Burkina Faso'da terör saldırılarında 20 kişi öldü

Terör saldırılarının ardından başkent Vagadugu’daki Burkina Faso ordusu kuvvetleri (AFP)
Terör saldırılarının ardından başkent Vagadugu’daki Burkina Faso ordusu kuvvetleri (AFP)
TT

Burkina Faso'da terör saldırılarında 20 kişi öldü

Terör saldırılarının ardından başkent Vagadugu’daki Burkina Faso ordusu kuvvetleri (AFP)
Terör saldırılarının ardından başkent Vagadugu’daki Burkina Faso ordusu kuvvetleri (AFP)

Yoksul bir Batı Afrika ülkesi olan Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırıları tırmanış gösterdi. Ülkede son iki gün içerisinde biri camiye yönelik iki terör saldırısında 20 sivil yaşamını yitirdi.
Burkina Faso’da yerel kaynaklara göre güvenlik kaynakları, düzenlenen terör saldırısında 4 sivilin öldüğünü açıkladı. Kaynaklar, “Sambolca köyünde düzenlenen bir terör saldırısında 4 sivil öldü” ifadelerinin kullandı. Yerel halktan bir görgü tanığı ise kimliği belirsiz birkaç silahlının köye baskın düzenlediğini, köyde 4 kişiyi öldürdüğünü ve panik ortamında köyden geri çekildiklerini söyledi.
Burkina Faso güvenliğinin ilk verilerine göre saldırıdan bir gün önce de ülkenin kuzeydoğusundaki Salmossi bölgesinde bir camiyi hedef alan kanlı bir terör saldırısı sonrasında 16 kişi öldü ve 2 kişi yaralandı.
Bir güvenlik kaynağı, kimliği belirsiz silahlı kişilerin, akşam saat 19:20’de Salmossi’deki Ulu Cami’ye saldırdığını, namaz kılma hazırlığı yapan cemaatten 13 kişinin olay yerinde, 3 kişinin de daha sonra öldüğünü belirtirken, 2 kişinin durumunun da kritik olduğunu vurguladı.
Camiye yönelik saldırı bölge sakinleri arasında paniğe yol açtı. Salmossi sakinlerinin birçoğu, saldırı sırasında ormanlara ve çevre köylere kaçarken, ordu ise daha sonra bölgeye takviye güç gönderdi. Yerel bir sakin yaptığı açıklamada, “Askeri güçlerin gelmesine rağmen bir panik havası mevcut” dedi.
Burkina Faso’nun kuzeyinde ve doğusunda faaliyet gösteren terör grupları, Müslümanların ve diğer Afrika dinlerine mensupların yanı sıra Hristiyanların da yaşadığı köklü toplumları parçalamak amacıyla kiliseleri de hedef almıştı.
Ancak son dönemde camilere yönelik saldırı tehditleri başladı. Silahlı gruplar, teröre karşı uyarı yapan imamları tehdit ederken, köktenci gruplara ait camilere de tehdit mesajları gönderiyor.
Öte yandan Burkina Faso’daki terör saldırılarındaki bu tırmanış, yoksulluk, cehalet ve hastalıkların yaygın olduğu bu kırılgan ülkede güvenlik sisteminin ne kadar başarısız olduğunu da gösteriyor. Çeyrek asırlık yönetiminin ardından eski Cumhurbaşkanı Blaise Compaore’yi deviren halk ayaklanmasından sonra 2015 yılından bu yana ülke, siyasi bir kargaşa içerisinde yaşıyor.
Ülkede terör faaliyetlerinin yaygın olmasına rağmen birçok Burkina Fasolu vatandaş, başta eski sömürü ülke Fransa olmak üzere, ülke topraklarında hiçbir yabancı kuvvetin varlığını istemiyor.
Diğer taraftan geçen cumartesi günü başkent Vagadugu’da halk, Afrika’daki yabancı üslerin varlığını ve terör saldırılarını kınamak için gösteri düzenledi. Yürüyüşün organizatörlerinden biri olan Gabin Korbiogu, “Terörizm, artık ülkemizde yabancı askeri üs kurmak için en iyi bahane oldu. Fransa, ABD, Kanada, Almanya ve diğer ülkelerden ordular, ülkemizde terörle mücadele etmek istediklerini söylüyor. Ancak yabancı güçlerinin büyük varlığına rağmen terör grupları güçleniyor” dedi. Öfkeli eylemci, “Bu yabancı güçler, bölgenin sahip olduğu serveti kontrol etmek için terörizmi bahane olarak kullanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Burkina Faso İnsan ve Halk Hakları Hareketi Başkanı Chrisogoni Zoglory, “Yabancı askeri üsler emperyalist politikaların devamı niteliğinde. Bu nedenle Fransa’yla yaklaşık 60 askeri işbirliği sonrasında ordumuz, bölgenin hırsızlar karşısında güvenliğini garanti edemiyor” ifadelerini kullandı.
Resmi olmayan verilere göre Burkina Faso’da terör örgütleri yaklaşık 600 kişiyi öldürdü. Sivil toplum kuruluşları ise bu sayının 1000’i aştığını belirtiyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (UNHCR) göre ise yaklaşık 500 bin kişi de saldırılar nedeniyle ülkenin kuzey ve doğusundaki evlerini terk ederken, saldırıların ülkede 1,5 milyon kişiyi etkileyen “sürekli bir krize” yol açtığını vurguladı. UNHCR ayrıca, ekonomi üzerine uygulanan şiddet dolayısıyla da 3 bin okulun kapatıldığını söyledi. Burkina Faso, 5 bin kuvvete sahip ortak askeri bir güç aracılığıyla teröre karşı savaş vermeye çalışan, Moritanya, Mali, Nijer ve Çad’ı içeren 5G Sahel Ortak Gücü’nde yer alıyor. Ancak hala finansman, eğitim ve ekipmanla ilgili sorunlar yaşıyor.
Öte yandan Afrika'nın Sahel bölgesinde yaklaşık 4 bin 500 Fransız özel kuvveti bulunuyor. Bu kuvvetler, Mali (Gao Bölgesi), Nijer (Niamey), Burkina Faso (Vagadugu) ve Çad’da (Encemine) konuşlanmış durumda. Ama söz konusu Fransız kuvvetler, her ne kadar güçlü darbeler vursa da teröristleri ortadan kaldırmakta hala başarılı olamıyor. Fransız yetkililer, Sahel’deki mevcut savaşın bir gecede değil, uzun bir sürede çözülebileceğinde ısrar ediyor. 



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.