Ay'a gidecek ilk kadının giyeceği uzay kıyafeti belli oldu

Apollo’dan 50 yıl sonra Artemis programı, Ay’a bir sonraki erkek astronotu ve ilk kadın astronotu götürecek (NASA)
Apollo’dan 50 yıl sonra Artemis programı, Ay’a bir sonraki erkek astronotu ve ilk kadın astronotu götürecek (NASA)
TT

Ay'a gidecek ilk kadının giyeceği uzay kıyafeti belli oldu

Apollo’dan 50 yıl sonra Artemis programı, Ay’a bir sonraki erkek astronotu ve ilk kadın astronotu götürecek (NASA)
Apollo’dan 50 yıl sonra Artemis programı, Ay’a bir sonraki erkek astronotu ve ilk kadın astronotu götürecek (NASA)

NASA 2024’e kadar Ay’a ilk kadın astronotu göndermeyi planlıyor. Bilim insanları, Ay tanrıçası olarak da bilinen Artemis'in adını taşıyan görev için, uzay kıyafeti üzerinde çalışmaya devam ediyor.
Ay’daki ilk kadın astronotun giyeceği kıyafete Gemi Dışı Keşifte Hareket Ünitesi (xEMU) adı verildi.
Independent Türkçe'nin haberine gçre, NASA, “yeni Ay yürüyüşçüleri” Apollo programından da önce başlayan bir dizi teknolojik atılım sayesinde, seleflerinden çok daha karmaşık görevleri tamamlayabilecek.
Önce güvenlik
NASA, kıyafetin tasarlandığı süreçte, astronotun güvenliğini ön planda tuttuklarını belirtti. Uzay ajansının internet sitesinde, konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
Ay toprağı, cam benzeri küçük kırıklardan oluşuyor. Bunun en büyük tehlike olduğunu artık biliyoruz. Bu yüzden yeni kıyafet, toza dayanıklı özelliklere sahip. Bunun amacı, giysinin yaşam destek sistemine ya da diğer uzay araçlarına toz girmesini engellemek.
Açıklamada ayrıca, kıyafetin -250 ila +250 derecelik ısıya dayanabildiği belirtildi.
Hareket kabiliyeti ve iletişim
NASA’ya göre Artemis astronotları, yeni uzay kıyafeti sayesinde her zamankinden daha çevik davranabilecek. Kıyafetin esnek diz kısmı ve esnek tabanı, astronotların hareket kabiliyetini artıracak.
Giysi ayrıca, astronotların vücutlarını aşırı sıcaktan, düşük atmosfer basıncından, radyasyondan ve mikrometeoritlerden de koruyacak.
Mühendisler, kaskın içinde yer alan iletişim sistemini de yeniden tasarladı.
Bugün kullanılan kulaklıklar, astronotu rahatsız edip terlemeye yol açabiliyor ve kafa hareketlerini hassas biçimde takip edemiyor. Yeni sistemdeyse kaskın içinde sesle aktive edilen, birden fazla dahili mikrofon yer alıyor.
Böylece uzay yürüyüşündeki astronot, gemi mürettebatıyla ya da yanındaki arkadaşlarıyla konuştuğunda ses otomatik açılacak.
Uzay kıyafetinin tüm özellikleri hemen hemen belirlenmiş gibi görünse de kıyafetin sualtı testleri devam ediyor.
Ancak yeryüzündeki pratik ne kadar etkili olsa da uzaydaki koşulları burada birebir canlandırmak mümkün olmuyor.
Bu yüzden NASA, Artemis görevindeki iki astronotu (bir kadın ve bir erkek) Ay’a göndermeden önce, kıyafeti Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki uzay ortamında da test edecek.



Yapay zekanın bulduğu malzeme, bataryalarda devrim yaratabilir

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Yapay zekanın bulduğu malzeme, bataryalarda devrim yaratabilir

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Bilim insanları, yapay zekanın bataryaları dönüştürebilecek yeni malzemeler keşfettiğini iddia ediyor.

Batarya teknolojisi, daha sürdürülebilir bir dünyaya doğru ilerlemenin anahtarı olabilir. Araştırmacılar, bataryaların daha iyi elektrikli araçların yanı sıra telefonlar gibi daha küçük teknolojik aletleri de dönüştürmenin önemli bir yolu olabileceğini umuyor.

Ancak mevcut batarya teknolojimiz de kusurlu. Cihazlarımızın çoğuna güç veren lityum iyon piller nispeten düşük yoğunluklu, zamanla enerji kaybediyor ve ısıyla diğer değişikliklere karşı hassas.

Araştırmacıların bu sorunları çözeceğini umduğu şeylerden biri, çok değerlikli bataryalar. Bu bataryalar, lityum iyon pillere kıyasla daha kolay bulunabilen elementler kullandığından, daha ucuz, daha kolay ve daha temiz üretilebilir.

Dahası, onları çalıştıran teknoloji, bu bataryaların mevcutlara kıyasla daha verimli ve daha yüksek kapasiteli olacağını gösteriyor.

Ancak bataryada kullanılan çok değerlikli iyonların daha büyük boyutu ve daha yüksek elektrik yükü, bunların bir pile dahil edilmesini zorlaştırabilir.

Araştırmacılar, ChatGPT gibi sistemlerde kullanılana benzer bir teknoloji olan üretken yapay zekayı, bu sorunu çözebilecek yeni malzemeler bulmak için kullandı.

New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nden Dibakar Datta, "En büyük engellerden biri umut vadeden batarya kimyalarının eksikliği değil, milyonlarca malzeme kombinasyonunu test etmenin imkansızlığıydı" dedi.

Bu uçsuz bucaksız alanda araştırma yapmak ve çok değerlikli pilleri gerçekten pratik hale getirebilecek birkaç yapıyı tespit etmek için hızlı ve sistematik bir yol olarak üretken yapay zekaya yöneldik. Bu yaklaşım, binlerce potansiyel adayı hızla keşfetmemizi sağlayarak, lityum iyon teknolojisine daha verimli ve sürdürülebilir alternatifler arayışımızı önemli ölçüde hızlandırıyor.

Araştırmacılar, farklı olası malzemeleri ve bu tür pillerde işe yarayıp yaramayacaklarını incelemek için bir yapay zeka sistemi kullandı.

Profesör Datta, "Yapay zeka araçlarımız, olağanüstü umut vadeden 5 yepyeni gözenekli geçiş metali oksit yapısını ortaya çıkaran keşif sürecini önemli ölçüde hızlandırdı" dedi.

Bu malzemeler, bu hacimli çok değerlikli iyonları hızlı ve güvenli bir şekilde hareket ettirmek için ideal olan geniş ve açık kanallara sahip ve bu, yeni nesil piller için kritik bir atılım.

Malzemeleri yapay zekayla bulan araştırmacılar, gerçek dünyada kullanabileceklerinden emin olmak için daha geleneksel simülasyonlarla kontrol etti.

Çalışma, Cell Reports adlı akademik dergide yayımlanan "Generative AI for discovering porous oxide materials for next-generation energy storage" (Yeni nesil enerji depolama için gözenekli oksit malzemeleri yapay zekayla keşfetmek) başlıklı yeni makalede yer alıyor.

Independent Türkçe