Fransa Balkanlar'a geri dönüyor: Macron Sırbistan’da

Fransa Balkanlar'a geri dönüyor: Macron Sırbistan’da
TT

Fransa Balkanlar'a geri dönüyor: Macron Sırbistan’da

Fransa Balkanlar'a geri dönüyor: Macron Sırbistan’da

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya ve Çin’in Balkanlarda artan nüfuzuna karşı Fransa’nın bölgedeki rolünü güçlendirmek amacıyla Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ı ziyaret etti. Ancak ziyaret, Sırbistan'ın Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliği ya da Kosova ile diyaloğa girilip girilmeyeceği gibi AB’nin önünde duran meselelerden dolayı ilerleme kaydedemedi.
Fransız haber ajansı AFP, ziyaretin Fransız-Sırp dostluğunu canlandırma fırsatı yakaladığını belirtti. Ajansa göre Belgrad'ın eski topraklarının bağımsızlığını tanımamaya devam eden Fransa, Sırbistan ile Kosova arasındaki "diyalogun yeniden başlatılmasının" öneminin altını çizdi. Macron’un AB çalışma mekanizması yenilenmeden önce birliğin genişlemesine karşı olduğu biliniyor.
Diplomatik skandallar dizisi
Sırp tarafında ise Cumhurbaşkanı  Aleksandar Vucic 11 Kasım'daki diplomatik bir skandalla sonuçlanan Paris'te aldığı mütevazı resepsiyona karşılık verircesine konuklarına dikkat çekici bir karşılama töreni hazırlamış görünüyor. Vucic, Fransa’nın yaptığı diplomatik bir hata ile ikinci mevkiye oturtulurken Kosovalı mevkidaşı Haşim Taci, Macron, Putin ve Trump ile aynı mevkide oturtulmuştu.
Vucic, mekanı terk ettikten sonra misafirin nasıl karşılanacağını göstermek üzere Macron’u büyük bir törenle karşılama kararı aldı. Bu bağlamda, Sırp hükümeti dün akşam Fransız-Sırp dostluğunun onuruna yaklaşık on bin kişiyi davet etti. Macron, Belgrad'ın merkez parkında restore edilen ve "Fransa'yı sevdiğimiz gibi sev" sözlerinin yazılı olduğu bir anıtın açılışını yapacak. Elysee Sarayı resepsiyona gerçekleşmeden önce övgüde bulundu.
Daha öncede 17 Ocak 2019’da ülkeye gelen Sırbistan dostu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sırp polisine göre 120 binden fazla kişinin katılımıyla karşılanmıştı. Siyasi yorumcular, Macron için de böyle bir karşılama yapılacak olmasının siyasi dengeyi sağlayacağını düşünüyor. Zira onlara göre devir Macron’un devri.
Yorumcuların belirttiğine göre Belgrad üç şeyin netleştirilmesini bekliyor: Sırbıstan’ın AB’ye katılımı, Fransa’nın Balkanlardaki rolü ve Kosova sorunu. Vucic bu ziyaretten mümkün olduğu kadar istifade etmeyi istiyor.
Öte yandan Balkanlar, Pekin'in ekonomik yeteneklerini geliştirmek için Çin'in iddialı yeni İpek Yolu projesinde önemli bir bağlantı. Sembolik faizli kredilerle Çin, bölgedeki altyapı ve sanayi projelerindeki varlığını artırıyor. 2007-2017 yılları arasında Pekin, üçte biri Sırbistan için ayrılan bölgede toplam 12 milyar avroluk kredi vereceğini açıkladı.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”