Irak: ABD güçleri ani bir kararla Anbar'dan çekildi

Irak güçleri tarafından Bağdat’ın kuzeyindeki Tarmiya ilçesinde dün düzenlenen operasyonda, DEAŞ ile bağlantılı olduğu şüphesiyle bir kişiyi gözaltına aldı (AFP)
Irak güçleri tarafından Bağdat’ın kuzeyindeki Tarmiya ilçesinde dün düzenlenen operasyonda, DEAŞ ile bağlantılı olduğu şüphesiyle bir kişiyi gözaltına aldı (AFP)
TT

Irak: ABD güçleri ani bir kararla Anbar'dan çekildi

Irak güçleri tarafından Bağdat’ın kuzeyindeki Tarmiya ilçesinde dün düzenlenen operasyonda, DEAŞ ile bağlantılı olduğu şüphesiyle bir kişiyi gözaltına aldı (AFP)
Irak güçleri tarafından Bağdat’ın kuzeyindeki Tarmiya ilçesinde dün düzenlenen operasyonda, DEAŞ ile bağlantılı olduğu şüphesiyle bir kişiyi gözaltına aldı (AFP)

Irak’ta ABD kuvvetleri ve polisie bağlı taktik alay güçlerinin Anbar iline bağlı Ratba ve Kaim ilçelerinden ani bir kararla çekildiği bildirildi.
Anbar İl Meclis Üyesi Kerim Hellal Kerbuli, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ABD kuvvetleri ve Irak polisine bağlı taktik alay güçlerinin ani bir kararla Ratba ve Kaim ilçelerinden çekildiğini aktardı.
Kerbuli, “Çekilme tamamen ani bir kararla gerçekleşti ve sebeplerini bilmiyoruz. Bu çekilme, ses kayıtları nedeniyle hakkında soruşturma açılan Anbar Operasyon Komutanı Mahmud Felahi'nin Bağdat’ta gözaltında olduğu bir dönemde geldi. Bu durum, Ürdün-Irak-Suriye sınırında yer alan bu hassas bölgedeki askeri çabaların niteliğini büyük ölçüde etkiledi” diye konuştu.
Anbar Operasyon Komutanı Mahmud Felahi, Temmuz başında kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtları nedeniyle hakkında açılan soruşturma kapsamında Bağdat’a çağrılmıştı. Söz konusu kayıtlarda Felahi’nin Irak kökenli bir CIA ajanına Haşdi Şabi’ye ait karargâhların koordinatlarını verdiği öne sürüldü.
"Bu durum DEAŞ'ı cesaretlendirebilir"
Kerbuli, açıklamasının devamında, “Bu bölgede yaşanan karışıklık nedeniyle yaklaşık iki haftadır hiçbir askeri operasyon yapılmadı. Bu durum fırsat kollayan DEAŞ’lılara cesaret verebilir” ifadesini kullandı.
ABD ve taktik güçlerin ani bir kararla çekilmesinin ardından Ratba halkının yaşadığı sıkıntıları dile getiren Kerbuli, “Söz konusu güçlerin çekilmesiyle beraber DEAŞ’lılar Ratba’da halkı tehdit eden bildiriler dağıtmaya başladı. Bildiride, bölge halkı, örgütün ilçeye girmesine yardım etmeleri için tehdit ediliyor” dedi.
Kerbuli, Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’ye bölgedeki askeri birlikleri artırarak gerekli önlemleri alma çağrısında bulundu.
"ABD destediği olmadan taktik alayı bölgede duramaz"
Kerbuli, Anbar polisine bağlı taktik alayının neden çekildiği sorusuna, “Bölgede askeri istihbaratı, lojistik ve hava desteğini sunan ABD güçleriydi. Bu destek taktik alaylarına koruma sağlıyordu. Taktik alayı, bu destek olmaksızın bölgedeki engebeli ve geniş çöl arazilerinde kararlı bir şekilde duramaz” diye yanıt verdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Anbar İl Meclis Üyesi Azzal el-Fehdavi, konuyla ilgili şunları söyledi;
“ABD’nin teknik kuvvetleriyle birlikte Ratba’dan çekilen taktik alayı, mobil bir alay ve belirli bir mekana yerleşmez. Ancak bu çekilme sonrası bölgedeki uzman askeri birliklerin sayılarının artırılması gerekir. Zira büyük bir çoğunluğu çöl olan bölgede özel bir askeri desteğe ihtiyaç var. Acil durum alayının bölgenin güvenliğini sağlamak üzere çekilen güçlerin yerini aldığını görüyoruz. Yaşadıkları yerlerde yeniden bir sıkıntı yaşanmamasını ümit eden bölge sakinleri haklı bir endişe içindeler.”
Fehdavi, ayrıca DEAŞ’ın bölgedeki dengeleri değiştirecek bir operasyon yapma ihtimalini uzak bir ihtimal olarak değerlendirdiğini belirtti.
Öte yandan Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçlerinin, geçtiğimiz Cumartesi sabah saatlerinde Tarmiya başta olmak üzere 'Bağdat Kuşağı' çinde yer alan bölgelerde DEAŞ hücrelerine yönelik başlattığı geniş kapsamlı operasyonlar sürüyor. Ortak Operasyonlar Komutanlığı’ndan önceki gün yapılan açıklamada, Bağdat Kuşağı içindeki bölgelerde başlatılan operasyon ile bölge halkına güven mesajı vermenin hedeflendiği belirtildi.
Irak’ın başkenti Bağdat’ı kuzey, batı ve güneybatıdan çevreleyen ve 'Bağdat Kuşağı' olarak bilinen mevki, Sünni aşiretlerin çoğunlukta olduğu altı bölgeden oluşuyor. Bunlar Latifiye, Taci, El Müşahide, El Tarmiya, Arap Cibur ve El Madain bölgeleri olarak biliniyor.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.