İsrail: Yerleşimciler kırmızı çizgimiz

Dün İsrail askerleri Doğu Kudüs’te izinsiz olduğu gerekçesiyle Filistinli bir ailenin evini yıkıyor (AFP)
Dün İsrail askerleri Doğu Kudüs’te izinsiz olduğu gerekçesiyle Filistinli bir ailenin evini yıkıyor (AFP)
TT

İsrail: Yerleşimciler kırmızı çizgimiz

Dün İsrail askerleri Doğu Kudüs’te izinsiz olduğu gerekçesiyle Filistinli bir ailenin evini yıkıyor (AFP)
Dün İsrail askerleri Doğu Kudüs’te izinsiz olduğu gerekçesiyle Filistinli bir ailenin evini yıkıyor (AFP)

Üst düzey bir İsrailli yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, ABD Başkanı Donald Trump'ın "yüzyılın anlaşması" olarak bilinen planda, İsrail hükümetinin reddettiği talepler bulunuyorsa İsrail hükümeti tarafından buna karşı durmaya hazır olduğunu belirttiğini söyledi.
İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’nun Amerikan başkanlarıyla daha önce yüzleşebildiği gibi gerekirse Trumpla da yüzleşeceğini belirtti.
İsrail’deki seçimlerden önce Netanyahu’nun imajını güçlendirmek istediği anlaşılan yetkili, başbakan Netahyahu’nun Trump’a kabul etmeyecekleri konular hakkında bilgi verdiğini söyledi. Bunlar; Batı Şeria’daki yerleşim birimlerinin yıkılması, Kudüs’ün bölünmesi, İsrail’in kurulduğu yıl olan 1948’de evlerini bırakmak zorunda kalan ya da kovulan Filistinlilerin torunlarının geri dönüş hakkının geri verilmesi.
Yetkiliye göre, Netanyahu’nun Ürdün Nehri’nin batısında bulunan tüm alanlar üzerinde tam kontrol sağlaması gerektiğini söyledi ve bu bölgede barış anlaşması yapılması halinde bile İsrail’in askeri kontrolü elinde tutacağını belirtti. Filistinliler ise Filistin Devleti kurulduktan sonra tek bir İsrail askerinin bile topraklarında olmasını reddediyor.
Yetkilinin bu açıklamaları Trump’ın “Yüzyılın Anlaşması” olarak bilinen Ortadoğu Barış Planı’nı İsrail seçimlerinden sonra ilan edeceğini bildirmesinin ardından geldi.
Trump seçimden önce barış planının bazı parçalarını açıklayabileceğini söylemişti. Amerika’nın İsrail seçimlerinden sonra hükümet kurulana kadar planı açıklamayı bekleteceği sanılıyor.
Netanyahu, İsrail halkından barış görüşmelerini yöneten bir kişi olarak oy istiyor. Netahyahu bu konuda: “İsrail barış müzakerelerini kimin yürütmek istediğine karar vermesi gerekir. Netanyahu mu, Lapid mi yoksa Gantz mı?” dedi.
ABD, bugüne kadar uzun zamandır beklenen barış planını Arapların ve Filistinlilerin reddedeceği endişesiyle açıklamadı.
Filistinliler plan açıklanmadan planı reddettiklerini açıkladı. Zira Amerika daha önceden en önemli konularda konumunu gösterdi. Bunlar Kudüs’ün İsrail’in başkent olmasını kabul etmesi, sınırlar ve mülteciler konusu oldu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas bu konuda tutumlarının değişmediğini defalarca vurguladı.
Barış planı üzerinde çalışan Trump’ın damadı Jared Kushner Arap devletlerinden çatışmanın bitmesi için iki devletli çözümün kabul edilmesi gerektiğini duydu. Ancak İsrail Büyükelçisi David Freidman geçen ay konuyla ilgili olarak ABD’nin iki devletli çözümle ilgili olmadığını söyledi.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.