Prenses Fevziye ve Mısırlıların krallık özlemi

Kral Faruk’un kardeşi Prenses Fevziye (Amerikan Üniversitesi)
Kral Faruk’un kardeşi Prenses Fevziye (Amerikan Üniversitesi)
TT

Prenses Fevziye ve Mısırlıların krallık özlemi

Kral Faruk’un kardeşi Prenses Fevziye (Amerikan Üniversitesi)
Kral Faruk’un kardeşi Prenses Fevziye (Amerikan Üniversitesi)

Kahire’deki Amerikan Üniversitesi, Kral Faruk’un kız kardeşi Prenses Fevziye’yi anıyor. Üniversite, 2013 yılında 94 yaşında İskenderiye şehrinde vefat eden Prensesin hayatına dair fotoğraf ve belgelerin yanı sıra Prensesin Mısır ve dünya gazetelerinde yer alan haberlerden oluşan bir sergi düzenledi. Önümüzdeki ekim ayının sonuna kadar devam edecek olan sergi, Prensesin, Krallık döneminde Mısır ve dünya basınında gösterdiği dikkat çekici varlığa ve o dönemde Mısır gazetelerinin nasıl da Prensesi, çağdaş Mısırlı kadına bir örnek olarak sunduğuna ışık tutuyor.
Sergi, Prensesin Mısır basınındaki parlak imajı ile başta İngiltere olmak üzere uluslararası basına konu oluş biçimi arasındaki zıtlığa da dikkat çekiyor. Nitekim dünya basınında Prenses, çoğunlukla ‘Doğulu güzel bir yüz’ ya da ‘Kral kardeşinin elinde siyasi bir araç’ tarifinin dışına çıkarılmıyor. Sergi, genç araştırmacı Cana Emin tarafından, İngiltere’nin ulusal arşivi ile Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’ne ait Nadir Eserler ve Belgeler Kütüphanesi’ne dayanarak hazırlandı.
Evlilik ve boşanma
Prenses Fevziye, Faruk Ailesi’nin en bilinen yüzü olarak kabul ediliyor. Dört kız kardeşten biri olan Prenses Fevziye, bu kardeşlerin en küçüğü ve aynı zamanda en güzeli idi. Genç Prenses, uzun bir süre 20. yüzyılın ilk yarısındaki Amerikan sinema yıldızları ile karşılaştırıldı. Fevziye, kardeşi Faruk’tan da özel bir ilgi gördü. O kadar ki Faruk, karısı Feride’den ayrıldıktan sonra yerine Kraliçe olarak Fevziye’yi seçti.
Prenses Fevziye, 1939 yılında eski İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ile evlendi ve 17 yaşında iken imparatoriçe lakabına hak kazandı. Pek çoklarına göre bu evlilik, her şeyden önce siyasî arka plana sahipti. Evlilikten altı sene sonra ayrılması ise bugüne kadar aydınlatılmamış sırlardan biri olarak varlığını sürdürüyor. Kerim Sabit’in, ‘İmparatoriçenin Ayrılığı’ adlı kitabında ifade ettiğine göre bu boşanmanın gerçek sebebini Prensesin ve Şahın kendisi de bilmiyordu. Boşanma konusunda yoğun bir şekilde ısrarcı olan Kral Faruk, Kahire’yi ziyaret ettiği sırada Prensesi alıkoydu ve onu İran’a dönmekten men etti. Kitabının giriş bölümünde Sabit, bunun birtakım olayların gelişmesi ile yaşandığına işaret ediyor ve bu olayları, ‘gerçek hikâyelerden ziyade kurgusal hikâyelere yakın’ olarak niteliyor.
Kimilerine göre ise Prenses Fevziye, kardeşinin hırslarının ve o dönemde İslam halifeliği makamını elde etme yönündeki ısrarcı isteğinin kurbanı oldu. Bu, Krala yakın olanların bir tavsiyesiydi. Nitekim yazar Emel Fehmi, ‘Kral Faruk ve İslam Halifeliği’ adlı kitabında, evlilikler yoluyla İslam dünyasında hüküm yürüten birkaç kraliyet ailesi ile yakınlaşmayı gerektiren bir plan hazırlandığını, Prensesin Şah ile olan evliliğinin de bu planın bir parçası olduğunu ifade ediyor. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, Faruk’un tahta çıktığından beri gördüğü bu rüya ile arasını açtı.
Bir güzelin tarihi
Sergi, Mısırlıların Mısır’daki krallık döneminin son senelerine yönelik kayda değer ilgisini de gözler önüne seriyor. Nitekim birçokları, krallık döneminin özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak ya da kasıtlı karartma ile geçen on yıllardan sonra en azından bu dönemi tarafsız bir şekilde ele almak istiyor. Mısır’daki krallık döneminin maruz kaldığı bu karartmanın en açık ispatı, eski bazı sinema filmlerinde görülebilecek olan eski Krala dair yüzün kasıtlı olarak kaldırılmasıdır. Mısır’daki krallığın düşmesinden sonra uzun yıllar Kralı gösterme tavrı benimsenmişken daha sonra onun iktidar dönemini inceleyen sinema ve dizi çalışmalarında Kral gösterilmedi.
Eski Kralın ve ailesinin hayatını konu edinen ve en çok tartışma yaratan çalışmalardan biri belki de 2007 yılında sunulan Kral Faruk dizisidir. Yazar Lemis Cabir’in kaleme aldığı dizide Kral rolünü Suriyeli sanatçı Teyim Hasan canlandırırken çok sayıda usta erkek ve kadın oyuncu da kendisine eşlik etti. Bazıları bu diziyi, krallığı aklama çabası olarak gördü. Bununla birlikte dizi, uzun bir süre yok sayılma ve çarpıtmaya maruz kalan tarihî bir dönemin tarafsız bir şekilde ele alındığını düşünen bazı kişilerden de övgü aldı.
Üstelik eski Krala duyduğu sempatiyi gizlemeyen, hatta onun dönemini rahat ve izzetli olarak niteleyenler de oldu. Bu bağlamda krallık dönemine ışık tutmak amacıyla birçok internet sitesi ve hesap açıldı. Bunlardan en bilineni ise beş milyon takipçiye sahip ‘Birinci Kral Faruk’ adlı hesap ile Faruk’un oğlu ve veliahdı Ahmed Fuad tarafından yönetilen ‘Mısır Kralı Birinci Ahmed Fuad’ adlı sayfadır. Bununla beraber Mısır’da yeniden krallık dönemine geri dönülmesi yönünde çağrıda bulunan sayfalar da mevcut. Bu sayfaların yöneticilerine göre krallık, Mısır halkı için en uygun rejimdir. Bu kimseler, 1952 devriminden sonra yaşanan hiçbir olayı  kabul etmiyorlar ve tüm sonuçlarını yasadışı sayıyorlar.
Kimilerine göre, Mısırlıların peş peşe yaşadığı ekonomik krizler krallık dönemine duyulan bu özlemi artırıyor. Hâlbuki krallık dönemi, söylendiği gibi bir refah dönemi değildi ve ayrıcalıklar ve yüksek yaşam kalitesi sadece bir sınıfın payına düşüyordu. Bazılarının diline doladığı bu seçkinlik belirtileri ve kadifemsi atmosfer, belirli bir tabakanın tekelindeydi. Mısırlıların geri kalanı ise çoğunlukla aşırı bir yoksulluk içerisinde yaşıyordu. Bazıları bu durumu bir nevi nostalji/geçmişe özlem ile açıklarken, Mısırlı siyaset analizcisi-yazar Amr el-Şubki’ye göre bu nostalji, kötü ile daha kötü arasındaki karşılaştırma bağlamında değerlendirilebilir. Şubki’ye göre bu tavır, yanlış tarihî bilgilere dayanmaktadır ve hiçbir şekilde Mısır’ın ve Arap dünyasının sorunları için bir çıkış olarak görülmemelidir.



Netanyahu: Şimdiye kadar yaklaşık 100 bin kişi Gazze'yi terk etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu: Şimdiye kadar yaklaşık 100 bin kişi Gazze'yi terk etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bugün (Pazar) yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi nüfusunun yaklaşık yarısının yaşadığı Gazze Şehri'ne ilerlemeye devam ederken, şu ana kadar yaklaşık 100 bin kişinin Gazze Şehri'nden ayrıldığını söyledi.

Netanyahu, hükümet toplantısının başında şu ifadeleri kullandı: “Hamas onların ayrılmasını engellemek ve onları canlı kalkanı olarak orada tutmak için her şeyi yapmaya çalışıyor. Hiçbir şey onu durduramaz.”

İsrail başbakanı, ordunun “terörizmin altyapısını ve (Gazze Şehrinde) terörist faaliyetler için kullanılan kuleleri yok etmek için çalıştığını” belirterek, Gazze'deki sivil nüfusun güvenli bir yere taşınmasını ve orada insani yardım almasını sağlamak için başka bir insani yardım bölgesi kurulduğunu kaydetti.


Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
TT

Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)

Irak İçişleri Bakanlığı dün akşam Bağdat'ın doğusundaki bir aşiret çatışmasında ikisi polis memuru dört kişinin öldüğünü açıkladı.

Bakanlıktan bu sabah yapılan açıklamada, “Bağdat'ın Rusafa tarafındaki doğalgaz tesisinin yakınlarındaki es-Saada bölgesinde bir aşiret anlaşmazlığını çözmeye çalışırken iki polis memuru öldü, beş polis memuru yaralandı” denildi.

Açıklamaya göre polis, ‘çatışmaya neden olan unsurların doğrudan silahlı saldırısına’ müdahale etti ve operasyon sonucunda ‘iki saldırgan öldürüldü, beş kişi yaralandı ve altı kişi de tutuklandı.

İçişleri Bakanlığı çatışmanın nedenini belirtmedi, ancak bu önlemlerin tüm suçlular ve kabile çatışmaları ile silahlı çatışmaları kışkırtanlar için caydırıcı olacağını ve sonuna kadar bu kişilerin peşini bırakmayacaklarını doğruladı.

Yaklaşık 46 milyonluk nüfusa sahip Irak, 2003 yılında ABD'nin işgali ve 2014 ile 2017 yılları arasında DEAŞ’ın ülkenin büyük bir bölümünü kontrolü altına alması da dahil olmak üzere onlarca yıl süren savaşa, mezhep anlaşmazlıklarına ve çatışmalara tanık oldu.

Bu çatışmalar yüz binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hafif ve ağır silahlar, aşiret çatışmaları ve siyasi intikamların da yaygın olduğu ülke geneline yıllar içinde yayıldı.


Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
TT

Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)

Dün Somali'den gelen bir haberde ülkenin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda eş-Şebab Hareketi’nin 12 üyesinin öldürüldüğü, 13 üyesinin ise yaralandığı bildirildi.

Somali Haber Ajansı SONNA'nın haberine göre ülkenin kuzeyindeki Galgudud eyaletinde, Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Servisi'nin uluslararası ortaklarla iş birliği içinde düzenlediği planlı askeri operasyonda, eş-Şebab Hareketi’nin aralarında üst düzey liderlerinin de olduğu 12 üyesi öldürüldü, 13 üyesi ise yaralandı.

fgthy
Mogadişu'nun Hodan bölgesindeki Damaniyo Askeri Üssü’nde kayıtlı genç asker adaylarının toplandığı noktaya düzenlenen bombalı saldırının ardından kaçanlardan geriye kalan terliklerin yakınlarından geçen Somalili askeri yetkililer, 18 Mayıs 2025 (Reuters)

SONNA'nın haberine göre Eel-Tigweni bölgesinde gerçekleştirilen hassas askeri operasyon, terör saldırısı hazırlığında olan 40'tan fazla örgüt üyesinin toplandığı bir milis merkezini hedef aldı.

SONNA, ‘askeri operasyon sırasında kaçan terörist unsurlar için insan avı başlatıldığını’ bildirdi. Somali, eş-Şebab Hareketi için ‘Havaric milisleri’ terimini kullanıyor.

Eş-Şebab Hareketi, iktidarı ele geçirmek ve şeriat kanunlarını sıkı bir şekilde uygulamak amacıyla Somali hükümetini devirmeye yönelik saldırılar düzenliyor.

thy
Mogadişu'daki Somali-Sudan Hastanesi'nde doktorlar ve hemşireler yaralı bir genci tedavi ediyor. EŞ-Şebab Hareketi’nden olduğu sanılan bir intihar bombacısının bir askere alma merkezini hedef aldığı saldırıda ölen ve yaralananlar oldu, 18 Mayıs 2025 (EPA)

SONNA dün, Somali güvenlik ve istihbarat güçlerinin Eel-Tigweni bölgesinde uluslararası ortaklarla iş birliği içinde operasyonu gerçekleştirdiğini ve operasyonun terör örgütüne ait bir merkezi hedef aldığını, operasyon sırasında 40'tan fazla eş-Şebab üyesinin orada bulunduğunu belirtti.

Somali hükümet güçleri, yaklaşık yirmi yıldır yüzlerce sivil ve güvenlik personelinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar gerçekleştiren terör örgütü eş-Şebab Hareketi gibi silahlı hareketlere karşı askeri operasyonlar yürütüyor.