Suudi Arabistan: İran ile Yemen meselesini görüşmedik görüşmeyeceğiz!

Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Bakanlar Kurulu Üyesi Adil el-Cubeyr (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Bakanlar Kurulu Üyesi Adil el-Cubeyr (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan: İran ile Yemen meselesini görüşmedik görüşmeyeceğiz!

Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Bakanlar Kurulu Üyesi Adil el-Cubeyr (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Bakanlar Kurulu Üyesi Adil el-Cubeyr (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, İran hükümet sözcüsü Ali Rabii’nin geçtiğimiz günlerde ortaya attığı, “Suudi Arabistan’ın diğer ülkeler aracılığı ile İran rejimine mesaj gönderdiği” iddialarını reddetti.
Adil el-Cubeyr konuyla ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan’ın her zaman bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması için uğraş veriyor, bunu bölgede tansiyonun düşmesi için çaba harcayan dost ülkelere ilettik” ifadelerini kullandı.
Adil el-Cubeyr açıklamasının devamında, “Ayrıca gerginliği tırmandıran ve bölgede düşmanca eylemlerde bulunarak kaosa neden olanların tansiyonu düşürmesi gerektiğini belirttik. Dost ülkelere, İran rejimine karşı tutumumuzu son olarak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda olmak üzere tüm toplantılarda açıkça ilan ettik” ifadelerine yer verdi.
El-Cubeyr, “Suudi Arabistan’ın İran’a yönelik tutumunu tekrar söylüyorum, umarım ki duyarlar, terör, kaos ve yıkım politikaları, Arap devletlerinin içişlerine müdahale, kitle imha silahları ve balistik füze programlarının geliştirilmesine olan desteğinizi durdurun. Teröre destek veren haydut devlet olarak değil, normal bir devlet olarak hareket edin” dedi.
İran hükümet sözcüsü Ali Rabii’nin Yemen iddiası hakkında ise Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, “İran ile Yemen meselesini görüşmedik görüşmeyeceğiz! Yemen krizinin sebebi, İran’ın istikrarı sarsan ve politik çabaları baltalayan rolüdür” dedi.
El-Cubeyr, “Haydut İran rejiminin istediği son şey Yemen’de barış ve sükûnetin sağlanmasıdır. İran rejimi, bölgedeki milislerine, Yemen halkını, Suudi Arabistan’ın güvenliğini ve bölge ülkelerini hedefleyen silahlar ve füzeler temin ediyor. İran’ın bundaki amacı kendisine bağlı milis kuvvetler aracılığı ile Arap milletlerine karşı bir egemenlik kurmak” dedi.
Adil el-Cubeyr, “Eğer İran rejimi, Yemen'de barışın ve sükûnetin sağlanmasını istiyorsa, silah ve balistik füzelerin sebep olduğu yıkım yerine neden tarihi boyunca kardeş Yemen halkına hiçbir gelişimsel veya insani yardımda bulunmadı?” ifadelerini kullandı.



Muhammed bin Selman ve Tahnun bin Zayid Suudi-BAE ikili ortaklığını gözden geçirdi

Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Selman ve Tahnun bin Zayid Suudi-BAE ikili ortaklığını gözden geçirdi

Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid dün iki ülke arasındaki ilişkileri gözden geçirdi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Şeyh Tahnun bin Zayid’in Cidde'deki el Selam Sarayı'nda yaptığı görüşmede, ikili iş birliğinin çeşitli yönleri ve bunları geliştirme ve güçlendirme yolları ele alındı.

Şeyh Tahnun bin Zayid yaptığı açıklamada, “Cidde'ye ziyaretim, iki kardeş ülkenin liderleri arasında bölgenin güvenlik ve istikrarıyla ilgili çeşitli konularda sürekli istişare ve bölgedeki güncel gelişmelerle ilgili koordinasyon çerçevesinde gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşıma şöyle devam etti: “Toplantı sırasında, bölgenin ilerlemesi ve refahı üzerinde olumlu bir etkisi olan hayati ve stratejik alanlarda ikili ortaklığın güçlendirilmesini ele aldık. BAE, ikili ve kolektif düzeylerde ortak Arap eyleminin önemine ve mevcut zorluklarla yüzleşmek, bölgenin geleceğini ve sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak için sürekli iletişim ihtiyacına tamamen inanmaktadır.”