Ürdün’de grev üçüncü gününe girerken Öğretmenler Sendikası ile hükümet arasında görüşmeler başladı

Maaşlarına zam yapılmasını isteyen öğretmenler grevde (AFP)
Maaşlarına zam yapılmasını isteyen öğretmenler grevde (AFP)
TT

Ürdün’de grev üçüncü gününe girerken Öğretmenler Sendikası ile hükümet arasında görüşmeler başladı

Maaşlarına zam yapılmasını isteyen öğretmenler grevde (AFP)
Maaşlarına zam yapılmasını isteyen öğretmenler grevde (AFP)

Ürdün Öğretmenler Sendikası Başkan Yardımcısı Nasır en-Nevasara’nın aktardığına göre Ürdünlü öğretmenlerin maaşlarında artış talebiyle başlattığı grev, üçüncü gününe girdi.
Grev devam ederken yeni bir gelişme yaşandı. Ürdünlü Öğretmenler Sendikası (JTS) ile Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanı Velid el-Maani, dün akşam bir araya geldi. Ancak geç saatlere kadar süren diyalog turu, herhangi bir anlaşmaya varılmadan sona erdi.
Her iki taraf da yaşanan krizi çözme amacıyla başlatılan müzakerede esnek davransa da başarı elde edilemedi.
Bakan el-Maani, görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, hükümetin diyalog turunda çeşitli yeni teklifler ortaya koyduğunu söyleyerek,  bir sonuç çıkmasa da, "Bu diyalog turu öncekinden daha iyiydi" yorumunda bulundu.
Eğitim Komitesi Başkanı İbrahim el-Budur ise görüşlerin birbirine yaklaştığını söyledi.
Ürdün Kralı 2.Abdullah’ın öğrencilerin yararının korunması ve sorumlu diyalog yoluyla ona ulaşılmasına yönelik ifadelerinin üzerinden saatler geçmeden, öğretmen maaşlarında yüzde 50 zam talebinde bulunan Ürdünlü Öğretmenler Sendikası, ön koşul olmadan hükümetle diyaloğu kabul etti.
Ürdün Öğretmenler Sendikası Sözcüsü Nureddin Nedim, Kral 2. Abdullah’ın mesajına övgüde bulunarak, ön koşulsuz bir şekilde diyalog masasına oturmaya hazır olduklarını bildirdi.
Nedim, sendikanın tutumundaki belirgin değişikliği ortaya çıkaran açıklamasında, hükümeti atmosferi sakinleştirmek için öğretmenlerden özür dilemeye çağırdı.
Ürdünlü Öğretmenler Sendikası’nın grevinde, eylemcilerin hükümetin bulunduğu Dördüncü Kavşak bölgesine ulaşılmasını engellemek için ana yollar kapatıldı. Bu engeli aşmaya çalışan 50 kişi gözaltına alındı, ancak daha sonra serbest bırakıldı.
Hükümet, bütçe açığı ışığında mali yetersizlik gerekçesiyle öğretmenlerin yüzde 50 maaş zammına ilişkin taleplerini reddediyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24