Tarihi kazılarda 'Çömlek' içinde 3 bin yıllık buğday taneleri çıktı

Tarihi kazılarda 'Çömlek' içinde 3 bin yıllık buğday taneleri çıktı
TT

Tarihi kazılarda 'Çömlek' içinde 3 bin yıllık buğday taneleri çıktı

Tarihi kazılarda 'Çömlek' içinde 3 bin yıllık buğday taneleri çıktı

Bingöl'ün Solhan ilçesinde Norik Höyük 2 olarak adlandırılan bölgede yapılan kazı çalışmalarında en az 3 bin yıl öncesine ait çömlek içinde buğday taneleri olduğu değerlendirilen tahıl kalıntıları çıktı.
Solhan ilçesi Murat köyü Norik Höyük'te, Kale Köy Barajı ve HES Kapasite artırma projesi nedeniyle bölgenin sular altında kalacak olmasından dolayı kurtarma kazı çalışmalarının ikincisi devam ediyor. Elazığ Müze Müdürü Ziya Kılınç'ın kazı başkanlığında, Fırat ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyelerinin de yer aldığı ekiple yapılan kazılarda daha önce 3 bin yıllık geçmişe sahip olduğu tahmin edilen askeri karargah, 50 adet envanterlik ve 23 tane de etütlük eser gün yüzüne çıkarılmıştı. Bölgede kazı çalışmaları bu sene Norik Höyük 2 olarak adlandırılan ve ilk yerleşim alanı olarak değerlendirilen 12 bin metrekarelik alanda sürüyor. Bu yılda kazı çalışmalarında çok sayıda etütlük eser çıkarken, çömlek içinde de özenle saklanan tahıl tohumlarının bulunduğu bildirildi.

Kazının bilimsel danışmanı Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Abdulkadir Özdemir, çalışmalar sırasında Bizans ve Urartu dönemine ait çömleklerin içinde çok iyi şekilde korunmuş 3 bin yıllık buğday olduğu değerlendirilen hububat kalıntılarının bulunduğu aktardı.

Hububat taneleri incelemeye gönderilecek
Çömlek içinde bulunan hububatın Amerika ve Hacettepe'de incelemeye gönderileceğini belirten Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Abdulkadir Özdemir, “Solhan ilçesinde Norik 2 Höyük Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleriyle Elazığ Müze Müdürü Ziya Kılınç Başkanlığı'nda Ergün Demir'in temsilciliğinde ve benim bilimsel danışmanlığımda yürütülmektedir. Bingöl'de yapılan ilk sistemli arkeolojik kazı çalışmaları sırasında hem Bizans dönemine, hem de Urartu dönemine ait mimari yapıların içerinde çömleklerin içinde karbonize olmuş şekilde hububat kalıntıları bulunmuştur. Bu hububat kalıntılarının formu buğday tanelerini andırıyor. Hacettepe Üniversitesi Laboratuvarında uzmanlarımız tarafından tüm analizleri yapılacak. Aynı zamanda Amerika Beta Analiytic Laboratuvarlarına gönderilerek yaşlandırması da yapılarak hangi döneme ait olduklarını çıkarılacaktır” diye konuştu.



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature