Solak olmanın avantajları sonunda doğrulandı

Dünyada her yıl 13 Ağustos “Solaklar Günü” olarak kutlanıyor (Pinterest)
Dünyada her yıl 13 Ağustos “Solaklar Günü” olarak kutlanıyor (Pinterest)
TT

Solak olmanın avantajları sonunda doğrulandı

Dünyada her yıl 13 Ağustos “Solaklar Günü” olarak kutlanıyor (Pinterest)
Dünyada her yıl 13 Ağustos “Solaklar Günü” olarak kutlanıyor (Pinterest)

Solaklığın genetik bir bileşeninin bulunduğu yeni bir çalışmayla ortaya kondu: Bu genetiğe sahip olanlar daha iyi sözsel yeteneklere sahip ve daha düşük Parkinson hastalığı riski taşıyor.
Hakemli bilim yayını Brain'de yer alan araştırmayı etkileyici yapansa binlerce beyin taramasının kullanılmış olmasıyla beraber genlerin, beyin ve eller arasındaki bağlantıları bulmak için yüz binlerce dizilenmiş genomun taranmış olması. Solaklarda daha güçlü dil yetenekleriyle bağlantılı olan lisanla ilişkili bölgelerde, beynin sol ve sağ yarım küresi arasında daha güçlü bağlantılar kurulduğu ortaya çıktı.
Independent Türkçe'nin The Guardian kaynaklı haberine göre, solaklıkla hassasiyet, “bıkkınlık duygusu” ve daha endişeli olmak gibi zihin sağlığıyla ilgili sıkıntılar arasında da "anlamlı pozitif bağıntı" bulunduğu keşfedildi.
Solaklık aileden kalıtılabiliyor (yani genetik). Bunun kanıtlarından biri, tek yumurta ikizlerinin aynı eli kullanıyor olma ihtimalinin çift yumurta ikizleri veya kardeşlerden daha yüksek olması. Bu sonuç genlerin solak olmada etkisi olduğunu gösterse de solaklık tamamen kalıtımın bir sonucu değil. Önceki çalışmalar solaklığın yaklaşık yüzde 25 oranında aileden kalıtıldığını geri kalan yüzde 75'tense -bu faktörler bilinmezliğini korusa da- çevresel etmenlerin sorumlu olduğunu gösteriyor.
"Bir solak olarak" söyleyebilirim ki bu durum kişiyi her zaman uyum sağlaması zor ve garip bir kimliğe sahip gibi hissettiriyor. Bu, toplumun yüzde 10'yla paylaştığım bir özellik ve görece geniş bir topluluk olan bizlerin farklı ve özel olduğu öne sürülüyor.
Solak olmanın hayatım üzerinde somut bir etkisi bulunuyor. Çünkü bu durum pek çok konuda karşıma çıkıyor. Makas kullanmayı eziyetli, tükenmez kalem kullanmayı lekeli, enstrüman çalmayı kafa karıştırıcı ve raketli sporları (Bu tür sporlarda aşırı kötüyüm ancak raket kullanılmayan sporlarda da berbatım, dolayısıyla bunun solak olmamla bir ilgisi olmayabilir) daha zor yapıyor.
Belki de kişiliğimin, sağlığımın ve genel olarak fenotipimin derinliklerinde yatan sıkıntıların altında da solak olmam var. Güzel olansa bu bana, dersliklerde kalemi sağ elimle tuttuğumu varsayanlarla karşılaştığımda öfkelenmem için haklı bir sebep veriyor. Ben özelim! Annem bunu her zaman söylerdi ama artık bilim insanları da kanıtladı.



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science