İngiltere-ABD diplomatik krizinde 2. sızıntı dalgası

İngiltere-ABD diplomatik krizinde 2. sızıntı dalgası
TT

İngiltere-ABD diplomatik krizinde 2. sızıntı dalgası

İngiltere-ABD diplomatik krizinde 2. sızıntı dalgası

Basına sızan yeni diplomatik belgeler Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile İngiltere arasındaki gerginliği arttırdı. Yeni belgelere göre İngiltere’nin eski Washington Büyükelçisi Kim Darroch, Trump’ın 2015’de imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesini, anlaşmanın eski ABD Başkanı Barak Obama ile irtibatlı olmasına bağlıyor.
Mail On Sunday dün, istifa eden Büyükelçi Darroch’un 2018 yılının Mayıs ayında yazdığı diplomatik bir mesajda “ABD yönetimi kişisel ve ideolojik nedenlerden dolayı anlaşmayı bozma işine girdi. Çünkü anlaşma Obama’nın anlaşmasıydı” ifadesini yayınladı.
Sızıntı haberi, Darroch’un istifasına neden olan ve ABD-İngiliz ilişkilerini geren birinci sızıntının ardından Mail On Sunday’da yayınlanan ikinci diplomatik belge.
AFP'ye göre İngiliz polisi Cuma akşamı diplomatik notların sızdırılmasıyla ilgili cezai soruşturma başlattı.
Polis Genel Sekreteri Neil Paso yaptığı açıklamada, "Resmi Sırlar Yasası'nın cezai usulsüzlük iddialarını soruşturmak için ulusal yükümlülüğe sahip olan Londra Terörle Mücadele Birimi, cezai soruşturma başlattı“ dedi ve ekledi: “Sızdırılan belgelerin ortaya çıkardığı sonuçların büyüklüğü göz önüne alındığında, bunun İngiltere'nin uluslararası ilişkilerine zarar verdiğine ve bunu yapanların yargıya intikal ettirilmesinin kamuoyunun yararına olacağına ikna oldum.”
Sunday Times gazetesi ise yaptığı açıklamada, sızdırmalarla ilgili hükümetin yaptığı soruşturmada şüphelinin Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan bir memur olduğunu yazdı.
Dışişleri Bakan Sekreteri Alan Duncan, bu hafta yaptığı açıklamada “sızdırmayla ilgili ilk hipotezin belgelerin içeriden sızdırıldığı yönünde” demişti. Londra polisi, Resmi Sırlar Yasası'nın olası ihlalini de araştırıyor.
Mayıs 2018'de dönemin İngiliz Dışişleri Bakanı olan Boris Johnson, Washington’a Trump’ı 2015’te İran’la yapılan nükleer anlaşmayı bozmaktan vazgeçirmeye ikna etmek için gitmişti. Sızan söz konusu diplomatik mesaj bundan sonra gönderildi. Darroch, Trump ekibinin karar alma konusunda bölündüğüne dikkat çekti ve Beyaz Saray'da uzun vadeli bir stratejinin bulunmamasını eleştirdi.
Darroch, "Ertesi gün için herhangi bir strateji belirleyemezler ve bu sabah Dışişleri Bakanlığı ile temas kurmalarında hem Avrupa'daki hem de bölgedeki ortaklara ve müttefiklere ulaşmak için herhangi bir plan önermediler” demişti ve Johson’un ABD Dışişleri Bakanı ile görüşmesinde Bakan Pompeo’nun kendisini zekice Trump’ın kararından uzak tuttuğunu söylemişti.
Mail On Sunday’in yazdığına göre Pompeo daha önce gözden geçirilmiş bir metnin Trump’ın önünde pazarlamanın boşa bir çaba olduğunu ima etti. Bu anlaşma, ABD’nin, diğer ülkelerle birlikte İran’a yapılan yaptırımların bir kısmını kaldırma karşılığında İran’dan nükleer çalışması sınırlandırmasını içeriyordu.
Trump 8 Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmeden önce anlaşmayı ve Obama siyasetini eleştirmişti. İngiliz basınına sızan bu belgeler, İngiltere ile ABD arasında gerginliğe sebep oldu.
Geçen cumartesi günü yayınlanan haberlerde Darroch, Beyaz Saray'ı "beceriksiz" olarak nitelendirmesine karşılık Trump, elçiyi "aptal ve küstah" olarak nitelendirerek, kendisiyle hiçbir teması olmayacağını söylemişti. Trump'ın eleştirilerin büyükelçisine desteğini ifade etmekte hızlı davranan İngiliz Başbakanı Theresa May’e da uzandı.
İngiliz polisinin belgelerin basında yayınlanmasıyla ilgili uyarıları basın özgürlüğüne tehdit olarak algılandı. May’in halefi olması beklenen Johnson medyanın kovuşturulmasının korkutucu bir etki yaratacağını söyledi.



İstihbarat raporu: Kuzey Kore, eylül ayından bu yana Rusya'ya 5 bin asker gönderdi

Kuzey Kore askerleri (AFP)
Kuzey Kore askerleri (AFP)
TT

İstihbarat raporu: Kuzey Kore, eylül ayından bu yana Rusya'ya 5 bin asker gönderdi

Kuzey Kore askerleri (AFP)
Kuzey Kore askerleri (AFP)

Güney Koreli bir milletvekili dün bir istihbarat brifinginin ardından yaptığı açıklamada, Kuzey Kore'nin eylül ayından bu yana "altyapı yeniden inşa" çalışmalarına katılmak üzere Rusya'ya yaklaşık 5 bin asker gönderdiğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Milletvekili Lee Sung-kwon, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Eylül ayından bu yana Rusya'ya aşamalı olarak yaklaşık 5 bin Kuzey Kore askeri konuşlandırıldı ve altyapı yeniden inşası için seferber edilmeleri bekleniyor" dedi.

Song-Kwon, "Ek kuvvetlerin konuşlandırılması için eğitim ve personel seçimine dair sürekli belirtiler var" ifadesini kullandı.

Milletvekiline göre, istihbarat teşkilatı ayrıca şu anda Rusya-Ukrayna sınırı yakınlarında yaklaşık 10 bin Kuzey Kore askerinin konuşlandırıldığını belirtti.

Kuzey Kore, 2024 sonu ile 2025 baharı arasında Rusya sınırındaki Kursk bölgesinin küçük bir bölümünde konuşlanmış Ukrayna güçlerini püskürtmek için binlerce asker sağlayarak, Rusya'nın savaş çabalarına aktif olarak katıldı.

Güney Kore istihbaratına göre, bu çatışmalarda yaklaşık 600 Kuzey Kore askeri hayatını kaybetti ve binlercesi de yaralandı.

Uzmanlar, Kuzey Kore'nin Moskova'dan önemli miktarda mali yardım, askeri teknoloji, gıda ve enerji desteği aldığını belirtiyor. Bu ülkeye, nükleer ve füze programları nedeniyle kendisine uygulanan uluslararası yaptırımları aşmak için değerli bir kaynak sağlıyor.

Seul, dün yaptığı açıklamada, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in pazartesi günü Koreler arası sınırı ziyaretinden bir saat önce Kuzey Kore'nin birkaç top mermisi ateşlediğini duyurdu.

Ancak Lee Sung-kwon'a göre Güney Kore istihbaratı, Kim Jong-un'un ABD ile diyaloğa açık olduğuna ve "koşullar uygun olduğunda temas kurmaya çalışacağına" inanıyor.

Güney Koreli milletvekili, Pyongyang'ın "gizlice ABD ile olası görüşmelere hazırlandığını" gösteren "birkaç gösterge" olduğunu ifade etti.

Pete Hegseth'in ziyareti, ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk döneminde üç kez görüştüğü Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'a yönelik bir dizi girişimin ardından geldi.

Ancak AFP'nin yakın zamanda görüştüğü analistler, Moskova ve Pekin ile ilişkileri sayesinde itibarı güçlenen Kim Jong Un'un Donald Trump ile görüşmeye pek de istekli olmadığını belirtti.


Macron, 2022'den beri İran'da tutuklu bulunan iki Fransız vatandaşının serbest bırakılacağını duyurdu

İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)
İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)
TT

Macron, 2022'den beri İran'da tutuklu bulunan iki Fransız vatandaşının serbest bırakılacağını duyurdu

İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)
İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran'ın üç yıldan uzun süredir tutuklu bulunan iki Fransız vatandaşını serbest bıraktığını duyurdu. Macron, X platformunda yaptığı açıklamada, 2022'den beri tutuklu bulunan Cécile Kohler ve partneri Jacques Barry'nin "Evin Hapishanesi'nden serbest bırakıldığını ve Tahran'daki Fransız Büyükelçiliği'ne doğru yola çıktıklarını" belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı, bu adımı memnuniyetle karşılayarak, en kısa sürede Fransa'ya dönmelerini kolaylaştırmak için diyaloğun devam ettiğini belirtti. "Bu konuda yorulmadan çalışıyoruz" ifadesini kullandı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, France 24'e verdiği demeçte, Kohler ve Barry'nin Tahran'daki Fransız büyükelçiliğinde "güvende ve sağ salim" olduklarını ve "nihai tahliyelerini" beklediklerini söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı ise güvenlik suçlamalarıyla gözaltına alınan iki Fransız vatandaşının kefaletle serbest bırakıldığını ve gözetim altında tutulacağını açıkladı.

Köhler ve Parry, Mayıs 2022'de İran'ı ziyaret ettikleri sırada tutuklanmıştı. Fransa, tutuklanmalarını "haksız ve temelsiz" olarak nitelendirerek kınadı.

Kohler ve Parry'nin yakınları, kendilerinden gelen nadir bir telefon görüşmesinin ardından hissettikleri çaresizliği yakın zamanda anlattılar. İran medyası, geçen ay bir mahkemenin onları casusluk suçlamasıyla onlarca yıl hapis cezasına çarptırdığını bildirdi.

Tahran, geçen ay, haziran ayında gözaltına alınan Fransız-Alman uyruklu Lennart Monterrlos'u serbest bıraktı. Şu anda Fransa'da tutuklu bulunan İran uyruklu Mehdiye Esfandiyari'nin adı, Kohler ve Paryi'yi içeren olası bir tutuklu takası olarak yakın zamanda gündeme geldi.

Tahran, 22 Ekim'de Fransa'nın şubat ayında gözaltına alınan Esfandiyari'yi "şartlı olarak serbest bıraktığını" duyurdu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, eylül ayında Kohler ve Bari'nin Esfandiyari ile takas edilmesine yönelik anlaşmanın "son aşamasına" yaklaştığını duyurmuştu.

fghu
İranlı Mehdiye Esfandiari Fransa'da gözaltına alındı ​​(AFP)

ŞarkUl Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Paris savcılığı, Esfandiyari'nin Paris Ceza Mahkemesi kararıyla, savcının görüşüne aykırı olarak adli tahliye edildiğini doğruladı.

Adli kontrol altında, Esfandiyari'nin polis karakolunun gözetiminde olması gerekecek ve gelecek yılın başlarında yapılması planlanan duruşmasına kadar ülkeden ayrılması yasaklanacak. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, bakanlığın "bu İran vatandaşının serbest bırakılması ve ülkesine dönmesi için çabalarını sürdüreceğini" söyledi.  

Avukatı, müvekkilinin kendini savunmak için duruşmanın başlamasını "heyecanla beklediğini" belirterek, "Memnunuz; sonunda savunmasını hazırlayabilecek" diye ekledi.

Fransız yetkililer, şubat ayında İran uyruklu Mahdiye Esfandiyari'yi "sosyal medya aracılığıyla terörizmi kışkırtma" suçlamasıyla tutuklamıştı. Tahran, Esfandiyari'nin tutuklanmasını "keyfi" olarak nitelendiriyor. Tahran, 2018'den beri Fransa'da yaşayan Lyon Üniversitesi mezunu tercüman Esfandiyari'nin "haksız yere tutuklandığını" savunuyor. Avukatı Nebil Boudi, mahkemenin Esfandiyari'nin tutukluluk süresinin kendisine yöneltilen suçlamalarla karşılaştırıldığında "aşırı uzun" olduğunu tespit ettiğini belirtti. 

Fransa, İran'ı Viyana Sözleşmesi kapsamında tutuklulara konsolosluk erişimiyle ilgili yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlayarak, davayı bu yılın başlarında Uluslararası Adalet Divanı'na taşımıştı. Ancak Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin değişim anlaşmasının yakın zamanda imzalanacağına ilişkin açıklamalarının ardından talebini geri çekti.

İran Devrim Muhafızları, son yıllarda çoğu casusluk ve güvenlik suçlamalarıyla karşı karşıya olan onlarca çifte vatandaş ve yabancıyı gözaltına aldı. Çifte vatandaşlığı tanımayan İran, bu tür tutuklamaları diplomatik çıkar sağlamak için kullandığını reddederken, insan hakları aktivistleri, İran'ın "rehine diplomasisi" olarak bilinen yöntemle diğer ülkeleri taviz vermeye zorlamak için çifte vatandaş ve yabancıları gözaltına aldığını iddia ediyor.


Demokratlar, Trump'a karşı bir darbeyle Virginia ve New Jersey'i kazandı

Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)
Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)
TT

Demokratlar, Trump'a karşı bir darbeyle Virginia ve New Jersey'i kazandı

Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)
Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)

Demokratlar Abigail Spanberger ve Mikie Sherrill, dün gece Donald Trump'ın ikinci başkanlık dönemine dair bir referandum olarak görülen seçim gecesinde sırasıyla Virginia ve New Jersey valiliğine seçildiler.

NBC News, CNN ve CBS News'in tahminlerine göre Spanberger, dün Virginia valisi seçildi. 46 yaşındaki eski CIA ajanı, son dört yıldır Cumhuriyetçi Glenn Youngkin'in liderliğinde olan Doğu Yakası eyaletinin ilk kadın valisi olma yolunda anketlerde önde gidiyordu.

Trump'ın federal çalışanları işten çıkarma konusundaki agresif politikasına karşı bir kale olarak konumlanan Spanberger, Trump döneminde Elon Musk başkanlığındaki Hükümet Verimliliği Bakanlığı tarafından işten çıkarılan binlerce federal çalışan için "ayakta duran bir vali" olma sözü verdi.

New Jersey'de, eski Donanma pilotu ve Demokrat Mikie Sherrill, çekişmeli bir yarışın ardından Cumhuriyetçi aday Jack Ciatarelli'yi rahatlıkla geride bırakarak favori aday oldu.