İngiltere’de rengini bukalemun gibi değiştirebilen cilt geliştirildi

Yapay cilt
Yapay cilt
TT

İngiltere’de rengini bukalemun gibi değiştirebilen cilt geliştirildi

Yapay cilt
Yapay cilt

İngiltere’de ışığa veya ısıya maruz kaldığında rengini değiştirebilen kamuflaj veya dev ekranlar gibi birçok farklı alanda kullanılabilecek yapay deri üretildi.
Yapay deriyi geliştiren Cambridge Üniversitesi’ndeki bir araştırma ekibi,  yapay derinin yağın içindeki küçük su damlalarının sıkıştırılmış polimer maddeyle kaplı nanoparçacıklardan oluştuğunu söyledi. Bu nanoparçacıklar ışığa veya ısıya maruz kaldığında ise kendilerini saran polimer kılıf içinde çözülerek renk değiştiriyorlar.
DPA’nın haberine göre bu çalışmanın sonuçları, Advanced Materials adlı bilim dergisinde yayınlandı.
Bukalemunlar gibi doğadaki bazı canlılar ve bazı balık türleri, cilt hücrelerinde bulunan pigmentlerle renklerini değiştirebiliyorlar. Bu canlılarda bulunan cilt katmanları, pigmentlerin cildin altına taşınması için elastik lifler içeriyor. Buradaki pigmentler, renk değiştirmek üzere yayılıyor veya eski doğal rengine dönmek için cilt katmanlarından geri çekiliyor.
Cambridge araştırmacıları tarafından geliştirilen teknik de aynı temele dayanıyor. Fakat araştırmacılar, elastik lifler yerine ışığa duyarlı olarak renk değişimi sağlayan çok hassas teknikler kullandı.
ScienceDaily adlı bilim ve teknoloji sitesinin haberine göre cildin sıcaklığı 32 santigrat dereceye yükseldiğinde nanoparçacıklar milisaniyeler içinde büyük miktarda enerji depoluyorlar. Polimerden yapılan kılıf patlıyor ve içinde bulunan su dışarı çıkıyor. Bu da moleküllerin birleşmesini ve böylece yapay derinin rengini değiştirmesini sağlıyor.
Madde soğuduğunda ise polimer kılıflar suyu tekrar emiyor ve nanoparçacıklar bölünüyor. Böylece cilt orijinal rengine geri dönüyor.
Cambridge Üniversitesi'nin Cavendish Laboratuarı araştırmacılarından Dr. Andrew Salmon, yaptıkları çalışmayla ilgili olarak, “Nanoparçacıkları küçük damlacıklara yerleştirmek, malzemenin boyutunu ve şeklini kontrol etmemize, önemli renk değişiklikleri yapmamıza izin veriyor” ifadelerini kullandı.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news