Japonya'da ilk seçim sonuçları: Şinzo Abe mecliste çoğunluğu koruyor

Japonya Başbakanı Şinzo Abe (AFP)
Japonya Başbakanı Şinzo Abe (AFP)
TT

Japonya'da ilk seçim sonuçları: Şinzo Abe mecliste çoğunluğu koruyor

Japonya Başbakanı Şinzo Abe (AFP)
Japonya Başbakanı Şinzo Abe (AFP)

Japonya’da bugün gerçekleştirilen Üst Meclis seçimleri sona ererken, 245 üyeli Üst Meclis'in 124 üyesinin belirleneceği seçim ile ilgili resmi olmayan sonuçlar da açıklanmaya başladı. 
Japon haber kanalı NHK'ya göre, Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin lideri olduğu Liberal Demokratik Partisi Üst Meclis'te 63'ten fazla sandalyeyi elde edecek bu da Abe’nin ülkenin barışçıl anayasasını değiştirme projesine devam etmesini sağlayacak. Abe’nin koalisyon ortağı Komeito Partisi ise 12 ila 14 sandalye elde edecek.
Böylelikle Abe, 1947’de kabul edildiğinden bu yana değiştirilmemiş olan barışçıl anayasanın gözden geçirilmesi için gerekli üçte iki çoğunluğa sahip olacak.
Başbakan, özellikle ulusal silahlı kuvvetlerin varlığının dahil edilmesi gibi birçok maddeyi değiştirmeyi umuyor ve seçimden sonra Japonya'da ihtilaflı olan bu tartışmayı açmanın mümkün olacağını umuyor.
Abe’nin (64) seçimlerde zafer elde ettiği resmi olarak açıklanırsa, 2021’de parti genel başkanlığı görevinin üçüncü döneminin sonuna kadar başbakan olarak kalabilecek.
Kamuoyu yoklamaları, seçimlere katılım oranının yüzde 50'nin altında olabileceğini gösteriyor.
AFP’ye konuşan güzellik uzmanı Yoshiko Ida (45), “Mevcut hükümeti destekliyorum çünkü alternatif göremiyorum. Muhalefet partileri zayıf, onlara güç vermek istemiyorum" dedi.
Susumu Rukako ise (85), “Muhalefet adayına oy verdim, ama kim kazanırsa kazansın hiçbir şey değişmeyecek. Hiçbir şey beklemiyorum” şeklinde konuştu.
Tokyo'daki Meiji Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Shinichi Nishikawa da, "Abe'nin gücü, büyük ölçüde muhalefetin dağılması ve gerçek rakiplerin yokluğunun bir sonucu olarak otomatik olarak aldığı desteğe dayanıyor" değerlendirmesini yaptı.
Barışçıl anayasanın 9. maddesine göre, devletin, Japon ulusunun egemenlik hakkı çerçevesinde savaş açma yetkisi bulunmuyor. 
Abe bu ayın başlarında, anayasanın söz konusu maddesinin yeniden yorumlanarak iç düzeni sağlamak amacıyla sivil kuvvetler yerine ‘Kendini Savunma Güçleri’ adındaki gücün oluşturulması ve bu gücün anayasadaki yeni rolünü açıkça belirtmeyi taahhüt etti.
2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD’nin dayattığı Japonya Anayasası geniş halk desteğine sahip. Fakat Abe gibi milliyetçilerin muhalefetiyle de karşı karşıya.
Profesör Shinichi Nishikawa, “İlk veriler iktidar koalisyonunun seçimleri kazandığını gösteriyor. Şimdi odak nokta anayasayı gözden geçirmek isteyen güçlerin üçte iki çoğunluğa sahip olup olamayacağı. Ancak, herhangi bir anayasa değişikliği ulusal referandumda değerlendirilmeli” dedi.



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."