Üçlü Zirve'de dört konuda görüş birliği

Üçlü Zirve'de dört konuda görüş birliği
TT

Üçlü Zirve'de dört konuda görüş birliği

Üçlü Zirve'de dört konuda görüş birliği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen Suriye konulu Üçlü Zirve’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’den ABD’ye karşı üçlü bir pozisyon almanın yanı sıra mültecilerin geri dönüşünü sağlamak için Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge kurulması noktasında destek almaya çalıştı.
Putin ise Erdoğan’ın siyasi çözüm şartları, Anayasa Komitesi’nin kurulması ve Suriye’nin egemenliğini korumak için ortak duruş ilan edilmesi konusundaki tutumunu yumuşatmayı başardı.
Buna karşılık Ruhani de Astana Platformu garantörlerinin altıncı toplantısının Tahran’da yapılmasını sağlamaya çalıştı.
Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre üç garantörün Ankara’da bir araya geldiği zirvenin sonuçları 4 ana dosyada şu şekilde özetlenebilir:
1-Anayasa Komitesi:

Anayasa reformları ve 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının uygulanması için Anayasa Komisyonu’nun nihai listesi, Ankara’nın Şam’ın aday gösterdiği Daham el-Jarba’ya yönelik itirazından vazgeçmesinin ardından onaylandı.
Putin, Ankara Zirvesi arifesinde Şam'a gönderdiği Suriye Elçisi Alexander Lavrentiev’in aracılığıyla, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i Anayasa Komitesi’nin ‘çalışma kurallarını’ onaylamaya ikna etmeye çalıştı.
Ancak yalnızca Komisyon üyelerinin isimleri onaylandı.
Böylece Erdoğan, Putin ve Ruhani, el-Jarba’nın isminin de onaylanmasıyla 150 kişi üzerinde anlaştı ve Anayasa Komitesi’ne yönelik bir atılım gerçekleştirdi.
Üçlü Zirve toplantısının ardından yayımlanan bildiride, “Liderler, Anayasa Komitesi'nin oluşumuna dair çalışmanın başarıyla tamamlanmasından duydukları memnuniyetleri ifade etti. BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen'in usul kuralları hakkında Suriyeli taraflar arasında anlaşma sağlama çabalarına yönelik desteklerini yineledi. Üç lider, Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin kararları uyarınca, Anayasa Komitesi'nin çalışmalarına Cenevre'de başlamasını kolaylaştırmaya hazır olduklarını teyit etti” denildi.
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen'in bu ay yapılacak olan BM Genel Kurulu’nda son anlaşmaların yapılması umuduyla, Anayasa Komisyonu’nun çalışma kurallarına ilişkin nihai değişikliklerini tamamlamak için yakında Suriye’ye gideceği iddia ediliyor.
2-İdlib ve Gerginliği Azaltma Bölgesi:
Suriye rejiminin İdlib’e yönelik tam ölçekli bir saldırısının ertelenmesi, Tahran’ın, Halep'in batısındaki milislerini saldırıya dâhil etmemeye devam etmesi ve Hama'nın kuzeyinde konuşlu Rus kara birliklerinin ilerlemeyi bırakması üzerine sözlü bir anlayış elde edildi. Bunların hepsi, ateşkesin geçici olarak uzatılması anlamına geliyor.
Buna karşılık Rusya ise İdlib’de teröristlerle mücadele etmek için hızla harekete geçme konusunda ısrar etti.
İkili ve üçlü istişarelerin ardından, Erdoğan, Putin ve Ruhani, özellikle 17 Eylül 2018'de gerçekleşen Soçi Mutabakatı olmak üzere İdlib ile ilgili anlaşmaları tamamen uygulayarak, sahayı sakin tutmanın önemini kabul etti.
Üç lider, ayrıca bölgede terör örgütü Heyetu Tahriru’ş Şam’ın (HTŞ) varlığının artmasıyla ilgili ciddi endişelerini dile getirdi.
Liderler, El Kaide, DEAŞ ve HTŞ’nin yanı sıra BM tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan diğer terör grupları ile bağlantılı tüm birey, grup, kurum ve kuruluşların tamamen ortadan kaldırılması için işbirliğine devam etme yönündeki kararlılıklarını vurguladı.
Ankara, İdlib’te siviller ve sivil tesislerin hedef alınmasını eleştirerek, garantör devletlerin İdlib’deki Gerginliği Azaltma Bölgesi’nin içi veya dışında konuşlu askerlerinin güvenliğinin sağlanmasını isteyerek, Suriye'nin kuzeybatısında 12 noktada konuşlanmış Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait gözlem noktalarını işaret etti.
Ancak teröristlerle mücadele ve Lazkiye-Halep ve Hama-Halep ana yollarının yeniden açılması hedefi devam ediyor.
Putin, “İdlib bölgesinde terör tehdidini tamamen yok etmek için ek tedbirler almalıyız” dedi.
3-Suriye’nin Kuzeydoğusu:
Üç liderin tartışmaları ve son zirvede yapılan açıklama Fırat'ın doğusundaki duruma odaklandı.
Bu zirvenin, Washington ve Ankara’nın Fırat’ın doğusunda devriyeler yürütülmesi gibi ortak askeri düzenlemeleri hayata geçirmeye başlamasından birkaç gün sonra gelmesi dikkat çekiciydi.
Türkiye, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun desteklediği YPG’nin ağır silahlarını çekmesine, mültecilerin geri dönüşüne ve yerel meclis oluşturulmasına olanak sağlayacak altyapıya sahip, 30 kilometre derinlik ve 410 kilometre uzunluğunda bir güvenli bölge kurmak istemişti. 
ABD ise Fırat’ın doğusunda bir ‘güvenlik mekanizması’ kurulmasını istiyor. Bu, ortak bir askeri eylem merkezinin kurulmasını, bilgi alışverişini, ortak devriyeleri ve YPG noktalarının yok edilmesi gibi sembolik adımları içeriyor.
Ancak bu adımlar, Ankara için yeterli değil. Türk yetkililer defalarca askeri operasyon imasında bulundu.
Erdoğan, konuya ilişkin, bu ay sonunda New York'ta ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geleceği BM Genel Kurul toplantısına kadar süre verdi.
Üç lider, zirvede, bu bölgedeki istikrar ve güvenliğin (Fırat'ın doğusunda) ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde elde edilebileceğini ve bu amaç için çabalarını koordine etmeyi kabul etti.
Zirve bildirisinde, "Bu bağlamda, gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dâhil olmak üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir" denildi.
4-İki Bölge Arasında Bağlantı:  
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki 3.5 milyon Suriyelinin bir bölümünün ülkesinde geri dönmesi için Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinliğe ve 910 kilometre uzunluğa sahip bir güvenli bölge kurulması konusunda Putin ve Ruhani'nin desteğini almaya çalıştı.
Avrupa ve Arap ülkelerinden de aynı desteği almaya çalışan Erdoğan, önümüzdeki ay Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başkanı Angela Merkel ve Putin’in katılımıyla gerçekleşecek olan Suriye konulu Dörtlü Zirve’de bunu tekrarlayacak.
Üçlü zirve, Erdoğan'ın talebine yönelik bazı destekleyici sinyaller de içerdi.
Bildiride, “Liderler, Suriyelilerin acılarının hafifletilmesini ve siyasi çözüm sürecindeki ilerlemenin desteklenmesini teminen, uluslararası toplumun üyelerine ve Birleşmiş Milletler ile insani ajanslarına külfet paylaşımında daha geniş sorumluluk üstlenme ve su ile enerji kaynağı şebekeleri, okullar, hastaneler ve insani mayın eylemi dâhil, altyapıyı eski haline getirmek suretiyle Suriye'ye yaptıkları insani yardımı artırma çağrısı yapmışlardır. Mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşlerini kolaylaştırma ihtiyacının ve bu kişilerin geri dönme ile desteklenme haklarının korunmasının altını çizmişlerdir.  Suriye’ye yönelik insani yardıma ve Suriyeli mültecilerin geri dönüşlerine dair uluslararası konferanslar düzenleme girişimlerinde eşgüdüm yapma konusunda mutabık kalmışlardır" ifadeleri kullanıldı.
Bildiriye göre üç ülke, Suriye’nin kuzeydoğusu ile kuzeybatısını, ‘Suriye’nin birliği ve egemenliği’ başlığı altında, Lazkiye, Halep ve Kamışlı arasındaki kuzey yolunda, 5 ile 30 kilometre arasında değişen derinlikte, ‘izole bir hat’ kurulması ile birbirine bağlama olasılığına hazırlanıyor.
Ruhani ve Putin’in Ankara ile Şam arasında Türkiye'nin Suriye'nin sadece 5 kilometre kuzeyine girmesine izin veren Adana Mutabakatı’nı harekete geçirme çabası ile Putin, bu çözümlerin ‘terör dosyasının tamamlanmasına kadar geçici olması koşuluyla’ şu an İdlib’e yönelik eylemlerde esneklik gösterdi.
Erdoğan, zirvenin sonunda, “Suriye’nin toprak bütünlüğüyle, siyasi birlik konusunda aynı hassasiyete sahip olduğumuzu teyit ettik” dedi.



Tayland, ateşkesin ardından "güven artırıcı" bir jest olarak 18 Kamboçyalı askeri serbest bıraktı

Serbest bırakıldıktan sonra Tayland sınırındaki bir kontrol noktasından geçen Kamboçyalı askerler (AFP)
Serbest bırakıldıktan sonra Tayland sınırındaki bir kontrol noktasından geçen Kamboçyalı askerler (AFP)
TT

Tayland, ateşkesin ardından "güven artırıcı" bir jest olarak 18 Kamboçyalı askeri serbest bıraktı

Serbest bırakıldıktan sonra Tayland sınırındaki bir kontrol noktasından geçen Kamboçyalı askerler (AFP)
Serbest bırakıldıktan sonra Tayland sınırındaki bir kontrol noktasından geçen Kamboçyalı askerler (AFP)

Kamboçya bu sabah, haftalarca süren kanlı sınır çatışmalarının ardından üç günden fazla süren ateşkesin ardından Tayland'ın temmuz ayında esir alınan 18 Kamboçyalı askeri serbest bıraktığını doğruladı.

sxdfrgth
Kamboçyalı bir asker, kontrol noktasından geçerken serbest bırakıldıktan sonra gülümsüyor (AFP)

AFP’nin haberine göre Phnom Penh Enformasyon Bakanı Neth Phektra, "18 kahraman askerimizin yaklaşık saat 10:00'da (03:00 GMT) Kamboçya topraklarına sağ salim ulaştığını teyit edebilirim" dedi.

Tayland Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, askerlerin Kamboçya'ya dönüşünü "iyi niyet ve güven artırıcı bir işaret" olarak nitelendirerek doğruladı.

Tayland ve Kamboçya, cumartesi günü son haftalarda en az 47 kişinin ölümüne ve yaklaşık bir milyon kişinin yerinden edilmesine neden olan sınır çatışmalarında acil ateşkes ilan etmişti.

Ateşkes kapsamında Kamboçya ve Tayland, tartışmalı sınır boyunca ateşkes ilan etmeyi, asker hareketlerini dondurmayı ve mayın temizleme çalışmalarında iş birliği yapmayı taahhüt etti.

İki ülkenin savunma bakanları tarafından imzalanan anlaşma, Tayland'ın ateşkesin yürürlüğe girmesinden 72 saat sonra 18 Kamboçyalı mahkumu serbest bırakmasını öngörüyor.

Kamboçya, askerlerinin 29 Temmuz'da, beş gün süren kanlı çatışmaları sona erdiren ateşkesin yürürlüğe girmesinden yaklaşık sekiz saat sonra Tayland güçleri tarafından esir alındığını açıkladı.

xsdfr
Temmuz ayında esir alındıktan sonra Tayland tarafından serbest bırakılan 18 Kamboçyalı askeri taşıyan bir otobüs (Reuters)

Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Malezya, çatışmaları sona erdirmek için bir ateşkes anlaşmasına aracılık etti, ancak ateşkes uzun sürmedi.

ABD Başkanı Donald Trump, ekim ayında Tayland ve Kamboçya arasında imzalanan bir sonraki deklarasyonun imzalanmasına tanıklık etmek üzere Malezya'ya gitti ve iki komşu ülkenin ateşkesi uzatma konusunda anlaşmasının ardından yeni ticaret anlaşmalarının yapılmasını övdü.

Anlaşmada Tayland'ın Kamboçyalı askerleri "derhal" serbest bırakacağı ve onları "savaş esiri" olarak tanımlayacağı belirtilmişti.

Ancak Bangkok, Tayland askerlerinin sınırda devriye gezerken kara mayınlarına basarak yaralanmasının ardından ertesi ay anlaşmayı askıya aldı.

defrgt
Kamboçyalı askerler eve döndükten sonra otobüsten el sallıyor (AFP)

Bu ay topçu, tank, insansız hava aracı (İHA) ve jet uçakları kullanılarak yeniden başlayan çatışmalar, her iki taraftaki neredeyse tüm sınır illerine yayıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre iki komşu ülke, Fransız sömürgeciliği döneminde çizilen 800 kilometrelik sınır nedeniyle uzun zamandır anlaşmazlık içindeler.

Ateşkesin ardından bu sınırların hâlâ net bir şekilde belirlenmesi gerekiyor.


Ukrayna saldırısı sonucu Rusya'daki Tuapse rafinerisinde yangın ve hasar meydana geldi

Karadeniz kıyısındaki Tuapse'de bulunan Rus petrol rafinerisi (Arşiv-Reuters)
Karadeniz kıyısındaki Tuapse'de bulunan Rus petrol rafinerisi (Arşiv-Reuters)
TT

Ukrayna saldırısı sonucu Rusya'daki Tuapse rafinerisinde yangın ve hasar meydana geldi

Karadeniz kıyısındaki Tuapse'de bulunan Rus petrol rafinerisi (Arşiv-Reuters)
Karadeniz kıyısındaki Tuapse'de bulunan Rus petrol rafinerisi (Arşiv-Reuters)

Rusya'nın Krasnodar bölgesindeki operasyon merkezi bu sabah yaptığı açıklamada, Ukrayna'ya ait bir insansız hava aracı (İHA) saldırısında iki kişinin yaraladığını ve Tuapse petrol rafinerisinde hızla söndürülen bir yangına neden olduğunu bildirdi.

Acil durumlara müdahaleden sorumlu bölgesel bir kuruluş olan operasyon merkezi, Telegram uygulamasında yaptığı açıklamada, saldırının rafineri ekipmanına, liman iskelesine ve beş eve hasar verdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Tuapse, Rusya'nın güneybatısındaki Krasnodar bölgesinde, Karadeniz kıyısında, Azov Denizi üzerinden Ukrayna anakarasının en yakın noktasına yaklaşık 350 kilometre uzaklıkta yer almaktadır.

Rafinerideki yangın yaklaşık 300 metrekarelik bir alana zarar verdikten sonra söndürüldü, ancak yetkililer rafineri ekipmanına verilen hasarın boyutuna veya operasyonların askıya alınıp alınmadığına dair henüz bilgi vermedi.

Tuapse limanı, Rusya'nın Karadeniz'deki başlıca petrol ürünleri çıkış noktalarından biridir. Faaliyetleri, Rosneft'e ait olan ve ihracata yönelik Tuapse rafinerisi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Rafinerinin günlük işleme kapasitesi yaklaşık 240 bin varildir ve nafta, fuel oil ve dizel gibi ürünler tedarik etmektedir.

Liman ve rafineri, Rusya'nın yaklaşık dört yıldır sürdürdüğü savaş sırasında Ukrayna İHA’larının saldırılarına defalarca hedef oldu. Önceki saldırıların zaman zaman yangınlara ve operasyonların aksamasına neden olduğu bildirildi.


Moskova bölgesinde İHA saldırısının ardından geniş çaplı elektrik kesintileri yaşandı

Reuters'ın haberine göre, bir trafo merkezinde çıkan yangın nedeniyle Moskova dışındaki bölgelerde 100 binden fazla kişi elektrik kesintisinden etkilendi.
Reuters'ın haberine göre, bir trafo merkezinde çıkan yangın nedeniyle Moskova dışındaki bölgelerde 100 binden fazla kişi elektrik kesintisinden etkilendi.
TT

Moskova bölgesinde İHA saldırısının ardından geniş çaplı elektrik kesintileri yaşandı

Reuters'ın haberine göre, bir trafo merkezinde çıkan yangın nedeniyle Moskova dışındaki bölgelerde 100 binden fazla kişi elektrik kesintisinden etkilendi.
Reuters'ın haberine göre, bir trafo merkezinde çıkan yangın nedeniyle Moskova dışındaki bölgelerde 100 binden fazla kişi elektrik kesintisinden etkilendi.

Moskova dışındaki bölgelerde bir trafo merkezinde çıkan yangın nedeniyle 100 binden fazla kişi elektriksiz kaldı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre, Ramenskoye şehir yönetimi dün yaptığı açıklamada, bölgede aynı anda büyük çaplı bir Ukrayna insansız hava aracı (İHA) saldırısı olduğuna dair haberlere rağmen, elektrik kesintisinin bir kablo yangınından kaynaklandığını belirtti.

Zukovskiy ve Litkarino sakinleri de elektrik kesintisinden etkilendi. Yetkililer, hasarı hızla onarmak için çalıştıklarını söyledi.

Akşam saatlerinde Rus ordusu, dört saat içinde 100'den fazla Ukrayna İHA’sını düşürdüğünü bildirdi.

Yetkililer, İHA’ların çoğunun Ukrayna sınırına yakın batı Bryansk bölgesinde düşürüldüğünü, Moskova bölgesinde ise 8 İHA düşürüldüğünü, bunlardan üçünün başkente doğru ilerlediğini ifade etti.

Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin daha sonra başka İHA’ların da ele geçirildiğini söyledi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre saldırılar, Moskova havaalanlarının geçici olarak faaliyetlerini durdurmasına neden oldu.