ABD’nin Türkiye’yi tehdit ettiği CAATSA yaptırımları nedir, neleri kapsıyor?

(Reuters)
(Reuters)
TT

ABD’nin Türkiye’yi tehdit ettiği CAATSA yaptırımları nedir, neleri kapsıyor?

(Reuters)
(Reuters)

ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlarla Mücadele Etme Yasası; 27 Temmuz 2017’de ABD Senatosu’ndan geçmişti. 
Yasa; temelde İran, Kuzey Kore ve Rusya’ya yönelik yaptırımları öngörüyor. 
Yasayı hazırlayan isim ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Edward Royce.
Independent Türkçe'nin haberine göre Royce; yasa geçtiği gün yaptığı konuşmada İran, Kuzey Kore ve Rusya’nın ABD ulusal güvenliği için ciddi tehdit içerdiğini, zaten söz konusun yasanın da bu tehditlerin önüne geçmek için hazırlandığını söylemişti. 
ABD Başkanı Donald Trump, Kongre’nin baskısı altında CAATSA’yı 2 Ağustos 2017’de imzaladı.

Trump’ın yasayı imzalamaya çok hevesli olmamasının ardında söz konusu üç ülkeye yönelik yaptırımları kaldırma ile ilgili yetkisinin sınırlandırılması vardı.
Bir başka deyişle Trump, yasanın dış politikada atacağı adımları engelleyeceğini ve karar mekanizmasının Kongre ile sınırlı hale geleceğini düşünüyordu.
Trump hala aynı fikirde mi bilinmez ama yasanın varlığı aynı zamanda Kongre’nin ABD Başkanı’na duyduğu güvensizlik anlamına geliyor.
ABD’de Temsilciler Meclisi’nde Demokratların, Senato’da ise Cumhuriyetçilerin çoğunluğu söz konusu. 
CAATSA’nın içeriği ne?
70 sayfadan oluşan yasa Rusya’nın doğalgaz, petrol, finans, güvenlik ve savunma sektörlerine yönelik yaptırımları düzenliyor. 
Eğer bir kurum ya da bir kişi bu sektörlerle ilişki içinde olur ve alım yaparsa yaptırımlara tabi tutuluyor. 
Başkan’a 12 yaptırımdan en az beşini uygulama yetkisi veriyor. 
Yasa ile Eylül 2018'de ise ilk kez Çin'in Merkezi Askeri Komisyonu'nun Cihaz Geliştirme Departmanı’na karşı CAATSA altında dolaylı yaptırım uygulandı.
Yasanın 235. maddesine göre Başkan mal ve hizmet alımını (askeri mühimmat dâhil olmak üzere) sınırlandırabiliyor. 
Teknoloji ithaline dönük lisans belgesi verilmemesi, ABD’de kredi kullanımının belli bir rakamla sınırlı tutulması ve/ya kredi verme aşamasında IMF gibi uluslararası finans kuruluşlarına yönelik aleyhte görüş bildirilmesi de yaptırımlar arasında yer alıyor.
Yaptırım uygulanacak kişilere döviz-alım satımı engellenebiliyor, yatırım ve tahvil alımının önüne geçiliyor, vize kısıtlaması getirilebiliyor.
Ve yine yasa gereğince ABD Başkanı yaptırım uygulanan tarafın yetkililerine/yöneticilerine bu maddeleri uygulama yetkisine sahip.
Bir anlamda Kongre yaptırımları belirliyor, Başkan’a da “Sen seç, sen uygula”payı bırakıyor.
Türkiye yaptırım tehdidinin farkındaydı
Türkiye’ye yönelik yaptırım konuşmalarının yapıldığı en etkili yer ABD Senatosu’nun Silahlı Hizmetler Komisyonu.
26 Nisan 2018’de o komisyonda NATO müttefiki ve stratejik ilişkiler geliştirilen diğer ülkeler ele alındı. 
Rus silahlarını alan ülkelere yaptırım kararı tartışıldı.
Bir ay sonra dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wess Mitchell (2019 başında istifa etmişti) Rusya'dan S-400 sistemleri almaya hazırlanan Türkiye'ye uyarı gönderdi.

Reuters
Ankara’nın Rusya ile yaptığı anlaşma nedeniyle CAATSA’nın 231. maddesi kapsamında Türkiye'ye yaptırım uygulanmasının olası olduğundan bahsetti.
Mitchell’in ve daha sonra pek çok Amerikalı yetkilinin bahsettiği 231. madde kabaca Rusya’dan silah alıp savunma harcaması yapan ülkeleri ABD’nin düşmanına yardım eden ülke sınıfına sokuyor. 
Bu yardıma karşılık ise ABD’nin yaptırım kararı alacağını, bu kararın uluslararası meşruiyeti olduğunu belirtiyor.
Türkiye bu yaptırım tehditlerine 6 Haziran mektubuyla uyanmadı.
23 Mayıs’ta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar; Rus yapımı S-400 gerilimiyle ilgili Türkiye’nin ABD’den gelebilecek olası yaptırımlara hazırlandığını söylemişti:
Önümüzdeki aylarda S-400’ün parçaları gelince ABD CAATSA yaptırımlarını harekete geçireceğini söylüyor. Biz duygusal hareketler yapıp herhangi bir yanlışa düşmemek için sükunetle hazırlığımızı yapıyoruz. Böyle bir duruma gelindiğinde ne yapılır onun da hazırlıklarını yapıyoruz
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler uzmanı Emeritus Prof. Dr. İlter Turan’a göre bir müttefike düşmanlara yönelik bir düzenlenmenin uygulanması, ittifak içinde kabul edilmesi hayli güç bir durum:
CAATSA içinde nelerin uygulanacağı konusunda genelde ABD hükümetine tanınmış genel bir takdir durumu söz konusu. O bakımdan Türkiye’nin şu an izlediği çizginin devam etmesi halinde ne gibi sonuçlarla karşılaşacağına ilişkin bir bildirimde bulunulmuş oluyor.  ABD tarafından özellikle S-400 ile ilgili çok ciddi bir kararlılık var. Bu kararlığı özellikle Kongre temsil etse de ABD yönetiminde de benzer bir kararlılık dikkati çekiyor. Dolayısıyla en azından Türkiye’ye silah satışlarında ciddi bir sorunla karşılaşması mümkün görünüyor.
Ekonomistler Platformu Başkanı Dr. Oğuz Demir, Türkiye’nin CAATSA yaptırımına maruz kalma olasılığının bile aslında Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlarda can yakıcı olabileceğini söylüyor:
CAATSA kurda hareketlilik yaratılmasına neden olabilir. CAATSA’nın burada iki önemli etkisi var. Kısa vadede Türkiye piyasalarında bir miktar dengelenen; 6 liranın altına gelmiş dolarda yine 6’nın üstüne gidilmesine neden olabilir. Uzun vadede ise Türkiye’nin CAATSA yaptırımlarına maruz kalması halinde iş Türkiye’nin ödeme sistemini bile etkileyebilir. Mastercard, Visa gibi Amerikalı şirketlerinin Türkiye’deki işlemleri durabilir.
Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı dördüncü ülke ABD. 
20 milyar dolarlık bir ticaret hacmi söz konusu. 
CAATSA uygulandığı takdirde ilk etapta bunun değişik sektörlerde etkisi görülebilir. 
Türkiye’de ABD veya Rusya ile iş yapan bazı iş insanlarının yaptırım listesine alınması mümkün görünüyor.
Ekonomist Dr. Oğuz Demir finansal ilişkilerin askıya alınması riskinin olduğu kanaatinde.
Demir, Brunson sürecinde İçişleri ve Adalet Bakanları’na uygulanan yaptırımların sembolik nitelikte olduğunu hatırlatıp CAATSA’nın çok daha genel ve ağır koşulları kapsadığını belirtiyor:
CAATSA’nın içindeki 12 farklı yaptırımdan hangilerinin uygulanacağı da önemli. Uygulama başladığı takdirde geçici bir süreliğine askıya alınabiliyor. CAATSA yaptırımları Kongre kararıyla uygulamaya geçerse o saatten sonra yeniden Kongre kararıyla kaldırılmaları gerekiyor. Başkan’ın bu süreçteki yapabileceği tek hamle istisna uygulamak, askıya almak. Ama durduramıyor. Türkiye ticari ilişkilerini ABD ile yitirmesi halinde 20 milyar dolarlık hacmi 6 ay, 1 yıl zarfında bir başka yerden hammaddeleri tedarik etmeye çalışarak toparlayabilir. Ama asıl mesele Türkiye’nin zayıf karnı olan finansal piyasalar. Çünkü Türkiye dışarıdan gelen sıcak parayla son üç-dört yıldır sistemi devam ettirmeye çalışıyor. Ne zaman ki o sıcak para finansal ya da siyasi gerekçelerle ülkenin dışına çıkarsa sallantı başlayabilir. Bu da çok can sıkıcı olabilir.



Trump, Washington'da saldırıya uğrayan iki Ulusal Muhafız’dan birinin öldüğünü duyurdu

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump, Washington'da saldırıya uğrayan iki Ulusal Muhafız’dan birinin öldüğünü duyurdu

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada, bir gün önce Beyaz Saray yakınlarında vurularak yaralanan iki Ulusal Muhafız askerinden biri olan Sarah Beckstrom'un öldüğünü, diğer askerin ise "yaşam mücadelesi verdiğini" söyledi.

Beyaz Saray yakınlarındaki silahlı saldırının gerçekleştiği yerde bulunan Ulusal Muhafızlar, (AFP)Beyaz Saray yakınlarındaki silahlı saldırının gerçekleştiği yerde bulunan Ulusal Muhafızlar, (AFP)

Trump, Florida'daki Mar-a-Lago tatil beldesinde yaptığı konuşmada, Şükran Günü tatili dolayısıyla ABD askerleriyle görüntülü görüşme yapmadan kısa bir süre önce Beckstrom'un ölüm haberini aldığını söyledi.


Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan operasyonların başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
TT

Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan operasyonların başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Washington ile Karakas arasındaki ilişkilerin giderek gerginleşmesiyle birlikte, ABD'nin sadece denizde değil, "çok yakında" kara operasyonlarıyla da Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını hedef almaya başlayacağını duyurdu.

ABD Başkanı, Şükran Günü'nde silahlı kuvvetlere yaptığı televizyon konuşmasında, "Muhtemelen insanların artık uyuşturucuyu deniz yoluyla taşımak istemediğini fark etmişsinizdir. Kara yoluyla da bunu yapmalarını engellemeye başlayacağız" dedi. "Kara yolu daha kolay, ancak bu çok yakında başlayacak" ifadesini kullandı.


Gizli görüşme sızdırıldı: Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff topa tutuldu

Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)
Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)
TT

Gizli görüşme sızdırıldı: Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff topa tutuldu

Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)
Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)

Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için hazırlanan "barış planına” yönelik gizli görüşmelerin basına sızdırılması üzerine ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'a tepki yağdı.  

ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg, Witkoff'un Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov'la14 Ekim'de, Uşakov'un da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uluslararası ekonomik işbirliğinden sorumlu özel temsilcisi Kiril Dmitriyev'le 29 Ekim'de yaptığı telefon görüşmelerinin dökümlerine ulaştı.

Yazılı dökümlere göre 14 Ekim'deki görüşmede Witkoff, Ukrayna savaşına dair barış planı üzerinde birlikte çalışılmasını istiyor ve Putin'in plan hakkında "Trump'la görüşürken neler yapması gerektiği” hakkında tavsiye veriyor. 

Witkoff görüşmede Putin'in Trump'ı Gazze'deki barış mutabakatı için tebrik etmesini, Rusya'nın anlaşmayı desteklediğini ve ABD Başkanı'na "bir barış adamı olarak saygı duyduğunu" söylemesini öneriyor. Uşakov'un da buna katıldığı aktarılıyor. 

Kayıtların sızdırılmasının ardından ABD'de hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi kanattan Witkoff'a sert tepkiler geldi.

Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Ted Lieu, "Steve Witkoff'un Rusya değil ABD adına çalışması gerekiyor” diyerek, Trump'ın temsilcisini "hain” diye niteledi.

Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Don Bacon da Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılmasında Witkoff'un çabalarına güvenilemeyeceğini belirterek, temsilcinin görevden alınmasını istedi. 

Trump ise Witkoff'a yöneltilen eleştirilerin haksız olduğunu savunarak, "Onun bu planı Ukrayna'ya satması gerekiyor. Bir pazarlıkçının görevi budur” dedi.

Diğer yandan Dmitriyev ve Uşakov arasındaki görüşmedeyse Moskova'nın herhangi bir barış teklifinde taleplerini ne kadar güçlü şekilde dile getirmesi gerektiği ele alındı. 

Uşakov, Witkoff'la görüşmesinin sızdırılmasının "kabul edilemez” olduğunu söyledi. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Dmitriyev ise Uşakov'la görüşmesine dair yayımlanan bilgilerin "sahte” olduğunu iddia etti. 

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, bilgi sızıntısının görüşmeleri sabote etmek amacıyla yapıldığını savunarak bunu "hibrit savaş” diye niteledi. 

Kaydı kimin sızdırdığı henüz tespit edilemedi. Uşakov, bunu Avrupa ülkelerinin sızdırmış olabileceğini ima ederken, Wall Street Journal'a konuşan Avrupalı diplomatlarsa olayın ardında Kremlin'in olabileceğini ileri sürüyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters, Wall Street Journal