Ruhani'den İngiltere'ye tebrik ve uyarı mesajı

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani önceki gün Tahran’da Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi’yi kabul etti
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani önceki gün Tahran’da Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi’yi kabul etti
TT

Ruhani'den İngiltere'ye tebrik ve uyarı mesajı

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani önceki gün Tahran’da Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi’yi kabul etti
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani önceki gün Tahran’da Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi’yi kabul etti

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İngiltere’ye gönderdiği iki ayrı mesajda hem tebrik etti hem de uyardı.
Ruhani, önceki gün Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi ile yaptığı görüşmede, bölgedeki gelişmelerin yanı sıra uluslararası sularda tırmanan gerilimi ele aldı.
Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi, ülkesinin deniz taşımacılığı güvenliğini sağlamak amacıyla ‘tüm taraflarla’ iletişim halinde olduğunu belirterek, Yusuf bin Alevi’nin İranlı üst düzey yetkililerle yaptığı görüşmelerde, Umman Sultanlığı ve İran arasında, ‘Hürmüz Boğazı’ndaki geçiş hareketinin düzenlenmesinde işbirliği yapılmasının’ kararlaştırıldığını ifade etti.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Meclis Başkanı Ali Laricani de Hürmüz Boğazı’nda ortaya çıkan gerilim sonucunda yanan topu bölgesel ve uluslararası tarafların sahasına attı.
Johnson’a tebrik
Ruhani, Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi ile görüşmesinde, bir taraftan bu işten Londra zararlı çıkacak sözleriyle İngiltere’yi tehdit ederken, diğer taraftan İngiltere’nin yeni Başbakanı Boris Johnson’a tebrik mesajı gönderdi.
Ruhani, İngiltere’nin Cebelitarık’ta İran petrol gemisine el koymasının ‘kanunsuz’ olduğunu, İngilizlere fayda vermeyeceğini ve bundan kesinlikle zararlı çıkacağını ifade etti. Ruhani, ayrıca ülkesinin, Hürmüz Boğazı, Fars (Basra) Körfezi ve Umman Denizi'nin güvenliğini tehlikeye düşürecek her türlü uluslararası kuralların çiğnenmesine karşı duracağını söyledi.
Alevi, Tahran’daki temaslarının ardından önceki gün Umman devlet televizyonuna verdiği demeçte, İran ile Umman arasında deniz yollarındaki hareketin düzenlenmesi konusunda üst düzey bir koordinasyon olduğuna işaret etti.
Alevi: Arabuluculuk yapmıyoruz
Alevi, ülkesinin arabuluculuk yaptığı iddialarla ilgili olarak, “Bölgede artan gerginlik konusunda arabuluculuk yapmıyoruz ancak tüm taraflarla da iletişim halindeyiz. Herkes istikrardan yana olduğunu ifade etti. Biz de bölgede istikrarın korunması konusunda bizimle aynı hassasiyeti taşıyan uluslararası taraflarla iş birliği yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun 19 Temmuz'da İngiliz bandıralı Stena Impero tankerine el koymasıyla birlikte Tahran-Londra hattında tansiyon iyice artmıştı. Bu gelişme, İngiltere’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle İran’a ait ‘Grace 1’ adlı petrol tankerini Cebelitarık’ta alıkoymasından iki hafta sonra geldi.
Deniz misyonu önerisi
İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, geçtiğimiz hafta Hürmüz Boğazı’nda yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, Avrupa liderliğinde bir deniz güvenlik misyonun kurulması sinyali vermişti. ABD yönetimi de bu tekliften haftalar öncesinde benzer bir öneride bulunarak, bölgedeki sularda uluslararası bir koalisyon gücünün kurulması talebini dile getirmişti.
Ruhani, Avrupa ve ABD’nin bu yöndeki önerilerine karşı olduğunu belirterek, “Yabancı güçlerin varlığı bölgenin güvenliğine katkı sağlamayacaktır. Bilakis bu, gerginliğin temel faktörüdür. İran, Umman Denizi, Fars (Basra) Körfezi ve Hürmüz Boğazı'nın gemicilik faaliyetlerinin özgür ve güvenli bir şekilde yapılması için çabalıyor” dedi.
Alevi de bölgenin kalıcı güvenliği için İran'a ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, “Bölgemiz yapay ve vekalete dayalı krizlerden geçmektedir. İran ve Umman, karşı karşıya kaldıkları zorluklara ve sorunlara rağmen bölgedeki kalıcı istikrar ve güvenlik için çaba göstermelidir” ifadelerini kullandı.
Ruhani, Boris Johnson için tebrik mesajı yayınladı. İran Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan mesajda şu ifadelere yer verildi;
“İran ve İngiltere ilişkilerine olan aşinalığınızın ve Tahran'a yaptığınız ziyaretin, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin önündeki engellerin kalkmasına yardımcı olmasını ümit ediyorum. Başbakanlığınız döneminde, muhtelif alanlardaki ilişkilerin ikili ve çok taraflı olarak gelişmesine şahit olacağımızı temenni ediyorum.”
İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii ise Ruhani ve Alevi’nin görüşmesine saatler kala yaptığı açıklamada, İngiltere’nin çağrısıyla Avrupa Birliği'nin (AB), Basra Körfezi'ne donanma konuşlandırılması çalışmalarını, ‘kışkırtıcı, düşmanca ve gerilimi arttırıcı’ olarak nitelendirdi.
Rebii, Ummanlı yetkilinin arabuluculuk için Tahran’ı ziyaret ettiği iddiasını yalanladı.
İran Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Alevi’nin Ruhani ile olan görüşmesinde, ayrıca Yemen, Filistin ve Suriye’deki gelişmeleri ele aldığı bildirildi.
Ancak Ruhani, yaptığı açıklamalarda, birçok Arap devletinin de talebi olan İran’ın bölge ülkelere müdahalesini durdurması yönündeki uluslararası çağrılara yanıt verip vermeyeceği hakkında bir şey söylemedi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “İran, hiçbir zaman başka ülkelerle gerginliği başlatan taraf olmamıştır. Bölgedeki gerginliğin ve istenmeyen gelişmelerin nedeni ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı ayrılması ve bu ülkenin kuruntudan ibaret düşünceleridir” dedi.
Alevi, Cumartesi günü başladığı Tahran temasları kapsamında önce İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile bir araya gelmiş, daha sonra da İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile görüşmüştü.
Alevi’nin Tahran’daki dördüncü durağı ise önceki gün İran Meclis Başkanı Ali Laricani oldu.
Kalıcı güvenlik için bölgedeki bazı ülkelerin politikalarını değiştirmesi gerektiğini dile getiren Laricani, İngiltere’nin İran petrol tankerine el koymasıyla ABD’nin Tahran’a yönelik baskıları arasında bağlantı kurarak, “ABD İran’a yaptırım uyguladı o zaman şunu sormak gerekir: İngiltere meseleye dahil oldu veya neden İran gemisini alıkoydu? İngilizler İran gemisini çaldılar. Bundan ne elde edeceklerini bilmiyoruz” dedi.
“Bölgedeki bazı ülkelerin sürdürülebilir bir barışın sağlanması için davranışlarını değiştirmesi gerekir. Çünkü mevcut davranışlar bölgede dengesizliğe sebep oluyor” diyen Laricani, bölge ülkelerinin ‘gerilimi düşürmek için sınırlı bir güce sahip’ olduğunu savundu.
Laricani, Umman’ın son 40 yılda ülkesi hususundaki duruşuna övgüde bulunarak, bölgede ‘olumlu rol üstlendiğini’ belirtti. İran yetkilisi, bu kapsamda 2015 yılında Viyana’da imzalanan nükleer anlaşmanın imzalanmasında Umman’ın oynadığı rolü takdir etti. Maskat, İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde Tahran ve Washington arasındaki gizli müzakerelerin başlatıcısı olmuştu. İran Dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Ruhani’nin göreve geldiği dönem, nükleer dosyasını dışişleri bakanlığına sevk etmiş ve bu konudaki müzakereler 2013 yılında gün yüzüne çıkmıştı.
Laricani, ABD'nin nükleer anlaşmadan ayrılmasını, İran ve Umman devletlerine ‘hakaret’ olarak nitelendirerek, Tahran yönetiminin Fransa, İngiltere ve Almanya'nın isteği üzerine anlaşmada kaldığını ve bu ülkelere fırsat tanıdığını söyledi. Laricani, kalıcı güvenlik için bölgedeki bazı ülkelerin politikalarını değiştirmesi gerektiğini dile getirdi.
İran medyasına göre Alevi, bu sözlere karşılık olarak şunları kaydetti;
“Yolumuz bir ve hedefimiz bölgede sürdürülebilir güvenliği sağlamak. Biz, akıl ve hikmet sahibi İran tarafından yana rahatız. Bölge güvenliğinde önemli bir rol oynayabileceğine inanıyoruz. Hedefimiz uluslararası toplumu, diplomatik çerçevede kalarak, bölgenin güvenliğine zarar veren benzer olayların bütün ülkelere zarar vereceği sonucuna varması için ikna etmektir.”



İran: Recai Limanı patlamasının ardında 'ihmal' var

TT

İran: Recai Limanı patlamasının ardında 'ihmal' var

İran: Recai Limanı patlamasının ardında 'ihmal' var

İran İçişleri Bakanı İskender Mümini Pazartesi günü yaptığı açıklamada geçtiğimiz Cumartesi günü ülkenin en büyük ticari limanında meydana gelen patlamanın “ihmal” ve güvenlik önlemlerine uyulmamasından kaynaklandığını söyledi. Bugün yayınlanan son bilançoya göre 65 kişinin ölümüne neden olan yangını itfaiyeciler üç gündür söndürmeye çalışıyor.

Mümini devlet televizyonuna şu açıklamalarda bulundu: “Bazı suçlular tespit edildi ve tutuklandı... Özellikle güvenlik önlemlerine uyulmaması ve sivil savunma açısından ihmaller olmak üzere eksiklikler vardı." Recai limanını ziyareti sırasında yaptığı açıklamada gerekli tedbirlerin alınacağını ve herhangi bir düzeyde görevlerini ihmal eden tarafların sorumlu tutulacağını söyledi.

Görgü tanıkları olay günü saat 12:04'te, kesin nedeni henüz belirlenemeyen küçük bir alevin fark edildiği yaklaşık bir dakika içinde yangının güçlü bir şekilde yayıldığı ve büyük bir patlamanın meydana geldiğini belirttiler.

Soruşturmaların güvenlik prosedürlerine uyum, sivil savunmanın etkinliği ve yanıcı maddelerin beyanının doğruluğuna odaklanacağını söyledi.

Kanıt ve ön belgeleri toplamak ve patlamanın koşullarına ilişkin kapsamlı bir soruşturma yürütmek üzere özel bir komite kurulduğunu duyurdu.

Parlamento komitesi

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif, “Tüm yetkililerin tutumu peşin hükümlü sonuçlardan kaçınmaktır” dedi. Yetkililerin kazanın nedenlerini araştırdığını söyleyen Arif, hükümetin ilk fırsatta kazanın nedenleri hakkında doğru bilgi vermeyi planladığını da sözlerine ekledi.

İran Meclis Başkanı Recai limanına milletvekillerinden oluşan bir heyet gönderdi. Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, dört komitenin patlamayla ilgili herhangi bir ihmal ya da kasıt olup olmadığını incelediğini söyledi.

Kalibaf X platformunda yaptığı açıklamada denetim, güvenlik ve yargı kurumları ile parlamentonun dört ihtisas komitesinin (altyapı, ulusal güvenlik, içişleri ve sağlık) üyelerinin “olayda herhangi bir ihmal ya da kasıt olup olmadığını ortaya çıkarmak için kapsamlı bir soruşturma yürütmek” üzere çalıştıklarını belirterek patlamada herhangi bir ihmal ya da kasıt varsa bunu kamuoyuna duyurma sözü verdi.

Yargı Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Eje, soruşturma sonuçlarının hızlı bir şekilde açıklanması gerektiğini söyledi ve başsavcıya güvenlik ve istihbarat kurumlarıyla işbirliği içinde Mina Recai dosyasını acil ve kararlı bir şekilde takip etmesi ve herhangi bir kurum ya da kademede herhangi bir hata tespit edilmesi halinde yasal işlem başlatması talimatını verdi.

Milletvekili Sara Fallahi, “Olayın nedeni tespit edilmiştir ve Ulusal Güvenlik Komitesi'nin raporunda ele alınacaktır” dedi. Parlamento heyetinin raporunu Salı ya da Çarşamba günü sunması bekleniyor.

Yangın söndürme operasyonu

Açıklamalar, itfaiyeciler yangını kontrol altına almaya çalışırken ve patlamanın temel nedenini belirlemeye yönelik soruşturmaların tamamlanmasını beklerken geldi.

Patlamanın nedeni hemen anlaşılamadı, ancak limanın gümrük ofisi büyük olasılıkla tehlikeli ve kimyasal maddelerin depolandığı bir depoda çıkan yangının sonucu olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan kamera görüntüleri olayın küçük bir yangın ve turuncudan kahverengiye dönen bir dumanla başladığını ve ardından bir alev topunun patladığını gösteriyor. Yangın bir depoya yığılmış konteynırlarda şiddetlenirken, dumanın yanından küçük bir vinç geçiyor ve yakınlarda yürüyen adamlar görülüyor.

Küçük ateş ve dumanın ortaya çıkmasından yaklaşık bir dakika sekiz saniye sonra, yakınlardan araçlar geçerken alev topu patlıyor ve insanlar tehlikeden kaçarken görülüyor.

İran lideri Ali Hamaney facianın ardında “ihmal ya da kasıt” olup olmadığının belirlenmesi için kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını emretti.

Bender Abbas'ın parlamentodaki milletvekili Fatime Cerara, patlamayla ilgili soruşturmanın iki ana olasılığı araştırması gerektiğini söyledi: İhmal ya da sabotaj.

Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Basın Ajansı'na konuşan Cerara, “Nedeni ne olursa olsun, ister ihmal, ister dikkatsizlik, ister sabotaj olsun, şeffaflık gereklidir. Kamuoyuna dürüst ve net bilgi verilmeli ve olayın tam olarak nasıl gerçekleştiği açıklanmalıdır” dedi.

Cerara ayrıca olayın zamanında rapor edilmediğini belirterek kamuoyunun bilgilendirilmesindeki gecikmeyi de eleştirdi.

Bir gün bir madenin çökmesi ve ertesi gün yeni bir kazaya tanık olmamız mantıklı olmadığını ifade eden Cerara ülkenin kriz yönetimi yöntemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etti.

sdfvgthy
İran'ın Recai limanında büyük bir patlamanın ardından çıkan yangının üçüncü gününde yoğun duman yükseliyor (AFP)

Patlama Cumartesi günü, dünya petrol üretiminin beşte birinin geçtiği stratejik Hürmüz Boğazı yakınlarındaki limanda meydana geldi.

İran devlet medyası, İran'ın en önemli konteyner limanı olan Bender Abbas'ta meydana gelen büyük patlamada ölü sayısının en az 65'e yükseldiğini bildirdi.

Resmi IRNA haber ajansı, Hürmüzgan eyaleti kriz yönetimi müdürü Mihrdad Hassanzadeh'e dayandırdığı haberinde “138 yaralı halen hastanede tedavi görüyor” dedi.

Limanda çok sayıda konteynerin karıştığı patlama ve yangınların ardından yaralı sayısı bini aştı.

Pazartesi sabahı devlet televizyonunda canlı olarak yayınlanan görüntülere göre, Recai limanındaki istiflenmiş konteynerlerin üzerinde hala yoğun siyah dumanlar yükseliyor.

İran televizyonu yangını söndürmek için çalışan yoğun itfaiyecilerin görüntülerini yayınladı ve hasarın yangın tamamen kontrol altına alındıktan sonra değerlendirileceğini söylerken, sahada istiflenmiş konteynerlerin üzerinde yükselen kalın duman bulutları görülebiliyordu.

Pazartesi gününün ilerleyen saatlerinde Hürmüzgan eyaletindeki Kızılay Derneği Başkanı Muhammed Salahşur İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada Recai limanındaki yangının “tamamen kontrol altına alındığını ve söndürme çalışmalarının devam ettiğini” söyledi.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan Pazar günü yakınlardaki güney şehri Bender Abbas'ta yaralıları kabul eden hastaneleri ziyaret etti.

Patlamadan bu yana yetkililer bölgedeki tüm okulların ve işyerlerinin kapatılmasını talimatını verdi ve bölge sakinlerini “bir sonraki duyuruya kadar” dışarı çıkmamaya ve koruyucu maske takmaya çağırdı.

Bu arada üç Rus uçağı da Bender Abbas'taki yangın söndürme ekiplerine katıldı. ı Mehr'in bildirdiğine göre, hava formasyonu iki ağır yük su bırakma uçağının yanı sıra bir komuta uçağını da içeriyor. İçişleri Bakanı daha sonra bunu yalanladı.

Bu gelişme Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Pazar günü taziyelerini sunmasının ve İran'a yangının söndürülmesi için yardım önerisinde bulunmasının ardından geldi.

İran'ın Moskova Büyükelçisi Kazım Celali, X platformunda attığı bir tweet'te Rus yetkililerin destek talebine derhal yanıt vererek gece boyunca iki B-200 ve bir Ilyushin-76 olmak üzere üç özel yangın söndürme uçağı gönderdiğini söyledi. Yardım ekipleriyle birlikte Recai limanındaki yangını kontrol altına almaya çalışıyor.

vfghyj
İtfaiyeciler İran'ın Recai limanında büyük bir patlamanın ardından çıkan yangınla mücadele etmek için su hortumları kullanıyor (AFP)

Mesud Pezeşkiyan hükümetine yakın Cumhuri İslami gazetesi İran'da kötüleşen güvenlik durumunu eleştirdi.

Olayın ülkenin “güvenlik bağlamından ayrı tutulamayacağını” kaydeden gazete, “bu patlamanın statükoyu sona erdirecek bir dönüm noktası olup olmayacağını” sorguladı.

Gazete ayrıca olayı İran-ABD müzakerelerinin üçüncü turuyla ilişkilendirerek “İsrail'in müzakereleri engelleme girişimlerinin başarısız olması nedeniyle olaya karışmış olabileceğini” belirtti. Haberde bu tür olayların başka limanlarda da tekrarlanabileceği uyarısında bulunuldu.

Reformist Sobhe_no gazetesi, “gizemli” olayın bir sabotaj operasyonuna işaret edebileceğini söyledi. Gazete, olayın müzakereler ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun müzakerelere karşı açıklamasıyla aynı zamana denk gelen “siyasi zamanlamasının”, olayı şüpheli bir güvenlik mesajı haline getirebileceğini de sözlerine ekledi.

Sazandegi, olayın üzerinden iki gün geçmesine rağmen olayın nedeni hakkında kesin bir bilgi verilmemesini eleştirdi.

New York Times, İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı olan ve adının açıklanmasını istemeyen bir kaynağa dayandırdığı haberinde patlayan maddenin katı roket yakıtının ana maddesi olan sodyum perklorit olduğunu söyledi.

Savunma Bakanlığı sözcüsü Rıza Talay Nik daha sonra televizyona yaptığı açıklamada “Bölgede askeri yakıt ya da askeri kullanım amaçlı ithal ya da ihraç edilmiş herhangi bir sevkiyat söz konusu değildir” dedi.

Devlete ait ISNA haber ajansının bildirdiğine göre İran gümrüğü Pazartesi günü yaptığı açıklamada patlayan ve alev alan ithal sevkiyatın “gümrük gözetimi altında olmadığını ve sevkiyatın gümrükte beyan edildiğini gösteren bir gümrük beyanname numarası bulunmadığını” söyledi.

Açıklamada, “Bir sevkiyat limana ulaştığında, kargo manifestosu limana verilir ve ardından gümrük işlemlerinin tamamlanması için gümrüğe beyan edilir” denildi. “Bu sevkiyatın gümrük beyanname numarası yoktu ve sevkiyat ve gemi gümrüğün gözetimi altında değildi” denildi.

Parlamentonun Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi milletvekili Sara Fallahi, Recai limanına varışta mal ve kargoların depolara aktarıldığını ve “denetimin ancak mal sahibi tarafından bir beyanname sunulduktan sonra yapıldığını” söyledi. “Tanımlanamayan mallar hiçbir koşulda ticari bölgeye girmemelidir” diyen Fallahi, “malların giriş ve çıkışının limanlarda X-ray cihazlarıyla kontrol edilmesi ve malların kaynaktan varış noktasına nasıl taşındığının teyit edilmesi gerektiğini” sözlerine ekledi.

Fallahi, “Patlama, çoğu tarım sektöründe olmak üzere yaklaşık 2 bin  konteyneri ve çok sayıda malı tahrip etti” dedi.

Patlama, İran ve ABD heyetlerinin Tahran'ın nükleer programına ilişkin üst düzey dolaylı görüşmeler için Maskat'ta bulundukları ve her iki tarafın da ilerlemeye katkıda bulunduğunu söylediği sırada meydana geldi.

İranlı yetkililer patlamayı bir kaza olarak değerlendiriyor gibi görünse de, patlama aynı zamanda İran'ın düşmanı İsrail ile yıllardır süren yeraltı savaşının arka planında meydana geldi.

Washington Post, İsrail'in 2020 yılında Recai limanını hedef alan bir siber saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi.