Facebook'a yüz tanıma şoku

Facebook'a yüz tanıma şoku
TT

Facebook'a yüz tanıma şoku

Facebook'a yüz tanıma şoku

ABD'de bir federal mahkeme, kullanıcılarının Facebook tarafından geliştirilen yüz tanıma teknolojisini kötüye kullanıldığı gerekçesiyle, firmaya dava açılabileceğine karar verdi.
ABD'nin San Francisco eyaletindeki Dokuzuncu Bölge Temyiz Mahkemesi, Facebook'un geliştirdiği yüz tanıma teknolojisini kullanıcıların rızası alınmadan kullanarak gizlilik hakları yasalarını ihlal ettiğine karar verdi. Federal mahkemede Facebook aleyhine görülen davada, kullanıcıların kendi rızası olmadan yüz tanıma teknolojisi geliştirilmesinin “bireylerin özel ilişkilerini ve somut çıkarlarını yok ettiği” sonucuna varıldı. 
Kararın ardından Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), kararın aktif Facebook kullanıcılarının yüz tanıma teknolojisini kullanmaları nedeniyle dava açmalarına izin vereceğini belirterek, “Karar, bir ABD temyiz mahkemesinin, yüz tanıma teknolojisinin yol açtığı mağduriyet zararlarını doğrudan ele almasına dair emsal teşkil ettiğini” söyledi. 
Davacı tarafın avukatı olan Shawn Williams bir röportajda “Bu biyometrik veriler o kadar hassas ki, gizlilikleri ihlal edilirse bir geri dönüş olamaz. Numarasını değiştirebileceğiniz bir sosyal güvenlik veya kredi kartı gibi değil, yüzünüzü değiştiremezsiniz” sözleriyle potansiyel tehlikenin boyutuna dikkat çekti.
Dava, 2015 yılında Illinois'deki bir grup Facebook kullanıcısının, firmayı Biyometrik Bilgi Gizliliği Yasası'nı biyometrik veri toplama konusunda ihlal etmekle suçlamasıyla başlamıştı. 
Facebook iddiaları reddetti: Her zaman belirttik
Facebook, karara itiraz etmeyi planladığını açıkladı. Firma sözcüsü bir e-postada “Yüz tanıma teknolojisini kullandığımızı ve insanların istediği zaman açıp kapayabildiklerini her zaman belirttik” dedi. Firma, Facebook'a yüklenen fotoğraflardan sosyal medya hesabında ekli olan arkadaşlarını tanımalarını sağlayan “Etiket Önerileri” özelliğinin yıllardır kullanıldığını ve yeni sistemle ilgili iddialarını savunmak için öne sürdü.
Dünyaca ünlü arama motoru Google, geçtiğimiz Aralık ayında Şikago'da benzer bir davayı temyize götürmüş ve kazanmıştı. 



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news