Nijerya ordusu 7 Boko Haram liderini öldürdü

Nijerya ordusu 7 Boko Haram liderini öldürdü
TT

Nijerya ordusu 7 Boko Haram liderini öldürdü

Nijerya ordusu 7 Boko Haram liderini öldürdü

Nijerya ordusu, Boko Haram terör örgütüne sert bir darbe vurdu. Ordu komutanlığı, terör örgütünün üst düzey 7 liderinin ülkenin kuzeydoğusunda gerçekleşen çatışmalar sırasında öldürüldüğünü açıkladı.
Nijerya ordu sözcüsü Musa Sağir, geçen cuma günü gazetecilere yaptığı açıklamada, ordu kuvvetlerinin Çad Gölü Havzası’ndaki ormanlık ve ulaşımı zor alanlarda bulunan Boko Haram merkezlerine ve kamplarına karşı askeri operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu. Ordudan bir yetkili, “Terör örgütüne mensup üst düzey 7 lider, çatışmalar sırasında öldürüldü. Ayrıca bölgedeki kampların imha edilmesi sonrasında çok sayıda örgüt üyesi de kaçtı” ifadelerini kullandı.
Askeri yetkili, söz konusu Boko Haram liderlerinin kimliklerine ilişkin herhangi bir ayrıntıya yer vermedi. Yetkili, liderlerin son yıllarda Nijerya’daki hükümet ordusundan sert darbeler alan terör örgütünün saflarında önemli pozisyonlara sahip olduklarını söyledi.
Öte yandan Boko Haram unsurları, bir köye misilleme bir saldırı düzenledi. Nijerya ordusundan askeri kaynakların belirttiğine göre saldırı sırasında silahsız 9 sivil hayatını kaybetti. Kaynaklar, “Boko Haram terör örgütü üyeleri, Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Borno Eyaleti’nin başkenti Maiduguri yakınlarında bir köye saldırdı ve 9 kişi hayatını kaybetti” açıklamasında bulundu.
Aynı şekilde Boko Haram karşıtı ve Abuja hükümeti yandaşı yerel milis lideri Lokman Rifai, “Boko Haram unsurları, tüm insani merhamet duygularından soyutlanmış durumda. Dokuz sivil öldürdüler ve cesetlerini bölgeye yakın bir ormana attılar” dedi. Köyden bir görgü tanığı ise, Boko Haram teröristlerinin, bu sivillerin bazılarını ok ve mızraklarla öldürdüğünü, bazılarını da kılıçla katlettiğini ifade etti.
Boko Haram, 2009 yılında Nijerya’nın kuzeydoğusunda silahlı bir isyan başlattı. Bölgede, kendi tekfirci ideolojileri doğrultusunda “Emirlik” kurmayı hedefleyen terör örgütü, 2015 yılında DEAŞ terör örgütüne bağlandı. O günden bu yana bölünmeler yaşayan Boko Haram, bölgede on binlerce sivilin katline yol açan ölümcül saldırılar başlatarak, milyonlarca kişinin evlerini terk etmesine neden oldu.
Nijerya ordusu, ülkenin kuzeydoğusundaki kamplarda “gıda ve ilaç sağlayarak teröristlere yardım etme” suçlamasıyla Fransız bir sivil toplum kuruluşu olan ‘Açlığa Karşı Eylem’ sivil toplum kuruluşunun ofisini kapattıklarını açıkladı.
Nijerya’nın kuzeyindeki terör gruplarına yönelik düzenlenen operasyonun sözcüsü Albay İsa Adu, STK’nın faaliyetlerini “yıkıcı” olarak nitelendirdi. Adu, teröristlere ve insan hakları ihlallerine yardımlarını durdurmaları için yapılan birçok uyarıya rağmen STK’nın faaliyetlerine devam ettiğini belirtti. Nijerya ordusu da üst düzey bir yetkilisinin Boko Haram ve DEAŞ’a mensup teröristlere yardım ettiğine dikkati çekerek, Açlığa Karşı Eylem kuruluşunun ülkede istenmeyen bir oluşum olduğunu vurguladı.
Ancak onlarca yıldır dünyadaki ve özellikle de Afrika’daki açlıkla mücadele eden Fransa merkezli STK, söz konusu suçlamaları sert bir dille yalanladı. Kuruluşun Nijerya Temsilcisi Shashwat Saraf, kuruluşun Nijerya’daki ofisini kapatma kararının şaşırtıcı olduğunu belirtirken, basına yaptığı açıklamada da “kararın nedenleri hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını” ifade etti.



Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
TT

Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)

Küçük uluslar büyük dönüşümler sırasında nasıl davranır? Jeopolitik depremler karşısında rasyonalite ve siyasi gerçekçiliğin anlamı nedir? Bu ulusların kaderinde kaybet-kaybet durumu mu var ve yapabilecekleri tek şey kayıplarını mümkün olduğunca en aza indirmeye çalışmak mı? Tarih, tek bir ulustan oluşan tek bir imparatorluktan bahsetmez.

İmparatorluklar içindeki çok sayıda ulusa, itaat etmeleri ve iktidarın sınırlarına uymaları karşılığında güvenlik, barış ve refah vaat edilmiştir. Merkezi otoriteye karşı isyan, yok edilme noktasına varacak kadar ağır bir şekilde cezalandırılır.

İmparatorluktaki gücün merkezi evrenin ekseniydi. Işık ve güç bu eksenden çevreye sızarak belli bir siyasi modelin yanı sıra kültürel ve uygarlık mirasını da empoze ederdi. Merkez zayıfladığında, çevre gevşer ve kozmik eksen bir yerde düşer, ancak başka bir yerde ortaya çıkar. İmparatorluklar Anka kuşları gibidir. Yeni bir imparatorluk, selefinin küllerinden doğar.

Değişim zamanlarında, küçük uluslar iki olası seçim yapmak zorundadır: Birincisi, yeni güce karşı isyan etmek ve bedelini ödemek. İkincisi ise güçlerini birleştirmek ve ‘Yaşasın imparatorluk’ diyen bayrağı değiştirmek.

Fransız düşünür Jacques Attali, imparatorlukların yükselişinin belirli belirleyicileri ve gereklilikleri olduğunu, bunların en önemlilerinin coğrafi büyüklük, nüfus, zenginlik ve büyük projeyi finanse etme yeteneği olduğunu söyler. Ancak bunlardan en önemlisi, imparatorluğun dayandığı ve diğer ulusları ona gönüllü olarak katılmaya ikna eden fikirdir (The Idea). Deniz imparatorlukları olduğu gibi kıta imparatorlukları da vardır. Hırsları başarıya ulaşmış ve başarısız olmuş imparatorluklar vardır.

Jeopolitik-askerî değişimlerin göstergeleri!

İkinci Dünya Savaşı öncesindeki İspanya İç Savaşı, Alman silahlarının yanı sıra taktiklerin, askeri eğitimin ve askeri uzmanlık birikiminin test edildiği bir sahaydı.

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş ise 21. yüzyıl silahlarının test edildiği bir alan oldu. Bu savaş, her ne kadar Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının formlarına tanıklık etmiş olsa da, yapay zeka ve sanal dünyalar çağında gerçekleşiyor. Bu savaşta insansız hava araçları (İHA) daha önce hiç yaşanmamış bir şekilde savaşa girerek askeri liderleri şaşırttı, savaştaki koruma denklemlerini değiştirdi ve çoğu askeri stratejideki (Military Doctrine) büyük boşlukları ortaya çıkardı. İHA’ların etkisi kara savaşıyla sınırlı kalmadı; hava, deniz, kara ve hatta siber olmak üzere savaşın diğer boyutlarına da yayıldı.

Gazze savaşı, şehir savaşı ve gerilla savaşının en önemli deneyiydi. Bu savaşta Hamas'ın dikey coğrafi derinliğini oluşturan ve İsrail ordusunun konvansiyonel askeri operasyonlarını zorlaştıran tünellerde de savaşıldı. Bu savaşın deneyimlerinden pek çok ders çıkarılacak. Özellikle de bazı askeri araştırmalara göre, kentleşmenin (Urbanization) hızlanması nedeniyle gelecekteki savaşların çoğu şehirlerde olacak. Gazze savaşında İsrail ordusu yapay zekayı iki programda kullandı: Hamas binaları ve altyapısıyla ilgili hedefler önermek için Gospel ve insan hedefleri önermek için Lavender. Bu programlar öldürme sürecini hızlandırdı ve bu da Gazze Şeridi'ndeki ölü sayısını açıklıyor.

xc svfbghn
İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınıra yakın bir İsrail tankı (Reuters)

Lübnan savaşı birçok açıdan Gazze savaşından farklı bir deneyim oldu. İsrail ordusunun Hizbullah güçlerini yıpratma takibinin eşlik ettiği savunma savaşından (Positional) tüm boyutlarda saldırı savaşına geçildi. İsrail Hava Kuvvetleri, havadaki manevra kabiliyeti ve hareketliliğin bel kemiğini oluşturdu. Aynı zamanda, Mavi Hat üzerinde Hizbullah güçlerine karşı sınırlı kara manevrası, bu güçleri ‘çekiç ve örs’ arasına yerleştirmeyi amaçladı.

Mavi Hat'taki sınırlı kara saldırısı, hareketli de olsa örs rolünü oynadı. İsrail Hava Kuvvetleri ise çekiç rolünü belirgin bir şekilde yerine getirdi.

vfbghy
Dera yakınlarındaki Mankat al-Hatab'da bir otoyol üzerinde terk edilmiş tanklar (AFP)

Öte yandan Hizbullah, elinde kalan araçlarla, liderliği tarafından en kötü senaryo durumunda kullanılmak üzere geliştirilen stratejiyi uygulamaya devam etti. Nitelikli füzeler, orta ve kısa menzilli füzeler ve kalan İHA’lar kullanıldı, ancak orijinal planlarda belirlenen hedefe ulaşılamadı. Ancak Hizbullah, özellikle İHA’lar aracılığıyla İsrail'in planlarını bozdu.

Geleceğin savaşları ne olacak?

* Savaşın doğası siyasi hedefler için yapılan savaşlar olarak sabitken, savaşın özellikleri siyasi, ekonomik ve sosyal boyutlarda değişmektedir.

* 21. yüzyılın savaşları, özellikle bilgi toplama ve uygulama konularında yapay zekanın askeri makineye (Autonomous) girmesiyle karakterize olacaktır. Öldürme kararı halen insanların elindedir.

* Teknoloji artık devletin tekelinde ve kontrolünde değildir. Aksine, bu teknolojiyi üreten modern şirketlerin sahibi olan siviller jeopolitik oyuna girmiştir. ‘Verinin’ 21. yüzyılın petrolü olduğu söylenirken, dünyadaki veri toplama merkezlerinin çoğu, ABD’deki sivil şirketlerin elindedir.

* Teknolojinin hızla yayılması, ikili kullanım (Dual use) ve erişim kolaylığı nedeniyle devlet dışı aktör için savaş, düşük maliyet nedeniyle mümkün hale gelmiştir. Bereketli Hilal'de şu anda kim kiminle savaşıyor? Hizbullah İsrail'e karşı. Hamas İsrail'e karşı. Husiler İsrail'e karşı. Ve son olarak Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) eski Suriye rejimine karşı.

*Bu makale, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı