Umman'dan İran'a çağrı: İngiliz petrol tankerini serbest bırakın

Körfez Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Abdülaziz el-Sager
Körfez Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Abdülaziz el-Sager
TT

Umman'dan İran'a çağrı: İngiliz petrol tankerini serbest bırakın

Körfez Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Abdülaziz el-Sager
Körfez Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Abdülaziz el-Sager

Umman Sultanlığı, İran’a yaptığı çağrıda Devrim Muhafızları tarafından cuma gününden bu yana tutulan İngiliz petrol tankeri Steno Impero’yu serbest bırakmasını istedi. İran Devrim Muhafızları Ordusu, söz konusu tankeri Hürmüz Boğazı’nda alıkoymuştu. Umman, tarafları itidalli olmaya çağırdı. Bu çağrı, Boğaz'ın tehdit için mi yoksa müzakere için mi kullanıldığının tartışıldığı bir dönemde geldi.
Umman, bütün tarafları itidalli olmaya ve aralarındaki anlaşmazlıkları diplomatik yollarla çözmeye davet etti.
Umman TV, "Umman Sultanlığı'nın bölgenin seyir özgürlüğünü etkileyecek risklere maruz bırakılmaması çağrısında bulunduğunu” aktardı.
Körfez Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Abdülaziz el-Sager, Şarkul Avsat gazetesine yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İran, dış krizlere maruz kaldığında sürekli olarak Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasını ve Arap Körfezi'ndeki uluslararası seyrüseferin tıkanmasını kullandı. Öyle ki Körfez ülkeleri artık bu davranışı Tahran'dan görmeye alıştı.Tahran, komşu ülkelerde krizler yaratarak ve uluslararası sulardaki seyri aksatarak her zaman uluslararası çatışmalardan kaçmaya çalıştı. Ancak böyle davranarak uluslararası topluluğu ve hatta İran halkını kandıramaz. Körfez ve Hürmüz Boğazı, Uluslar arası kanunlara tabidir. İran’ın imzaladığı, 1982 yılındaki Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne göre Hürmüz Boğazı da dahil olmak üzere uluslararası boğazlardan geçen tüm gemiler, ticari veya askeri olsun engelsiz geçiş hakkına sahiptir. Navigasyon özgürlüğü her şeyden önce uluslararası bir sorumluluktur. Uluslararası topluluk rolünü üstlenmeli ve bu konuda sorumluluğunu yerine getirmeli. İran, kendisini uluslararası topluluğa karşı kazanamayacağı bir çatışmanın içerisine sokmamalı. Uluslararası taraflar, İran'ın davranışlarına karşı tepkisiz kalmayacaktır. Zira dünya petrolünün yaklaşık yüzde 30'u Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor.”
Söz konusu ülkelerin İran'ın Körfez'in güvenliğini bozma ve Hürmüz Boğazı'ndaki seyri engelleme çalışmalarına karşı Tahran'ı kendi haline bırakmayacaklarını düşündüğünü belirten el-Sager açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İran, bir arada yaşama politikasını hayata geçirmek için komşu ve dünya ülkeleriyle diyaloga girmeli. Şiddete başvurmadan askıdaki sorunları diplomatik ve uluslararası kurallara uygun şekilde çözmeli ve nükleer krizi büyüterek uluslararası topluluğa baskı uygulamamalı. Suudi Arabistan başta olmak üzere tüm Körfez ülkeleri, İran’a iç işlerine karışmamasını, bölgeyi istikrarsızlaştırmak için silahlı milisleri desteklemeyi bırakmasını ve komşuluk ilişkilerinde mezhep merkezli davranmamasını tavsiye etti. İran bütün bu koşulları sağladığı takdirde taraflar arasındahiçbir anlaşmazlık olmaz.”
Körfez Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Abdülaziz el-Sager, Riyad ile Washington arasındaki iş birliğinin önemine ve bu ilişkinin bölgenin ortak çıkarları, güvenliği ve istikrarı üzerindeki olumlu etkisine dikkat çekti. El-Sager, ülkenin kurucusu Kral Abdülaziz ve ABD'nin eski Başkanı Franklin D. Roosevelt'in Kızıl Deniz'deki USS Quincy Kruvazörü'ndeki görüşmesinde başlayan bu ilişkilerin tarihi ve stratejik olduğunu, bugüne kadar da sağlıklı bir şekilde devam ettiğini vurguladı.
El-Sager, Suudi Arabistan’ın bölgenin istikrarına olumlu katkı sağlayacak net ve tutarlı bir dış politikaya sahip olduğunu belirttiği açıklamasının sonunda şunları söyledi:
“Bu politika, ekonomik yardımlara dayanır, gizli ajandalar içermez ve pozitif siyasi pozisyonlara sahiptir. Ayrıca açgözlülükten ve hırstan uzaktır. Bu nedenle Suudi Arabistan - ABD ilişkileri, bölgenin ve iki ülkenin çıkarlarına olumlu yönde katkı sağlıyor.”



Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti

Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti
TT

Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti

Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suriye'nin Dünya Bankası Grubu’na olan 15 milyon dolar tutarındaki borcunun ödendiğini duyuran Suudi Arabistan ve Katar'a kardeşçe girişimlerinden dolayı teşekkür ve takdirlerini sundu.

Suriye tarafından yapılan açıklamada bu adımın, ‘Suriye halkını destekleme ve ekonomik yüklerini hafifletme yönündeki ortak arzuyu yansıttığı ve toparlanma ve yeniden inşa sürecine hizmet etmek üzere uluslararası kurumlarla iş birliğini harekete geçirmenin kapısını açtığı’ ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, ortak Arap iş birliğinin ‘mevcut zorluklarla yüzleşmenin en iyi yolu’ olduğu vurgulandı. Suudi Arabistan ve Katar ile ilişkileri güçlendirme ve ‘halkların çıkarlarına hizmet eden ve bölgede istikrarı pekiştiren’ etkili ortaklıklara doğru ilerleme arzusu dile getirildi.

Suudi Arabistan ve Katar, dün iki ülkenin maliye bakanlıkları tarafından yapılan ortak bir açıklamayla, Suriye'nin Dünya Bankası Grubu'na olan yaklaşık 15 milyon dolarlık borcunun ödendiğini duyurdu.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA, bu hamlenin 14 yılı aşkın bir aradan sonra Dünya Bankası Grubu'nun Suriye'ye yönelik destek ve faaliyetlerini yeniden başlatacağını belirtti. Şarku’l Avsat’ın SPA’dan aktardığı haberde, “Bu, Suudi Arabistan ve Katar'ın kardeş Suriye'nin ekonomisinin toparlanmasını destekleme ve hızlandırma çabalarının bir devamı niteliğindedir” denildi. Ayrıca bu kararın, Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) bahar toplantıları çerçevesinde geçtiğimiz günlerde Washington'da düzenlenen Suriye konulu yuvarlak masa toplantısında yapılan görüşmelerin ışığında alındığı belirtildi.