İngiltere'den Suriyeli Kürtleri 'barıştırma' hamlesi

(Sosyal Medya)
(Sosyal Medya)
TT

İngiltere'den Suriyeli Kürtleri 'barıştırma' hamlesi

(Sosyal Medya)
(Sosyal Medya)

Suriye'nin kuzeyinde PYD'ye bağlı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi kontrolündeki bölgelerden bilgi aktaran kaynaklar, İngiliz bir heyetin Demokratik Toplum Partisi (PYD) ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasında arabuluculuk yapmak amacıyla Kamışlı’ya ulaştığını bildirdi. Heyetin, bölgeye, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) gittiği belirtildi.
Kalıcı girişimler
Konuyla ilgili doğrudan bilgisi olan kaynakların Independent Arabia’dan Rüstem Mahmud’a aktardığı bilgilere göre İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan bir heyet, PYD’nin ENKS ile müzakere masasına yeniden oturmasını sağlamak için arabuluculuk faaliyetleri yürütecek.
İngiltere’nin bu yöndeki girişimi, Fransa’nın ENKS ve PYD arasındaki anlaşmazlıkları gidermek için geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği görüşmelerin sonuçsuz kalmasının ardından geldi.
Uluslararası arabuluculuk girişimlerinden önce de IKBY’nin eski Başkanı Mesud Barzani’nin 2012’den sonra iki taraf arasında yaptığı müzakere maratonlarının ardından bir anlaşmaya varılmış, ancak sonraki süreçte iki tarafın da anlaşmaya bağlı kalmaması nedeniyle Suriyeli Kürtler arasındaki bölünme çözümsüz kalmıştı.
Devrimin ilk gününden başlayan anlaşmazlıklar
İki Kürt taraf arasındaki siyasi anlaşmazlıklar, Suriye devriminin patlak verdiği ilk günlerde başladı. ENKS’ye bağlı siyasi partiler, Şam Deklerasyonu'nun bir parçasıydı. Daha sonra Suriye Ulusal Konseyi ve Suriye Ulusal Koalisyonu’nun bir parçası oldu. Suriye rejimine karşı muhalif çizgiyi takip eden bu partiler devrime destek verdiler. Ayrıca bu partilerin çoğu siyasi olarak Barzani’nin liderliğindeki Kürt Demokrat Partisi’ne (KDP) yakınlığıyla bilinir.
Diğer kanatta yer alan ve PKK’nın Suriye’deki kolu olarak tanımlanan PYD ise Suriye Ulusal Koordinasyon Komitesi ile güçlü ilişkileri bulunan ve Suriye rejimine karşı radikal tavır almayan bir yapı arz etmektedir.
Suriye devrimi ikinci yılına girdiğinde, PYD ile Suriye rejimi arasında kamuoyuna duyurulmayan bir anlaşma yapıldı. Anlaşma doğrultusunda ülkenin kuzeydoğusundaki bazı bölgeler, PYD’nin kontrolüne bırakıldı. PYD daha sonra teslim aldığı bu bölgelerde hâlihazırda Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana omurgasını oluşturan silahlı güçlerini yani YPG’yi kurdu.
PYD, süreçle birlikte Fırat’ın doğusunda kontrolü ele geçirdiği bölgelerde özerk yönetim ilan etti. PYD’nin özerklik kararı, ENKS’ye bağlı siyasi partilerin marjinalleşmesine ve liderlerinin bölgeden kaçmasına neden oldu.
Dört temel anlaşmazlık maddesi
Suriyeli Kürtleri ‘barıştırma’ girişiminde bulunan arabulucu taraflar, müzakereler konusunda dört temel anlaşmazlık maddesine takılıyor.
PYD’nin müzakereler için olmazsa olmaz ilk maddesi, ENKS’nin özerk yönetimi, meşruiyetini, yasama ve yürütme organlarını resmen tanımasıdır. Ancak ENKS, özerk yönetimin yerel halkın ve Kürt partilerinin iradesi olmaksızın PYD ve silahlı örgütü tarafından tek taraflı kurulduğunu dile getirerek buna karşı çıkıyor.
Ayrıca ENKS, özerk yönetimin meşruiyetini kabul etmesi durumunda, ENKS’ye bağlı siyasi partilerin PYD projelerinin bir parçası haline geleceğini ve zamanla bu yapının içinde çözüleceği endişesini taşıyor. ENKS, bu maddeye çözüm olarak, PYD’ye özerk yönetimin iki tarafın da ortak kararları doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını teklif ediyor.
Diğer anlaşmazlık maddesi ise silahlı güçler. ENKS’nin silahlı kanadı olarak kabul edilen ve IKBY'de eğitim alan Suriyeli Roj Peşmergeleri’nin bünyesindeki savaşçıların sayısı 5 ila 10 bin arasında değişiyor.
ENKS, bu güçlerin Fırat’ın doğusuna konuşlandırılmasını ve özerk yönetimden bağımsız olarak kendisine ait bir idaresinin olmasını talep ediyor.
PYD ise bu güçlerin sadece SDG’ye dâhil olması şartıyla bölgede konuşlanmasına izin verebileceğini belirtiyor. Ancak ENKS, bu teklifin tıpkı SDG çatısı altında YPG dışındaki diğer silahlı güçlerde yaşanan çözülme işleminin benzerinin söz konusu güçler için hedeflendiğini dile getiriyor.
ENKS, ayrıca PYD’yi siyasi yöneticilerini tutuklama ve kaçırmakla suçluyor. ENKS, bu kişiler serbest bırakılmadan, PYD ile muhtemel bir uzlaşmaya sıcak bakmıyor. Fakat PYD kanadı, sözü edilen kişilerin siyasi gerekçelerle değil güvenlik güçlerince cezai suçlardan tutuklandığını ifade ediyor.
İki taraf arasındaki son anlaşmazlık maddesi ise özerk yönetim bölgelerindeki siyasi faaliyetlerin özgürlüğü noktasında. Hâlihazırda ENKS’nin siyasi büroları kapalı durumda ve partilerin faaliyetlerine çeşitli şartlar ve baskılar uygulanıyor. ENKS, bu bölgelerde siyasi faaliyetlerini özgürce yürütebileceği bir ortam talep ediyor.
İki farklı yorum
ENKS’ye yakın kaynaklar, PYD’nin başlatılan siyasi girişimlere müttefiklerine olan ‘saygısından’ her defasında görünüş itibarıyla onay verdiğini vurguladı. Aynı kaynaklar, PYD’nin bölgedeki tüm ekonomik kaynakları gasp etmesine imkân sağlayan mutlak hâkimiyetine ortak istemediğini ifade etti.
PYD ise karşılık olarak ENKS’yi başta Türkiye olmak üzere bölgedeki aktörlerin emirleri doğrultusunda hareket etmekle suçluyor. Türkiye, ENKS’nin, PKK’nın Suriye kolu olarak tanımladığı PYD ile herhangi bir anlaşma yapmasına karşı çıkıyor.



Trump, olağanüstü yetkilerin kullanımını savundu: Hız ve güç, ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıyor

ABD Başkanı Donald Trump, 2025 Kennedy Center Onur Ödülleri töreninde kırmızı halıda duruyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 2025 Kennedy Center Onur Ödülleri töreninde kırmızı halıda duruyor. (Reuters)
TT

Trump, olağanüstü yetkilerin kullanımını savundu: Hız ve güç, ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıyor

ABD Başkanı Donald Trump, 2025 Kennedy Center Onur Ödülleri töreninde kırmızı halıda duruyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 2025 Kennedy Center Onur Ödülleri töreninde kırmızı halıda duruyor. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, ticaret ortaklarına yönelik gümrük tarifelerini uygulamak için olağanüstü yetkilerini kullanmasını savundu. Bu açıklama, Yüksek Mahkeme’nin söz konusu uygulamaların yasallığını değerlendirdiği bir dönemde geldi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social’de yaptığı paylaşımda, tarifeleri uygulamak için başka araçların da bulunduğunu kabul etti, ancak Yüksek Mahkeme’nin gözden geçirdiği Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası (IEEPA) kapsamında uygulamanın ‘çok daha doğrudan, daha az rahatsız edici ve çok daha hızlı’ olduğunu belirterek, bunun ulusal güvenlik için kritik olduğunu vurguladı. Trump, “Hız, güç ve kesinlik her zaman görevin kalıcı ve başarılı bir şekilde tamamlanmasında önemli faktörlerdir” ifadesini kullandı.

Bu savunmalar, Yüksek Mahkeme’nin Trump’ın Kongre onayı olmadan tek taraflı gümrük tarifesi koyup koyamayacağını değerlendirdiği bir dönemde yapıldı. Alt mahkemeler, Costco gibi büyük şirketler ve bazı eyaletlerin şikayetleri üzerine bu politikayı engellemişti.

Trump, bu yasa uyarınca, çok sayıda ülkeden gelen mallara geniş çaplı gümrük tarifeleri uyguladı. Bu karar, güvenlik kaygılarıyla ilişkili konuları kapsıyor; örneğin uyuşturucu, yasadışı göç ve ticaret açığı gibi. Alınan karar, Avrupa Birliği (AB) üzerinde de doğrudan etkili oldu; mevcut yüzde 15’lik gümrük tarifeleri aynı yasa kapsamında çoğu AB malına uygulanıyor.

Yasal zorluklar ve ‘trilyonlarca dolar’ vaadi

Hukuki süreçte, Yüksek Mahkeme yargıçları sözlü savunmaları dinledikten sonra Trump’ın gerekçelerine şüpheyle yaklaştı. Mahkeme, IEEPA kapsamında verilen yetkinin sınırsız vergi koyma yetkisini kapsamayabileceği yönünde sorular yöneltti.

Trump’ın bu tarifelerle ‘iki bin dolarlık teşvik çekleri için trilyonlarca dolar’ sağlayacağı vaadi, hukuki açıdan ciddi engellerle karşı karşıya.

Mahkeme kararına bakılmaksızın ABD yönetimi, ‘yedek plan’ uygulamaya hazır olduğunu belirtti. Uzmanlar, Trump’ın bu durumda diğer yasaları kullanarak daha fazla yetki elde edebileceğini öngörüyor. Bunlar arasında, haksız ticaret uygulamalarına misilleme yapılmasını sağlayan Madde 301 ve ulusal güvenlik gerekçesiyle tarifelere izin veren Madde 232 öne çıkıyor. Bu yasalar çerçevesinde gelecekteki tarifeler ‘daha dar kapsamlı’ ve belirli sektörler ya da ülkelere yönelik olacak.

Mahkemenin kararını ne zaman açıklayacağı belirsizliğini koruyor, ancak sonuçları geniş çaplı etkiler yaratabilir. Tarifelerin iptali, ticaret politikasında belirsizliği artırabilir; ticaret ortakları misillemeye gidebilir veya ikili anlaşmalardan geri çekilebilir, bu da mevcut ticaret düzeninin parçalanmasına yol açabilir.


Axios: Witkoff, New York'ta Mossad başkanı ile Katarlı yetkili arasındaki toplantıya ev sahipliği yaptı

ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (AP)
ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (AP)
TT

Axios: Witkoff, New York'ta Mossad başkanı ile Katarlı yetkili arasındaki toplantıya ev sahipliği yaptı

ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (AP)
ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (AP)

Axios iki kaynağa dayandırdığı habere göre New York, İsrail'in Doha'da bulunan Hamas liderlerini hedef alan saldırısının ardından taraflar arasındaki ilişkilerin yeniden yapılandırılması amacıyla ABD, İsrail ve Katar arasında üçlü bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

İnternet sitesi, bu toplantının, Katar'ın arabuluculukta önemli rol oynadığı Gazze'deki savaşı sona erdirme anlaşmasına varılmasından bu yana üç ülke arasında gerçekleşen en üst düzey toplantı olduğunu doğruladı. Toplantı ayrıca, Başkan Donald Trump yönetiminin anlaşmanın ikinci aşamasına geçişini duyurmaya hazırlandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İki kaynak, ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff'un toplantıya ev sahipliği yaptığını doğruladı. Toplantıya İsrail istihbarat teşkilatı Mossad başkanı ve Katar'dan üst düzey bir yetkilinin katıldı.

İsrail, geçtiğimiz eylül ayında Doha'da Filistin Hamas hareketine ait bir yerleşim yerini hedef alarak hareketin birkaç üyesini ve bir Katarlı güvenlik görevlisini öldürmüştü.

vdfg
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Başkan Trump'ın Gazze'de iki yıldır devam eden çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına yönelik görüşmeler devam ediyor.

Plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenecek ve çokuluslu güvenlik gücü tarafından desteklenecek, geçici bir Filistin teknokrat yönetimi kurulmasını öngörüyor. Bu gücün kurulması ve yetkilendirilmesi konusundaki müzakereler zorlu geçti.


ECOWAS güçleri başarısız darbe girişiminin ardından Benin'e konuşlandırıldı

Benin Devlet Başkanı Patrice Talon, 26 Nisan 2016'da Paris'teki Elysee Sarayı'nı ziyaret etti (Reuters)
Benin Devlet Başkanı Patrice Talon, 26 Nisan 2016'da Paris'teki Elysee Sarayı'nı ziyaret etti (Reuters)
TT

ECOWAS güçleri başarısız darbe girişiminin ardından Benin'e konuşlandırıldı

Benin Devlet Başkanı Patrice Talon, 26 Nisan 2016'da Paris'teki Elysee Sarayı'nı ziyaret etti (Reuters)
Benin Devlet Başkanı Patrice Talon, 26 Nisan 2016'da Paris'teki Elysee Sarayı'nı ziyaret etti (Reuters)

Benin Devlet Başkanı Patrice Talon, dün akşam canlı yayında devlet televizyonunun genel merkezine geldi ve başarısız darbe girişiminin ardından açıklama yapması bekleniyordu. Bu arada, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), yetkililerin darbe girişimini engellemek için çalışmaları kapsamında üye ülkelerden güçlerin Benin'e konuşlandırıldığını duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Benin Devlet Başkanı, başarısız darbe girişiminin ardından devlet televizyonundan yaptığı televizyon konuşmasında, "durumun tamamen kontrol altında olduğunu" belirtti. "Durumun tamamen kontrol altında olduğunu temin ederim ve bu akşam işinize barışçıl bir şekilde devam etmenizi rica ediyorum. Ülke genelinde güvenlik ve kamu düzeni sağlanacaktır" diyerek, "bu hain eylem cezasız kalmayacaktır" ifadesini kullandı.

Benin'deki bir grup asker, dün ulusal televizyon aracılığıyla Batı Afrika ülkesinde iktidarı ele geçirdiklerini duyurdu.

Fransız Haber Ajansı AFP bilgi veren kaynaklar, Cumhurbaşkanı Patrice Talon'un güvende olduğunu ve darbecilerin görevden alınmasının ardından durumun yeniden kontrol altına alındığını belirtti.

Talon'a yakın bir askeri kaynak, "Sadece televizyon kanalını kontrol eden küçük bir grup. Düzenli ordu kontrolü yeniden ele geçirdi. Ülke, cumhurbaşkanı ve ailesi gibi tamamen güvende" dedi. Benin Dışişleri Bakanı, devlete sadık ordu ve ulusal muhafız askerlerinin durumu yeniden kontrol altına aldığını doğruladı.

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), yetkililerin bir darbe girişimini engellemek için çalıştığı Benin'e üye devletlerden asker konuşlandırıldığını duyurdu. Grup yaptığı açıklamada, Nijerya, Sierra Leone, Fildişi Sahili ve Gana'dan askerlerin "Benin Cumhuriyeti'nin anayasal düzenini ve toprak bütünlüğünü korumak için hükümete ve Benin Cumhuriyet Ordusu'na destek olmak" amacıyla gönderildiğini belirtti.

Diğer yandan bir hükümet kaynağı, Nijerya ordusunun Benin'deki hedeflere hava saldırıları düzenlediğini söyledi.