Türkiye, Doğu Akdeniz’e üçüncü bir sondaj gemisi gönderiyor

Türkiye, Doğu Akdeniz’e üçüncü bir sondaj gemisi gönderiyor
TT

Türkiye, Doğu Akdeniz’e üçüncü bir sondaj gemisi gönderiyor

Türkiye, Doğu Akdeniz’e üçüncü bir sondaj gemisi gönderiyor

Türkiye, Doğu Akdeniz bölgesine üçüncü bir sondaj gemisi göndereceğini duyurdu. Türkiye daha önce, Kıbrıs’ın münhasır ekonomi bölgesinde sondaj yapmasından dolayı AB, Mısır, Kıbrıs, Yunanistan, ABD ve İsrail tarafından itirazlarla karşılaşmasına rağmen iki gemi daha göndermişti.
 Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’ye ait iki sondaj gemisi ‘Fatih’ ile ‘Yavuz’un, Doğu Akdeniz bölgesindeki faaliyetlerine devam ettiğini, bu iki gemiye ağustos ayının sonunda bir yenisinin ekleneceğini belirtti. Türkiye, Kıbrıs Rus hükümetinin Doğu Akdeniz’de deniz ekonomi bölgelerine dair Mısır ve Yunanistan ile imzaladığı anlaşmaları kabul etmiyor. Yunanistan, bölünmüş Kıbrıs Adası’nın karşısındaki sularda faaliyet göstermek üzere gönderdiği lojistik destek gemisinin yanı sıra Fatih ile Yavuz adlı sondaj gemilerini gönderen Türkiye’yi, bölgedeki güvenliği baltalamakla suçluyor.
AB üyesi olan Kıbrıs Rum Kesimi ise, Doğu Akdeniz bölgesindeki hidrokarbon kaynaklarının (petrol ve gaz) mülkiyeti konusunda senelerdir Türkiye ile bir anlaşmazlık yaşıyor. Türkiye, Kıbrıslı Türklerin bu kaynaklarda payı olduğunu söyleyerek sondaj faaliyetinde bulunduğu bölgenin, ‘kıta sahanlığı’ adını verdiği sınırlar içerisinde yer aldığı konusunda ısrar ediyor.
Dönmez dün, Kıbrıs’ın kuzeydoğu sahili karşısında faaliyet yürüten Yavuz sondaj gemisinde kendisine eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada bir keşif gemisinin daha ağustos ayının sonunda bölgedeki faaliyetlerini başlatacağının bilgisini verdi. Yavuz gemisine bir Türk fırkateyni ile askerî devriye tekneleri eşlik ediyor. Türkiye’nin bölgede gerçekleştirdiği faaliyetler, AB ve ABD dahil olmak üzere Batılı müttefiklerinin tepkisini çekiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Dairesi'nden Sorumlu Bakan Yardımcısı Francis Fannon, dün Türkiye’nin bölgedeki hareketliliğine dair kendisine yöneltilen soruya cevaben, “Biz bölgede barış ve istikrarı destekliyor, herhangi bir tarafı kışkırtıcı adımlar atmamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz ay Türkiye’nin mevcut durumda Doğu Akdeniz’e yeni bir sondaj gemisi göndermeyi lüzumlu görmediğini söylemişti. Çavuşoğlu bu açıklamayı, AB ülkeleri dışişleri bakanlarının hava taşımacılığına yönelik kapsamlı bir anlaşma müzakerelerini askıya alıp AB ile Türkiye arasında üst düzey bir diyalog yürütmeme, AB’ye katılım müzakereleri çerçevesindeki fonları kesintiye uğratma ve Avrupa Yatırım Bankası’nın bu alandaki faaliyetlerini durdurma kararı vermelerinden sonra yaptı. 
Ulusal güvenlik kaygılarına dayalı olan bu yasağın bir mahkeme kararı olarak ne zaman yürürlüğe gireceği henüz belli değil.
Öte yandan Brezilya Yüksek Federal Mahkemesi, Brezilya uyruğu taşıyan bir Türk vatandaşını teslim etmeyi reddetti. Ankara, bu kişiyi bir terör örgütüne katılmakla suçlarken, Brezilya mahkemesi adil bir yargılamanın garanti edilemediğini ileri sürdü.
Mahkeme yargıçlarının oy birliği ile onayladığı bu karar, İş Adamı Ali Sipahi’nin 12 yıldır yaşadığı Brezilya’da kalmasını mümkün hale getirdi. Türk yetkililer, (Ankara’nın darbe düzenlemekle suçladığı Fethullah Gülen’e bağlı Hizmet Hareketine işaretle) bu iş adamını, 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik başarısız darbe girişiminde pay sahibi olan ‘terör örgütüne’ mensup olmakla suçluyor.
Türkiye ve Brezilya uyruğu taşıyan 33 yaşındaki Sipahi, nisan ayının başında tedbir amaçlı gözaltına alındıktan sonra mahkeme kararını beklemek üzere mayıs ayında serbest bırakıldı. Evli ve bir çocuk babası olan Sipahi, Hizmet Hareketine bağlı iki kurum olan Brezilya-Türk Kültür Merkezi ile Brezilya-Türk Ticaret Odası’nda çalıştı. Avukatı daha önce müvekkilinin, Gülen Hareketi’ne bağlı olan ve hükümet tarafından el konularak darbe girişiminden sonra kapatılan Bank Asya’ya bir miktar para yatırdığı için hedef alındığını belirtti.
Türkiye’de darbe girişiminin ardından binlerce kişiyi tutuklandı. Ayrıca yetkililer, istihbarat operasyonları ile şüphelileri, Ukrayna ve Kosova’nın da içinde yer aldığı bazı ülkelerden geri getirdi.



Hindistan ve Pakistan üst üste dördüncü gece karşılıklı ateş açtı

TT

Hindistan ve Pakistan üst üste dördüncü gece karşılıklı ateş açtı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Hindistan Pazartesi günü yaptığı açıklamada, geçen hafta Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırının ardından bölgede militan arayışını yoğunlaştırıldığı, iki ülke arasındaki sınırda Pakistan'dan üst üste dördüncü gecede ateş açılmasına karşılık veridiği belirtildi.

Hindistan, 22 Nisan'da meydana gelen ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırının ardından, şüpheli üç militandan ikisinin Pakistanlı olduğunu açıklarken, İslamabad olayda dahli olduğuna dair iddiaları reddederek tarafsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulundu.

Saldırı Hindistan'da öfke ve üzüntüye yol açarken, Yeni Delhi'nin iki ülkenin üzerinde hak iddia ettiği ve iki savaşa sahne olan Keşmir'de terörizmi finanse ve teşvik etmekle suçladığı Pakistan'a karşı harekete geçilmesi çağrılarına neden oldu.

Reuters haber ajansına göre iki nükleer güç karşılıklı bir dizi önlem alırken Hindistan İndus Su Anlaşmasını askıya aldı, Pakistan ise hava sahasını Hintli havayolu şirketlerine kapattı.

Hindistan ordusu, Pazar günü gece yarısı Keşmir'in Hindistan ve Pakistan bölgeleri arasındaki 740 kilometrelik sınırda Pakistan ordusuna ait bazı mevzilerden açılan hafif silah ateşine karşılık verdiğini açıkladı. Daha fazla ayrıntı verilmedi ve herhangi bir kayıp olup olmadığı belirtilmedi. Pakistan ordusu konuyla ilgili açıklama talebine yanıt vermedi.

Yerel bir polis yetkilisi Pazartesi günü Reuters'e yaptığı açıklamada güvenlik güçlerinin Hindistan Keşmir'inde ormanlarda ve yaklaşık bin evde militan araması yaptıktan sonra yaklaşık 500 kişiyi sorgulamak üzere gözaltına aldığını söyledi. Yetkili, olaydan bu yana en az dokuz evin yıkıldığını da sözlerine ekledi.