Gandi'nin külleri çalındı

Mahatma Gandi (Getty Images)
Mahatma Gandi (Getty Images)
TT

Gandi'nin külleri çalındı

Mahatma Gandi (Getty Images)
Mahatma Gandi (Getty Images)

Hindistan polisi, 1948'de radikal bir Hindu tarafından düzenlenen suikastta ölen Mahatma Gandi'nin Bapu Bhawan Anıtı'nı konulan küllerinin bir kısmının doğumunun 150'inci yıl dönümünde çalındığını açıkladı. 
BBC’de yer alan habere göre hırsızlar ayrıca Hindistan’ın bağımsızlık kahramanının fotoğrafına da yeşil boyayla ‘hain’ yazdı.
Madya Pradeş polisi, söz konusu hırsızlığın ulusal birliğe zarar veren ve huzuru bozmaya yönelik davranışlar çerçevesinde soruşturulduğunu bildirdi.
Bapu Bhawan Anıtı’ndan sorumlu olan Mangaldeep Tivari, The Wire internet sitesine yaptığı açıklamada söz konusu hırsızlığı ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi.
Tivari, Gandi'nin doğum günü vesilesiyle sabah erken saatte anıtın kapısını açtığını, birkaç ssat sonra Gandi’nin küllerinin kaybolduğunu ve posterinin tahrif edildiğini gördüğünü bildirdi.
BBC’nin haberinde polis, yerel siyasetçi Gurmeet Singh'in şikayeti üzerine konuyla ilgili harekete geçti.
Singh, The Wire sitesine yaptığı yorumda “Bu delilik son bulmalı. Rewa polisine Bapu Bhawan'daki kamera kayıtlarını kontrol etmeleri yönünde çağrıda bulunuyorum” dedi.
BBC, Mahatma Gandi’yi Hindistan'da İngiliz sömürgesine karşı şiddetsiz direniş hareketinin lideri olarak tanımladığı haberinde dünyada birçok insana da ilham verdiğini ifade etti.
Mahatma Gandhi, birçok Hint tarafından ‘ulusun babası’ olarak anılırken radikal Hintler, Gandi'yi Müslüman yanlısı olmakla ve Hindulara ihanet etmekle suçluyor.
Söz konusu Hindular, Hindistan'ın 1947'de bağımsızlığını ilan ettikten sonra Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzeybatıdaki bölgelerin Hindistan’dan ayrılarak Pakistan'ın kurulmasından da Gandi'yi sorumlu tutuyor.
Gandi, 1948’de radikal bir Hindu tarafından düzenlenen suikast sonucu ölmüş ve ardından cesedi yakılmıştı. Ancak külleri Ganj Nehri'ne savrulmamış, ülkenin farklı bölgelerindeki anıt mezarlara dağıtılmıştı.



Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
TT

Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)

Washington ve Tahran, nükleer programla ilgili zorlu müzakereler sırasında dolaylı mesajlar ilettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, “İran bir görüşme yapmak bile isteyebilir. Bence çok hevesliler. Ne olacağını göreceğiz” dedi. Trump, “Gerekirse müzakerelere müdahale edeceğim” diye de sözlerini tamamladı.

Tahran'da ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, diplomasi kapılarının hala açık olduğunu ancak ülkesinin “uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini” söyledi. Devrim Muhafızları'nın koordinasyon işlerinden sorumlu genelkurmay başkan yardımcısı Tuğgeneral Ali Fazli de İran'ın "henüz ortaya çıkarılmamış birçok füze kabiliyetine" sahip olduğunu ima etti.

Önemli bir gelişme olarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettiş ekibi İran'dan güvenli bir şekilde ayrıldı. UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi, ajansın Twitter hesabından yayımladığı açıklamalarda, İran'da izleme faaliyetlerinin en kısa sürede yeniden başlatılmasının önemini vurguladı.