İngiltere: İran, Suriye'ye petrol tankeri göndererek verdiği güvenceleri ihlal etti

İran’a ait Adrian Darya 1’in Pazar günü Tartus açıklarında olduğunu gösteren uydu fotoğrafı (AP)
İran’a ait Adrian Darya 1’in Pazar günü Tartus açıklarında olduğunu gösteren uydu fotoğrafı (AP)
TT

İngiltere: İran, Suriye'ye petrol tankeri göndererek verdiği güvenceleri ihlal etti

İran’a ait Adrian Darya 1’in Pazar günü Tartus açıklarında olduğunu gösteren uydu fotoğrafı (AP)
İran’a ait Adrian Darya 1’in Pazar günü Tartus açıklarında olduğunu gösteren uydu fotoğrafı (AP)

İngiltere, İran’ı Grace 1 (Adrian Darya 1) adlı tankerin serbest bırakılması için verilen güvenceleri ihlal etmekle suçlayarak, İran'ın Londra Büyükelçisi Hamid Baidinejad’ı Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “İran, Adrian Darya 1’in Suriye veya Avrupa yaptırımları altındaki başka hiçbir yere petrol vermeyeceği konusunda Cebelitarık hükümetine defalarca güvence verdi. İran'ın bu güvenceyi ihlal ettiği ve petrolün Suriye ve Esed'in acımasız rejimine verildiği açıktır” ifadelerine yer verilerek, İngiltere'nin konuyu bu ay Birleşmiş Milletler (BM) gündemine getireceği bildirildi.
Dışişleri Bakanı Dominic Raab da konuya ilişkin, “Esed'in acımasız rejimine yapılan bu petrol satışı, İran hükümetinin bölgesel güvenliği bozmaya dönük eylemlerinin bir parçası” yorumunda bulundu.
Bakan, ayrıca, “İran'ın izolasyondan çıkmasını istiyoruz ancak bunun yolu verilen sözü tutmak ve uluslararası sisteme dayalı kurallara uymaktan geçiyor” dedi.
İngiliz Kraliyet Donanması, 4 Temmuz tarihinde Cebelitarık'ta İran’a ait Adrian Darya 1 isimli petrol tankerini Avrupa Birliği’nin (AB) Suriye'ye uyguladığı ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle alıkoymuştu.
İran, o zamanki adıyla Grace 1 tankerine el koyulmasını ‘korsanlık’ olarak nitelendirmişti.
İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in misilleme sözünün ardından İran Devrim Muhafızları, Hürmüz Boğazı'nda İngiltere'ye ait 'Stena Impero' adlı petrol tankerini alıkoyduğunu duyurmuştu.
İran’ın 2.1 milyon varil petrol taşıyan tankerin AB’nin yaptırım uyguladığı bir yere petrol temin etmeyeceğine dair güvence vermesinin ardından Adrian Darya 1, Ağustos ayında serbest bırakılmıştı.
Grace 1 ismi değiştirilerek, Adrian Darya 1 ismini alan tanker, serbest bırakılmasının ardından Akdeniz’de gizemli bir şekilde hareket etmişti.
‘Adrian Darya 1 Tartus’a gitti’ iddiaları
ABD merkezli uzay ve uydu teknolojileri firması Amerikan Maxar Technologies, Adrian Darya 1'in Tartus Limanı'na gittiğini gösteren uydu görüntülerin kamuoyu ile paylaşmıştı.
Uydu görüntülerinde, Adrian Darya 1'in Tartus Limanı'na oldukça yakın bir noktada olduğu belirlenmişti.
ABD Başkanı Donald Trump tarafından dün görevden alınan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik danışmanı John Bolton da birkaç gün yaptığı açıklamada, Adrian Darya 1 isimli petrol tankerinin Suriye limanında olduğuna dair bir uydu fotoğrafı paylaşmıştı.
Adrian Darya 1 hedefine vardı
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, geçtiğimiz Pazar günü İran'a ait petrol tankeri Adrian Darya 1’in hedefine vardığını ve içindeki petrolün satıldığını açıklamıştı.
Musevi, İran devlet televizyonunda yaptığı konuşmada, 2.1 milyon varil petrol taşıyan tankerin hedefine ulaştığını ve tankerdeki yükün denizdeyken satıldığını söylemişti.
İran tarafından el konulan İngiltere'ye ait Stena Impero isimli petrol tankeriyle ilgili hukuki sürecin devam ettiğini belirten Musevi, “Umarım yasal süreç yakında tamamlanır ve bu tanker serbest bırakılır” demişti.
Bunun ardından İran, Stena Impero’nun 23 kişilik mürettebatından 7 kişiyi serbest bırakmıştı.



Riyal'in değer kaybı Tahran çarşısında protestolara yol açtı

Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
TT

Riyal'in değer kaybı Tahran çarşısında protestolara yol açtı

Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)
Tahran'da ekonomik koşulları protesto ederek sokaklara çıkan göstericileri dağıtmak için çevik kuvvet polisi göz yaşartıcı gaz kullandı (EPA)

İran'ın başkenti Tahran'da, İran riyali'nin dolara karşı tarihi değer kaybını protesto eden tüccarlar ve dükkan sahipleri önderliğinde dün ikinci gün üst üste gösteriler düzenlendi.

Sosyal medyada dolaşan videolarda, Tahran çarşısının çeşitli yerlerinde toplanan kalabalıklar görülüyor. Polis, rejim karşıtı sloganlar atan protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.

Protestolar, riyal'in serbest piyasada dolar karşısında yaklaşık 1,39 milyon riyal seviyesine gerilemesinin ardından geldi; riyal bir önceki gün yaklaşık 1,42 milyon riyal seviyesine düşmüş, ardından hafif bir toparlanma göstermişti.

Yargı başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, "döviz piyasası tekelcilerini" uyararak, onlarla "kararlı ve yasal bir şekilde" mücadele edileceğini vurguladı.

Resmi raporlarda, Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Farzin'in istifa ettiği ve eski Ekonomi Bakanı Abdulnasır Hemmati'nin yeni Merkez Bankası Başkanı olarak atandığı belirtildi.


Trump: Batı Şeria konusunda Netanyahu ile tamamen aynı fikirde değilim

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
TT

Trump: Batı Şeria konusunda Netanyahu ile tamamen aynı fikirde değilim

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)
Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısından bir kare (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, kendisi ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria konusunda tamamen aynı fikirde olmadıklarını söyledi, ancak anlaşmazlığın niteliği hakkında ayrıntılı bilgi vermedi.

Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, ABD Başkanı’na Batı Şeria konusunda Netanyahu'ya bir mesajı olup olmadığı ve buradaki yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin barışı tehlikeye atabileceğinden endişe duyup duymadığı soruldu. Trump gazetecilere verdiği yanıtta “Batı Şeria konusunda uzun ve yoğun bir tartışma yaptık. Bu konuda yüzde 100 aynı fikirde olduğumuzu söyleyemem, ancak bir anlaşmaya varacağız” dedi.

Trump, Netanyahu ile olan anlaşmazlıklarının niteliği hakkındaki bir soruya ise “Bu konuya girmek istemiyorum. Uygun zamanda açıklanacak” yanıtı verdi. Trump, Netanyahu'nun ‘doğru olanı yapacağını’ da sözlerine ekledi.

ABD merkezli haber sitesi Axios, Trump ve üst düzey danışmanlarının, İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptıkları görüşmede, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria'da uyguladığı politikaları değiştirmesini istediklerini bildirdi. Reuters bu haberi henüz doğrulayamadı.

İsrail, uluslararası tarafların 2,7 milyon Filistinlinin yaşadığı ve gelecekte kurulması beklenen Filistin devleti planlarının önemli bir parçası olan Batı Şeria’da yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarını durdurması için artan baskısıyla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler (BM), Filistinliler ve çoğu ülke, yerleşimlerin uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu düşünüyor. İsrail ise bu görüşe, bu topraklara olan İncil'deki bağları ve güvenlik endişelerini gerekçe göstererek itiraz ediyor. Batı Şeria'da yaklaşık yarım milyon İsrailli yerleşimci yaşıyor.

Geçen yıl, Birleşmiş Milletler'in en yüksek mahkemesi, İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin ve bu topraklardaki yerleşimlerinin yasadışı olduğuna ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi gerektiğine hükmetti. BM, Ekim 2023 ile Ekim 2025 tarihleri arasında Batı Şeria'da binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü, bunların çoğunun güvenlik güçleri tarafından yürütülen operasyonlarda, bazılarının ise yerleşimcilerin şiddet eylemleri sonucunda öldüğünü açıkladı. Aynı dönemde, Filistinlilerin saldırılarında 57 İsrailli öldürüldü.


Lavrov: Rusya-ABD ilişkileri Ukrayna meselesine indirgenmemeli

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
TT

Lavrov: Rusya-ABD ilişkileri Ukrayna meselesine indirgenmemeli

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (DPA)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün yaptığı açıklamada, Rusya-ABD ilişkilerinin Ukrayna meselesine indirgenmemesi gerektiğini söyledi. Lavrov, ilişkilerin normalleşmesi konusunda Washington ile şubat ayından bu yana temasların sürdüğünü belirtti.

Rusya merkezli haber sitesi Novosti'nin aktardığı açıklamalarda, Rusya ve ABD dışişleri bakanlıklarının müzakere ekiplerinin diplomatik misyonların çalışmalarını yeniden başlatmayı hedeflediğini belirten Lavrov, ABD ile diyaloğun hava trafiğinin yeniden başlatılması ve diplomatik mülklerin iadesi konularına kaydırılması gerektiğini vurguladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Batı'nın Ukrayna'daki stratejik inisiyatifin tamamen Rusya ordusunun elinde olduğunu fark ettiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın her gün Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye ve Kiev ve Avrupa'nın baskısına direnmeye çalıştığını söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin görev süresinin sona ermesi nedeniyle Ukrayna'da seçimlerin yapılması gerektiğini vurgulayan Lavrov, Moskova'nın bu konuda Trump yönetiminin de aynı görüşte olduğunu düşündüğünü belirtti.

Ukrayna'daki savaşın temel nedenlerini ortadan kaldırmak için yasal olarak bağlayıcı garantiler oluşturulması gerektiğinin altını çizen Lavrov, “Ukrayna'daki seçimler, ateşkes ve Ukrayna ordusunun yeniden silahlandırılması için bir bahane olamaz. Ukrayna ve Batı, 2014 ve 2022'den sonra yeni bölgesel gerçekliği kabul etmeli.”

ABD ile ilişkiler konusunda, Rusya'nın stratejik istikrar alanında ABD'nin hamlelerini yakından izlediğini söyleyen Rus yetkili, Moskova'nın ABD'nin Başkan Vladimir Putin'in stratejik saldırı silahlarının sınırlandırılmasına ilişkin girişimini incelemesini tamamlamasını beklediğini kaydetti.

Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birçok ülke, Rusya'nın yeni START anlaşması önerisine ABD'nin net bir yanıt vermesini bekliyor.”

Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler hakkındaki bir soruya yanıt veren Lavrov, Moskova'nın Ruslara Schengen vizesi vermeyi yasaklayan AB kararına karşılık vermek için hazırlık yaptığını söyledi.