana iki katına çıktığını, buna rağmen yerli pirinçten daha ucuz olduğunu belirtiyor. 

Japonya yönetimi, fiyatları düşürmek için pirinç rezervlerinin 5'te birinden fazlasını satışa çıkaracağını şubatta duyurmuştu.

210 bin ton pirincin ilk partisi, bu ay süpermarketlerde satışa sunuldu.  

Kötü hava koşulları, sıcak dalgaları, tayfun ve deprem tehditleri nedeniyle halkın panik alımı yaptığı ülkede 60 kiloluk pirinç çuvalının fiyatı geçen yıl 160 doları gördü. Bu, iki sene öncesine göre yüzde 55'lik artış anlamına geliyor. 

1993 yazının beklenmedik derecede soğuk geçmesi üzerine hasat rakamları düşmüş ve pirinç ithalatı yapılmak zorunda kalınmıştı. Bu nedenle Japonya'da 1995'ten beri pirinç stoklanıyor. 

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni gümrük vergileri dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Japonya'da da endişe yarattı. Washington yönetiminin tarifelerine göre Japonya’ya yüzde 24’lük gümrük vergisi uygulanıyor. 

Japonya Ekonomi Bakanı Ryosei Akazawa, 16 Nisan’da yaptığı ABD ziyaretinde Trump yönetiminden yetkililerle buluşmuştu. Amerikalı müzakereciler, Tokyo yönetiminin otomobil ve pirinç satışı gibi alanlarda piyasada bariyer uyguladığını savunmuş, bu ürünlerin ABD’ye satışını artırmasını istemişti. 

Reuters’ın aktardığına göre Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, pirinç satışlarıyla ilgili düzenlemeye giderek Trump’ın gümrük vergisi tarifelerini hafifletmesini sağlamayı hedefliyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters