Google ilk pratik kullanıma sahip kuantum bilgisayarı üretmeye çok yakın

The Independent
The Independent
TT

Google ilk pratik kullanıma sahip kuantum bilgisayarı üretmeye çok yakın

The Independent
The Independent

Bilgi işleme alanının çığır açan yöntemi kuantum bilgi işlemenin keşfinden bu yana, Google ilk pratik kullanıma sahip kuantum bilgisayarı üretmeye çok yakın.
Google’ın Kuantum Yapay Zeka Laboratuvarı’nın yöneticisi Hartmut Neven, Quanta’ya yaptığı açıklamada laboratuvarın en gelişmiş kuantum işlemcisinin düşünülenden çok daha hızlı geliştirildiğini açıkladı.
Independent Türkçe'nin haberine göre kuantum bilgisayarlar günümüz bilgisayarlarında kullanılan standart bitlerin -sayısal iletişimdeki ikili sistemin, yani sıfırlar ve birlerin- yerine kuantum bitler (kubitler) kullanarak çalışıyor.
Kubitler kuantum özellikleri sayesinde süperpozisyon ismi verilen durumda bulunabiliyor. Bu, hem sıfır hem de bir gibi davranabildiği anlamına geliyor.
Bu alışılmadık özellik kuantum bilgisayarların günümüz bilgisayarlarına göre çok daha güçlü olmasına imkan tanıyor ve bilgi işleme konusunda dünyanın en güçlü süper bilgisayarlarının ötesine geçen bir potansiyel barındırıyor. 
Önceden, eklenen her kubitin makinenin işlem gücünü üstel (eksponansiyel) bir oranda arttıracağı ve kuantum bilgisayarların hesaplamalarda klasik bilgisayarlara göre üstel olarak daha hızlı olacağı düşünülüyordu.
Ancak Google’ın kuantum işlemci laboratuvarındaki bilim insanları sistemlerinin klasik bilgisayarlarla kıyaslandığında “çift-üstel” hızla güç kazandığını gözlemledi.
Quanta çift-üsteli şöyle açıklıyor:
Üstel büyüme bile çok hızlıdır. Niceliğin 2’nin kuvvetleri şeklinde büyüdüğü anlamına gelir: 21, 22, 23, 24… gibi. İlk birkaç artış fark edilebilir değildir ancak takip eden zıplamalar devasadır. Çift üstel büyümeyse çok daha çarpıcıdır. 2’nin kuvvetleri şeklinde artmak yerine, 2’nin kuvvetlerinin kuvvetleri üstel olarak büyür: 2^(2^1), 2^(2^2), 2^(2^3), 2^(2^4)...
Buna göre söz konusu büyüme o kadar hızlı ki gerçek dünyada kıyaslanabileceği hiçbir şey yok.
Laboratuvarın yöneticisi Hartmut Neven, söz konusu bu hızı şöyle dile getiriyor: 
Hiçbir şey olmuyor gibi gözüküyor, hiçbir şey olmuyor ve hop... Bir anda başka bir dünyadasınız. İşte burada deneyimlediğimiz şey bu.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news