Gazze’de Hac bedeli, 3 bin 720 dolar

Filistinli hacılar, Mekke-i Mükerreme’de (Sosyal Paylaşım Siteleri)
Filistinli hacılar, Mekke-i Mükerreme’de (Sosyal Paylaşım Siteleri)
TT

Gazze’de Hac bedeli, 3 bin 720 dolar

Filistinli hacılar, Mekke-i Mükerreme’de (Sosyal Paylaşım Siteleri)
Filistinli hacılar, Mekke-i Mükerreme’de (Sosyal Paylaşım Siteleri)

Evlenmek isteyen 3 oğlum var. Onları mutlu etmek istiyorum.” Bu ifadeler, Filistinli Rami’ye ait. Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığı’nın Gazze Şeridi sakinleri için bu yıl hac bedelini 3 bin 720 dolar olarak belirlediğini öğrendikten sonra Rami, hacca dair umutlarını yitirdi. Bu bedel, Filistin’de 10 yıldır en yüksek fiyat ve bir gelinin mehri ise yaklaşık 4 bin dolar. Rami’nin haberi duyduktan sonraki tepkisi ise ismini hacılar listesinden çıkararak, parasını evlenmesi için 29 yaşındaki en büyük oğluna vermesi oldu. Oğlu, 150 bin üniversite mezunu gibi işsiz ve hala bekâr.
Rami, 2013 yılında eşi ve kendisini hacca kayıt ettirdi. O zamanlarda Gazze Şeridi’nden yaklaşık 15 bin kişi ismini listeye kaydettirmişti. Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığı’nın herkese açık bir çekiliş yapmasını, 2013 yılından başlayarak 2019 yılına kadar kayıtlı isimlerin seyahat tarihlerini belirlemesini bekliyordu. Hac şirketleri, bakanlığın talimatlarına göre yeni kayıt almamıştı ve böylece, kayıtlı tüm başvuru sahipleri, sayılarına ve yaşlarına göre seyahat ediyordu.
Hacıların geri çekilmesi
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberinde, yaklaşık 6 yıldır bu günün gelmesini bekleyen Rami, “Her yıl hac görevimi gerçekleştirmeden ölmekten korkuyordum. Her dönem bu görev için biriktirdiklerimi harcamaktan da korkuyordum. Gazze’nin tanık olduğu zor koşullar dolayısıyla hac parası dışında kendime bir şey ayırmadım. Tüm diğer birikimlerimi, geçmiş kuşatma yıllarında harcadım” ifadelerini kullandı.
Hacca gitme vakti geldiğinde ise Rami, geri çekilmeye karar verdi. Gazze’den Rami gibi yaklaşık 20 vatandaş daha Independent Arabia’dan İzzeddin Ebu Ayşe’ye, “Bu yıl hacca gitmek istemiyorum. Fiyatları çok yüksek” açıklamasında bulundu.
Hacdan vazgeçenlerin sayısına ilişkin bakanlık ile iletişime geçmeye çalıştık, ancak net bir cevap alamadık. Hac ve Umre Şirketleri Sahipleri Derneği Başkanı Avad Ebu Mezkur ise, “Sayılar oldukça az. Hac sırasının gelmesi için 5 yıl sabreden vatandaşlar, bu görev için herhangi bir meblağa ödemeyecek” dedi.
Filistin’de hac için ayrılan pay yaklaşık 6 bin 200 kişilik. Bu oranın yüzde 38’i, yani 2 bin 508 kişi ise Gazze Şeridi’nden olacak.
Her yıl 500’ü Gazze ve Batı Şeria’dan olmak üzere yaklaşık bin şehit ailesinin masrafları Suudi Arabistan tarafından karşılanıyor.
Müzakereler nedeniyle gecikme
Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığı, Hac bedelini açıklamayı yaklaşık 1,5 ay geciktirdi, ardından ise 3 bin 720 dolar olarak açıkladı. Ebu Mezkur, “Gecikme; Bakanlık, Suudi Arabistan ve Mısır arasındaki müzakereler nedeniyle yaşandı. Vakıf, Filistin’deki zor şartlarla orantılı olarak hac bedelini azaltmaya çalışıyor. Suudi Arabistan’da hizmetler iyileştikçe buna paralel olarak maliyet artıyor. Mısır’da ise her şey artık eskisinden daha pahalı” dedi.
Avad Ebu Mezkur, “Vakıflar Bakanlığı, hazinesine herhangi bir fon sağlayamadı. Tüm paralar, hac aşamalarında ödeniyor. Bu miktarı, mümkün olduğunca azaltmaya çalıştık. Müzakereler ve indirimlerden sonra en düşük miktar bu. Aslında miktar çok daha yüksekti” ifadelerini kullandı.
Ebu Mezkur, Suudi Arabistan’daki petrol fiyatlarının, Hac bedelini geçen yıla oranla daha pahalı bir hale getirdiğini, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’tan Kahire Havalimanı’na kadar ulaşım ücretlerinde artış yaşandığını ve uçak biletlerinin geçen yıla göre yaklaşık yüzde 5 arttığını vurguladı.
Farklar
2018 yılındaki hac maliyeti, 3 bin 200 dolarken 2019 yılında bu rakam 3 bin 720 dolara ulaştı. Arada ise 520 dolarlık bir fark var. Refah’tan Kahire’ye ulaşım maliyeti 600 dolara ulaştı ve bu miktar geçen yıla göre 80 dolar daha yüksek.
Aynı şekilde hava ulaşımı ise bin 50 dolara ulaştı. Uzmanlara göre ise bu miktarın 400 doları aşmaması gerekiyor. İki yıl aradan sonra konut kiralarında da belirgin bir artış yaşanırken, miktar 200 dolara kadar yükseldi.
Ayrıntılara girildiğinde ise Mescid-i Haram’dan otele ulaşım 60 dolar civarında, Mina ve Arafat’taki 200 dolarlık ek hizmetlerin yanı sıra gıda bedeli ve acil hizmetlerin de yaklaşık 50 dolar olduğu tahmin ediliyor.
Bu rakamlar, fiyat artışının neden yaşandığını sorgulayan vatandaşların da korkularının artmasına yol açtı. Ancak Ebu Mezkur, sadece Gazze’de değil, tüm dünyada fiyatların yükseldiğini belirterek, herkesin ‘doların, hizmetlerin iyileştirilmesinin ve yaşam maliyetinin’ bu artışta rol oynadığını anlaması gerektiğini vurguladı.
Batı Şeria ve Gazze arasındaki fiyatlar
Gazze Şeridi ve Batı Şeria arasında fiyat karşılaştırması yapıldığında, kurban bedeli ve yemekler de dâhil olmak üzere yolculuk ücreti 3 bin 100 dolar. Bu ücretler, Batı Şeria’da geçen yıla oranla daha düşük.
Vakıflar Bakanlığı’na bağlı Hac İşleri Müsteşar Yardımcısı Selim el-Aşkar, fiyat indirimi sürecinin kolay olmadığını belirtti. Örneğin Hac sırasında Mekke’de bir yatağın ücretinin yaklaşık 2 bin dolar olarak tahmin edildiğini söyleyen Aşkar, Filistin’deki ücretin diğer bölgelerden daha uygun olduğunu ifade etti. Yetkili, fiyatların ise bakanlığın değil Hac şirketleri tarafından belirlendiğine dikkati çekti.
Batı Şeria’daki Filistinli hacıların yolculuğunun 27 Temmuz’da, Gazze’deki hacıların ise 25 Temmuz’da başlaması bekleniyor.



İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
TT

İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)

İnci Mecdi

Batı basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu ve Afrika’da bazı ülkeler arasında Gazze Şeridi sakinlerinin topraklarına yerleştirilmesi konusunda devam eden görüşmelere dair haberler yer almaya devam ediyor. Bu durum, Netanyahu'nun Gazzeli Filistinlileri insani bir formül kullanarak zorla göç ettirme planlarının hâlâ yürürlükte olduğunu doğruluyor. Hem de uluslararası hukukun olası bir ihlali ve etnik temizlik eylemi olarak değerlendirildiğinden, kendisini engellemeye yönelik uluslararası ve bölgesel baskılara rağmen.

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün önce İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin topraklarına transfer edilmesi konusunda görüşmeler yapıldığı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu iddiaların “doğru olmadığını ve Güney Sudan hükümetinin resmi tutumunu veya politikasını yansıtmadığını” vurgulasa da, İsrail ve ABD, yüz binlerce Filistinliyi Gazze'den transfer etme çabalarını sürdürüyor. Cumartesi günü Wall Street Journal'a konuşan konuya yakın kaynaklara göre, İsrailli yetkililer, Gazze'den ayrılmayı kabul eden Filistinlileri kabul etmeleri için Libya, Güney Sudan, Somaliland ve Suriye de dahil olmak üzere altı ülke ve bölgedeki mevkidaşlarıyla görüştüler.

Finansal anlaşmalar

Bazı kişiler Amerikalı gazeteye, İsrail'in Gazze sakinlerini Güney Sudan veya Libya'ya yerleştirmeye yönelik görüşmelerinin devam ettiğini söylerken, bir başka kaynak Filistinlileri Suriye veya Somali'den ayrılan bir bölge olan Somaliland'a yerleştirmek için daha önce yapılan görüşmelerde kayda değer bir ilerleme kaydedilmediğini bildirdi.

Somaliland hükümetinin temsilcisi, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirtirken, Libya ve Suriye'deki yetkililer gazetenin bu haberle ilgili yorum taleplerine yanıt vermediler. Mevcut ve eski ABD’li yetkililer, ABD'nin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesi konusunda İsrail ile Afrika ülkeleri arasında yapılan müzakerelere dahil olmadığını belirttiler.

Değerlendirilen destinasyonların çoğu, iç çatışmalar ve ekonomik çalkantılar gibi kendi iç sorunlarından muzdarip ve muhtemelen yüz binlerce göçmeni barındırmada zorluk çekecekler. Buna rağmen, kötü koşulları, Gazze'den veya başka yerlerden transfer edilen kişilerin kabulü karşılığında kendilerine ekonomik destek veya başka faydalar sunabilecek anlaşmaların kapısını açtı.

Mısır'ın itirazı ve baskısı

Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden haftalar sonra, İsrailli yetkililer Gazze Şeridi sakinlerinin zorla göç ettirilmesine yönelik planlardan açıkça bahsetmeye başladılar. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında 2 milyon Filistinlinin Mısır ve Ürdün'e transfer edilmesini talep etmesiyle daha büyük bir yankı oluşturdu. Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni kontrol edeceğini ve “Gazze Rivierası” olarak tanımladığı plan ile Gazze’nin uluslararası bir turizm merkezi olarak yeniden geliştirileceğini de söyledi.

Bu talepler, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi sakinlerini Sina'ya yerleştirme baskısına boyun eğmeyen Kahire ile Washington arasında gerginliğe yol açtı. Wall Street Journal'a konuşan bazı kişiler, bu baskının devam ettiğini belirtti.

Mısır, Gazze Şeridi'nin sakinlerinden boşaltılması fikrine, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasının tasfiyesi ile sonuçlanacak bir etnik temizlik operasyonu olarak gördüğü için şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kaynaklara göre, ABD'nin baskısı, birçok görüşmenin İsrailli ve Mısırlı yetkililer arasında sözlü atışmalar da dahil olmak üzere tartışmalarla geçmesine neden oldu.

Kaynaklar daha önce de Associated Press'e (AP), Mısır'ın Güney Sudan'a, İsrail'in Gazze sakinlerini daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak topraklarına yerleştirme teklifini kabul etmemesi için baskı yaptığını bildirmişti. İki Mısırlı yetkili, İsrail'in aylardır Filistinlileri kabul edecek bir devlet bulma çabalarından haberdar olduklarını ve bu çabaların Sudan ile sınırı olan Güney Sudan ile temasları da içerdiğini söylediler. Kahire'nin Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi yönünde baskı yaptığını kabul ettiler.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Güney Sudan için bu anlaşma, İsrail ile daha yakın bağlar kurmasına yardımcı olabilir. Washington ile ilişkilerini iyileştirmesi için Güney Sudan’la çalışan bir Amerikan lobi şirketinin kurucusu olan Joe Szlavik, Güney Sudanlı yetkililerden görüşmeler hakkında bilgi aldığını söyledi. Bir İsrail heyetinin, Filistinliler için kamplar kurma olasılığını görüşmek üzere ülkeyi ziyaret etmeyi planladığını da sözlerine ekledi. Güney Sudanlı bir sivil toplum örgütünün başkanı Edmund Yakani de görüşmeler hakkında Güney Sudanlı yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Szlavik'e göre, ABD İsrail ile yapılan görüşmelerden haberdar ancak doğrudan müdahil değil. Güney Sudan'ın, Trump yönetiminin ülkenin bazı seçkinlerine uyguladığı seyahat yasağını ve yaptırımları kaldırmasını istediğini açıkladı. Nitekim ülke, belki de Trump'ın gözüne girme çabasıyla, ABD yönetiminin yasadışı göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme operasyonları kapsamında halihazırda sekiz kişiyi kabul etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Başkan Trump, Gazze yeniden inşa edilirken Filistinlilerin güzel ve yeni bir yere yerleşmelerine izin verilmesi de dahil olmak üzere, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için sık sık yenilikçi çözümler çağrısında bulundu. Ancak Hamas'ın önce silahsızlanmayı ve bu savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi gerekiyor ve şu anda verebileceğimiz daha fazla ayrıntı yok” dedi.

Gönüllü ayrılış mı, zorla göç ettirme mi?

Birçok Filistinli, savaştan ve kıtlığa yakın bir açlık krizinden kaçmak için en azından geçici olarak Gazze'den ayrılmak istese de, kalıcı olarak ayrılmayı ve başka bir yere yerleşmeyi reddediyor. Hukuk örgütleri, insani yardım kuruluşları ve bazı hükümetler, ayrılmaların gerçekten gönüllü olup olmayacağını sorguluyorlar. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere bazıları, bu fikrin etnik temizlik sayılabileceği konusunda uyardılar.

Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, zorla göç ettirme bir suç ve yalnızca sivillerin güvenliği için geçici tahliye veya askeri zorunluluk gibi dar kapsamlı durumlarda kendisine izin verilebilir. İsrailli ve uluslararası hukuk uzmanlarıysa, bu kriterleri karşılamanın zor olduğunu ve Gazze'nin savaştan zarar görmüş ortamının, transferlerin gönüllü olacağı yönündeki argümanları zorlaştırdığını belirttiler.

Özellikle gençler, çocuklu aileler veya hasta akrabaları olan birçok Gazzeli'nin ayrılmak istediği bildiriliyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından geçen mayıs ayında yapılan ankete katılan Gazzeli Filistinlilerin üçte birinden fazlası, savaştan sonra göç etmeye istekli olduklarını söyledi.

Merkezin Direktörü Halil Şikaki'ye göre, göç etme olasılığı en yüksek olan demografik grup, eğitimli gençler ve bu durum Gazze'den beyin göçüne katkıda bulunabilir. Şikaki, savaştan önce yapılan anketlere göre, bu grup arasındaki katılımcıların üçte ikisi ila dörtte üçünün ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Gazze'den başka yerlere göç etmeye istekli olduğunu ekledi. Birçoğunun Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Körfez ülkeleri veya Türkiye'ye taşınmakla ilgilendiğini belirtti.