​Nizar Zakka Şarku’l Avsat Konuştu: İran ABD ile anlaşma sonucu beni serbest bıraktı, Hizbullah’a teslim edilmem gösteriden ibaretti

Nizar Zakka (Şarku’l Avsat)
Nizar Zakka (Şarku’l Avsat)
TT

​Nizar Zakka Şarku’l Avsat Konuştu: İran ABD ile anlaşma sonucu beni serbest bıraktı, Hizbullah’a teslim edilmem gösteriden ibaretti

Nizar Zakka (Şarku’l Avsat)
Nizar Zakka (Şarku’l Avsat)

Lübnan asıllı Amerikan vatandaşı Nizar Zakka, İran’daki cezaevinden Hizbullah’ın müdahalesiyle kurtulduğu iddiasını yalanladı.
Serbest bırakılmadan önce Hizbullah’a teslim edilmesinin ‘kasıtlı’ olduğunu belirten Zakka, Hizbullah’ın ‘durumu kurtarmak’ amacıyla, İran rejiminin ABD’nin talebi üzerine kendisini serbest bıraktığı görüntüsünün önüne geçmeye çalıştığını söyledi.
İşadamı ve bilgi teknolojisi uzmanı Nizar Zakka, İran Kadın ve Aile İşleri Başkan Yardımcısının daveti üzerine, 15-18 Eylül 2015 tarihlerinde gerçekleşen “Sürdürülebilir Kalkınmada Kadınlar Uluslararası Konferansı ve Sergisi”ne katılmak için Tahran’a gitti. Zakka, 18 Eylül’de ülkeden ayrılmak üzere Tahran Havalimanı’nda olduğu sırada tutuklanmıştı. Zakka 11 Haziran’da serbest bırakılarak Lübnan’a dönmüştü.
Hizbullah vitrin görevini üstlendi
Şarku’l Avsat’a konuşan Zakka, ABD’nin yaptığı anlaşmayla serbest bırakıldığını, Lübnan ve Hizbullah’ın ise bu noktada ‘vitrin’ görevi üstlendiğini ifade etti.
Zakka, Çarşamba akşamı, görevine yeni başlayan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O'Brien ile ABD'nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook’un da katılımıyla düzenlenen ‘İran’a Karşı Birleşenler’ adlı konferansta bulunduğunu ifade etti. Zakka, Konferansta mahkûm değişiminin nasıl devam edeceği ve İran’a karşı yaptırım meselesinin görüşüldüğünü aktardı.
Zakka Trump yönetiminin, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O'Brien ile birlikte İran’da cezaevlerinde tutulan Çin asıllı Amerikan vatandaşı Xiyue Wang’ın serbest kalması için yeni bir anlaşmaya sıcak baktığının sinyalini verdi. Ağustos 2016’da İran’da ‘casusluk’ suçlamasıyla tutuklanan Wang, Princeton Üniversitesi'ndeki doktora çalışması için Tahran'daki kütüphanelerden faydalanmak üzere İran'a geldiği yönünde ifade vermişti.
Mahkum değişimi
Zakka, Trump yönetiminin İranlı Nigar Ghodskani’yi serbest bırakmasına dikkati çekerek, İranlı mercilerin de yakın bir tarihte Wang’ı serbest bırakabileceğine işaret etti.
Nigar Ghodskani, Malezya’da kurduğu paravan şirket aracılığıyla ABD’nin Massachusetts ve Minnesota eyaletlerindeki firmalardan yasadışı yollarla teknolojik ürün ihraç ettiği suçlamasıyla 2017’de Avustralya’da tutuklandı. ABD’ye teslim edilen Ghodskani, Minnesota eyaletinin en büyük şehri Minneapolis’te Salı gün gerçekleşen duruşmasında 27 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hakim, Avustralya ve ABD’deki tutukluluk süresini göz önüne alarak Ghodskani’nin tahliyesine karar verdi. Ghodskani, karar sonrasında İran’a döndü.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Perşembe günkü açıklamasında, Ghodskani’nin tahliye haberleri üzerine Washington ile Tahran arasında mahkûm değişimi olup olmadığı iddiasına yanıt vermeyi reddetti.
İran’da tutuklu bulunduğu süreci anlatan Zakka, Devrim Muhafızları Ordusu mensuplarının kendilerine psikolojik ve fiziksel işkence uyguladığını belirtti. Cezaevinde İran’ın eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin oğlu Mehdi Haşimi Rafsancani, Ahmedi Necad’ın yardımcısı, bazı Iraklılar ve Çin asıllı Amerikan vatandaşı Xiyue Wang ile karşılaştığını belirten Zakka, küçük bir hücrede 24 kişiyle beraber kaldığını belirtti.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Zakka’nın ABD ile yapılan anlaşma doğrultusunda serbest bırakıldığını ima etti. Bu durum Lübnan Hizbullah’ı ve İran’da dillendirilen açıklamalarla çelişiyor.
Hizbullah’ın girişimiyle serbest bırakılarak ülkesine döndüğü iddialarını reddeden Zakka, “Bu, durumu kurtarmak adına İran tarafından yapılan bir gösteriydi. Müzakereler ABD tarafından gerçekleştirildi. Serbest bırakılmam ABD’nin çabalarıyla mümkün oldu. İran hapishanelerinde beş Amerikalı tutuklu vardı. İran, ABD’nin baskısı altında beni salıverdi. Hasan Nasrallah’ın arabuluculuğu ile salıverildiğim hikâyesini ve gösterisini uydurdular. Böylece kamuoyuna bu eylemin ABD baskısı altında gerçekleşmediği görüntüsü vereceklerdi” dedi.
İran cezaevlerinde şu anda ABD, Fransa, İngiltere ve Avusturya’dan 12 ila 14 tutuklu bulunuyor.
Mevcut ABD yönetiminin eski ABD Başkanı Barrack Obama döneminde olduğu gibi mahkum değişimi meselesini Tahran’a para ödeyerek halletme yoluna başvurmadığını söyleyen Zakka, bu dosyanın balistik füze programı gibi karmaşık bir konu olmadığını ve bu nedenle de Trump yönetiminin hızlı ve kolay bir galibiyet elde edebileceğini ifade etti.
Zakka, ifadelerini şöyle sürdürdü;
“ABD yönetiminin yaptırımları artırması İran’a baskı yapmanın en iyi yoludur. Zira İran rejimi yaptırımları atlatmakta yeteneklidir. ABD yönetimi Aramco saldırılarına karşı hikmetle yanıt verdi ve Suudi Arabistan ile Avrupalı ülkelerle İran’ı kınamak için ortak duruş sergiledi.”
ABD’nin İran’ı müzakere masasına oturtmak adına uyguladığı ‘azami baskı politikası’na da değinen Zakka, “İran istenmeyen bir konumda. Lübnan da aynı şekilde zor ekonomik şartlardan geçiyor. Hizbullah mali fon eksikliği çekiyor. İran içindeki durum oldukça kötü. İran halkı açlık ve geçim sıkıntısıyla karşı karşıya. Ancak bu ABD yaptırımları sebebiyle değil. Bilakis Devrim Muhafızları’nın devlet kaynaklarına el koyması ve bunu halk yerine bağlı milis güçlere aktarması nedeniyle bu sıkıntıları yaşıyor” diye konuştu.



İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
TT

İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin dün (Pazar) öğleden sonra helikopterlerinin düşmesi sonucu hayatlarını kaybettikleri açıklandı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Tahran'daki resmi makamlar bugün Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı düzeyindeki yetki devrini düzenlemek üzere pratik adımlar atmaya başladı. Söz konusu gelişmeler yaşanırken İranlı bir yetkili, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin naaşları için yarın Tebriz kentinde cenaze töreni düzenleneceğini duyurdu.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’i Cumhurbaşkanlığı görevlerini yerine getirmesi için atadı. Hamaney, “Anayasa'nın 131’inci maddesi uyarınca, Muhammed Muhbir yürütme makamının başkanlığını üstlendi" dedi. Hamaney, yürürlükteki yasalara göre, en fazla 50 gün içinde yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması için yasama ve yargı organlarının başkanlarıyla birlikte çalışılması gerektiğine işaret etti.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre, Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından İran Bakanlar Kurulu bugün (pazartesi) Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Kani'yi Dışişleri Bakan Vekili olarak atadı.

Hamaney'in beş günlük yas ilan etmesinin ardından İranlı bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin cenaze törenlerinin yarın İran'ın kuzeybatısındaki Doğu Azerbaycan eyaletinin başkenti Tebriz'de yapılacağını duyurdu.

IRNA'nın aktardığına göre eyaletin Siyasi İşler, Seçimler ve Ulusal Daireler Genel Müdürü Hasan Hakikiyan, cenazelerin Verzigan bölgesinde bulunduğunu ve şu anda Tebriz'e nakledilmekte olduğunu belirtti.

İran devlet televizyonu bugün ülkenin üç hükümet kanadının (yasama, yürütme ve yargı) başkanlarının Muhbir'in yürütme organını temsil ettiği olağanüstü bir toplantı düzenlediğini bildirdi. Muhbir toplantıda, “Verilen görevi yerine getirme konusunda Cumhurbaşkanı Reisi'nin yolundan şaşmadan gideceğiz” ifadesini kullandı.

İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi bugün yaptığı açıklamada ülkenin dış politika yörüngesinin Hamaney'in rehberliğinde ‘tüm canlılığıyla’ devam edeceğini bildirdi.