Kanada'da küçük bir uçak boyutunda yeni bir uçan dinozor türü keşfedildi

Yeni keşfedilen Cryodrakon boreas türünün sanatsal bir tasviri (David Maas / AFP)
Yeni keşfedilen Cryodrakon boreas türünün sanatsal bir tasviri (David Maas / AFP)
TT

Kanada'da küçük bir uçak boyutunda yeni bir uçan dinozor türü keşfedildi

Yeni keşfedilen Cryodrakon boreas türünün sanatsal bir tasviri (David Maas / AFP)
Yeni keşfedilen Cryodrakon boreas türünün sanatsal bir tasviri (David Maas / AFP)

Bilim insanları yaklaşık 30 yıl önce keşfedilen Kanada buzuluna gömülü dinozor kalıntılarının daha önce hiç bilinmeyen bir türe ait olduğunu belirledi.
Kanat açıklığının 10 metreye vardığı düşünülen ve Cryodrakon boreas (Latince, kuzeyin donmuş ejderhası) ismi verilen yeni tür dünya tarihindeki en büyük, uçan hayvanlardan biriydi. Bu tür, yaklaşık 76 milyon yıl önce Kretase jeolojik döneminde yaşamını sürdürdü.
Independent Türkçe'de yer alan haber göre, türün tanımlanmasını sağlayan dinozorun iskelet parçaları 1992'de Kanada'nın Alberta eyaletinin güneyinde yer alan Eyalet Dinozor Parkı'nda keşfedildi fakat  canlının kendine özgü olduğunu gösteren ve akademik bilim dergisi Journal of Vertebrate Paleontology'de yayımlanan son analizlere kadar Teruzor takımının farklı bir cinsi içinde yer aldığı düşünülüyordu.
Los Angeles İlçe Doğa Tarihi Müzesi'nin dinozor enstitüsünden araştırma görevlisi Michael Habib, "Bunlar tüm fosilleşmiş hayvanlar içinde en popüler ve karizmatik olanları" dedi.
Sayısız canavar filmine ilham kaynağı oldular ve dinozorlar çağında dünya çapındaki küresel ekosistemlerin önemli parçalarıydı, dolayısıyla o zamanın ekolojisini ve soylarının tükenişini kavramak için çok önemliler. Tıpkı bugünkü uçan hayvanlar gibi kendi zamanlarında yaşayan hayvanların büyük iklimsel değişikliklere nasıl tepki verdiğine dair önemli ipuçları taşıyor olabilirler.
Araştırmacılar, iskeletin keşfedildiği buz örtüsüyle kaplı coğrafyaya ithafen yeni türe "donmuş ejderha" ismini verdi fakat gerçekte bu tür, kertenkele, kaplumbağa ve küçük memelilerin yaşamını da destekleyen sıcak bir iklimde yaşıyordu.
National Geographic'in haberine göre, Profesör Habib ilkin Game of Thrones hayranı olduğu için bu dizide yer alan ve buzun içinde yeniden doğan "viserion" isimli ejderhaya gönderme yaparak türe Cryodrakon viserionin ismini vermeyi önerdiğini kabul etti.
Korkutucu ismine rağmen dinozor, yaralanmış kemiklerin ve velociraptor benzeri bir türün kalıntılara saplanmış dişi gibi hayatı boyunca pek çok savaş yarası almış.
Bilim insanları, kas şekilleri nedeniyle dinozorun yer avcısı olduğunu ve tehlikelerden kaçmak ya da avını kapmak için uçtuğunu düşünüyor.
Canlının boyu üç metreye, ağırlığı 250 kilograma kadar ulaşabiliyordu ve çiğnemesini sağlayacak herhangi bir organı bulunmadığı için muhtemelen bebek dinozorlar, kertenkeleler ve küçük memeliler gibi boğazından geçebilecek şeyleri yutuyordu.
Washington Post'a konuşan bir uzman, dinozora dair vücut boyunun 3,5 katı "devasa uçan katil bir kafa" veya "bir şeyleri yutan koca bir kafayı etrafta taşıyan bir çift kanat" hayal edin dedi.
Tek bir kuşa ait çok sayıda kemik bulunması paleontologların nadiren rastladığı bir durum. Canlının omurga, boyun ve bacak kemikleri ABD, Kanada ve Birleşik Krallık'ta incelendi.
Wahington Post'a konuşan uzman, “Bu tip Teruzor'lar çok nadirdir ve çoğu numunesi sadece tekil kemiklerden oluşur. Yeni türümüzünse kısmi bir iskeleti bulunuyor. Bu da bize bu büyük uçucuların anatomisi, nasıl uçtukları ve nasıl yaşadıkları hakkında bilgi veriyor" diye ekledi.
Bilim insanları onlarca yıldır bu kalıntıları hatalı şekilde ilk defa Teksas'ta keşfedilmiş Treuzor takımının Quetzalcoatlus cinsi altında sınıflandırıyordu.
Bu canlıların nasıl uçtuğunu anlamak için kemikleri ölçerek haritalandıran Profesör Habib, 4 yıl önce iskelet kalıntılarını gördüğünde iskeletin başka bir türe ait olduğundan şüphelenmeye başladı.
Habib, öncelikle bu türün bilinen en büyük Teruzor ailelerinden Azhdarchidae'ye ait olduğunu belirlemeyi başardı. Fakat asıl çığır açan keşif, canlının boyun omurlarını incelerken gerçekleşti.
Profesör Habib, hava keselerinin kemiklerin iç kısmına girdiği delikleri ifade eden pnömatofor isimli yapıların diziliminin başka hiçbir Azhdarchidae ailesi türüne benzemediğini keşfetti.
Habib, “Bu canlı bilinen en büyük Teruzor'a benziyor fakat yine de kemiklerin hafızasında topladığı temel özellikler canlının aslında yeni bir cinse ve türe ait olduğunu gösteriyor" dedi.
Teruzorların bu grubu tüm zamanların en geniş uçan hayvanlarını içeriyor.  Anatomileri hayvan uçuşunun sınırlarına dair önemli ipuçları taşıyor ve belki bir gün biyolojiden ilham alınarak hazırlanan mekanik uçuş tasarımları için de önemli olabilir.
Araştırmacıların bundan sonraki hedefi "donmuş ejderhanın" nasıl hareket ettiğine dair daha iyi bir kavrayış geliştirmek için kaslarının kemiklere nasıl bağlandığını ortaya çıkarmak.
Profesör Habib, bu yeni türü tanımlamasını sağlayan bilimsel süreci devam ettirmek ve kemikleri daha ayrıntılı ölçerek türün nasıl uçtuğunu anlamak istiyor.



Eski Twitter çalışanı platformu geri getirmek için kolları sıvadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Eski Twitter çalışanı platformu geri getirmek için kolları sıvadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD merkezli bir girişim, Elon Musk devralmadan önceki Twitter'ın orijinal işlevlerini ve markasını hayata döndüren yeni bir sosyal ağ kurmaya çalışıyor.

Operation Bluebird adlı Virginia merkezli girişim, "terk edilmiş" Twitter ticari markalarını geri almasına izin verilmesi için ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi'ne (USPTO) çoktan dilekçe sundu.

Musk'ın platformu 44 milyar dolarlık bir anlaşmayla devralmasından 9 ay sonra, Temmuz 2023'te Twitter'ın adı X olarak değiştirilmişti.

Şirket, X.com'a yönlendiren Twitter.com internet sitesinin hâlâ sahibi ancak eski kuruluşa ait tüm logoları veya referansları çevrimiçi ortamdan kaldırdı.

X ayrıca kuş odaklı terminolojiye gönderme yapan özellikleri de yeniden adlandırdı; örneğin "Birdwatch" (kuş gözlemi) adlı doğrulama programı artık "Topluluk Notları" diye biliniyor.

Operation Bluebird'ün twitter.new alan adına halihazırda sahip olması, ilgili kişilerin platformun muhtemel açılışından önce kullanıcı adı ayırtmasına olanak tanıyor.

İki tescilli marka avukatı Michael Peroff ve Stephen Coates bu girişimi yönetiyor. Coates daha önce 2014-2016'da Twitter'ın ticari marka, alan adı ve pazarlama müdür yardımcısı olarak görev yapmıştı.

Operation Bluebird'ün USPTO'ya yaptığı başvuruda "Twitter ve Tweet markaları, X Corp.'un ürünlerinden, hizmetlerinden ve pazarlamasından tamamen silindi, efsanevi kuş logosu fiilen terk edildi ve markayı kullanmaya devam etme niyeti sözkonusu değil" ifadeleri yer alıyor.

Bluebird işbu dilekçede, X Corp.'un Twitter markasındaki haklarından yasal olarak vazgeçtiği, tartışmalı markaların yeniden kullanılmasına dair hiçbir niyeti olmadığı, USPTO'ya yanlış beyan ve bildirimlerde bulunarak sahtekarlık yapmayı sürdürdüğü gerekçesiyle, tüm tartışmalı markaların iptalini talep etmektedir.

Dilekçede ayrıca şirketin isminin Twitter'dan X'e çevrilmesinden kısa süre önce Musk'ın yaptığı bir paylaşıma da değiniliyor.

Musk, 23 Temmuz 2023'te "Ve yakında Twitter markasına ve yavaş yavaş tüm kuşlara veda edeceğiz" diye yazmıştı.

Musk ve X'in USPTO dilekçesine yanıt vermek için şubata kadar vakti var. The Independent cevap hakkı için X'le temasa geçti.

Independent Türkçe


En zararlı" yapay zekalar listelendi

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

En zararlı" yapay zekalar listelendi

(Unsplash)
(Unsplash)

Anthony Cuthbertson Teknoloji Editör Yardımcısı @ADCuthbertson 

Yeni bir araştırmaya göre yapay zeka şirketlerinin büyük çoğunluğu, teknolojinin getirdiği felaket risklerini yönetmekte başarısız.

Kâr amacı gütmeyen Future of Life Institute'teki yapay zeka güvenliği uzmanlarının değerlendirmesi, önde gelen 8 yapay zeka şirketinin "bu kadar güçlü sistemlerin gerektirdiği somut güvenlik önlemlerinden, bağımsız denetimden ve güvenilir uzun vadeli risk yönetimi stratejilerinden yoksun olduğunu" ortaya koydu.

Yapay Zeka Güvenlik Endeksi'nde en iyi puanları ABD şirketleri alırken, Anthropic, ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve Google DeepMind'ı geride bıraktı. Çin şirketleriyse genel olarak en düşük notları alırken, Alibaba Cloud, DeepSeek'in hemen arkasında yer aldı.

Varoluşsal risk değerlendirmesinde hiçbir şirket D'nin üzerinde not almazken, Alibaba Cloud, DeepSeek, Meta, xAI ve Z.ai, F notu aldı.

Araştırmada, "Varoluşsal güvenlik, sektörün temel yapısal başarısızlığı olmaya devam ediyor ve hızlanan yapay genel zeka/süper zeka hedefleriyle güvenilir kontrol planlarının yokluğu arasındaki giderek genişleyen uçurum her gün daha endişe verici hale geliyor" dendi.

Şirketler yapay genel zeka ve süper zeka hedeflerini hızlandırırken, hiçbiri felaket niteliğindeki kötüye kullanımı veya kontrol kaybını önlemek için güvenilir bir plan ortaya koyamıyor.

Önde gelen yapay zeka şirketlerine temel güvenlik konularında verilen puanlar (Future of Life Institute)Önde gelen yapay zeka şirketlerine temel güvenlik konularında verilen puanlar (Future of Life Institute)

Raporun yazarları, yapay zeka şirketlerinin kendi güvenlik değerlendirmelerinde daha şeffaf olmaları ve yapay zeka psikozu gibi daha acil zararlardan kullanıcıları korumak için daha fazla çaba göstermeleri çağrısında bulundu.

UC Berkeley'den bilgisayar bilimleri profesörü Stuart Russell, "Yapay zeka CEO'ları insanüstü yapay zekanın nasıl inşa edileceğini bildiklerini öne sürüyor ancak hiçbiri kontrolü kaybetmemizi nasıl önleyeceklerini gösteremiyor. Bu gelişmeden sonra insanlığın hayatta kalması artık bizim elimizde değil" dedi.

Nükleer reaktör gereksinimlerine uygun olarak, yıllık kontrol kaybı riskini yüz milyonda bire indirebileceklerine dair kanıt arıyorum. Bunun yerine, riskin onda bir, beşte bir, hatta üçte bir olabileceğini kabul ediyorlar ve bu sayıları ne haklı çıkarabiliyorlar ne de iyileştirebiliyorlar.

OpenAI temsilcisi, şirketin "sistemlere güçlü güvenlik önlemleri eklemek ve modelleri titizlikle test etmek" için bağımsız uzmanlarla çalıştığını belirtti.

Google sözcüsüyse şunları söyledi:

Sınır Güvenlik Çerçevemiz, güçlü sınır yapay zeka modellerinden kaynaklanan ciddi riskleri ortaya çıkmadan önce belirlemek ve azaltmak için özel protokoller sunuyor.

Modellerimiz daha gelişmiş hale geldikçe, kabiliyetlerimizle aynı hızda güvenlik ve yönetim konusunda yenilik yapmaya devam ediyoruz.

Independent, yorum için Alibaba Cloud, Anthropic, DeepSeek, xAI ve Z.ai'yla iletişime geçti.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech


NASA ve ESA'dan yeni 3I/ATLAS görüntüleri: İki kuyruğu var

Hubble Uzay Teleskobu, yıldızlararası kuyrukluyıldız 3I/ATLAS'ı 30 Kasım'da ikinci kez gözlemledi (NASA)
Hubble Uzay Teleskobu, yıldızlararası kuyrukluyıldız 3I/ATLAS'ı 30 Kasım'da ikinci kez gözlemledi (NASA)
TT

NASA ve ESA'dan yeni 3I/ATLAS görüntüleri: İki kuyruğu var

Hubble Uzay Teleskobu, yıldızlararası kuyrukluyıldız 3I/ATLAS'ı 30 Kasım'da ikinci kez gözlemledi (NASA)
Hubble Uzay Teleskobu, yıldızlararası kuyrukluyıldız 3I/ATLAS'ı 30 Kasım'da ikinci kez gözlemledi (NASA)

3I/ATLAS'ın yeni yayımlanan görüntüleri, yıldızlararası cismin aktivitesinin arttığını ve iki kuyruğu olduğunu ortaya çıkardı.

Oumuamua ve Borisov'dan sonra Güneş Sistemi'nde görülen ilk yıldızlararası cisim olan 3I/ATLAS, son aylarını sistemin iç kısımlarında ilerleyerek geçirdi.

Kuyrukluyıldız, Mars'a ve Güneş'e en yakın konumuna ekimde ulaştı.

Gökbilimcilerin çeşitli teleskoplarla aylardır takip ettiği cisim Dünya'ya en yakın konumuna yaklaşırken, NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) yeni görüntülerini paylaştı.

Görüntüler, 3I/ATLAS'ın Güneş'e yaklaştığında çok parlak ve aktif hale gelerek uzaya büyük miktarda süblimleşmiş gaz ve toz püskürttüğünü ortaya koydu.

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, 3I/ATLAS'ı keşfinden kısa bir süre sonra temmuzda gözlemleyen ilk araçlardan biriydi. 

Bilim insanları emektar teleskobu bir kez daha kuyrukluyıldızın gizemlerini açığa çıkarmak için kullandı. 

30 Kasım'da Hubble, gökcismini Dünya'dan 286 milyon kilometre uzaktayken görüntülemeyi başardı. 

Fotoğrafın merkezindeki parlak beyaz nokta, kuyrukluyıldızın çekirdeğini (ana gövdesi) ve etrafını saran parlak gaz ve toz atmosferi olan komayı gösteriyor.

Kuyrukluyıldızlar genellikle Güneş'e yaklaştıkça içlerindeki buzun ısınıp süblimleşmesiyle parlaklaşıyor. Yıldızın enerjisi bu gazı Güneş'ten uzağa doğru uzanan bir kuyruk haline getiriyor. Cismin Güneş'e bakan en sıcak tarafındaysa, yıldıza doğru eğimli gaz ve toz püskürmeleri meydana gelebiliyor.

Hubble'ın yeni görüntüsünde bu olguların ikisi de belli belirsiz görülebiliyor.

zxscdfrg
Juice aracı, 3I/ATLAS'ın iki kuyruğunu gözler önüne serdi (ESA)

NASA'nın yanı sıra ESA da Jüpiter'e doğru yol alan Juice aracının çektiği 3I/ATLAS görüntüsünü yayımladı.

Nisan 2023'te fırlatılan Juice, Jüpiter'in en büyük üç uydusu Ganymede, Calliston ve Europa'da yaşam belirtileri arayacak. 

2031'de hedefine ulaşması beklenen araç 2 Kasım'da Hubble'a kıyasla daha yakın bir mesafeden 3I/ATLAS'ın görüntüsünü yakaladı. 

Aslında Juice'un, kuyrukluyıldızın 66 milyon kilometre uzağından edindiği veriler Şubat 2026'dan önce bilim insanlarının eline geçmeyecek.

Ancak araştırmacılar yıldızlararası cisim hakkında daha fazla bilgi edinmek için verinin bir kısmını indirdi.

Yeni yayımlanan görüntüde, kuyrukluyıldızı çevreleyen komanın yanı sıra iki kuyruk seçiliyor: plazma kuyruğu ve toz kuyruğu.

ESA'dan yapılan açıklamada "Kuyrukluyıldızın koma diye bilinen, parlayan gaz halesini açıkça görmekle kalmıyor, aynı zamanda iki kuyruğa dair işaretler de görüyoruz" ifadeleri kullanılıyor: 

Kuyrukluyıldızın elektrik yüklü gazdan oluşan 'plazma kuyruğu' karenin tepesine doğru uzanıyor. Ayrıca çerçevenin sol alt kısmına doğru uzanan, küçük katı parçacıklardan oluşan daha soluk bir 'toz kuyruğu'nu da görebiliyoruz.

Güneş Sistemi'nde ortaya çıkan kuyrukluyıldızlar genellikle komanın yanı sıra bu iki kuyruğa da sahip oluyor. 

Bilim insanları şubat sonlarında daha fazla verinin gelmesiyle 3I/ATLAS hakkında daha net bilgiler edinmeyi umuyor.

Ayrıca Dünya'ya yaklaşan cisim, pek çok aracın yanı sıra James Webb Uzay Teleskobu tarafından da görüntülenecek. 

3I/ATLAS'ın, 19 Aralık'ta 270 milyon kilometre uzaklığa gelerek Dünya'ya en yakın mesafesine ulaşması bekleniyor.

Independent Türkçe, Live Science, CNN, ESA