BBC: İngiltere ile AB arasında müzakereler çöküşün eşiğinde

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Londra yakınlarındaki Watford'daki bir hastaneyi ziyaret etti (AP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Londra yakınlarındaki Watford'daki bir hastaneyi ziyaret etti (AP)
TT

BBC: İngiltere ile AB arasında müzakereler çöküşün eşiğinde

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Londra yakınlarındaki Watford'daki bir hastaneyi ziyaret etti (AP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Londra yakınlarındaki Watford'daki bir hastaneyi ziyaret etti (AP)

İngiliz yayın kurumu BBC, Başbakanlık Ofisi’nden bir kaynaktan verdiği bugünkü haberinde İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması (Brexit) müzakerelerinin çökmek üzere olduğu ve Londra, Kuzey İrlanda’nın AB ile Gümrük Birliği’nde kalmasını kabul etmediği sürece bir anlaşma yapılmasının mümkün olmadığını aktardı.
BBC muhabiri Laura Kuenssberg, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Başbakan Boris Johnson, sabah saat: 8:00’da Almanya Başbakanı Angela Merkel ile konuştu. Başbakanlıktan bir kaynak Kuzey İrlanda’nın AB ile Gümrük Birliği’nde kaldıkça bir anlaşma yapılmasının mümkün olamayacağını söylüyor.”
Birleşik Krallık’ın bir parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi olan İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır sorunu, Londra ve Brüksel arasındaki anlaşmanın önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor. Zira Londra, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır oluşturulmasının önüne geçen maddenin ülkenin egemenlik haklarını ihlal ettiğini savunuyor. Kuzey İrlanda’nın AB ile Gümrük Birliği’nden ayrılmasını istiyor.
İlgili bağlamda Reuters’ın İngiliz hükümetindeki bir kaynaktan aktardığı bilgilere göre Londra, AB'nin Johnson'ın önerisini ciddi bir şekilde masaya yatırdığına inanmıyor. Kaynak, AB’nin ya müzakerelere katılmadığı ya da ciddi olarak pazarlık yapmadığını söyledi.
Asgari ücretle çalışan 3 işçi, Londra Mahkemesi’ne başvurarak Başbakan Boris Johnson’ın İngiltere’yi 31 Ekim’de anlaşmasız olarak AB’den çıkarma tehdidine karşı dava açtı.
The Guardian gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre İngiltere Bağımsız İşçiler Sendikası (Independent Workers Union of Great Britain - IWGB) üyesi olan 3 işçi, Avam Kamarası’nın Brexit'in anlaşmasız olarak gerçekleşmesini engellemek ve Başbakan’ı Brexit’i 31 Ocak 2020'ye ertelemeye zorlamak için kabul ettiği ‘Benn Yasası’nı ihlal etmediğinden emin olmak için çaba sarf eden Londra merkezli insan hakları örgütü Liberty’ye üye olmayı planlıyor.
İngiliz mahkemelerine yapılan söz konusu dava başvuruları, Brüksel’le bir anlaşmaya varılmadığı takdirde Johnson’ı Brexit’i ertelemeye zorlamayı amaçlayan İskoç eylemciler tarafından açılan bir davanın devamı niteliğinde. Bununla birlikte avukat Jolyon Maugham ve diğer aktivistler, Johnson'ı Benn Yasası’na uymaya zorlayan bir mahkeme emri çıkarmak için dün Edinburgh Mahkemesi’ne başvuru yaptıklarını açıkladılar.
Maritza Calla, Wilson Romero ve Alexander Marshall adlı 3 işçinin avukatları ile IWGB geçen hafta, Londra’daki Downing Sokağı 10 numaradaki Başbakanlık konutuna gönderdikleri mektupta Benn Yasası’na uymamanın yasaları ‘açıkça ihlal etmek’ olduğunu belirttiler.
Aynı zamanda İspanyol pasaportlarına da sahip olan işçiler Calla 2012, Romero da 2013'ten bu yana İngiltere’de çalışıyorlar. İki işçi de AB üyesi olan İngiltere’de kalma hakkına sahip. Postacı olan İngiliz vatandaşı Marshall, bir süre önce işten ayrılma hakkı ile ilgili Avrupa Adalet Mahkemesi nezdinde açtığı bir davayı kazanmıştı.



Erdoğan: İsrail, Gazze'de hayatın normale dönmesine izin vermeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan: İsrail, Gazze'de hayatın normale dönmesine izin vermeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in verdiği sözleri yerine getirmesi ve Gazze’de ateşkese tam anlamıyla uyması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, İsrail’in Gazze Şeridi’nde hayatın yeniden normale dönmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise İsrail’in Filistin’in birçok kentinde etnik temizlik uyguladığını ifade etti.

İstanbul’da konuşan Fidan, Türkiye’nin Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasının ihlallerini durdurmak için çalıştığını belirterek, ülkesinin bu anlaşmaya varılmasında arabulucularla birlikte etkin bir rol oynadığını kaydetti.

İsrail ile Hamas arasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planı çerçevesinde Şarm eş-Şeyh’te yapılan görüşmelerde mutabakata varılmış, anlaşma geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe girmişti.

Gazze’de iki yıldır süren çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan Trump planının bir sonraki aşamasını hayata geçirmek için görüşmeler sürüyor.

Plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası bir barış konseyi tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimi kurulmasını öngörüyor. Ancak bu gücün oluşturulması ve yetki alanı konusunda yürütülen müzakerelerin zorlu geçtiği belirtiliyor.


Erdoğan, Karadeniz'in "çatışma bölgesine" dönüştürülmesine karşı uyarıda bulundu

Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)
TT

Erdoğan, Karadeniz'in "çatışma bölgesine" dönüştürülmesine karşı uyarıda bulundu

Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son haftalarda yaşanan bir dizi saldırının ardından, Karadeniz'in Rusya ve Ukrayna arasında bir "çatışma bölgesi" haline gelmemesi konusunda bugün uyarılarda bulundu.

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Karadeniz bir çatışma bölgesi olarak görülmemeli. Bu ne Rusya'ya ne de Ukrayna'ya fayda sağlayacaktır. Karadeniz'de herkesin güvenli denizcilik yollarına ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Çornomorsk limanında ticari gemilere yapılan saldırının, Ankara'nın mevcut savaşın Karadeniz'e sıçramasıyla ilgili endişelerini doğruladığını ifade etti.

Açıklamada, dün Ukrayna'nın Çornomorsk limanında Türk şirketine ait yabancı bandralı bir gemiye zarar veren saldırının, "bölgedeki devam eden savaşın Karadeniz'e sıçraması ve bunun deniz güvenliği ve seyrüsefer özgürlüğü üzerindeki etkisine ilişkin daha önce dile getirdiğimiz endişelerimizin geçerliliğini teyit ettiği" belirtildi.

Açıklama şöyle devam etti: "Bu vesileyle, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa acilen son verilmesinin önemini bir kez daha teyit ediyor ve Karadeniz'deki gerginliğin durdurulması amacıyla, her iki taraftaki denizcilik güvenliğini, enerji tesislerini ve liman altyapısını hedef alan saldırıların askıya alınması gerektiğinin altını çiziyoruz."


Hamaney'in halefliği mücadelesinde “gölge filo” petrol milyarderlerinin oynadığı rol

ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)
ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)
TT

Hamaney'in halefliği mücadelesinde “gölge filo” petrol milyarderlerinin oynadığı rol

ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)
ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)

The Maritime Executive dergisi, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in sağlığının kötüye gittiğini belirten bir makale yayınladı. Makalede Hamaney’in halefi meselesinin artık açıkça tartışıldığı, bu durumun rejim içinde bir iktidar mücadelesinin yaşanma olasılığını artırdığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, Batı'nın yaptırımlarını aşmak için ağlar kuran petrol milyarderleri için özellikle büyük önem taşıyor.

Makaleye göre İran rejiminin üst düzey yetkilileri, rejimin hayatta kalmasını ve iktidar çevresine yakın olanlara büyük karlar sağlayan yolsuzluk ağlarına ve suç gruplarına güveniyor.

Dini Lider Hamaney'in halefi konusunda yapılan tartışmalarda iki isim öne çıkıyor. Her ikisi de İran petrolünün ihracatından sorumlu ‘gölge filosunun’ faaliyetlerinden büyük servetler elde ederken, bu faaliyetleri nedeniyle uluslararası yaptırımlar listesine alındı.

Dergi, bu kişilerin faaliyetlerinin kesin kayıtlarının, yarı yasal ticari cephelerin arkasında aracı rollerini gizleme yetenekleri nedeniyle kamuya tam olarak açık olmadığını vurguluyor. Ancak, mevcut bilgiler, kâr güdüsünün Batı'nın kısıtlamalarına uymaktan daha ağır bastığı için belirli faaliyetlere devam etmelerine rağmen, yaptırım listelerine dahil edilmelerini haklı göstermek için yeterliydi.

Hamaney’e yakınlığıyla bilinen eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Ali Şemhani’nin oğlu Muhammed Hüseyin Şemhani, bu isimler arasında en öne çıkanlardan biri. Şarku’l Avsat’ın aktardığı Independent Persian kaynaklı analize göre 2011'den bu yana, şirketleri Admiral ve Milavous aracılığıyla ‘İran petrolünü Rusya petrolüyle karıştırmak ve sevkiyatların nereden yapıldığının anlaşılmasını engellemekle’ suçlanan Hüseyin Şemhani, yıllarca bu petrolü prestijli Batılı petrol şirketlerine satmayı başardı.

Aynı yıl Avrupa yaptırımlarına tabi tutuldu ve en son Avrupa yaptırım güncellemesinde Rusya’nın ‘gölge filosu’ operasyonlarının kilit ismi olarak tanımlandı. Buna rağmen Şemhani, Milavous'un faaliyetlerine veya İran'ın Rusya'ya insansız hava aracı (İHA) sevkiyatına herhangi bir şekilde dahil olduğunu reddediyor.

ABD Hazine Bakanlığı, 30 Temmuz 2025 tarihinde, bağlantılı oldukları gerekçesiyle aralarında Marvis, Armada Global, Koban Shipping, Kryos Shipping ve Fractal Marine şirketlerinin de olduğu Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) onlarca şirkete de yaptırım uyguladı. Bakanlık, İran’ın gölge filosunda 50'den fazla geminin olduğunu tahmin ediyor.

Geniş bir bağlantı ağına sahip olan İranlı iş adamı Babek Zencani, 2013 yılında yolsuzlukla suçlandı ve tutuklandı. Uzun süre hapis yatan Zencani, 2021 yılında, organize yolsuzluk ve ticaret ağı aracılığıyla Petrol Bakanlığı'nın gelirlerinden 2,7 milyar dolar çalma suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırıldı. Ancak 2024 yılında, Hamaney’in emriyle cezası 20 yıl hapis cezasına çevrildi ve daha sonra serbest bırakılarak faaliyetlerine geri döndü.

Zencani'nin sahibi olduğu BAE merkezli Sorinet Grup Holding, kozmetik, finans ve bankacılık hizmetleri, oteller, ticari havacılık, altyapı, inşaat malzemeleri, bilgi teknolojisi ve uluslararası gayrimenkul geliştirme alanlarında, Türkiye, Tacikistan, Malezya ve Çin'de faaliyet gösteriyor. Zencani, 2013 yılında net servetini yaklaşık 13,5 milyar dolar olarak açıklamıştı.

O yıla kadar sürdürdüğü ticari faaliyetleri, özellikle yaptırımları atlatmak amacıyla petrol ve ilgili fonların nakliyesinde oynadığı rol ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile bağlantılı kuruluşlarla iş birliği yapması nedeniyle, Avrupa ülkeleri ve ABD’nin yaptırım listelerine alınmasına neden oldu. Malezya'nın doğu kıyılarında gemiden gemiye petrol transferi yapmakla suçlandı.

Zencani, hapis cezasına çarptırıldıktan sonra, hükümet kurumları ve DMO ile bağlantılı kuruluşlarla olan bağlantıları sayesinde ‘Awan Group’ adı altında faaliyetlerine devam etti.

İranlı iş adamı 2 Aralık'ta sosyal medya platformu X hesabından Hamaney’in olası halefi olarak gösterilen eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye sert eleştirilerde bulundu.

The Maritime Executive dergisine göre Şemhani ve Zencani halen serbestçe seyahat edebiliyor gibi görünüyor, ancak son zamanlarda güvenliklerinden endişe duydukları için İran’da daha uzun süreler geçirmeyi tercih ediyorlar.

* Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.