Çin, Keşmir çatışmasında neden Pakistan’ın yanında yer alıyor?

Keşmir’deki güç dengesini gösteren harita (Şarku’l Avsat)
Keşmir’deki güç dengesini gösteren harita (Şarku’l Avsat)
TT

Çin, Keşmir çatışmasında neden Pakistan’ın yanında yer alıyor?

Keşmir’deki güç dengesini gösteren harita (Şarku’l Avsat)
Keşmir’deki güç dengesini gösteren harita (Şarku’l Avsat)

Çin, Hindistan'ın Cammu Keşmir'in ayrıcalıklı statüsüne son vermesiyle, Pakistan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) bu kararı görüşme talebinin ardından tartışmalı Keşmiş bölgesindeki kriz hattına ilk kez bir müdahalede bulundu.
Retuers’ın diplomatlardan aktardığına göre, Hindistan'ın tartışmalı kararının ardından Pakistan ve Çin, 15- 16 Ağustos tarihlerinde BMGK’dan kapalı bir toplantı düzenlemesini talep etti.
Himalaya Dağları’nda yer alan bölge, Hindistan, Pakistan ve Çin arasında tansiyonu yüksek bir nokta olarak sayılıyor. Yoğun bir nüfusa sahip Keşmir vadisini ve Cammu şehrini çevreleyen bir alanı yöneten Hindistan, eyaletin batısında bir kısım toprağı yöneten Pakistan ve kuzeyde küçük bir nüfusa sahip yüksek rakımlı bir alanı yöneten Çin arasında paylaşılmış durumda.
Çin, şu an Dimşuk, Shaksgam Vadisi ve Aksay Çin bölgesini yönetirken, Hindistan, 1962 yılındaki Hindistan- Çin savaşı sırasında Aksay Çin’i ele geçirmesinden bu yana Çin’in sahip olduğu bu bölgeye dair anlaşmazlık çıkarmaya çalışıyor.
Çin- Pakistan ilişkileri
Çin ve Pakistan arasında, Yeni Delhi’yi uzun zamandır rahatsız eden ortak çıkarlar bulunuyor. Çin, Pakistan’ı “İpek Yolu” olarak bilinen girişiminde kilit bir bağlantı yolu haline getirmek istiyor. Aynı zamanda Çin tarafından inşa edilen Pakistan’ın Gwadar Limanı’ndaki Sengan bölgesiyle ilgili çeşitli çalışmalar da başlamış durumda.
Şarku’l Avsat tarafından edinilen bilgiye göre Çin- Pakistan Ekonomi Koridori olarak bilinen bu projenin, 46 milyar dolara mal olduğu tahmin ediliyor. Proje, Pakistan’ın Keşmir bölgesi üzerinden geçiyor ve Çin kara, deniz ve demir yollarına ve boru hatlarına bağlanıyor. Çin’e de Hint Okyanusu’na geçiş izni veriyor. Bu sebeple de Hindistan açısından yeni bir tehdit oluşturuyor. Koridor ayrıca, İslamabad’ın Yeni Delhi ile savaşa girmesi halinde Çin’in hızlı şekilde Pakistan tarafına yardım sağlamasına izin verecek.
Çin Devlet Başkanı yardımcısı Wang Qishan, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri güçlendirmek için geçtiğimiz Mayıs ayında Pakistan’ı ziyaret etti. Qishan, Pakistan Başbakanı İmran Han ile bir araya geldi. Çin’de yayın yapan China Daily gazetesine göre taraflar, tarım, gümrük ve doğal afet hususunda ikili işbirliği anlaşmaları imzaladı.
Çin, Keşmir’in Pakistan tarafından yönetilen kısmına dair stratejik projelerde giderek daha fazla yer alırken, Çin- Pakistan ittifakının Keşmir’de Hindistan’ın boğazını sıkabileceği de açıkça belirtilir hale geldi. Dolayısıyla iki ülkeden herhangi biriyle savaşın patlak vermesi halinde Hindistan, karşı cephede yer alacak.
İki ülkenin kısa bir savaşa girdikleri 1962 yılından bu yana Hindistan ve Çin arasında anlaşmazlığa sahip sınır hususunda sonuçsuz görüşmeler yapılıyor.
Çin- Hindistan Savaşı
Ekim 1962’de iki ülke arasında savaş başladı. Savaş, Çin- Hindistan sınır çatışması olarak da biliniyor. Hindistan, Çin’nin Tibet’i Sincan bölgesine bağlamak için inşa ettiği bir karayolunda askeri kontrol noktası kurdu.
Tartışmalı Himalaya Dağları’ndaki sınır, Aksay Çin bölgesinin kontrolünün yanı sıra savaş için de önemli bir bahaneydi. 1959 yılında Tibet ayaklanması sonrasında sınırda çok sayıda şiddet olayı yaşandı. Hindistan, Dalay Lama’ya sığınma izni verirken savaş, 21 Kasım 1962 tarihinde Çin’in zaferiyle sona erdi.
Çin ve Hindistan uzun bir sınır hattını paylaşıyor. Aksay Çin, sınırın batı kesiminde bulunuyor. Tibet’in sert iklimi nedeniyle, Çin’in Tibet ile Sincan'ı birbirine bağlayan bir yol inşa etmesi adımı zaman zaman sekteye uğradı.
Bölgenin, federal bir idare altında iki farklı idari bölgeye bölünmesi (Cammu Keşmir ve Ladakh) hususundaki Hindistan yasa tasarısı kapsamında ise Cammu Keşmir’in özel bir yasama konseyi altında kalmasına karar verildi. 
Ladakh’a dair anlaşmazlık
Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre Pekin, Hindistan’ın Keşmir’de ağırlıklı olarak Budist nüfusa sahip olan Ladakh bölgesini Yeni Delhi tarafından doğrudan kontrol edilen bir bölgeye dönüştürme kararını sert bir dille eleştirdi.
Hindistan ise Çin’in bölgenin 38 bin kilometrekarelik kısmını yasadışı olarak işgal ettiğini savunuyor. Pekin, Hindistan’ın kuzeydoğusunda Arunaçal Pradeş eyaletinden 90 kilometrekarelik bir hak talep ediyor.
Çin kuvvetleri, Ladakh’ın kuzey kesimlerine birkaç kilometre ilerleme kaydederken, Eylül 2014’te Hindistan ile Çin arasındaki sınır bölgesi, 2 haftalık bir gerginliğe tanık oldu.



Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
TT

Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Karayipler'deki ABD güçlerinin ülkesinin kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el koymasının ardından ABD'yi "korsanlıkla" suçladı.

Maduro devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "Mürettebatı kaçırdılar, gemiyi çaldılar ve Karayipler'de yeni bir dönemi, suç teşkil eden korsanlık dönemini başlattılar" ifadelerini kullandı.

İlgili bir gelişme olarak, ABD Başkanı Donald Trump bugün Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinin yakında Venezuela'dan ABD'ye kara yoluyla gelen uyuşturucu sevkiyatlarını engellemek için operasyonlar yapmaya başlayacağını söyledi.

Trump, son haftalarda karayoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığını hedef almaya başlayacağı yönünde defalarca tehditte bulundu.


Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanan Nemo, İsrail'in katılımına protesto amacıyla ödülü iade ediyor

2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
TT

Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanan Nemo, İsrail'in katılımına protesto amacıyla ödülü iade ediyor

2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)

Eurovision Şarkı Yarışması'nın İsviçreli galibi Nemo, dün yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'in yarışmaya katılmasına yönelik son protesto olarak ödülü iade edeceğini söyledi.

2024 yılında "The Code" adlı şarkısıyla birinci olan Nemo, İsrail'in yarışmaya katılmasının, yarışmanın kapsayıcılık ve herkes için onur idealleriyle çeliştiğini belirtti.

Bu yorumlar, Eurovision Şarkı Yarışması'nın organizatörü olan Avrupa Yayın Birliği'ne karşı yapılan son protestolar arasında yer alıyor. Birliğin geçen hafta İsrail'in Avusturya'da düzenlenecek 2026 etkinliğine katılmasına izin vermesinin ardından beş ülke yarışmadan çekilmişti.

Nemo, Instagram paylaşımında şunları yazdı: “Eurovision, birlik, kapsayıcılık ve tüm insanlar için onuru savunduğunu söylüyor. Bu değerler, bu yarışmayı benim için çok anlamlı kılıyor. Ancak İsrail'in katılımının devam etmesi, BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nun (İşgal Altındaki Filistin Toprakları, Doğu Kudüs ve İsrail hakkında) soykırım teşkil ettiği sonucuna vardığı bir döneme denk gelmesi, bu idealler ile Avrupa Yayın Birliği'nin aldığı kararlar arasında açık bir çelişkiyi göstermektedir.” İsrail, soykırım suçlamalarını reddederek, uluslararası hukuka saygı duyduğunu ve 7 Ekim 2023'te Gazze'den Filistinli İslamcı grup Hamas'ın sınır ötesi saldırısının ardından kendini savunma hakkına sahip olduğunu belirtiyor.

İzlanda'nın kamu yayın kuruluşu ROV, çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze savaşı sırasındaki eylemlerini gerekçe göstererek yarışmadan çekilen İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya'ya katılarak, ülkenin gelecek yılki Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmayacağını duyurdu.

Nemo, ciddi bir şeylerin ters gittiğinin açık ve bu ülkelerin yarışmadan çekilmesine neden olduğunu belirterek, Eurovision ödülünü Cenevre'deki Avrupa Yayın Birliği genel merkezine göndereceğini söyledi. Nemo sözlerine şöyle devam etti: "Bu, bireyler veya sanatçılarla ilgili değil. Bu, yarışmanın, ciddi ihlallerle suçlanan bir ülkeyi aklamak için defalarca kullanılmasıyla ilgili; oysa Avrupa Yayın Birliği yarışmanın apolitik olduğunu ısrarla savunuyor."

Şarkıcı, yaklaşık 160 milyon izleyiciye ulaşan yarışmayı düzenleyen Avrupa Yayın Birliği'ne net bir mesajı olduğunu söyledi. Nemo, “Söylediğiniz kişi olun. Sahnede kutladığımız değerler sahne dışında yaşanmazsa, en güzel şarkılar bile anlamsız hale gelir” ifadelerini kullandı. Sözlerine şöyle devam etti: “Bu sözlerin eylemlerle eşleştiği anı özlüyorum. O zamana kadar bu ödül sizin.”


ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
TT

ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koymasıyla Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savundu.

Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelendi.

Trump'ın "Venezuela petrolüne el koymak istediği" ve bu yüzden uyuşturucu kaçakçılığını bahane ederek ülke açıklarındaki gemilere saldırı düzenlediği savunuldu.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla CBS'e konuşan kaynaklar, el konan tankerin adının Skipper olduğunu belirtiyor.

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Kaynaklar, tankere yönelik harekatın USS Gerald R. Ford'dan kaldırılan iki askeri helikopterle gerçekleştirildiğini söylüyor.

20 yıllık tankere baskın düzenleyen ekipte özel harekatçıların ve donanma askerlerinin yer aldığı aktarılıyor.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

Bakanlığın açıklamasında tankerin, yine ABD'nin yaptırım uyguladığı Rus iş insanı Viktor Artemov'un kontrolündeki şirketlerden birine ait olduğu savunulmuştu.

Geminin üzerinde Guyana bayrağı olması da dikkat çekti. Ancak Guyana yönetiminden yapılan açıklamada, geminin ülkede kaydı olmadığı iddia edildi.

Diğer yandan Reuters'ın aktardığına göre Venezuela limanlarında 80'den fazla tanker var ve bunlardan en az 30'u ABD'nin yaptırım listesinde.

Analizde, Venezuela'dan hareket eden tankerlerin genellikle konumlarını gizleyerek Çin ve Malezya'ya petrol taşıdığına dikkat çekiliyor. Bu gemilere, Venezuela devletine ait petrol şirketi PDVSA'nın limanlarında sahte isimler altında yükleme yapıldığı öne sürülüyor.

CNN'in haberinde de Trump'ın ekonomik baskıyı artırmak için tankeri hedef aldığı belirtiyor. Bölgede yaptırımları delerek petrol taşıyan "gölge filo" kaptanlarına gözdağı verilmek istendiği de yazılıyor.

Trump, ABD'nin 2019'dan beri yaptırım uyguladığı Latin Amerika ülkesine ekonomik baskıyı artıracaklarını önceki açıklamalarında belirtmişti.

Independent Türkçe, CBS, CNN, Reuters