Merkel: Körfez'deki durum endişe yaratıyor

Angela Merkel, Berlin’deki Hristiyan Demokrat Birliği’nin genel merkezinde konuşuyor (AFP-Arşiv)
Angela Merkel, Berlin’deki Hristiyan Demokrat Birliği’nin genel merkezinde konuşuyor (AFP-Arşiv)
TT

Merkel: Körfez'deki durum endişe yaratıyor

Angela Merkel, Berlin’deki Hristiyan Demokrat Birliği’nin genel merkezinde konuşuyor (AFP-Arşiv)
Angela Merkel, Berlin’deki Hristiyan Demokrat Birliği’nin genel merkezinde konuşuyor (AFP-Arşiv)

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Körfez’deki durum hakkında endişeli olduğunu belirterek, bölgedeki gerilimden kaçınmak için tüm diplomasi kanallarının kullanılması gerektiğini vurguladı.
Merkel, düzenlediği basın toplantısında, “Bölge için endişeliyim. Diplomatik girişimleri önemli buluyorum. Gerilimi tırmandırmamak için diplomatik her imkan kullanılmalı” yorumunda bulundu.
Körfez bölgesi ve dünyada deniz yolu ile taşınan ham petrolün üçte birine açılan bir geçit olan Hürmüz Boğazı, ABD-İran çatışması zemininde bir gerilim dalgasına tanık oluyor.
ABD Başkanı Donald Trump, yönetime geldiği günden bu yana İran’a karşı bir tavır alarak, Tahran’ı nükleer silah edinme arayışında olmakla suçladı.
Trump, 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan geçtiğimiz yıl çekildi ve Tahran’a ağır ekonomik yaptırımlar uyguladı. Bunun ardından İran’ın çıkarlarına yönelik tehditlerine karşı koymak için bölgedeki askeri varlığını güçlendirdi.
ABD, Mayıs ayında Hürmüz Boğazı’ndaki dört gemiye ve ardından Umman Denizi’nde iki gemiye düzenlenen saldırıdan İran’ı suçladı. Tahran ise suçlamaları reddetti.
İki ülke arasındaki gerilim, İran’ın 20 Haziran’da ABD’ye ait insansız hava aracını (İHA) düşürmesiyle tırmandı.
Tahran ise geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana, anlaşmadaki ortaklarını çıkarlarını korumaya yönelik önlemler almaya ve anlaşmada kalmaya zorlamak için Viyana'da imzalanan nükleer anlaşma uyarınca bazı yükümlülüklerini azaltmaya başladı.



Olmert: ‘Refah'taki insani yardım kenti’ Filistinliler için bir toplama kampı olarak hizmet verecek

Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert (AFP)
Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert (AFP)
TT

Olmert: ‘Refah'taki insani yardım kenti’ Filistinliler için bir toplama kampı olarak hizmet verecek

Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert (AFP)
Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert (AFP)

Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın Refah'ın yıkıntıları üzerine kurulmasını önerdiği ‘insani yardım kentinin’ Filistinliler için bir ‘toplama kampı’ olacağını ve bölge sakinlerini buraya zorla yerleştirmenin ‘etnik temizlik’ anlamına geleceğini belirtti.

Olmert, The Guardian gazetesine verdiği demeçte, İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da zaten savaş suçu işlediğini ve böyle bir şehrin inşa edilmesinin savaşın tehlikeli bir şekilde ilerlemesi anlamına geleceğini söyledi.

Geçtiğimiz hafta pazartesi günü Katz, orduya Refah'ta Gazze Şeridi'nin tüm nüfusunun toplanacağı bir ‘insani yardım şehri’ kurulması için plan hazırlama talimatı verdiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Haaretz'ten aktardığına göre Katz, kurulması planlanan şehrin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrinin yıkıntıları üzerine inşa edileceğini söyledi. Plan, yaklaşık 600 bin Filistinlinin el-Mevasi bölgesinden güvenlik kontrolünden sonra yeni bölgeye taşınmasını ve daha sonra bölgeden ayrılmalarına izin verilmemesini içeriyor.

Planla ilgili bir soru üzerine Olmert şunları söyledi: “Bu bir toplama kampı. Üzgünüm. Filistinliler bu kente sürülürse, bunun ‘etnik temizliğin’ bir parçası olduğu söylenebilir. Bu, yüz binlerce insan için bir kamp yaratmaya yönelik her türlü girişimin kaçınılmaz yorumudur.”

İsrail'in mevcut harekâtını etnik temizlik olarak değerlendirmeyen Olmert, ‘sivillerin çatışmalardan korunmak için tahliye edilmesinin uluslararası hukuka göre yasal olduğunu’ ve ‘Filistinlilerin askeri operasyonların sona erdiği bölgelere geri döndüğünü’ söyledi.

Ancak Olmert, İsrailli bakanların Gazze Şeridi'ni ‘temizleme’ çağrıları ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki yerleşim inşaatı projeleri de dahil olmak üzere aylardır süren şiddetli söylemlerin ardından, hükümetin ‘insani yardım kentinin’ Filistinlileri korumayı amaçladığı yönündeki iddialarının ‘inandırıcılıktan yoksun’ olduğunu ifade etti.

Olmert, “Bir kamp inşa ettiklerinde ve Gazze Şeridi'nin yarısından fazlasını ‘temizlemeyi’ planladıklarında, bu planın stratejisine ilişkin kaçınılmaz anlayış, bunun Filistinlileri kurtarmak değil, onları sınır dışı etmek ve uzaklaştırmak olduğudur. Benim başka bir fikrim yok” ifadelerini kullandı.

İsrail medyasına göre ‘insani yardım kenti’ projesi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun desteğine sahip. İsrail ordusunun Katz'ın kamp için belirlediği bölgeden çekilmeyi reddetmesi, ateşkes anlaşması için yürütülen müzakerelerde tıkanan bir nokta.

İsrailli insan hakları avukatları ve araştırmacılar söz konusu planı insanlığa karşı işlenen suçların bir örneği olarak tanımlarken, bazı araştırmacılar planın uygulanması halinde ‘belirli koşullar altında soykırım suçuna varabileceği’ uyarısında bulundu.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir bir kabine toplantısında öneriye yüklenerek, bunun ordunun iki ana hedefinden (Hamas'ı yenmek ve İsrailli esirlerin geri dönmesini sağlamak) uzaklaştıracağını savundu.

Planın 10 ila 20 milyar şekel (3 milyar ila 6 milyar dolar) arasında öngörülen maliyeti, yaklaşık iki yıldır süren savaşın ekonomik maliyeti artmaya devam ederken iç kamuoyunda da öfkeyi körükledi.