Suudi Arabistan'da siyah abâye dönemi kapanıyor mu?

(Nouf el-Sudairi)
(Nouf el-Sudairi)
TT

Suudi Arabistan'da siyah abâye dönemi kapanıyor mu?

(Nouf el-Sudairi)
(Nouf el-Sudairi)

Nura el-Naimi
Uzun yıllar boyunca terk edilmemesi gereken bir sembol ve toplumsal normların bir tezahürü olan siyah abâye, muhafazakar Arap ve Müslüman toplumlarda direnmesi zor olan bir olguya dönüşmüştü.
Suudi Arabistanlı kadınlar, 1950 ve 1960'larda, Suudi toplumunun bir parçası olarak, gelenek ve göreneklerine duyarlı, çevreleriyle uyumlu bir şekilde yaşadı.
1960’lar ve sonraki yıllarda Suudi devletinin temellerinin kurulması ve halkla ilişkiler yasalarının düzenlenmesiyle, siyasete olan dini müdahale, özellikle kamusal alanlarda giymeleri gereken elbise ve kıyafetle ilgili olarak kadınların özgürlüğünü kısıtlamaya başladı.
Suudi Arabistan sokaklarında, özellikle kamusal alanda kadınlar, sadece siyah abâye giymekle kalmadı, peçe kullanımı da yayıldı.
Radikal fikirler değişti
Suudi Arabistan devleti ve muhafazakar toplumda farklı seviyelerdeki değişiklikler, radikal akımların kişisel özgürlüklere getirdiği fikirlerin değişmesine katkıda bulundu. Böylelikle, Suudi Arabistan'ın şimdi sahip olduğu göreceli bir açık fikirlilik başladı.
Bazı alim ve din adamları tarafından verilen fetvalar, siyah abâyenin gerekli olmadığını, elbisenin şekli veya rengi ne olursa olsun önemli olanın ‘mütevazi’ bir kıyafet giymek olduğunu belirtti.
Suudi Arabistan Yüksek Alimler Konseyi üyesi Şeyh Abdullah el- Mutlak, 2018 yılında verdiği fetvasında, kadınların siyah abâye giymesinin zorunlu olmadığını vurgulayarak, şekli veya rengi ne olursa olsun önemli olanın dine uygun bir kıyafet giymek olduğunu ifade etti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman da 2018 yılında CBS kanalına verdiği röportajda, kadınların siyah abâye giymesi veya siyah peçe takması konusunda yasal hüküm olmadığını söyleyerek, “Ne şekilde edepli ve saygılı kıyafet giyeceği kararı tamamıyla kadına bırakılmış” ifadelerini kullanmıştı.
Belki de günümüzde, Suudi kadınların,  radikal dini akımların ürettiği bir imge olan siyah dış giysiyi geride bırakarak, mütevazı kıyafetlerini özgürce seçmelerinin zamanı geldi.
Maşel el-Calud ve Menahil el-Uteybi isimli iki Suudi kadın, başkent Riyad'daki bir alışveriş merkezinde gömlek ve pantolon ile dolaşarak, kadınlar üzerindeki elbise baskısını kırmak istedi.
Kıyafet özgürlüğü konusu, Suudi Arabistan'da etkin kullanılan Twitter'da geniş bir tartışmaya yol açtı.
Bu konunun gündeme gelmesi, bir kadının kimliğini ifade ettiği giysisini seçme özgürlüğünün savunucuları ile peçe giyerek dini ve kültürel değerlere saygı gösterme gerektiğini vurgulayanlar arasında yeni bir tartışma başlattı.
Independent Arabia’ya konuya ilişkin açıklamalarda bulunan moda tasarımcısı Nouf el-Sudairi, elbise seçimlerindeki çeşitliliği memnuniyetle karşılayarak, “Böyle bir değişiklik geliyor. Abâye birçok değişikliğe uğradı ve Suudi kadınların kimliğine uyacak şekilde gelişti. Dine uygun elbise belirli bir renk ile ilişkili değil. Siyah abâye İslam dini tarafından empoze edilmedi” yorumunda bulundu.
Reform kazanımları
Suudi Arabistan'da kadınların giysilerini seçme özgürlüğüne verilen sosyal tepkiler, çoğunlukla olumlu ve giyinme özgürlüğünü de kapsayan sosyal reformlarla tutarlıydı. Ancak sıradışı olan adım, erkeklerin de kadınların sorunlarına dikkat çekerek, taleplerine verdiği destek oldu.
Independent Arabia’ya açıklama yapan adli ve yasal danışman Abdullah Al-Mayuf, ‘edepli’ giyinme kavramını daraltmanın büyük bir hata olduğunu ifade ederek, bir insanın uygun olan herhangi bir elbise içerisinde de meşru olabileceğini söyledi.
Suudi Arabistan’da reform kazanımlarının sosyal alanda iyi karşılandığı görülürken, Suudi kadınlara, kamusal alanda üretime katılmaları ve ‘meşru kıyafet’ çerçevesinde olduğu sürece istedikleri kıyafeti giyme özgürlüğünü veren kapı önlerinde açıldı.



Hamidan et-Turki, ABD’den Suudi Arabistan'a dönüş için yola çıktı

Suudi Arabistan vatandaşı Hamidan et-Turki'nin uçağa binmeden önce çekilen ve sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı
Suudi Arabistan vatandaşı Hamidan et-Turki'nin uçağa binmeden önce çekilen ve sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı
TT

Hamidan et-Turki, ABD’den Suudi Arabistan'a dönüş için yola çıktı

Suudi Arabistan vatandaşı Hamidan et-Turki'nin uçağa binmeden önce çekilen ve sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı
Suudi Arabistan vatandaşı Hamidan et-Turki'nin uçağa binmeden önce çekilen ve sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı

Suudi Arabistan vatandaşı Hamidan et-Turki dün 19 yıl hapis yattığı ABD'den ayrılıp ülkesine dönüş yoluna çıktı. Evinde çalışan Endonezyalı hizmetçisine saldırmakla suçlanarak tutuklanan ve hapis cezasına çarptırılan Turki, üç ay önce serbest bırakılmıştı. Turki'nin yakında Riyad'a ulaşması bekleniyor.

Hamidan Turki’nin oğlu, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda “Allah'ın bize bahşettiği lütfa şükürler olsun... Babamız Hamidan Turki vatanına dönüyor. Öncelikle Allah'a şükrediyoruz, ardından Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman şükranlarımızı sunuyoruz. Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçiliği’nin onun (Hamidan Turki) vatanına dönüşünde büyük etkisi olan çabalarını takdir ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Daha önce Şarku’l Avsat’a konuşan bilgi sahibi kaynaklar, Colorado eyaletindeki bir mahkemenin 9 Mayıs sabahı Suudi Arabistan saatine göre yapılan duruşmada Turki’nin davasını kapatmaya ve önceki hükmü bozmaya karar verdiğini, duruşmaya Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliği'nin avukatı ve Turki’nin kızlarından birkaçının da katıldığını açıklamıştı.

Kaynaklar, Turki’nin Suudi Arabistan'a geri gönderilme işlemlerinin tamamlanması için Darat el-Hicre Hapishanesi’ne sevk edildiğini belirtti. Ailesi, avukatlarının isteği üzerine Riyad'a varana kadar bu haberi duyurmamayı tercih etmiş, ancak ABD basını haberi yayınlamakta acele etmişti.

dfve
Suudi Arabistan vatandaşı Hamidan Turki'nin geçtiğimiz mayıs ayında serbest bırakılmasının ardından sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğraf

Türki’nin hikayesi 2006 yılına dayanıyor. O yıl, evindeki bir çalışana saldırı ve yasadışı alıkoyma suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Turki, 11 Eylül 2001 olaylarının ardından Müslümanlara karşı önyargı suçlamalarıyla gündeme gelen ve tartışmalara yol açan bir davanın baş kahramanı oldu. Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Turki, ısrarla masum olduğunu savundu ve bu olaylar nedeniyle hedef alındığını, Amerikalılar arasında yaygın olan Müslümanlara karşı düşmanlık duygusunun kurbanı olduğunu belirtti.

Suudi Arabistanlı dilbilimci Hamidan et-Turki, 2006 yılının ağustos ayında Colorado mahkemesinde 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Henüz 37 yaşındayken ABD'nin Colorado eyaletindeki Layman Hapishanesi’ne giren Turki, yaklaşık 19 yıl hapiste kaldıktan sonra geçtiğimiz mayıs ayında serbest bırakıldı. Şimdi 56 yaşında olan Turki’nin Suudi Arabistan'a dönmesine karar verildi.

Turki’nin davası kamuoyunda geniş ilgi görürken medya tarafından yoğun bir şekilde takip edildi. Turki ve ailesi davanın yeniden incelenmesi veya koşulsuz olarak serbest bırakılması için her başvuru yaptıklarında bu ilgi daha da arttı.