Fransa ve İtalya, AB'de göç reformu konusunda anlaştı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, ‘etkisiz’ Avrupa göç politikasının kapsamlı bir şekilde elden geçirilmesi çağrısında bulundu (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, ‘etkisiz’ Avrupa göç politikasının kapsamlı bir şekilde elden geçirilmesi çağrısında bulundu (EPA)
TT

Fransa ve İtalya, AB'de göç reformu konusunda anlaştı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, ‘etkisiz’ Avrupa göç politikasının kapsamlı bir şekilde elden geçirilmesi çağrısında bulundu (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, ‘etkisiz’ Avrupa göç politikasının kapsamlı bir şekilde elden geçirilmesi çağrısında bulundu (EPA)

Fransa ve İtalya, Avrupa'daki göç politikaları üzerinde iki yıllık anlaşmazlığın ardından ilk kez ortak bir duruş sergilemeyi başardı.
İlişkilerde yaşanan çatışmayı iyileştirme arayışı içerisinde olan iki ülke, Avrupa Birliği’ne (AB) Akdeniz'de kurtarıldıktan sonra göçmenlerin alınması için yeni bir sistem kurulması yönünde çağrıda bulundu.
İtalya, son birkaç yıl içinde, Avrupa'da daha iyi bir yaşam aramak için denizi geçen yüz binlerce göçmenle başa çıkma konusunda yalnız bırakıldığından şikâyet ederken, konu, Fransa ile İtalya arasında gerginliğe neden olmuştu. İtalya, Fransız sivil toplum kuruluşlarının (STK) göçmenleri kurtarmada aktif rol aldığını ancak Paris’in onları Fransa’ya almak için yeterince çaba göstermediğinden şikâyet ediyor.
Avrupa göç politikasının gözden geçirilmesi çağrısı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, dün Roma’da yaptıkları görüşmede, ‘etkisiz’ Avrupa göç politikasının kapsamlı bir şekilde elden geçirilmesi çağrısında bulundu.
Macron, Roma’da Conte ile yaptığı görüşme sonrasında yapılan ortak basın toplantısında, "AB, özellikle İtalya olmak üzere göçmenlerle ilgilenen ülkelerle yeterince dayanışma göstermedi" diye konuştu.
Fransız lider, “İtalya'nın 2015'ten beri yaşadıklarını küçümsemiyorum. Göçmenleri almak için otomatik bir Avrupa mekanizmasının gerekli olduğuna ikna oldum. Fransa bu konuyu reform çerçevesinde geliştirmeye hazır (Dublin Anlaşması)” ifadelerini kullanarak, göçmenlerin sorumluluğunun, göçmenlerin ayak bastığı ilk ülkeye ait olduğunu belirten AB yasalarına atıfta bulundu.
Tüm AB ülkelerini içeren bir anlaşmanın imzalanması çağrısında bulunan Macron, plana katılmayı reddeden AB ülkelerine yaptırım uygulanması gerektiğini söyleyerek, “Ülkelerini terk etmek için her şeyi riske atan birçok kadın ve erkek, konu hakkında sorumluluk alan kimse olmazken, kendilerini Avrupa sınırlarında dolaşırken buluyorlar” ifadelerini kullandı.
Göç edenler arasında ayrım
Savaştan kaçanlar ile ‘ekonomik sebeple göçenler’ arasında ayrım yapılmasını isteyen Macron, “Gerçek bir iltica hakkına sahip olan veya olmayan ya da mümkün olan en kısa sürede geri gönderilmesi gerekenlere karşı hepimiz etkisiziz” dedi.
İtalya Başbakanı Conte ise, “Göç karmaşık bir olgu. Avrupa'nın sadece göçmenler için acil bir durum değil, yapıcı bir yönetime doğru çevrilmesi de önemli. Göçmenlik artık Avrupa karşıtı siyasi propaganda başlığı olmamalı" dedi.
Yeni İtalya hükümeti, Akdeniz'de kurtarılanlardan kimin sorumlu olacağı hakkında yeni bir anlaşma taslağı sundu. Fransa ve Almanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Romanya ve İspanya'yı da içerebilecek yeni sisteme yeşil ışık yaktı.
İtalya tarafından önerilen yeni göç mekanizması, Ekim ayında Lüksemburg’da yapılacak AB zirvesi öncesinde Malta’da düzenlenecek olan Avrupa ​​İçişleri Bakanları Toplantısı’nda daha ayrıntılı olarak incelenecek.
Gerginliğin odak noktası
İki ülke arasındaki gerginlik, İtalya’daki aşırı sağcı Lig Partisi ile popülist Beş Yıldız Hareketi arasındaki eski koalisyonun göçmen karşıtı duruşu ve ‘adaletsiz’ Avrupa göç politikasından kaynaklanıyordu.
Göç karşıtı Lig Partisi lideri Matteo Salvini'nin hükümet dışında kalması üzerine göç politikasında değişim başladı.
İçişleri Bakanı Salvini, göçmenlere ve yardım kurtarma gemilerine İtalyan limanlarını kapattı. Göçmenler haftalarca denizde mahsur kaldı.
Ancak, birkaç hafta önce hükümet kurmayı başaran Avrupa yanlısı Demokrat Parti ile Beş Yıldız Hareketi arasındaki yeni ittifak, Macron’a göç konusunda ‘kibirli’ ve ‘iki yüzlü’ benzetmesinde bulunan Salvini’nin söyleminden uzaklaştı.
Libya meselesi
Öte yandan, iki lider, göçle birlikte ülkeleri arasında uzun zamandır devam eden bir diğer anlaşmazlık olan Libya konusuna ilişkin de birleşik bir duruş sergiledi. Conte, bir ortak inisiyatif üzerinde anlaştıklarını söyleterek, bütün savaşan taraflara Libya'ya barış getirmek için çaba göstermeleri çağrısında bulunduklarını belirtti.
İtalya, daha önce Fransa’yı Libya’daki savaşı sonlandırma çabalarını baltalamakla suçlamıştı.



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.